Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165050
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Then why did Fortune magazine run the story? | O halde neden Fortune dergisi hikayeyi bastı? | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Well, why would Ron Henkoff, for Fortune magazine... | O halde, neden Fortune dergisinden Ron Henkoff... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...put it in a cover story? | ...yalan bir hikaye yayımlasın? | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Stop it, Mark. | Kes şunu, Mark. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Henk... If you talk to Henkoff... | Henk... Henkoff ile konuşursanız... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
You need to stop doing this to yourself. | Bunu kendine yapmayı bırakmalısın. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Why do you...? Why do you keep lying? | Neden? Neden yalan söylemeye devam ediyorsun? | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Case 97 2001, United States of America v. Mark Whitacre. | Dava 97 2001. ABD, Mark Whitacre'a karşı. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
You have a right to make a statement, if you wish. | İsterseniz ifade vermeye hakkınız var. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Uh... I really appreciate the opportunity... | Burada bir kaç kelime etme şansı... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...to get up here and say a few words. Um... | ...tanıdığınız için minnettarım. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
What a ride. | Ne hikaye ama. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Been a long five years. | Uzun bir 5 yıl oldu. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
A lot of memories. | Bir çok anı. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
I just really want to apologize to a lot of people in this room... | Sadece, bu odada olan ve olmayan bir çok insandan... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...and a lot of people who aren't in this room, um... | ...yaptıklarımdan ötürü gerçekten... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
I'm on medication now... | Şu anda tedavi sürecindeyim ve... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...so I'm seeing things a lot more clearly. | ...bir çok şeyi daha net görebiliyorum. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
And I just really want to... | Ve yapmak istediğim sadece... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
I realize I hurt a lot of people, and so I want to say: | Bir çok insanı incittiğimi fark ettim ve... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
I'm so, so, so sorry. I greatly apologize... | ...çok çok üzgünüm olduğumu, çok özür dilediğimi... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...and accept responsibility for my actions. That's it. | ...ve yaptıklarımın sorumluluğunu aldığımı söylemek istiyorum. Bu kadar. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
To observe that Mr. Whitacre is not the usual felon is a gross understatement. | Bay Whitacre'ı normal bir suçlu gibi görmek, gerçeği göz ardı etmektir. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
He's well educated... | İyi eğitimli, onu... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...has a loving wife and family, is well respected in the community. | ...seven bir karısı ve ailesi olan, toplumda saygı duyulan biridir. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
It's not inconceivable that, in due course... | Onun Archer Daniels Midland şirketinin... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...he could have been CEO of Archer Daniels Midland. | ...CEO'su olması gerektiği açıkça ortadadır. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
However, this court... | Buna rağmen, bu mahkeme... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...can find no clear connection between Mr. Whitacre's bipolar disorder... | ...Bay Whitacre'ın manik depresif olmasıyla, itham edildiği 45... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...and the 45 counts of criminal misconduct he's been charged with... | ...ayrı suç davranışı arasında, sıradan açgözlülük dışında... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...just garden variety greed. | ...bir bağlantı kuramamıştır. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
It's very difficult to tell when Mr. Whitacre is telling the truth. | Bay Whitacre'ın doğruyu söylediğini anlamak çok zordur. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
I don't think what happened is fair... | Mick ve Terry ile karşılaştırıldığımda... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...when you look at me compared to Mick and Terry. | ...olanların adil olduğunu söyleyemem. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
If you go and hold up your local grocery store... | Gidip yerel marketi soyduğunuzda... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...you get maybe five years in prison. | ...belki 5 yıl hapis cezası alabilirsiniz. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Mick and Terry held up every grocery store in the worid and they got three. | Mick ve Tery dünyadaki bütün marketleri soydular ve sadece 3 yıl aldılar. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
So you tell me how it makes sense that I get nine. | Benim 9 yıl almamı, belki siz bana açıklayabilirsiniz. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
You should consider that, Mr. President... | Sayın Başkan, şartlı tahliyemi düşünürken... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...when reviewing this request for pardon. | ...bunu göz önüne almalısınız. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
