Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 164314
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Sure. | Lafi bile olmaz. Lafı bile olmaz. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Look, you don't have to say it. I totally understand. | Bir sey söylemek zorunda degilsin. Seni anlayabiliyorum. Bir şey söylemek zorunda değilsin. Seni anlayabiliyorum. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
This whole thing was stupid. Huh. | Tüm bu yasananlar çok aptalcaydi. Tüm bu yaşananlar çok aptalcaydı. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
It was stupid, wasn't it? | Aptalcaydi, degil mi? Aptalcaydı, değil mi? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
This is yours. Oh, thank you. | Bu sana ait. Tesekkür ederim. Bu sana ait. Teşekkür ederim. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I can't believe I gave my grandmother's Holocaust ring to someone I just met. | Büyükannemin soykirimdan kurtardigi yüzügü... Büyükannemin soykırımdan kurtardığı yüzüğü... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
What was I thinking? You were really fucked up. | Aklim neredeydi acaba? Kafan çok kiyakti. Aklım neredeydi acaba? Kafan çok kıyaktı. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
You did pull out your own tooth. L...? | Kendi disini çektin. Kendi dişini çektin. Sürekli bana ne yapacağımı söylemenden bıktım artık. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I pulled out my tooth? | Disimi kendim mi çektim? Dişimi kendim mi çektim? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Why did I pull out my own tooth? | Disimi neden çekeyim ki? Dişimi neden çekeyim ki? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Alan bet you that you weren't a good enough dentist... | Alan, kendi disini çekecek kadar iyi bir disçi olmadigina dair... Alan, kendi dişini çekecek kadar iyi bir dişçi olmadığına dair... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
...to pull out your own tooth. | ...seninle bahse girdi. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Okay. Heh. | simdi anlasildi! Şimdi anlaşıldı! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Of course he did. You won. | Tabii ya, baska kimden beklenirdi ki! Ama bahsi sen kazandin. Tabii ya, başka kimden beklenirdi ki! Ama bahsi sen kazandın. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Yeah. Clearly. Yeah. | Evet, belli oluyor. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
That's victory, right there. | Zafer kupam da tam burada iste. Zafer kupam da tam burada işte. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
ALAN: It needs to go down. | Asagiya indirmemiz lazim. Aşağıya indirmemiz lazım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
It's good. Get in. No. Safety first. | Oldu oldu, tamam. Hayir, önce güvenlik. Oldu oldu, tamam. Hayır, önce güvenlik. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Alan, it's fine. It's down. No, I gotta get it down first. | Alan, bu iyi. indi iste. Olmaz. iyice indirmem lazim. Alan, bu iyi. İndi işte. Olmaz. İyice indirmem lazım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
PHIL: Jesus Christ. Look out. Don't mess the car up. | Tanri askina! Dikkat et! Arabayi mahvediyorsun. Tanrı aşkına! Dikkat et! Arabayı mahvediyorsun. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
You're gonna mess the car up. | Arabayi mahvediyorsun. Arabayı mahvediyorsun. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Hey, what are you doing next weekend? I don't know. Working. Why? | Önümüzdeki hafta ne yapiyorsun? Bilmem. Çalisirim. Neden sordun? Önümüzdeki hafta ne yapıyorsun? Bilmem. Çalışırım. Neden sordun? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I was thinking maybe I'd come back and take you out to dinner. | Geri gelip seni aksam yemegine falan götürürüm diye düsünmüstüm. Geri gelip seni akşam yemeğine falan götürürüm diye düşünmüştüm. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Yeah. Like a date. Only, one that hopefully I'll remember. | Evet, gerçek bir randevu gibi. Ama umarim bu seferkini hatirlarim. Evet, gerçek bir randevu gibi. Ama umarım bu seferkini hatırlarım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Sounds good. | Kulaga güzel geliyor. Kulağa güzel geliyor. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Stu. Come on. Stu. Come on. | Stu. Hadi. Stu. Hadi. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I gotta go. Okay. Bye. | Gitmeliyim. Pekâlâ, görüsürüz. Gitmeliyim. Pekâlâ, görüşürüz. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Bye. Bye. | Hosça kal. Hosça kal. Hoşça kal. Hoşça kal. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
All right, here we go. | iste gidiyoruz. İşte gidiyoruz. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
At least the trip wasn't a total disaster. | En azindan gezimiz o kadar kötü bitti sayilmaz. En azından gezimiz o kadar kötü bitti sayılmaz. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
What makes you say that? When I woke up on the roof... | Ne oldu da böyle söyledin? Çatida kendime geldigimde... Ne oldu da böyle söyledin? Çatıda kendime geldiğimde... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
...I happened to find $80,000 worth of Bellagio chips in my pocket. | ...ceplerimde Bellagio'ya ait yaklasik 80.000 dolarlik fis buldum. ...ceplerimde Bellagio'ya ait yaklaşık 80.000 dolarlık fiş buldum. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Oh! STU: Oh, my God! | Aman Tanrim! Aman Tanrım! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
