Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 164318
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Oh! Holy fuck! He's not kidding. �� See? See? | Ha siktir! Dalga geçmiyormus. Gördün mü? Gördün mü? Ha siktir! Dalga geçmiyormuş. Gördün mü? Gördün mü? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
What am I gonna tell Melissa? | Bunu Melissa'ya nasil açiklayacagim? Disim gitmis ama nasil olduguna dair hiçbir fikrim yok. Bunu Melissa'ya nasıl açıklayacağım? Dişim gitmiş ama nasıl olduğuna dair hiçbir fikrim yok. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
No shit. | Kahretsin. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
You shouldn't curse around the child. | Çocugun yaninda böyle konusmamalisin. Çocuğun yanında böyle konuşmamalısın. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
...and were having those shots of J?ger. | Bir kola ister misiniz? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
�� What is this? Oh, my God. That is my tooth. | Bu ne yahu? Aman Tanrim! Disim! Bu ne yahu? Aman Tanrım! Dişim! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
No shit. | Yok artik. Yaaa! Yok artık. Yaaa! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Stu, you got a five? No. | Stu, 5'ligin var mi? Hayir yok. Stu, 5'liğin var mı? Hayır yok. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
I'll hit you on the way back. Thank you, sir. | Bahsisini dönünce veririm. Tesekkürler, efendim. Bahşişini dönünce veririm. Teşekkürler, efendim. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
I think the cop car part's pretty cool. | Bence polis arabasi kismi oldukça havali sayilir. Sag ol Alan, bence de havali. Bence polis arabası kısmı oldukça havalı sayılır. Sağ ol Alan, bence de havalı. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Check this out. Oh, no. No, Phil. No, Phil. | simdi sunu izleyin! Hayir, hayir, Phil. Sakin yapma! Şimdi şunu izleyin! Hayır, hayır, Phil. Sakın yapma! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Phil, stop the car, I wanna get out. | Durdur su arabayi, ben inecegim. Durdur, inecegim. Kenara çek. Durdur şu arabayı, ben ineceğim. Durdur, ineceğim. Kenara çek. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Guys, I really gotta go. I'm sorry. | Beyler, kusura bakmayin ama gitmeliyim. Beyler, kusura bakmayın ama gitmeliyim. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Yeah, you said that several times last night. | Tabii ya, dün gece de sürekli bunu söylüyordun ama isin asli disçisin. Tabii ya, dün gece de sürekli bunu söylüyordun ama işin aslı dişçisin. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Like, something we may have been talking about, | Aramizda konustugumuz yer ismi gibi bir sey oldu mu mesela? Aramızda konuştuğumuz yer ismi gibi bir şey oldu mu mesela? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
or some place we were going? | Çok güzel görünüyor, dostum. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
You kept saying how sick the wedding | Sürekli dügünün ne kadar harika oldugundan ve çok eglendiginizden bahsedip duruyordunuz. Sürekli düğünün ne kadar harika olduğundan ve çok eğlendiğinizden bahsedip duruyordunuz. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Listen, I'm gonna tell you something. | Size söylemem gereken bir sey var. Hayatim boyunca bir sürü dengesiz herif tanimisimdir. Size söylemem gereken bir şey var. Hayatım boyunca bir sürü dengesiz herif tanımışımdır. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Uh, it's just that we're having a hard time | ...dün gece neler oldugunu hatirlamakta güçlük çekiyoruz. ...dün gece neler olduğunu hatırlamakta güçlük çekiyoruz. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Unbelievable, man. Look at this chick. | Yok böyle bir sey, dostum. Baksana hatuna. Tas gibi kalçasi var ama beyni yok. Yok böyle bir şey, dostum. Baksana hatuna. Taş gibi kalçası var ama beyni yok. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Is there anything you can tell us about | Dün gece neler olduguyla ilgili bize anlatabilecegin bir seyler var mi? Dün gece neler olduğuyla ilgili bize anlatabileceğin bir şeyler var mı? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Congratulations, Stu, you got married. | Tebrik ederim Stu, evlenmissin! Bu olamaz. Tebrik ederim Stu, evlenmişsin! Bu olamaz. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Oh, God. Look at that. | Tanrim! suna bak. Tanrım! Şuna bak. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
What? You have baseball caps, huh? | Ne? Beysbol sapkalarin da var artik. Ne? Beysbol şapkaların da var artık. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
