Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 164662
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Can't see the bottom. | Dibini göremiyoruz. Aşağıda ne olduğunu göremedik. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Maybe it's just a crawl space or something. | Belki tesisat kanalı gibi bir şeydir. Eminim kanalizasyon falandır. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Watch! | İzle! Baksana. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
That was weird. | İşte bu garip. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Okay ... | Pekâlâ... | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Is it working? Yeah. | Çalışıyor mu? Evet. Kayıtta mıyız? Evet. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
So what exactly you think you gonna see? | Tam olarak ne görmeyi düşünüyorsun? Ne görmeyi umuyorsun? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Could be like a... like a underground tomb. Like the catacombs, or something? | Belki... mezar gibi bir şey olabilir. Yeraltı mezarı gibi mesela. Belki bir yeraltı mezarı olabilir. Bilemiyorum ya da onun gibi birşey. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
The catacombs of Bensonville? | Yeraltı mezarları mı? Sanmıyorum. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
I think its just a... really deep hole, that 'Creepy Carl' dug up. | Bence bu sadece "Korkutucu Carl"'ın kazdığı çok derin bir delik. Bence bu, çok derin ve Korkunç Carl'ın kazdığı bir delik. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Who's 'Creepy Carl' ? | Korkunç Carl kim? Bir zamanlar burada yaşamış. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
The guy that used to live here. | Daha önce burada yaşamış bir adam. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Now he lives in the old glove factory in the other side of town. | Şimdi şehrin diğer tarafında eski eldiven fabrikasının orada yaşıyor. Şimdi kasabanın diğer tarafında bir fabrikada çalışıyor. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Yeah! Let's go see what the inside of a hole looks like. | Evet! Gidip deliğin içi nasıl görünüyormuş bakalım. Bakalım deliğimiz neye benziyormuş. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Is it working? Yeah. | Tam olarak ne görmeyi düşünüyorsun? Çalışıyor mu? Evet. Kayıtta mıyız? Evet. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
I told you guys there's nothing down there. It's just a hole. | Orada bir şey olmadığını söyledim size. Sadece bir delik işte. Size orada hiçbir şey olmadığını söyledim. Bu sadece bir delik. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
A hole with no bottom in the basement of our house. How does that make any sense? | Evin bodrumunda dibi olmayan bir delik. Mantıksız değil mi? Bodrum katımızda sonu olmayan bir çukur. Hiç mantıklı değil. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Woah! Did you see that? | Bunu gördün mü? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Right there. | Tam burası. Baksana. Gördün mü? Bu birşey. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
See? There's something. | Gördün mü? Bir şey var. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Or anything. | Ya da hiçbir şey. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Like a light coming through a crack in the... | Bir çatlaktan gelen ışık gibi... Duvara bir yerden ışık yansıyor olabilir. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Or a aliens. | Ya da yaratıklar... Ya da canavarlar. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Or an egg. | ...ya da yumurta... Ya da yumurta. Canavar yumurtası. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Or an alien egg. | ...ya da yaratık yumurtası. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
How do you even come out with this... It's not in the... | Bu sonuca nereden varabildin... Bu hiçbir... Bu nereden çıktı. Bence bu... | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Hey guys! Hi! Mom. | Selam çocuklar! Selam anne. Selam, çocuklar. Selam, anne. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Just watching some TV. Cool. | Biz de televizyon izliyorduk. Güzel. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Yeah! What is it? | Nedir o? O ne öyle? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Oh! Nothing just stupid show really. Just about to turn it off actually. | Hiçbir şey sadece aptalca bir program, aslında kapatmak üzereydik. Hiçbir şey, aptal bir program. Kapatıyorduk zaten. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
This is Julie. From next door. Hi, Julie from next door. | Bu Julie. Yan komşumuz. Selam, Julie. Bu Julie. Komşumuz. Selam, Julie. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
I brought plenty of Chinese food in case you're hungry? | Acıkmışsınızdır diye bolca Çin yemeği getirdim. Çin yemeği aldım. Aç mısınız? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Thanks but I should... I should go. | Teşekkür ederim ama ben gitmeliyim. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
My mom probably thinks I'm already hitting up the new neighbours for gay way drugs. | Annem muhtemelen şimdiden komşulara uyuşturucu verdiğimi düşünüyordur. Annem yeni komşular konusunda biraz hassastır da. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
