• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165055

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
It's not tacky... Yes. O kadar boktan değil... Evet. Kalitesiz değil... Evet. The Informers-1 2008 info-icon
...and everyone is getting very excited by it. ...ayrıca bu herkeste bir heyecan uyandırıyor. ...ve herkes bundan çok heyecan hissediyor. The Informers-1 2008 info-icon
Bryan? Bryan? The Informers-1 2008 info-icon
Bryan. Bryan? Bryan. Bryan? The Informers-1 2008 info-icon
Thank you so much for coming. Geldiğiniz için çok teşekkür ederim. Geldiğin için çok teşekkürler. The Informers-1 2008 info-icon
Hey, what are you doing here? Senin ne işin var burada? Hey, burada ne işin var? The Informers-1 2008 info-icon
Christie, you know my sister, Susan, right? Christie, kardeşim Susan'ı tanıyorsun, değil mi? Christie, kız kardeşim Susan'ı tanıyorsun, değil mi? The Informers-1 2008 info-icon
Have you guys met? Yeah. Hi. Tanıştınız mı? Evet. Selam. Tanıştınız mı kızlar? Evet. Merhaba. The Informers-1 2008 info-icon
Okay, well, I'm gonna get a drink. Tamam. Gidip bir içki alayım. Tamam, ben bir içki alayım. The Informers-1 2008 info-icon
Cool, baby. You wanna bring me one, too? Nice shirt. Harika olur tatlım. Bana da getirir misin? Güzel gömlek. Harika olur, hayatım. Bana da bir tane getirir misin? Tişörtün güzelmiş. The Informers-1 2008 info-icon
Ditto. Seninki de. Aynen. The Informers-1 2008 info-icon
Does she always dress like that? Movies, restaurants and stuff? Hep böyle mi giyinir? Sinemada, restoranlarda falan? Hep böyle mi giyinir? Sinemada, lokantada falan? The Informers-1 2008 info-icon
You a little jealous? Graham! Kıskandın mı yoksa? Graham! Kıskanıyor musun? Graham! The Informers-1 2008 info-icon
Hey, mellow out. Sakin ol be. Sakin ol. The Informers-1 2008 info-icon
Did you know they were gonna go through with it? Gerçekten böyle bir şey yapacaklarını biliyor muydun? Onların bunu onaylayacağını biliyor muydun? The Informers-1 2008 info-icon
Mom and Dad? Yeah. Mom mentioned something when I woke up. Annemle babam mı? Evet. Uyandığımda annem bir şeyler çıtlatmıştı. Annemle babam mı? Evet. Uyandığımda annem bir şeyler söyledi. The Informers-1 2008 info-icon
What a scandal, huh? Ne skandal ama, değil mi? Ne rezalet, değil mi? The Informers-1 2008 info-icon
Oh, my God, you're so stoned. Aman Tanrım. Sen iyice kafayı bulmuşsun. Aman Tanrım uyuşturucunun etkisindesin. The Informers-1 2008 info-icon
You're such a stoner. I can't even talk to you. Keş olup çıkmışsın. Seninle konuşamıyorum bile. Tam bir keşsin. Seninle konuşamıyorum bile. The Informers-1 2008 info-icon
I'm really not stoned, okay? Just mellow out. Kafayı bulduğum falan yok, tamam mı? Sakin ol biraz. Uyuşturucu etkisinde değilim, tamam mı? Sakin ol. The Informers-1 2008 info-icon
You should talk to him. And say what exactly? Onunla konuşmalısın. Ne diyeyim mesela? Onunla konuşmalısın. Tam olarak ne söyleyeyim? The Informers-1 2008 info-icon
I don't know. "Dad, this isn't a good idea. Don't go through..." Ne bileyim. "Baba, bu pek iyi bir fikir değil. Yapma bunu... " Ne bileyim. "Baba, bu iyi bir fikir değil. Sakın yapma..." The Informers-1 2008 info-icon
Okay? All right. Olur mu? Tamamdır. Tamam mı? Pekâlâ. The Informers-1 2008 info-icon
Let's take off, all right? What do you say? Hadi başlayalım, tamam mı? Ne dersiniz? Gidelim mi? Ne dersin? The Informers-1 2008 info-icon
