Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 164919
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
The people who died in Vietnam. | Vietnam'da ölen insanlar. Vietnamda ölen insanlar | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
That doesn't really make sense to me. | Bu bana pek de mantıklı görünmedi. Ama bana pek mantıklı gelmedi. Ama bana pek mantıklı gelmedi. bu gerçekten bana anlam ifade etmiyor | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Well, you know, honey, there's just too many people in the world | Biliyorsun ya tatlım dünyada tanrının ilgilenmesi gereken Tatlım, dünyada Tanrı'nın hepsiyle ilgilenemeyeceği kadar çok insan var. Tatlım, dünyada Tanrı'nın hepsiyle ilgilenemeyeceği kadar çok insan var. şey, biliyorsun ki dünyada haddinden fazla insan var | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
for God to care about everyone. | çok fazla insan var. Tanrının endişeleneceği | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
So that's why we look after each other. | Biz bu yüzden birbirimize destek oluyoruz. eğer öyleyse neden birbirimize gözkulak oluyoruz. | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Yeah, your mom's right. God's got nothing to do with it. | Evet, annen haklı. Tanrının bununla bir ilgilisi yok. Evet, annen doğru söylüyor. Tanrı'nın bu olanlarla bir ilgisi yok. Evet, annen doğru söylüyor. Tanrı'nın bu olanlarla bir ilgisi yok. evet annen doğru. Tanrı ona bişey yapmaya sahip değil | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
(Betsy) There's nothing else on? | Başka bir şey var mı? Hepsi bu kadar mı? Hepsi bu kadar mı? başka birşey yok mu? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
They got school, Ritchie. They got school real early. | Okulları var, Ritchie. Gerçekten erken kalkmaları gerek. Yarın okulları var Ritchie. Erken kalkacaklar. Yarın okulları var Ritchie. Erken kalkacaklar. okulları var Ritchie gerekten erken saatte okula gitmeleri gerek | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Mom's the boss. | Anneniz ne derse o. Anne patrondur | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Can I stay in here with you? | Ben burada seninle kalabilir miyim? Sizinle kalabilir miyim? Sizinle kalabilir miyim? Bu gece olmaz. Sizinle kalabilir miyim? Bu gece olmaz. burada seninle kalabilir miyim? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Not tonight. | Bu gece olmaz. bu gece değil | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Come on. You'll be all right. | Haydi. İyi olacaksın. Hadi, geçti merak etme. Hadi bakalım kızlar. Hadi, geçti merak etme. Hadi bakalım kızlar. haydi iyi olacaksın | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
(Mom) Come on, girls. | Haydi, kızlar. hayi kızlar | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
No more bad dreams. All right. | Daha fazla kötü rüya görmeyin. Peki. Kabus yok artık. Peki. Kabus yok artık. Peki. daha fazla kötü kabus yok tamam mı | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
All right, goodnight. Love you. | Tamam, iyi geceler. Seni seviyorum. Tamam, iyi geceler. Seni seviyorum. Tamam, iyi geceler. Seni seviyorum. pekala, iyi geceler seni seviyorum | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Love you. Just count sheep. That's what I do. | Seni seviyorum. Sadece koyunları say. Ben öyle yapıyorum. Ben de. Koyunları say. Ben öyle yapıyorum. Ben de. Koyunları say. Ben öyle yapıyorum. seni seviyorum. sadece keçileri say yani bende bunu yapıyorum | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Haughs] I'll try it. | Denerim. deneyeceğim | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You're the one who wanted to send them to Catholic school. | Onları Katolik okuluna göndermemizi isteyen sendin. Onları Katolik okuluna göndermek isteyen sendin. Onları Katolik okuluna göndermek isteyen sendin. onları Katholik Klisesine göndermek isteyen sendin | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
[Sigh] I was an altar boy. | Ben çocukluğumda papaz yardımcısıydım. O zamanlar papaz yardımcısıydım. ben bir mimber çocuğuydum | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Oh, yeah. Come here. | Oh, Evet. Buraya gel. Öyle mi? Gel buraya. Öyle mi? Gel buraya. hmm evet buraya gel | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Hey, JimmY | Selam, Jimmy. Selam Jimmy. Selam Josh. Selam Jimmy. Selam Josh. hey Jimmy | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Hey, Josh. | Selam, Josh. hey josh | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Who's up there? | Yukarıda kim var? Yukarıda kim var? Gambinolar'dan biri, Loe Marks. Yukarıda kim var? Gambinolar'dan biri, Loe Marks. kimler uyanık orada? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