I'd also like to take this opportunity... | Ayrıca bu fırsatı, eşim Ginger ve kendi adıma... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...to apologize on behalf of myself and my wife, Ginger... | ...Özel Ajan Brian Shepard'dan özür dilemek... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...to Special Agent Brian Shepard. | ...için kullanmak istiyorum. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
He never hit me with a briefcase or told me to destroy tapes. | Bana hiç, bir dosya çantası ile vurmadı ya da kasetleri yok etmemi söylemedi. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
The idea to sue him came from someone inside ADM. | Onu dava etme fikri ADM'deki birisinden çıktı. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
I shouldn't have listened. I don't even remember who it was. | Hiç dinlememeliydim. Kim olduğunu bile hatırlamıyorum. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
While I was there at ADM, I lived so many lives, I didn't really know who I was. | ADM'de çalışırken, bir çok hayat yaşadım, gerçekte kim olduğumu bilmiyordum bile. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
And I know today more who I am and what I really want out of life. | Şu anda kim olduğumu ve yaşamdan gerçekte ne istediğimi biliyorum. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
I've completed three postgraduate degrees while in detention... | İçerideyken 3 yüksek lisans programını tamamladım. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...a J.D., which is, of course, a law degree... | Bir A.D, ki bu bir hukuk programı. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...another advanced degree in the psychology of jury selection. | ...ayrıca jüri seçimi psikolojisinde bir yüksek lisans programı. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
My wife, Ginger, has forgiven me. | Eşim, Ginger, beni affetti. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
She actually believes that this incident with ADM... | ADM'deki bu olayların bizi 20 yıllık... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...brought us closer together in a marriage of over 20 years. | ...evliliğimizden daha çok yakınlaştırdığına inanıyor. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
And I hope you'll allow me to leave here... | Ve umuyorum ki benim salıverilmeme... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...so that I can rejoin that life with my family, my three kids... | ...onay verirsiniz ki, aileme ve 2'si evlatlık olan... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...two of whom are adopted. | ...3 çocuğuma kavuşabileyim. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Especially in light of the fact that in large part because of my testimony... | Özellikle resmin bütününde, benim ifadem sayesinde... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...the United States government has to date been able to collect... | ...ABD hükümetinin piyasa fiyatı belirlemeye verdiği... | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...over one billion dollars in price fixing fines from big businesses. | ...cezalardan, milyarlarca dolar kazandığı, göz önünde bulundurulmalıdır. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
So that's it. Thanks. | Bu kadar. Teşekkürler. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Good luck with the pardon, Mark. | Şartlı tahliye için iyi şanslar, Mark. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Thanks, Bob. Thanks for helping me remember everything. | Teşekkürler, Bob. Her şeyi hatırlamama yardım ettiğin için teşekkürler. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
I wish Brian could have come. | Brian'ın da gelebilmiş olmasını isterdim. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Well, he's still pretty angry. Yeah. | O hala çok sinirli. Evet. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Well, tell him I'm real sorry. Will you do that? | Ona çok üzgün olduğumu söyle. Bunu yapar mısın? | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Sure, Mark. | Tabi, Mark. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
The irony is if I hadn't gone undercover... | İronik olan ne biliyor musun? | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
...I never would have stole the 11 and a half million. It was my way out. | Gizli göreve beni vermeseydiniz, asla 11.5 milyon dolar çalamazdım. Kaçış yolum oldu. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
It was my severance. What else was I gonna do? I had to write my own. | Bu benim için dönüm noktasıydı. Başka ne yapacaktım ki? Dönüm noktasını bulmalıydım. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Work detail. | İş detayları. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Eleven and a half million? What? | 11.5 milyon dolar mı? Ne? Benim 9 yıl almamı, belki siz bana açıklayabilirsiniz. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
I thought it was nine and a half. | Ben 9.5 sanıyordum. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
What did I say? You said 11 and a half. | Ben ne dedim? Sen 11.5 dedin. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
You do know that the people at ADM think you were the mole. | ADM'deki insanların köstebeğin sen olduğunu düşündüğünü biliyorsun, değil mi? | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
That you planted the virus, then made it go away. | Virüsü senin yerleştirdiğini ve sonra da yok ettiğini. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Mark, is it nine and a half or 11 and a half? | Mark, 9.5 mu? 11.5 mu? | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