Graham, do you even care what he did to Mom? Graham, babamın anneme yaptığını umursuyor musun hiç? Graham, onun anneme ne yaptığını hiç önemsiyor musun? The Informers-1 2008 info-icon
And now he's back and he's just gonna do the same thing again. Şimdi de dönmüş ve yine aynı şeyi yapacak. Şimdi de geri dönüyor ve aynı şeyi tekrar yapacak. The Informers-1 2008 info-icon
Look, I had to take care of her, okay, Graham? Dinle, onunla ilgilenmek zorunda kaldım. Tamam mı Graham? Bak, onunla ilgilenmek zorundaydım, tamam mı Graham? The Informers-1 2008 info-icon
I had to take care of Mom, and I'm not gonna do it again! Annemle ilgilenmek zorunda kaldım ve bu bir daha olmayacak! Annemle ilgilenmek zorunda kaldım, ve bunu bir daha yapmayacağım! The Informers-1 2008 info-icon
Graham. Graham! Graham. Graham! Çünkü çok meşguldüm. Suzanne Yakomiato'nun yerine çalışıyorum. Graham. Graham! Graham. Graham! The Informers-1 2008 info-icon
Please. We have to do something, okay? Lütfen. Bir şeyler yapmak zorundayız, tamam mı? Lütfen. Bir şeyler yapmalıyız, tamam mı? The Informers-1 2008 info-icon
If Dad pulls the same shit again, Mom isn't gonna make it. Babam aynı saçmalığı tekrar yapacak olursa, annem bunu kaldıramaz. Babam aynı pisliği bir daha yaparsa, annem dayanamaz. The Informers-1 2008 info-icon
This will destroy her. Do you understand? Bu onu mahvedecek. Anlıyor musun? Bu onu mahveder. Anlıyor musun? The Informers-1 2008 info-icon
Cheryl, there's someone on the phone. Cheryl, seni biri arıyor. Cheryl, telefonda biri var. The Informers-1 2008 info-icon
William Sloan. Thank you. William Sloan. Teşekkür ederim. William Sloan. Teşekkürler. The Informers-1 2008 info-icon
What? I called the house and no one answered. Ne var? Evi aradım ama cevap veren olmadı. Ne? Evi aradım ve kimse cevap vermedi. The Informers-1 2008 info-icon
I was hoping it was the wrong number. Yanlış numaradır diye umut ediyordum. Yanlış numara olduğunu düşündüm. The Informers-1 2008 info-icon
Yeah, well, it's not the wrong number. Hayır, yanlış numara falan değil. Evet, numara yanlış değil. The Informers-1 2008 info-icon
So why haven't you been home? Peki neden evde değildin? The Informers-1 2008 info-icon
Because I've been busy. I'm filling in for Suzanne Yakomiato. Çünkü çok meşguldüm. Suzanne Yakomiato'nun yerine çalışıyorum. Çünkü işim vardı. Suzanne Yakomiato'nun yerine çıkıyorum. The Informers-1 2008 info-icon
I really want to see you. Seni görmeyi çok istiyorum. Seninle görüşmek istiyorum. The Informers-1 2008 info-icon
What about Laura, William? Laura ne olacak, William? The Informers-1 2008 info-icon
What about her? Ne olacakmış ona? Nasıl ne olacak? The Informers-1 2008 info-icon
What about Laura? Laura ne olacak? The Informers-1 2008 info-icon
I think I really miss you. Sanırım seni çok özledim. The Informers-1 2008 info-icon
I think I'm making a big mistake. Sanırım büyük bir hata yapıyorum. The Informers-1 2008 info-icon
Let me go! Shut up! Bırak beni! Kes sesini! Bırak beni! Kapa çeneni! The Informers-1 2008 info-icon
Mary, go! I have no license. Mary, gazla! Ehliyetim yok benim. Mary gazla! Ehliyetim yok. The Informers-1 2008 info-icon
Get in the fucking car and drive. Geç şu siktiğimin direksiyonuna ve sür! Direksiyona otur ve sür. The Informers-1 2008 info-icon