The Gambino guy, Leo Marks. | Gambino'nun adamı, Leo Marks. gambino ve Leo | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Leo? | Leo? Leo mu? Evet. Leo mu? Evet. Leo? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
(Roy) You know something, Leo? | Biliyor musun, Leo? Biliyor musun Leo? Biliyor musun Leo? birsey biliyorsun, Leo? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
One of these days I'm not going to let you in here anymore. | Bir gün gelecek ve artık senin buraya girmene izin vermeyeceğim. Yakında seni buraya kabul etmeyeceğim artık. Yakında seni buraya kabul etmeyeceğim artık. günlerden birinde burada olmana izin vermeyeceğim | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I'm starting to associate your face with bad news. Salud. | Senin yüzünü görmek, kötü haber demek. Salud. Ne zaman senin yüzünü görsem arkasından kötü haber geliyor. Şerefe. Ne zaman senin yüzünü görsem arkasından kötü haber geliyor. Şerefe. yüzünü kötü haberlerle birleştirmeye çalışıyorum Salud | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I got where I am by doing what's right, Roy. Salud. | Doğru olanı yaparak bugün olduğum yere geldim, Roy. Salud. Bulunduğum yere doğru hamleler yaparak geldim Roy. Şerefe. Bulunduğum yere doğru hamleler yaparak geldim Roy. Şerefe. buraya neyin doğru oldugunu bilerek geldim Roy. Salud | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Oh, yeah? Is that how it works? | Öyle mi? İşler böyle mi yürüyor? Öyle mi? İşler bu şekilde mi yürüyor? Öyle mi? İşler bu şekilde mi yürüyor? evet? yani bu böyle mi oluyor? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You know, I'm the one delivering the message. | Biliyorsun ki mesajları ileten kişiyim. Ben sadece mesajları iletiyorum, biliyorsun. Muhatabın ben değilim. Ben sadece mesajları iletiyorum, biliyorsun. Muhatabın ben değilim. biliyorsun ki ben tek mesaj teslimatçısıyım | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Not receiving it. | Alan değil. onu iletme | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
All right, well, what's the message? | Her neyse, mesaj nedir? Peki o zaman, mesaj nedir? Peki o zaman, mesaj nedir? pekala! şey, mesaj nedir? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Rosenthal steals half a mil in cocaine, | Rosenthal yarım milyonluk kokain çaldı, Rosenthal kokainle birlikte yarım milyon dolar çalmış... Rosenthal kokainle birlikte yarım milyon dolar çalmış... Rossenthal yarım milyon kokain çaldı | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
then shoots the couriers. | sonra da kuryeleri vurdu. ...sonra da kuryeleri vurmuş. ...sonra da kuryeleri vurmuş. ve kuryeye ateş etti | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You're being held responsible | Sen Kübalılar tarafından onun Kübalılar onun yaptıklarından dolayı seni sorumlu tutuyorlar. Kübalılar onun yaptıklarından dolayı seni sorumlu tutuyorlar. sorumlu tutulacaksın | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
by the Cubans for his actions. | bu hareketinden sorumlu tutuluyorsun. onun bu davranışları yüzünden Kübalılar tarafından | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
How do you figure that? How the fuck am I responsible? | Bunu nerden çıkardın? Beni nasıl sorumlu tutabilirler? bunu nasıl ortaya çıkardın? nasıl sorumluyum ben bu lanet olaydan? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
He goes around throwing your name. Demeo this, Demeo that. | Sağda solda sürekli senin ismini kullanıyor. Demeo şöyle, Demeo böyle. Adam sürekli senin adını kullanıyor. Demeo şöyle dedi, Demeo böyle dedi. Adam sürekli senin adını kullanıyor. Demeo şöyle dedi, Demeo böyle dedi. ismini sayıklıyordu Demeo bu Demeo şu | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Starts a war, so now everyone thinks you're involved. | Bir savaş başlattı ve şimdi herkes senin de işin içinde olduğunu düşünüyor. Bir savaş başlıyor ve herkes senin de buna dahil olduğunu düşünüyor. Bir savaş başlıyor ve herkes senin de buna dahil olduğunu düşünüyor. savaş başlar. böylece herkes senin olaya karıştığını düşünüyor | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