I'll see you later? | Sonra görüşürüz. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Nice to meet you. Nice to meet you. | Memnun oldum. Memnun oldum. Tanıştığımıza memnun oldum. Ben de. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Bye Lucas. I'll see you later. | Hey, Lucas. Görüşürüz. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
You might have been safer in the city. My friend. | Daha güvenli bir şehirde olabilirsiniz. Bu şehir daha güvenli, dostum. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
What have you guys been doing all day? | Tüm gün ne yaptınız? Çok havalıydı, biz | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
We found this cool... | Harika bir şey bul... | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Nothing. | Hiçbir şey. Vakit öldürdük. Hiçbir şey. Takıldık öyle. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
We just kinda hung out. | Sen ne yaptın? Yeni işin nasıl? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Good. Wait a minute... | Güzeldi. Bekle... | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Did you just... ask me about my life? | Sen bana... hayatım hakkımda sorumu soruyorsun? ...az önce ne yaptığımı mı sordun? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
My Goodness! Couple of days in a small town and look how polite you are? | Aman tanrım! Ufak bir kasabada 2 gün geçirdik ve ne kadar da kibar oldun öyle? Tanrım, birkaç günde böyle küçük bir kasabada bu kadar kibar oldun. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
I heard something. | Bir şey duydum. Bir ses duydum. Banane bundan? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Whatever... | Keyfin bilir... | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Why do I have to do it today? Because your school registration is today. Sweetheart. | Neden bugün yapmam gerekiyor? Çünkü bugün kayıt günü, bir tanem. Neden şimdi? Çünkü bugün okula kaydoluyorsun, tatlım. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
And I change my shift at the hospital to do it. Please stop... | Ayrıca hastanede bugün ikinci vardiyamı aldım. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Hold still baby. We're late. | Kıpırdama lütfen okula geç kalacağız. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Why doesn't Dane have to do it? | O neden gitmiyor peki? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Because I'm not in a school where they make you take naps and drink out of sippy cup. | Çünkü seni uykuya yatırdıkları ve biberondan su içirdikleri bir okula gitmiyorum. Çünkü benim okulum şekerlemeler için erken başlamıyor. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
You can do me! Dickhead! Hey! hey, hey... | Ve sonra gideceğim. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Okay I know he did not learn that on Sponge Bob. | Pekâlâ, bu lafları Sünger Bob'dan öğrenmediğini biliyorum. Tamam bu konuşma stilin Sünger Bob'a benzemiyor. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
And Dane is not going today because his registration is next week. | Dane bugün okula gidemiyor çünkü okul kayıt işlemleri haftaya tamamlanacak. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
What are you planning on doing today besides causing trouble? | Sadece problem yaratma yeter tamam mı? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Well, Julie's gonna show me around this ghost town. | Julie bana buraları gösterecek zaten. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
So! That should take about... I don't know? 10 minutes. | Yani bu yaklaşık, bilemiyorum 10 dakika falan sürer. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Alright. Please be back by 4, I have to go to work. Thank you. | Pekâlâ. Lütfen 4'e kadar dönmüş ol, işe gitmem gerekiyor. Teşekkürler. Lütfen 4'ten önce evde ol. İşe gitmek zorundayım. Teşekkürler. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
C'mon sweetie let's go. | Hadi bebeğim. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Ready, tiger? Bensonville, here we come. | Hazır mısın kaplan? Bensonville, biz geliyoruz. Hazır mısın? Her zaman. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Not quite Brooklyn, huh? Not quite. | Brooklyn gibi değil, öyle mi? Tam olarak değil. Brooklyn'de bitmedi değil mi? Pek sayılmaz. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
So... Is that where you lived your whole life? | Tüm hayatın boyunca orada mı yaşadın peki? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
No! Actually I was born in Queens. | Hayır, aslında Queens'te doğdum. Hayır. Aslında ben Queens doğumluyum.. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
And the... we moved to Philly (Philadelphia), Boston, | Sonra, Philadelphia, Boston, | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
DC (Washington) and then back to Brooklyn. | Washington ve sonrasında Brooklyn'e taşındık. Washington ve sonra Brooklyn'e taşındık. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Oh! And... I'd say... I think Jersey is somewhere in there too. I don't really remember. | Ve... sanırım... Jersey'de de bir ara kaldık. Tam hatırlamıyorum. Jersey en sevdiğim şehirdi sanırım. Tam hatırlamıyorum. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Do you even bother to unpack the boxes? | Kutuları açmaktan hiç sıkılmadın yani? Sürekli kutuları taşıdın o zaman? Evet, genelde. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Yeah everytime. It's kinda like... | Evet, her defasında. Bu şey gibi... | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