But that's because she had a baby. That explains the baby. | Bebegi oldugundan dolayi herhalde. Bu da bebegi açikliyor iste! Bebeği olduğundan dolayı herhalde. Bu da bebeği açıklıyor işte! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
I can't do it with just him, though. | Yalniz bu isi sadece onunla halledemem. Hatunu da gerekli. ikisi de burada olmali. Yalnız bu işi sadece onunla halledemem. Hatunu da gerekli. İkisi de burada olmalı. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Hey. Excuse me. What is the matter with you? | Affedersin, derdin nedir senin? Gidip getir su belgeleri. Affedersin, derdin nedir senin? Gidip getir şu belgeleri. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Hey, Phil, what about my dad's car? | Phil, babamin arabasina ne olmustur acaba? Eminim Doug'dadir. Arabayi da bulmus oluruz. Phil, babamın arabasına ne olmuştur acaba? Eminim Doug'dadır. Arabayı da bulmuş oluruz. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Easy. You just pour kerosene over a ferret, | Orasi kolay. Gelincigin üzerine benzini döküp yakacaksin ve arabanin içine atacaksin. Orası kolay. Gelinciğin üzerine benzini döküp yakacaksın ve arabanın içine atacaksın. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Can I ride shotgun? Don't touch me. | Ön koltuga oturabilir miyim Dokunma bana. Ön koltuğa oturabilir miyim Dokunma bana. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
I'm learning all kinds of vino factoids. | Bir çesit sarap fabrikasindayiz. Selam, ufaklik. Bir çeşit şarap fabrikasındayız. Selam, ufaklık. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
...we're about to go for a tractor ride. What the fuck? | ...simdi traktör gezisine gidiyoruz Ne oluyor yahu? ...şimdi traktör gezisine gidiyoruz Ne oluyor yahu? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
I should get going. So pretty. A tractor ride? | Kapatmam gerek. Traktör gezisi mi? Heyecan Verici. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Where the hell is he? Hey, easy, easy. | Nerede o? Sakin olun, sakin olun. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Fuck! Shit. He shot me! | Ha siktir be! Herif vurdu beni! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
WOI know, I did. I already checked with her. | Biliyorum, yaptim. Ona zaten danistim. Biliyorum, yaptım. Ona zaten danıştım. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
What the hell happened to you guys? | Size ne oldu böyle çocuklar? Aslina bakarsan biz de sen anlatirsin diye umuyorduk. Size ne oldu böyle çocuklar? Aslına bakarsan biz de sen anlatırsın diye umuyorduk. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
You should be proud of yourself. | Kendinle iftihar etmelisin. Parmaginda büyükannemin yüzügü var! Kendinle iftihar etmelisin. Parmağında büyükannemin yüzüğü var! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
He's okay. Oh, good. | Bir seyi yok. Süper. Bir şeyi yok. Süper. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
About last night, uh, ahem, | Dün geceye dönelim. Doug'i en son nerede gördügünü hatirliyor musun? Dün geceye dönelim. Doug'ı en son nerede gördüğünü hatırlıyor musun? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Uh, I haven't seen him since the wedding. | Dügünden sonra bir daha onu görmedim. Dügündeydi demek. Tamamdir. Düğünden sonra bir daha onu görmedim. Düğündeydi demek. Tamamdır. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
I guess it was around 1, because I had to | ...01:00 civari falandi. Çünkü isime geri dönüp mesaimi tamamladim. ...01:00 civarı falandı. Çünkü işime geri dönüp mesaimi tamamladım. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
I didn't see Doug because you guys were passed out. | Doug'i görmedim. Çünkü herkes kendinden geçmisti. Odaya iti baglasan durmazdi. Doug'ı görmedim. Çünkü herkes kendinden geçmişti. Odaya iti bağlasan durmazdı. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
You know this. I'm a stripper. | Bunu biliyorsun zaten! Striptizciyim. Aslina bakarsan... Bunu biliyorsun zaten! Striptizciyim. Aslına bakarsan... | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Well, technically I'm an escort, | ...eskort kizlik yapiyorum, striptizcilik yagli müsterilerle tanismami sagliyor. ...eskort kızlık yapıyorum, striptizcilik yağlı müşterilerle tanışmamı sağlıyor. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Hey, Tracy! It's Phil. Hey, Phil. | Merhaba Tracy, ben Phil. Selam Phil. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Uh, you are not gonna believe this. | Buna inanamayacaksin, ekstradan bir gece daha kalmaya hak kazandik. Buna inanamayacaksın, ekstradan bir gece daha kalmaya hak kazandık. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