He was just trying to help me out, Leo! | Tek yaptığı bana yardım etmeye çalışmaktı, Leo! Çocuk bana yardım etmeye çalışıyor sadece Leo! Çocuk bana yardım etmeye çalışıyor sadece Leo! sadece bana yardım etmeyi deniyordu, Leo | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
H Hip you m“? | Yardım etmek? Ha! Yardım etmeye mi? Yardım etmeye mi? sana yardım ha? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Then it's your fault you made him feel sorry for you. | O zaman, senin için üzülmesi senin hatan. O hâlde, kendini yardıma muhtaç biri gibi gösterdiğin için sorumlu sensin. O hâlde, kendini yardıma muhtaç biri gibi gösterdiğin için sorumlu sensin. bu senin hatan.. senin için üzgün olmasını hissettirdin | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You want to be friends with the Gambinos, | Gambino'larla arkadaş olmak istiyorsan, Gambino Ailesi ile dost olmak istiyorsun, o zaman benimle açık konuş. Gambino Ailesi ile dost olmak istiyorsun, o zaman benimle açık konuş. Gambinos'la arkadaş olmak istiyorsun | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
then be real with me. | bana karşı gerçekçi ol. ozaman benimle dürüst ol | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I understand you got this relationship with Rosenthal. | Rosenthal ile yakın olduğunuzu anlıyorum. Rosenthal ile olan ilişkini anlıyorum. Rosenthal ile olan ilişkini anlıyorum. anladım. sen bu ilişkiyi Rosenthal ile kurdun | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
But the couriers he killed and stole from, | Ama öldürüp çaldığı kuryeler, Ama öldürüp, parasını çaldığı kuryeler... Ama öldürüp, parasını çaldığı kuryeler... ama kuryeler öldürdüğün ve çalan | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
they were linked to the Callies, Roy. | Callie'in adamları, Roy. ...Callies ile bağlantılıydılar Roy. ...Callies ile bağlantılıydılar Roy. Callies'le bağlantılılardı, Roy. | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Nothing gets forgotten. | Hiç bir şey unutulmaz. Hiçbir şey unutulmaz. Hiçbir şey unutulmaz. hiçbirşey unutulmaz | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Leo, you're asking me to kill Rosenthal? | Benden Rosenthal'ı öldürmemi mi istiyorsun? Leo, benden Rosenthal'u öldürmemi mi istiyorsun? Leo, benden Rosenthal'u öldürmemi mi istiyorsun? Leo bana Rosenthal'ı öldürmemi mi soruyorsun? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Why don't you stop asking questions you know the answers to? | Neden cevabını bildiğin soruları sormayı bırakmıyorsun? Neden cevabını bildiğin sorular sorup duruyorsun ki? Neden cevabını bildiğin sorular sorup duruyorsun ki? neden cevabını bildiğin soruları sormayı kesmiyorsun? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I took the kid from the streets! | Çocuğu sokaklardan aldım! O çocuğu sokaklardan kurtardım ben! Kendi evladımmış gibi yetiştirdim. O çocuğu sokaklardan kurtardım ben! Kendi evladımmış gibi yetiştirdim. çocukları sokaktan aldım | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I raised him like he was one of my own. | Kendi oğlum gibi yetiştirdim. onu kendi oğlummuş gibi büyüttüm | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Then that's your problem. | Öyleyse bu senin problemin. Zaten sorun da bu. Zaten sorun da bu. ozaman senin sorunun | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Kid goes around telling everybody he's your son | Çocuk sağda solda dolaşıp senin oğlun olduğunu söyledi. Çocuk etrafta dolaşıp senin oğlun olduğunu söyledi. Çocuk herkese senin oğlun olduğunu söyleyip duruyor. Çocuk herkese senin oğlun olduğunu söyleyip duruyor. etrafta senin oğlun oldugunu söylüyor. | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
and they hold the the father accountable. | Onlar da babasını sorumlu tuttular. Onlar da olanlardan dolayı babayı sorumlu tutuyorlar. Onlar da olanlardan dolayı babayı sorumlu tutuyorlar. ve onların babasının sorumluluğunda | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
They were fucking coked out delivery boys! | Ölenler siktiğimin kokainman kuryeleriydi! İki tane kafası güzel torbacı sadece! İki tane kafası güzel torbacı sadece! teslimatçı çocukarı kokaine başlattılar | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Who gives a fuck? Who gives a shit about them? | Kimin umurunda? Onları kim umursuyor? Kim sikler onları? Onlar kimsenin sikinde değil zaten. Kim sikler onları? Onlar kimsenin sikinde değil zaten. kimin umrunda kim onları sikler ki? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