What do you think? Ne düşünüyorsun? Ne diyorsun? The Informers-1 2008 info-icon
About what? Ne hakkında? Hangi konuda? The Informers-1 2008 info-icon
What do you think I mean? Ne düşünüyorsun yani? Ne demek istediğimi sanıyorsun? The Informers-1 2008 info-icon
Next to us. Them. Yanımızdakiler hakkında. Onları diyorum. Yanımızdakiler hakkında. Şunlar hakkında. The Informers-1 2008 info-icon
What about them? Ne olmuş onlara? Peki ya onlar? The Informers-1 2008 info-icon
Don't you go out with girls? Sen kızlarla takılmaz mısın? Kızlarla çıkmaz mısın? The Informers-1 2008 info-icon
Don't you, like, date females? Bayanlarla çıkmayı... sevmez misin? Dişilerle çıkmaktan hoşlanmaz mısın? The Informers-1 2008 info-icon
What are you asking me? Ne demeye getiriyorsun? Bana ne soruyorsun? The Informers-1 2008 info-icon
The odds look good. Şansımız yüksek görünüyor. Olasılıklar iyi görünüyor. The Informers-1 2008 info-icon
The odds look pretty good. Şansımız hayli yüksek görünüyor. Olasılıklar çok iyi görünüyor. The Informers-1 2008 info-icon
Ladies, what are you drinking tonight? Hanımlar, bu akşam ne içiyorsunuz? Bayanlar, bu gece ne içiyorsunuz? The Informers-1 2008 info-icon
Pahohoes. Pahohoes. The Informers-1 2008 info-icon
Pahohoes? That sounds intriguing. Pahohoes? Büyüleyici bir şeye benziyor. Pahohoes mu? Kulağa ilginç geliyor. The Informers-1 2008 info-icon
They're delicious. Çok lezzetliler. Nefistir. The Informers-1 2008 info-icon
Hey, Hickey? Baksana Hickey. Hey, Hickey? The Informers-1 2008 info-icon
Why don't you bring these two gorgeous ladies another round of pahohoes? Neden bu muhteşem hanımlara birer kadeh daha pahohoes vermiyorsun? Neden bu iki harika bayana bir Pahohoes daha getirmiyorsun? The Informers-1 2008 info-icon
Where you gals from? Nerelisiniz kızlar? The Informers-1 2008 info-icon
We came in from Chicago. Chicago'dan geliyoruz. Chicago'ya geldik. The Informers-1 2008 info-icon
I'm Patty and this is Darlene. Ben Patty, arkadaşım da Darlene. Ben Patty bu da Darlene. The Informers-1 2008 info-icon
Yeah. The Windy City. Evet. Fırtınalı Şehir. Evet. Fırtınalı Şehir Chicago. The Informers-1 2008 info-icon
I know it well. Where are you both from? Orayı çok iyi bilirim. Siz nerelisiniz? İyi bilirim. Siz ikiniz nerelisiniz? The Informers-1 2008 info-icon
City of Angels. Melekler Şehri. The Informers-1 2008 info-icon
I'm Les Price and this is my son, Tim. Ben Les Price ve bu da oğlum, Tim. Ben Les Price, bu da oğlum Tim. The Informers-1 2008 info-icon
He's a little shy. Biraz utangaçtır. The Informers-1 2008 info-icon
Just the two of you? Sadece ikiniz mi varsınız? Sadece ikiniz misiniz? The Informers-1 2008 info-icon
Just the two of us. Sadece ikimiz varız. Sadece ikimiziz. The Informers-1 2008 info-icon
Hey. I hope... Şey. Umarım... Umarım... The Informers-1 2008 info-icon
I hope I'm not being too forward if I may ask you something. Umarım bir şey sorsam çok ileri gitmiş olmam. Umarım bir şey sorarsam çok ileri gitmiş olmam. The Informers-1 2008 info-icon
I'm sure you won't be, Les. Jesus. Emin ol ileri gitmiş olmazsın, Les. Vay anasını. Eminim gitmeyeceksin, Les. Tanrım. The Informers-1 2008 info-icon
Well, I was just wondering if you're here with anyone. Burada yanınızda birileri var mı diye merak ediyordum. Burada biriyle birlikte misiniz merak ediyordum. The Informers-1 2008 info-icon