ALAN: Here he comes. That's him. | iste geldiler! Bu o! İşte geldiler! Bu o! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Hey, Neeco! NEECO: Hey. What's up, Alan? | Hey, Neeco! N'aber, Alan? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Whoa, look out. Oh, shit. | Dikkat et! Siktir! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Thanks, Neeco. NEECO: You got it, man. | Tesekkürler, Neeco. Senin için, adamim. Teşekkürler, Neeco. Senin için, adamım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
ALAN: Page me! NEECO: Adiós. | Ara beni! Güle güle. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
STU: Who the hell was that guy? ALAN: That's my buddy. | Bunlar da kimdi simdi? Dostlarim. Bunlar da kimdi şimdi? Dostlarım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Hey. Sorry, MapQuest took us on a really crazy route. | Yanlis yola soktugum için özür dilerim, beyler. Yanlış yola soktuğum için özür dilerim, beyler. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
How's my hair? It looks good. | Saçim nasil görünüyor? iyi görünüyor. Saçım nasıl görünüyor? İyi görünüyor. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Is it cool like Phil's? It's classic Phil. | Phil'inki gibi fiyakali mi? Klasik Phil. Phil'inki gibi fiyakalı mı? Klasik Phil. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
She looks beautiful, man. | Güzel görünüyor, adamim. Güzel görünüyor, adamım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Sorry I'm late. | Özür dilerim, geç kaldim. Özür dilerim, geç kaldım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Where were you? And why are you so red? | Neredeydin? Neden bu kadar kirmizisin? Neredeydin? Neden bu kadar kırmızısın? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Honey, it's a long story. | Tatlim, uzun hikâye. Tatlım, uzun hikâye. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
MINISTER: We are gathered here today... | Bugün burada askin gücüyle iki genci... Bugün burada aşkın gücüyle iki genci... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
...because of the strength of love and of promises kept. | ...birbirine baglamak için toplanmis bulunmaktayiz. ...birbirine bağlamak için toplanmış bulunmaktayız. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
All I know is I am so sorry. | Tek söyleyebilecegim, çok üzgün oldugum. Tek söyleyebileceğim, çok üzgün olduğum. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
And I promise for as long as we're married... | Sana söz veriyorum ki, evli kaldigimiz süre zarfinda... Sana söz veriyorum ki, evli kaldığımız süre zarfında... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
...to never, ever put you through anything like this again. | ...bir daha asla seni buna benzer bir seye maruz birakmayacagim. ...bir daha asla seni buna benzer bir şeye maruz bırakmayacağım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Daddy. Hey, my man. | Baba! Selam, adamim. Baba! Selam, adamım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Excuse me, but I'm expecting my husband any minute. | Affedersiniz. Kocam her an gelebilir. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Oh, that's very funny. Come here. | Çok komik. Gel buraya bakalim. Çok komik. Gel buraya bakalım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
How was your soccer game? | Futbol maçin nasil geçti? Futbol maçın nasıl geçti? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Stu? You avoiding me? Hey. Melissa. | Stu? Sen benden mi saklaniyorsun? Merhaba Melissa. Stu? Sen benden mi saklanıyorsun? Merhaba Melissa. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Oh, my God. What happened to your tooth? | Aman Tanrim! Disine ne oldu? Aman Tanrım! Dişine ne oldu? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Have you met Alan? Tracy's brother. Brother of the... | Daha önce Alan'la tanismis miydin? Tracy'nin kardesi olur. Daha önce Alan'la tanışmış mıydın? Tracy'nin kardeşi olur. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Okay. Ow. | Pekâlâ. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
That is disgusting. Why haven't you returned my calls? | igrenç görünüyor! Aramalarima neden geri dönmüyorsun? İğrenç görünüyor! Aramalarıma neden geri dönmüyorsun? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Well, there was a snafu when we stopped... | Durmamak gibi bir sorunumuz vardi... Durmamak gibi bir sorunumuz vardı... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I called that bed and breakfast in Napa. | Napa'daki pansiyonu aradim ve... Napa'daki pansiyonu aradım ve... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
They said they had no record of you even checking in. | ...bana oraya giris yaptiginiza dair hiçbir kayit olmadigini söylediler. ...bana oraya giriş yaptığınıza dair hiçbir kayıt olmadığını söylediler. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Stu. What the fuck is going on? We went to Las Vegas. | Stu, burada ne haltlar dönüyor? Las Vegas'a gittik. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Oh, really? Las Vegas? Why would you go to Las Vegas? | Gerçekten mi, Las Vegas'a mi gittiniz? Niye Las Vegas'a gidesiniz ki? Gerçekten mi, Las Vegas'a mı gittiniz? Niye Las Vegas'a gidesiniz ki? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
My friend was getting married. That's what guys do. | Çünkü en iyi arkadasin evlendiginde böyle yaparsin. Çünkü en iyi arkadaşın evlendiğinde böyle yaparsın. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Okay, that's not what you do. Really? | Gerçekten mi? Bakalim simdi ne yapacaksin! Öyle mi? Gerçekten mi? Bakalım şimdi ne yapacaksın! Öyle mi? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Well, then why did I do it, huh? Because I did it. Riddle me that. | Neden gidecekmismisim? Gittiysem gittim. Düs yakamdan! Neden gidecekmişmişim? Gittiysem gittim. Düş yakamdan! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Why'd I do it? | Neden gidecekmismisim? Neden gidecekmişmişim? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