But that's not the point. | Olay bu değil. ama konu bu değil | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You understand? They'll come after you and him no matter what. | Anladın mı? Senin ve onun peşine düşecekler, ne olursa olsun. Ne olursa olsun, senin ve çocuğun peşine düşeceklerini anlamıyor musun? Ne olursa olsun, senin ve çocuğun peşine düşeceklerini anlamıyor musun? anladın mı? sen ve ondan sonra gelecekler ne olduğu sorun değil | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Do you fucking understand that in your fucking thick head? Yes! Fuck me. | Sikik kalın kafan dediklerimi anlıyor mı? Evet! Amına koyayım. O kalın kafan almıyor mu söylediklerimi? Anladım! Hay sikeyim. O kalın kafan almıyor mu söylediklerimi? Anladım! Hay sikeyim. lanet olası kalın kafan anladı mı? evet! beni becer. | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You get what I'm telling you? Yeah, I get it. | Söylediklerimi anladın mı? Evet, anladım. Ne dediğimi anladın mı? Evet, anladım. Demek istediğimi anladın mı? Evet, anladım. Demek istediğimi anladın mı? Evet, anladım. anladın mı ne diyorum? evet, anladım | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Even people you consider friends will come after him. | Arkadaş olduğunu düşündüklerin bile peşine düşecektir. Senin dost olarak gördüğün insanlar bile onun peşine düşecekler. Senin dost olarak gördüğün insanlar bile onun peşine düşecekler. arkadaş sandığın insanlar bile ondan sonra gelecek | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You got that friend, Marty. | Hani Marty diye arkadaşın var ya. Şu arkadaşın Marty vardı ya. Ne olmuş Marty'e? Şu arkadaşın Marty vardı ya. Ne olmuş Marty'e? bu arkadaşı anladın. Marty | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
What about Marty? | Ne olmuş Marty'e? peki Marty? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
He already started spreading the word where to find him. | Çoktan onun nerede olduğuyla alakalı bilgi vermeye başladı. zaten onu nerede bulacağımız sözü söylemeye başladı | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
This is one big fucking mess we don't need, Roy. | Bu istemediğimiz ve büyük bir pislik, Roy. İhtiyacımız olan son şey bu, Roy. Bu hiç ihtiyacımız olmayan koca bir pislik Roy. Bu hiç ihtiyacımız olmayan koca bir pislik Roy. bu lanet olası büyük bi bela.ihtiyacımız yok. Roy. | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Clean it up. | Temizle. Temizle bu işi. Temizle bu işi. temizle onu | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
The property is in Vernon and he's asking Atlantic City price. | Devre mülk Vernon'da ama o Atlantic City fiyatı istiyor. Mekan Vernon'da ama adam Atlantic City fiyatı istiyor. Mekan Vernon'da ama adam Atlantic City fiyatı istiyor. mülk Vernon'da ve Atlantic City'e fiyatı soruyor | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
(Anabel) Dad, we goz' to go. | Baba, gitmeliyiz. Baba, biz çıkıyoruz. Baba, biz çıkıyoruz. baba, gitmemiz gerek. | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
(realtor on phone) Gambling is going legal any day. | Kumar oynamak her geçen gün daha yasal kabul ediliyor. kumar hergün yasallaşıyor | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
They're condominiums, not a casino. | Onlar devre mülk, kumarhane değil. burası gazino değil.. binaların sahip olduklarının yeri | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You goz' to understand, it's a seller's market. | Anlamalısın, piyasa böyle. Anlamıyorsun, satıcı piyasası var orada. Anlamıyorsun, satıcı piyasası var orada. anlaman gerek burası satış yeri | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
With the rumors of gambling going legal, | Kumar oynamanın suç olmaktan çıkarılacağı dedikodusu, Kumarın serbest olacağıyla ilgili dedikodular yüzünden... Kumarın serbest olacağıyla ilgili dedikodular yüzünden... kumarın söylentilerine göre yasal gidiyor | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
property values are going through the roof. | devre mülk fiyatlarını tavana vurdurdu. ...emlak fiyatları tavan yapacak. ...emlak fiyatları tavan yapacak. mülkiyat değerleri çatı katına gidiyor | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Tell them I'm not going above 150, all right? | Onlara söyle 150'nin üzerine çıkmayacağım, tamam mı? Söyle onlara 150'den fazla veremem, tamam mı? Söyle onlara 150'den fazla veremem, tamam mı? söyle onlara 150'nin üstüne gitmiyorum tamam mı? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You're changing your tie. | Kravatını değiştiriyorsun. düğümünü değiştiriyorsun | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