We're here alone. All alone. Yalnız geldik. Yapayalnız. Burada yalnızız. Tamamen yalnızız. The Informers-1 2008 info-icon
All alone. Can I have the key to the room? Yapayalnız. Odanın anahtarını alabilir miyim? Tamamen yalnız. Odanın anahtarını alabilir miyim? The Informers-1 2008 info-icon
Where are you going? I'm going to the room. Nereye gidiyorsun? Odaya gidiyorum. Nere gidiyorsun? Odaya gidiyorum. The Informers-1 2008 info-icon
Where do you think I'd be going? Sence nereye gidiyorum? Nere gideceğimi sanıyorsun? The Informers-1 2008 info-icon
You didn't finish your drink. İçkini bitirmedin. İçki falan istemiyorum. Anahtarı ver yeter. İçkini bitirmedin. İçki istemiyorum. Anahtarı ver. The Informers-1 2008 info-icon
I'll go up with you. Ben de seninle geliyorum. Yukarı seninle geleyim. The Informers-1 2008 info-icon
No. Just stay here, see how it plays out with Patty and Marlene. Hayır. Sen burada kalıp, Patty ve Marlene ile olan oyununu bitir. Hayır. Sen burada kal; Patty ve Marlene'le birlikte ne olacak gör. The Informers-1 2008 info-icon
That's Darlene. Aslında Darlene. Onun adı Darlene. The Informers-1 2008 info-icon
What's wrong with him, Les? Neyi var onun, Les? Onun neyi var, Les? The Informers-1 2008 info-icon
Troubles in school. Okulla ilgili sıkıntılar. Okulda sorunları var. The Informers-1 2008 info-icon
His mother. Okay. Annesi. Anlaşıldı. Annesi. Tamam. The Informers-1 2008 info-icon
No, no thanks. Hayır, hayır sağol. Hayır, hayır teşekkürler. The Informers-1 2008 info-icon
You said you were hungry. I made this for you. Aç olduğunu söylemiştin. Senin için yaptım bunu. Açım demiştin. Bunu senin için yaptım. The Informers-1 2008 info-icon
No, my stomach's queasy. I'm not really hungry anymore. Hayır, midem bulanıyor. Artık pek aç değilim. Hayır, midem bulanıyor. Artık aç değilim. The Informers-1 2008 info-icon
I really don't know how something like this could happen. Böyle bir şey nasıl olur gerçekten anlamıyorum. Böyle bir şey nasıl olabilir gerçekten bilmiyorum. The Informers-1 2008 info-icon
It all seemed to be going so well and now it's just a big mess. Her şey iyi gidiyor gibiydi ve şimdi her şey karmakarışık. Her şey çok iyi gidiyor görünüyordu şimdi ise büyük bir sıkıntı var. The Informers-1 2008 info-icon
It'll never happen again, I promise. You're not gonna fire me, are you? Bir daha olmayacak, söz veriyorum. Beni kovmayacaksınız, değil mi? Bir daha asla olmayacak, söz veriyorum. Beni kovmayacaksın, değil mi? The Informers-1 2008 info-icon
Well, no, I'm not gonna fire you. Hayır, sizi kovmayacağım. Hayır seni kovmayacağım. The Informers-1 2008 info-icon
Look, I have no idea what this is. Baksana, bu nedir hiçbir fikrim yok. Bak, bunun ne olduğunu bilmiyorum. The Informers-1 2008 info-icon
And another one on my foot. Yeah, I don't know what it is either. Bir tane de ayağımda var. Hayır, ben de ne olduğunu bilmiyorum. Bir tane de ayağımda var. Evet, ben de bilmiyorum. The Informers-1 2008 info-icon
Look, Christie, tell me something. Dinle Christie, bir şeyi merak ediyorum. Bak Christie, bana şunu söylesene... The Informers-1 2008 info-icon
What do you think about Martin? Martin hakkında ne düşünüyorsun? The Informers-1 2008 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 165050
  • 165051
  • 165052
  • 165053
  • 165054
  • 165055
  • 165056
  • 165057
  • 165058
  • 165059
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim