Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 166882
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I'm so ashamed. | ...gerçekten çok utanıyorum. gerçekten çok utanıyorum. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
and I'm freezing. | Ve donuyorum. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Well, come inside. | İçeri gel. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
I still don't believe you, of course. | Sana hala inanmıyorum elbette. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Everybody needs help. | Herkesin var. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Yes, well, some more than others. | Bazılarınınki diğerlerinden fazla. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
From the Buddha to the cross, | Budha'dan Haç'a... Buda’dan Haç'a, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
I have always imagined both as entirely mythic | Her ikisini de hep efsane olarak düşündüm. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
May I lie on the couch for a moment? | Bir süreliğine koltuğa uzansam... Bir süreliğine koltuğa uzansam, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
I'm not as young as I used to be. | ...artık eskisi gibi genç değilim. artık eskisi gibi genç değilim. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
So, you were Jesus. | Demek, İsa'ydın. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Well, perhaps somebody had to be, for better or for worse. | Belki de birinin olması gerekiyordu, iyi ya da kötü. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
When did you begin to believe you were Jesus? | İsa olduğuna ne zaman inanmaya başladın? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
When did you begin to believe you were a psychiatrist? | Psikiyatrist olduğuna ne zaman inanmaya başladın? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Since I graduated harvard medical school | Harvard Tıp'dan mezun olduktan... Harvard Tıp'dan mezun olduktan, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
And finished my residency, I've had that feeling. | ...ve ihtisasımı tamamladıktan sonra, yavaştan hissetmeye başladım. ve ihtisasımı tamamladıktan sonra, yavaştan hissetmeye başladım. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
I had a private practice for a while, | Bir ara özel çalışmalarım oldu... Bir ara özel çalışmalarım oldu, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
And then I taught. | ...sonra öğretmeye başladım. sonra öğretmeye başladım. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Oh, until one day, I met a caveman | Ama bir gün İsa olduğunu söyleyen bir mağara adamıyla tanıştım. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Very. I would stake my reputation | Hem de çok. Çünkü itibarımı ortaya koyarım ki... Hem de çok. Çünkü itibarımı ortaya koyarım ki, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
He as sane as I am, | ...o da en az benim kadar aklı başında. o da en az benim kadar aklı başında. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
So why does he persist in such a story? | Peki o zaman neden bu hikayede bu kadar ısrarcı? Peki o zaman neden bu hikâyede bu kadar ısrarcı? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Unless I imagined it all? | Tabii ben hepsini hayal etmediysem. Tabi ben hepsini hayal etmediysem. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
I think you're as sane as he is. | Bence sen de en az onun kadar aklı başındasın. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Did you ever find it prudent to worship yourself | Muhalif olmak yerine, kendi yarattığın dine uymak... Muhalif olmak yerine, kendi yarattığın dine uymak, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Rather than be thought a heretic? | ...sana daha güvenli bir hayat sundu mu? sana daha güvenli bir hayat sundu mu? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Other times, christianity was considered heresy. | Hristiyanlığın sapkınlık olarak görüldüğü zamanlar da oldu. Hıristiyanlığın sapkınlık olarak görüldüğü zamanlar da oldu. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
And what does Jesus have to say to those present | Peki İsa, ona inanmakta zorlanan buradaki insanlara ne söyleyecek? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Believe in what he tried to teach, | Onun öğretmeye çalıştığı şeye inanın... Onun öğretmeye çalıştığı şeye inanın, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Without rigmarole. | ...saçmalıklar hariç. saçmalıklar hariç. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Piety is not what the lessons bring to people. | Tanrıya adanmışlık, derslerin insanlara getirdiği bir lütuf değil... Tanrıya adanmışlık, derslerin insanlara getirdiği bir lütuf değil, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
It's the mistake they bring to the lessons. | ...insanların, derslere getirdiği bir yanlıştır. insanların, derslere getirdiği bir yanlıştır. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Well, it's getting to be night. | Geç oluyor. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