He won '2' give me the time of day. | Günün bu saatinde bana ayıracak zamanı yoktur. bana günün zamanını vermeyecek | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
I'll have to call you back later. | Sizi daha sonra aramak zorundayım. seni daha sonra aramak zorunda kalacam | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
All right. Take care. | Tamam. Güle güle. Peki. Dikkat et. Peki. Dikkat et. pekala dikkatli ol. | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Hey, I'm going shopping. Need anything? | Hey, alışverişe çıkıyorum. İstediğin bir şey var mı? Ben alışverişe gidiyorum. Bir şey istiyor musun? Ben alışverişe gidiyorum. Bir şey istiyor musun? hey alışverişe gidiyorum bişeye ihityacın var mı? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
More cologne? | Daha çok kolonya. Biraz daha parfüm alsana. Biraz daha parfüm alsana. daha fazla kolonya? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
What, again? Yeah. | Ne, yine mi? Evet. Ne, yine mi? Evet. Ne, yine mi? Evet. ne tekrar? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
You got a girlfriend I don't know about? | Benim bilmediğim bir kız arkadaşın mı var? Benim bilmediğim bir sevgilin falan mı var yoksa? Benim bilmediğim bir sevgilin falan mı var yoksa? kız arkadaşın var ve hakkında bilgim yok? | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
No, it's for you, baby. Mom. | Hayır, senin için sürüyorum bebeğim. Anne. Hayır, senin için bebeğim. Anne. Hayır, senin için bebeğim. Anne. hayır, bu senin için, bebeğim, Anne | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Have a great day at school, sweetie. | Okulda iyi bir gün geçir hayatım. Okulda başarılar tatlım. Okulda başarılar tatlım. iyi dersler tatlım | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
All right, bye. Bye. | Tamam, görüşürüz. görüşürüz. Tamam, görüşürüz. Görüşürüz. Tamam, görüşürüz. Görüşürüz. pekala by by | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Oh, yeah. Oh, yeah. | Oh, evet. Oh, evet. Evet. Evet. Evet. Evet. oh evet! | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Let's go, Bets! | Haydi gidelim, Bets! Gidiyoruz Bets! Gidiyoruz Bets! hadi gidelim,Bets | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Don't take any crap from any nuns. | Hiçbir rahibeden hiç bir ıvır zıvır almayın. Hiçbir rahibeden bir şey almayın sakın. Hiçbir rahibeden bir şey almayın sakın. rahibelerden boktan şeyler almayın | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Okay, I won't. Coming. | Tamam, almam. Geliyorum. Tamam almam. Geliyorum. Tamam almam. Geliyorum. tamam almayacağım. geliyorum | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Come here. Bye. | Buraya gel. görüşürüz. Güle güle. Güle güle. buraya gel by | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Love you. Love you. | Seni seviyorum. Seni seviyorum. Sizi seviyorum. Ben de. Sizi seviyorum. Ben de. seni seviyorum seni seviyorum | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Love you, too. All right. | Ben de sizi seviyorum. Tamam. Ben de. Tamam. Ben de. Tamam. bende seni seviyorum pekala. | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
See you after school. | Okuldan sonra görüşürüz. okuldan sonra görüşürüz | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
There's no sound on this, but tell me your name. | Bu makine ses kaydetmiyor, ama bana ismini söyle. Sesli çekim yapmıyorum ama adını söyle sen yine de. Sesli çekim yapmıyorum ama adını söyle sen yine de. bunda ses yok ama bana ismini söyle | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Alex. Alex. | Alex. Alex. Alex. Alex. Alex. Alex. Alex. Alex. | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Very nice to meet you, Alex. I'm Marty. | Seninle tanıştığıma çok memnun oldum, Alex. Ben Marty. Tanıştığımıza çok memnun oldum Alex. Ben de Marty. Tanıştığımıza çok memnun oldum Alex. Ben de Marty. tanıştığıma çok memmun oldum. Alex ben Marty | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Very nice. | Çok güzel. çok hoş | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |
Ah, look at that. Bare your soul. | Şu güzelliğe bak. Ruhunu ortaya çıkar. Şuna baksana. İçini aç bana. Şuna baksana. İçini aç bana. şuna bak | The Iceman-1 | 2012 | ![]() |