That's why we're gonna get up early, | O yüzden sabah erkenden kalkip yola çikacagiz. Tam vaktinde orada olacagiz. O yüzden sabah erkenden kalkıp yola çıkacağız. Tam vaktinde orada olacağız. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Stop pulling. Can you just...? Hold on. | Asilmayi birak. Biraz Durun. Asılmayı bırak. Biraz Durun. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Yeah, it's over at impound right now. | su anda parka çekili. Bu sabaha karsi saat 05:00 civarinda bulundu. Şu anda parka çekili. Bu sabaha karşı saat 05:00 civarında bulundu. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
We picked it up at 5 a.m. This morning... | Peki, neden aramadı? Bilmiyorum, ama bunu çözeceğiz. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Not up in here! | Burasi dingonun ahiri degil! Burası dingonun ahırı değil! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Yeah. Yeah. | Evet. iste. Evet. İşte. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Do I have any volunteers? | Aranizda buraya gelip ates etmek isteyen var mi bakalim? Aranızda buraya gelip ateş etmek isteyen var mı bakalım? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Fat Jesus. All right, now, it's real simple. | Pekâlâ, kullanimi oldukça basit. Pekâlâ, kullanımı oldukça basit. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Good. Hey, we got one more charge left. | Geriye tek bir tane kaldi. Buraya çikip ates etmek isteyen baska biri var mi? Geriye tek bir tane kaldı. Buraya çıkıp ateş etmek isteyen başka biri var mı? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
You're holding 50,000 volts, little man. | Elinde 50.000 voltluk bir sok silahi var, küçük adam. Yildirima hükmetmekten korkma. Elinde 50.000 voltluk bir şok silahı var, küçük adam. Yıldırıma hükmetmekten korkma. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
All right, kids, who wants to get their fingerprints done, huh? | Pekâlâ, çocuklar, kim parmak izini çikartmak ister? Hadi bakalim, gidelim. Pekâlâ, çocuklar, kim parmak izini çıkartmak ister? Hadi bakalım, gidelim. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
You can't just do that. | insanlara bunu yapamazsin. Sirf çok komik diye insanlara elektrik soku veremezsin. İnsanlara bunu yapamazsın. Sırf çok komik diye insanlara elektrik şoku veremezsin. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
That's enough. Alan's seriously worried, okay? | Bu kadar yeter. Alan çok endiseli, onu daha fazla korkutmayalim, olur mu? Bu kadar yeter. Alan çok endişeli, onu daha fazla korkutmayalım, olur mu? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Wow. All right. Oh, thank God. | Çok iyi! Tanri'ya sükürler olsun. Çok iyi! Tanrı'ya şükürler olsun. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Anything? Hmm, I got a cigar. | Herhangi bir sey var mi? Ben de bir puro var. Herhangi bir şey var mı? Ben de bir puro var. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Get it out of the car. Gross, it's wet. | Atin sunu disari. içi dolu! Atın şunu dışarı. İçi dolu! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Get it out. Fuck! | Al sunu. Siktir ama! Al şunu. Siktir ama! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Doug's in the trunk. Oh, fuck! Holy shit! | Doug bagajda olmali! Lanet olsun! Doug bagajda olmalı! Lanet olsun! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Open it! Open it! Open it! Okay, okay, okay. | Aç sunu! Aç sunu! Aç şunu! Aç şunu! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
...I slipped something in our J?germeister. | ...Alman Kanyagi'nin içine bir seyler karistirdim. ...Alman Kanyağı'nın içine bir şeyler karıştırdım. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
I wanted everybody to have a good time | Çünkü iyi vakit geçirelim istedim ama sizin haplari yutmayacaginizi biliyordum. Çünkü iyi vakit geçirelim istedim ama sizin hapları yutmayacağınızı biliyordum. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
You fucking calm down! He drugged us. | Sen istiyorsan sakinles. Bizi haplamis! Disimi kaybettim! Bir fahiseyle evlendim! Sen istiyorsan sakinleş. Bizi haplamış! Dişimi kaybettim! Bir fahişeyle evlendim! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Your language is offensive. Fuck you! | Çok agir konusuyorsun ama! Canin cehenneme! Çok ağır konuşuyorsun ama! Canın cehenneme! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Stu? Little help? Shut up. | Stu, bir el versene be. Kapa çeneni! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Oh, God. Oh, God, are you okay? | Tanrim. iyi misin? Tanrım. İyi misin? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