I don't know, Bob. | Bilmiyorum, Bob. | The Informant!-3 | 2009 | ![]() |
Guys, I'm the head of the bioproducts divisi�n. | Çocuklar, ben biyoürünler bölümünün başkanıyım. | The Informant!-4 | 2009 | ![]() |
...in my divisi�n. | ...bahsetmişimdir. | The Informant!-4 | 2009 | ![]() |
There are so many really nice people in the worid, people who want to help out. | Dünyada gerçekten başkalarına yardımcı olmak isteyen pek çok insan var. | The Informant!-4 | 2009 | ![]() |
...from the Department of Justice Fraud Divisi�n. | ...Dolandırıcılık Bölümü'nden Mary Spearing ve Don McKay. | The Informant!-4 | 2009 | ![]() |
...and money laundering and tax evasi�n. | ...kara para aklama ve vergi kaçakçılığı. | The Informant!-4 | 2009 | ![]() |
...from innocent people all around the worid. | ...100 milyonlarca dolar arakladı. | The Informant!-4 | 2009 | ![]() |
Mick and Terry held up every grocery store in the worid and they got three. | Mick and Terry dünyadaki tüm dükkanları soydular ve aldıkları ceza üç yıl. | The Informant!-4 | 2009 | ![]() |
The German word I really like is kugelschreiber. That's "pen. " | Almancada sevdiğim kelime ''kugelschreiber''. Kalem anlamına geliyor. "Kugelschreiber" en hoşuma giden Almanca kelimedir. "Kalem" anlamına geliyor. "Kugelschreiber" en hoşuma giden Almanca kelimedir. "Kalem" anlamına geliyor. | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
All those syllables just for "pen. " | Sadece ''kalem'' için, çok fazla hece. Bu kadar hece sadece bir "kalem" diyebilmek için. Bu kadar hece sadece bir "kalem" diyebilmek için. | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
"Those months when ADM was losing $7 million a month in the lysine business. " | ...lisin işinde 7 milyon dolar kaybetmiş'' diye devam ediyor. "Bunlar, ADM'nin lizin işinden aylık 7 milyon dolar kaybettiği aylar." dedi. "Bunlar, ADM'nin lizin işinden aylık 7 milyon dolar kaybettiği aylar." dedi. | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
... and new construction eats the rust. Corky! | ...ve yeni inşaatlar pası. Corky! ...ve yeni yapılar da pası yer. Canikom! ...ve yeni yapılar da pası yer. Canikom! | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
"Hello, we just wanted to let you know that the FBI is tapping your phone lines. " | ...''Merhaba, FBI'ın telefon hatlarınızı dinlediğini söylemek için aramıştık'' demez. ..."Alo, sizi FBI'ın telefonlarınızı dinlediğini söylemek için aramıştık." demez. ..."Alo, sizi FBI'ın telefonlarınızı dinlediğini söylemek için aramıştık." demez. | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
I told you and you wouldn't listen. You said, "Just the office line, Mark. " | Sana söyledim ve sen dinlemedin. Sen ''Sadece ofis hattı, Mark'' dedin. Ben söylemiştim ama dinlemedin. "Sadece ofis telefonu, Mark." demiştin. Ben söylemiştim ama dinlemedin. "Sadece ofis telefonu, Mark." demiştin. | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
...because it's a nicer word, "liter" than "quart. " | ...çünkü ''Litre'', ''Galon'' dan daha güzel bir kelime. ...çünkü "litre" kelimesi "kuart"tan daha hoş. ...çünkü "litre" kelimesi "kuart"tan daha hoş. | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
He said, "Whitacre, from now on we're doing things your way. " | ''Whitacre, bundan böyle, bu işi doğru düzgün yapacağız'' dedi. "Whitacre, şu andan itibaren her şey senin istediğin gibi olacak." dedi. "Whitacre, şu andan itibaren her şey senin istediğin gibi olacak." dedi. | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
It is a different approach there now. l’m telling you, it's all... | Şu anda bambaşka girişimler var. Size söylüyorum... Artık konuya farklı bir şekilde yaklaşıyorlar. Söylediğim gibi, artık... Artık konuya farklı bir şekilde yaklaşıyorlar. Söylediğim gibi, artık... | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
"I have the same tie as you, only the pattern is reversed. " | ''Kravatım seninkiyle aynı, sadece motifi ters''. İkimizin de kravatları aynı, tek farkı desenleri." İkimizin de kravatları aynı, tek farkı desenleri." | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
"I have the same tie as you, only the pattern's reversed. " | ''Kravatım seninkiyle aynı, sadece motifi ters''. "İkimizin de kravatları aynı, tek farkı desenleri." "İkimizin de kravatları aynı, tek farkı desenleri." | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
It's all "Blame it on Whitacre. " That's how it is over there. | ''Whitacre'nin suçu'' herkes böyle bakıyordu bana. "Tüm suç Whitacre'ın" der gibiler. Orda bana yapılan bu. "Tüm suç Whitacre'ın" der gibiler. Orda bana yapılan bu. | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
Seven thirty a. m., March 17th... | 07.30, 17 Mart... Saat sabah 7:30, 17 Mart,... Saat sabah 7:30, 17 Mart,... | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
Yeah? Well, I'll be right there saying, "Listen here, you mousy motherfucker. " | Öyle mi? Benden duyacağı tek şey, ''Beni dinle, seni fare kılıklı piç''. Öyle mi? O zaman ona "Beni iyi dinle, orospu çocuğu." demek için orada olacağım. Öyle mi? O zaman ona "Beni iyi dinle, orospu çocuğu." demek için orada olacağım. | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |
He'll have a stroke and someone will say, "He was blotchy. It happens. " | Kalp krizi geçirecek ve biri ''Cildinde lekeler vardı, olur böyle şeyler'' diyecek. Felç geçirdiğinde biri çıkıp, "Lekeleri yüzünden oldu." diyebilir. Felç geçirdiğinde biri çıkıp, "Lekeleri yüzünden oldu." diyebilir. | The Informant!-5 | 2009 | ![]() |