I still have stuff to carry | Hala taşımam gereken şeyler var. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
John, do you have a destination in mind? | John, kafanda bir yer var mı? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Anyone mentally ill can imagine | Akıl hastası olan herhangi bir kimse... Akıl hastası olan herhangi bir kimse, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
A fantastic background Even an entire life | ...böyle fantastik bir geçmiş hayal edebilir. Hem de bütün hayatı boyunca. böyle fantastik bir geçmiş hayal edebilir. Hem de bütün hayatı boyunca. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
The man who thinks he is napoleon | Kendine Napolyon diyen birisi... Kendine Napolyon diyen birisi, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Does believe it. | ...buna tamamen inanır. buna tamamen inanır. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
His true identity has taken a backseat | Gerçek kimliği arka planda kalır... Gerçek kimliği arka planda kalır, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
To his delusion and the need for it. | ...yerini saplantıları ve hayalleri alır. yerini saplantıları ve hayalleri alır. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
If that's the case with John, | Eğer John'un durumu buysa... Eğer John'un durumu buysa, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
There is a grave disorder. | ...bunun ismi "Grave bozukluğu". bunun ismi "Grave bozukluğu". | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
He's got an answer for everything. | Her şeye bir cevabı vardı. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
It might involve rejection of his father, | Öz babasının onu reddetmesi ya da... Öz babasının onu reddetmesi ya da, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Of his entire early past, | ...geçmişindeki top yekün bir reddediliş tetiklemiş geçmişindeki top yekûn bir reddediliş tetiklemiş, ve geçmişinin yerini bu fantezi almış olabilir. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
You said he was sane. | Aklının başında olduğunu söylediniz. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Do you think that perhaps our caveman | Acaba mağara adamımızın... Acaba mağara adamımızın, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Has a monkey on his back? | ...sırtında bir maymun olabilir mi? sırtında bir maymun olabilir mi? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
I've done a lot of consulting work with narcotics. | Narkotiklere çoğu kez danışmanlık yaptım. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
I've seen people tripping, strung out | Maddenin etkisinde birçok adam gördüm. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
We think that language came into existence | İlk dilin, 60.000 yıl önce ortaya çıktığını düşünüyoruz. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
The structure of stone age culture | Taş Devri kültürünün yapısı... Taş Devri kültürünün yapısı, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Is evidence of the ability to communicate | ...iletişim kurabilme yetisinin bir kanıtı. iletişim kurabilme yetisinin bir kanıtı. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Oh, shut up. | Kes şunu. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Maybe it'd be easier if I were. | Belki de öyle olsaydım daha kolay olurdu. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
That is fascinating, isn't it, | Bu olağanüstü değil mi? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
A brave attempt to teach buddhism in the west. | Budizm'i batıda öğretme cesareti. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
You're talking as if you believed him. | Ona inanıyormuş gibi konuşuyorsun. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
We can get all bent out of shape | Ya iyice eğilip bükülür... Ya iyice eğilip bükülür, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Intellectualizing or bench pressing logic, | ...yerde sürünen mantığımızı kaldırmaya çalışırız... yerde sürünen mantığımızı kaldırmaya çalışırız, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Or we can simply relax and enjoy it. | ...ya da rahatlayıp, bunun tadını çıkarırız. ya da rahatlayıp, bunun tadını çıkarırız. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Well, unfortunately, there's no authorities on prehistory, | Ne yazık ki, tarih öncesi konusunda, herhangi bir otorite yok. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Yeah, thus the lost years of Jesus. | Evet, ya da İsa'nın kayıp yılları... | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
He didn't exist until John put on a hat. | John kafasına taç takana kadar İsa diye biri yoktu bile. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
I don't believe in angels and the nativity and the star in the east, | Meleklere, kutsal doğuma, doğu yıldızına ben de inanmıyorum. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
But there are stories about the childhood of Jesus. | Ama İsa'nın çocukluğuyla ilgili hikayeler var. Ama İsa'nın çocukluğuyla ilgili hikâyeler var. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Improvisation, some of it very sincere, | Doğaçlama,'ki bazıları gerçekten çok samimidir', boşlukları doldurur. Doğaçlama, 'ki bazıları gerçekten çok samimidir', boşlukları doldurur. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
A few words, credulity Time would do the rest. | Bir kaç laf, biraz saflık... Ve zaman her şeyi halleder. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
It's always been a small step from a fallen leader to a god. | Ölmüş bir liderden, bir tanrıya giden yol, hep çok kısa olmuştur. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Well, you're finally fulfilling | En azından bu yüzyılla ilgili bir kehaneti... En azından bu yüzyılla ilgili bir kehaneti, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
You like the fire, John. | Ateşi sever misin John? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Everywhere I've lived, I've had a fireplace. | Gittiğim her yerde bir şöminem olur. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
There are predators out there. | Her yer yırtıcılarla dolu. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
One thing I didn't pack... | Paketlemediğim bir şey var. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Wouldn't sacre du printemps be more appropriate? | "Sacre du Printemps" daha uygun olmaz mıydı sence? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
You've got... | Dostum... | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
four men of science completely baffled, my friend. | ...dört bilim insanını birden aciz bıraktın. dört bilim insanını birden aciz bıraktın. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Did you know voltaire was the first to suggest | Voltaire'ın, evrenin büyük bir patlamayla... Voltaire'ın, evrenin büyük bir patlamayla.. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
That the universe was created by a gigantic explosion? | ...başladığını iddia eden ilk insan olduğunu biliyor muydunuz? başladığını iddia eden ilk insan olduğunu biliyor muydunuz? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
And then goethe was the first to suggest | Ve Goethe'nin, spiral nebulaların... Ve Goethe'nin, spiral nebulaların, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
That spiral nebulae were swirling masses of stars. | ...aslında dönen yıldız kümeleri olduğunu iddia eden ilk insan olduğunu... aslında dönen yıldız kümeleri olduğunu iddia eden ilk insan olduğunu... | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
It's kind of funny how often new concepts of science | Bilimin yeni konseptlerinin... Bilimin yeni konseptlerinin, | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Find their first tentative forms of expression in the arts. | ...ilk kıvılcımlarını, sanatın içinde bulması, çok tuhaf. ilk kıvılcımlarını, sanatın içinde bulması, çok tuhaf. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
In front of his legless piano | ...portakal kabukları ve yenmiş elmalarla birlikte, yerde yatarak geçirdi. portakal kabukları ve yenmiş elmalarla birlikte, yerde yatarak geçirdi. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Now we're on the floor listening to beethoven. | Biz de şimdi yere yatmış, Beethoven dinliyoruz. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Full circle. | Hep birlikte. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Did you have, um... | Acaba hiç... | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
any religious beliefs, | ...dini bir inancın oldu mu? dini bir inancın oldu mu? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Or did you give it much thought? | Ya da bunun üzerinde hiç düşündün mü? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
In a lot of things. | Birçok şeye. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Do you have faith in the future of the race? | İnsanlığın geleceğine inancın var mı? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
I've seen species come and go. | Birçok türün gelip gitmesine tanık oldum. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Depends on their balance with the environment. | Çevreyle olan uyumlarına bağlı. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
We've made a mess of it. | Elimize yüzümüze bulaştırdık. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Christianity has been a worldwide belief | Hristiyanlık, 2.000 yıldır dünya çapında kabul gören bir dindir. Hıristiyanlık, 2.000 yıldır dünya çapında kabul gören bir dindir. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
How long did the egyptians worship isis | Mısırlılar, İsis'e ne kadar süre taptı? | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
In india, sacred cows wandered freely | Hindistan'da, inekler, yeniden doğmuş insanlar olarak özgürce dolaşıyorlar. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
In a thousand years, they'll be barbecued | Bin yıl içinde, hepsi barbekü olacak. Ve ruhları da yeni doğan sincaplara geçecek. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |
Oh, Edith. | Oh Edith. | The Man from Earth-5 | 2007 | ![]() |