All you want me to do is what you want me to do. | Bazen benden sadece sen nasil istiyorsan öyle hareket etmemi istedigini düsünüyorum. Bazen benden sadece sen nasıl istiyorsan öyle hareket etmemi istediğini düşünüyorum. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I'm sick of doing what you want. | Sürekli bana ne yapacagimi söylemenden biktim artik. Sürekli bana ne yapacağımı söylemenden bıktım artık. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
In a healthy relationship, a guy should be able to do what he wants. | Bana kalirsa normal bir iliskide erkek arada bir istediklerini de yapabilmelidir. Bana kalırsa normal bir ilişkide erkek arada bir istediklerini de yapabilmelidir. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
That is not how this works! STU: Oh, good. | Bu iliskide isler böyle yürümez! Aman ne güzel! Bu ilişkide işler böyle yürümez! Aman ne güzel! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Because whatever this is ain't working for me! | Çünkü bu iliski diye nitelendirdigin sey her ne ise bana da uymuyor. Çünkü bu ilişki diye nitelendirdiğin şey her ne ise bana da uymuyor. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
MELISSA: Oh, really? STU: Yeah. | Gerçekten mi? Evet! | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Since you fucked that waiter on your cruise last June. Boom! | Geçen haziran, gemi seyahatinde o denizciyle düzüstügünden beri! Kapagi kodum mu? Geçen haziran, gemi seyahatinde o denizciyle düzüştüğünden beri! Kapağı kodum mu? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
You told me it was a bartender. Oh, you're right. I stand corrected. | Bana barmen oldugunu söylemistin. Dogru ya, haklisin. Hemen düzelteyim. Bana barmen olduğunu söylemiştin. Doğru ya, haklısın. Hemen düzelteyim. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
It was a bartender. You fucked a bartender. | Barmendi. Bir barmenle düzüsmüstün. Barmendi. Bir barmenle düzüşmüştün. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
You're an idiot. | Sen geri zekâlinin tekisin. Sen geri zekâlının tekisin. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
You're... You... | Sen... Sen de... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
You're such a bad person. | ...çok kötü bir insansin. ...çok kötü bir insansın. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Like, all the way through to your core. | Sanki kötülük iligine kadar islemis. Sanki kötülük iliğine kadar işlemiş. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
It was a real pleasure meeting you. Fuck off. | Sizinle tanistigima çok memnun oldum. Siktir git. Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum. Siktir git. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
I'm getting my bartender's license. Suck my dick. | Ben de barmenlik sertifikasi almayi düsünüyordum. Aletimi yala. Ben de barmenlik sertifikası almayı düşünüyordum. Aletimi yala. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
No, thank you. | Ben almayayim. Ben almayayım. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
You guys are awe... | Harikasiniz beyler. Harikasınız beyler. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
DOUG: Sid? There he is. | Sid? iste geldin. Sid? İşte geldin. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
You wanted to see me? Yeah. | Beni görmek istemissin. Evet. Beni görmek istemişsin. Evet. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Congratulations, buddy. Congratulations to you. | Tebrikler, dostum. Seni de tebrik ederim. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
You had us worried there for a second. Sorry. | Bir an için bizi kaygilandirdin. Kusura bakmayin. Bir an için bizi kaygılandırdın. Kusura bakmayın. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
How was Vegas? | Vegas nasildi? Vegas nasıldı? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
It was... Ahem. It was crazy. | Deli gibi eglendik. Deli gibi eğlendik. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Enjoy the car? Mm hm. | Arabanin tadini çikardin mi? Arabanın tadını çıkardın mı? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Remember to put Armor All on the tires? Mm hm. Mm hm. | Kum lastigi taktirdin mi? Kum lastiği taktırdın mı? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Let me ask you a question. | Sana bir soru sormak istiyorum. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
How can a cake cost $1400? | Nasil oluyor da bir kek 1400 dolar tutuyor? Nasıl oluyor da bir kek 1400 dolar tutuyor? | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Highway robbery. It's criminal. | Otoban soygunculugu. Resmen canilik. Otoban soygunculuğu. Resmen canilik. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Sid, ahem, about the car... | Sid, arabaya gelince | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Tracy told you. I told her not to tell you. I wanted to tell you. | Tracy söyledi demek. Söylememesini tembihlemistim. Ben söyleyecektim. Tracy söyledi demek. Söylememesini tembihlemiştim. Ben söyleyecektim. | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |
Tell me what? Careful, Doug. These women... | Ne söyleyecektin? Dikkatli ol, Doug. Bu kadin milletine... Ne söyleyecektin? Dikkatli ol, Doug. Bu kadın milletine... | The Hangover-7 | 2009 | ![]() |