My mom always assure that the next move is gonna be the last one. Type of thing... you know? | Anne hep sonraki taşınmamızın son olduğuna söz verir. Bu tür mevzuları bilirsin. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
She seems nice. Yeah. | Kulağa hoş geliyor. Öyle. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
What about your dad? I don't have one. | Peki ya baban? Babam yok. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
"Rolic Gardens"? Seriously. Can we go there? | "Eğlence Parkları" mı? Oraya gidebilir miyiz? "Mutluluk Bahçesi" mi? Gerçekten mi? Gidelim mi? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
I hate that place. Besides, it's not open anyway. | Bu yerden nefret ediyorum. Ayrıca kapalı. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Yeah... the weather's a little bipolar, as you can see. | Evet, gördüğün gibi hava bir açılıyor bir kapanıyor. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
But other than that it's not that bad here. | Bunun dışında, burası oldukça iyidir. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
I mean, school sucks, but I'm sure its sucked in Brooklyn too right? | Okul berbat, ama Brooklyn'de de aynı olduğuna eminim, doğru mu? Burada okul berbat, Brooklyn'de aynı mıydı? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Thus... You guys are like celebrities. | Ayrıca siz burada ünlü gibisiniz. Burada seviliyorsun. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
I mean most people move out of Bensonville, not in it. | Bensonville dışından gelen herkes için böyle, üstüne alınma. Bensonville'de çoğu insan böyledir zaten. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
How bout your genuine Bensonville burger? | Hakiki Bensonville hamburgerini nasıl buldun? Bensonville hamburgerini nasıl buldun? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
How is that one compared to the... Brooklyn, Boston, Philly burgers? | Yani, Brooklyn, Boston, Philadelphia hamburgerlerine oranla nasıl? Çünkü buranın hamburgeri oldukça meşhurdur. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Pretty good. | Oldukça lezzetli. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Yeah, that's because they mix it up with squirrels out here. | Evet, çünkü burada sincap etiyle karıştırırlar. Çünkü sincap etinden yapılırlar da. Gerçekten mi? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Your boyfriend gave you that? Why? You jealous? | Bunu erkek arkadaşın mı verdi? Neden, kıskandın mı? Erkek arkadaşından mı? Neden, kıskandın mı? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Just a friend. | Bir arkadaşım verdi. Sadece bir arkadaşım. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
So... what's up with you guys moving around all the time? | Neden sürekli taşınıp duruyorsunuz? Pekâlâ. Neden sürekli taşınıyorsunuz? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Nothing. | Nedeni yok. Bir nedeni yok. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
People usually don't move around the country for no reason. | Genelde insanlar nedeni yoksa ülkeyi gezmezler. İnsanlar zaten bir neden olmadan tüm ülkede yaşamayı severler. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
I do not know ... | Bensonville dışından gelen herkes için böyle, üstüne alınma. Bilmiyorum... Bilemiyorum. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
My mom just... wants to find a good job. We want to find places for Lucas like a... | Annem iyi bir iş bulmak istiyordu. Annem daha iyi bir iş arıyordu. Burada bulabileceğini düşündü sanırım. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
I do not know. There is no reason really. | Bilmiyorum. Gerçekten tam bir nedeni yok. Bilemiyorum. Bu bir neden değildi sanırım. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Dane, I say to come home by 4, not start home at 4. | Dane, 4'te eve gel demiştim, saat 4 oldu ve yoksun. Saat 4'te evde olman lazımdı. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Would you just please come home alright! I got to go to work. | Sadece çabuk gel buraya. İşe gitmeliyim. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Listen, sweetheart, honey. I've got to go to work. | Dinle, tatlım. İşe gitmeliyim. Dinle tatlım. İşe gitmem gerek. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
So, Dane will be home any second I promise. So... | Dane birazdan evde olur söz veriyorum. Dane yakında evde olur. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Don't go anywhere kay? Be a good boy. I love you. | Bir yere gitme, tamam mı? Uslu bir çocuk ol. Seni seviyorum. Tamam mı? Uslu dur. Seni seviyorum. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
I love you, soldier. I love you too. | Ben de seni seviyorum. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Mission failed ... | Hayır. GÖREV BAŞARISIZ... GÖREV BAŞARISIZ... | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Okay, Let's see how you like it. | Tamam, bu hoşuna gidecek mi bakalım. Pekâlâ, neler yapabileceğimize bir bakalım. | The Hole-2 | 2009 | ![]() |
Hey! You okay? | Selam! Her şey yolunda mı? Sen iyi misin? | The Hole-2 | 2009 | ![]() |