I don't know, because I don't remember. | Bilmiyorum çünkü hiçbir sey hatirlamiyorum. Sessiz ol! Stu. Bilmiyorum çünkü hiçbir şey hatırlamıyorum. Sessiz ol! Stu. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Thank you. | Çok tesekkürler. Çok teşekkürler. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
All right, look, we were drugged last night. | Dün gece haplandik. Ne oldugunu hiç hatirlamiyoruz. Dün gece haplandık. Ne olduğunu hiç hatırlamıyoruz. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
We got in all kinds of trouble last night | Dün gece basimizi her türlü belaya sokmusuz. simdi de arkadasimizi bulamiyoruz. Dün gece başımızı her türlü belaya sokmuşuz. Şimdi de arkadaşımızı bulamıyoruz. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
One of you dropped your jacket. | içinizden biri ceketini düsürmüs. Bu sabah kaplanin kafesinde bulduk. İçinizden biri ceketini düşürmüş. Bu sabah kaplanın kafesinde bulduk. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
No, that's our missing friend. I don't give a fuck. | Bu ceket kayip arkadasimizin. Ne yapayim yani? Bu ceket kayıp arkadaşımızın. Ne yapayım yani? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Did you guys see him? I was fast asleep. | Onu gördünüz mü peki? Ben uyuyordum. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
We're not gonna put it in the Bentley. | Onu Bentley'e bindirecek halimiz yok ya! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Oh, God. Watch it! | Dikkat etsene! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Hey, fellas. Rough night? Mm hm. | Arkadaslar, geceniz iyiydi sanirim? Arkadaşlar, geceniz iyiydi sanırım? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
I fully agree. | Hak veriyorum. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Oh, my God! Fuck it! | Aman Tanrim! Aman Tanrım! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
That's it. That's good. | iste böyle. Harika. İşte böyle. Harika. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Oh, my God. That's awful. Oh, man. | Tanrim, bu berbat bir sey. Adamim! Tanrım, bu berbat bir şey. Adamım! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Thanks again, champ. And, uh, again, | Tesekkürler sampiyon. Kaplanini çaldigimiz için de tekrar özür dileriz. Teşekkürler şampiyon. Kaplanını çaldığımız için de tekrar özür dileriz. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
What am I gonna tell my dad? | Babama araba hakkinda ne diyecegim? Alan, rahatla, sadece içeride hasar var. Babama araba hakkında ne diyeceğim? Alan, rahatla, sadece içeride hasar var. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Oh, Jesus! Oh, my God. | Tanrim! Aman Tanrim! Tanrım! Aman Tanrım! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Are you guys okay? What the fuck? | İyi misiniz çocuklar? Ne oluyor yahu? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Listen... Let's go! | Bakin Hadi çikin! Bakın Hadi çıkın! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Easy, easy. Come on. | Agir olun, agir olun. Ağır olun, ağır olun. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
All right, all right. Let's go. | Tamam, tamam. Hadi, çik. Tamam, tamam. Hadi, çık. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
All right, all right. Hey, take it easy, take it easy! | Tamam, tamam. Sakin olun, sakin olun. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
He ended up winning just under 80 grand. | ...ve gecenin sonunda 80 bin dolar kazandiniz. Gerçekten mi, 80.000 dolar mi? iyiymis! ...ve gecenin sonunda 80 bin dolar kazandınız. Gerçekten mi, 80.000 dolar mı? İyiymiş! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Yeah, you said he was your lucky charm, | Evet, onun nazar boncugu oldugunu ve eve götürmek istedigini söyledin! Evet, onun nazar boncuğu olduğunu ve eve götürmek istediğini söyledin! | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
You have Doug? You know about our friend? | Doug senin elinde mi? Arkadasimiz oldugunu biliyor musun? Doug senin elinde mi? Arkadaşımız olduğunu biliyor musun? | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
There's a person in there. Boring. | Ortada bir insan söz konusu! Çok sikildim. Ortada bir insan söz konusu! Çok sıkıldım. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Guys, I'm telling you, | Beyler, söylüyorum size, ben daha bu sabah çikmadan önce baktim. Beyler, söylüyorum size, ben daha bu sabah çıkmadan önce baktım. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |
Thanks, buddy. That's for you. | Tesekkürler, dostum. Al bakalim, bu senin. Teşekkürler, dostum. Al bakalım, bu senin. | The Hangover-14 | 2009 | ![]() |