• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 163430

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
... the teleporter somehow improved me. ...Işınlama aygıtı bir şekilde geliştirdi beni ışınlayıcı beni bir şekilde geliştirdi. The Fly II-1 1989 info-icon
In reassembling me, it might have seen where things could be... Düzenleme işleminde, nelerin geliştirilmesi gerektiğine baktı... yeniden birleştirdi, teknik olarak geliştirebilir gibi görünüyordu... The Fly II-1 1989 info-icon
... improved theoretically, and it did it. ...teorik gerekleri gördü, ve yaptı. ve bunu da başardı. The Fly II-1 1989 info-icon
I told it to be creative, and maybe it has been. Yaratıcı olması gerektiğini söyledim ve belki de oldu. Çok yaratıcı olabileceğini söylemiştim belki de dediğim çıktı. The Fly II-1 1989 info-icon
OPERATOR: How can I help you? Operatör: Nasıl yardımcı olabilirim? Size nasıl yardımcı olabilirim? The Fly II-1 1989 info-icon
Do you have any organic matter that I can borrow? Ödünç alabileceğim organik bir madde bulunur mu sizde? Bana ödünç verebileceğiniz herhangi bir organik maddeniz var mıydı acaba? The Fly II-1 1989 info-icon
Excuse me? Anlayamadım? Afedersiniz? The Fly II-1 1989 info-icon
A potato, a plant, something living. Patates, bitki, canlı bir şeyler Patates, çiçek, yaşayan birşey. The Fly II-1 1989 info-icon
You'll have to speak to maintenance, and they won 't be in until 8:00 a.m. Bakım bölümüyle konuşmalısınız onlar da 8'den önce gelmezler. Resepsiyonla konuşmanız gerekiyor ancak saat 8'e kadar burada olmayacaklar. The Fly II-1 1989 info-icon
Eight? Sekiz mi? Sekiz demek. The Fly II-1 1989 info-icon
Well, thanks anyway. Şey, neyse sağolun Pekala, teşekkürler. The Fly II-1 1989 info-icon
(STUN GUN BUZZES) (Elektrik şoku sesi) The Fly II-1 1989 info-icon
SCORBY: Hey, got a visitor. Hey ziyaretçi var. Hey, ziyaretçimiz var. The Fly II-1 1989 info-icon
WILEY: It's Bartok's brat. That kid gets away with murder. Bu Bartok'un şımarık veleti. Cinayet firarisi Bartok'un veledi bu. Bu çocuk bir işler karıştırıyor ama ceza almıyor. The Fly II-1 1989 info-icon
Don't worry, he'll get his someday. Boşver, gününü görür bir gün Endişelenme, birgün cezasını bulur. The Fly II-1 1989 info-icon
Nice catch. İyi yakalama. İyi yakalayış. The Fly II-1 1989 info-icon
What is this? Nedir bu? Bu nedir? The Fly II-1 1989 info-icon
An artificial fly for fishing. Balık avlamak için sahte sinek Balık tutmak için yapay sinek. The Fly II-1 1989 info-icon
I guess you don't fish. Balık avlamıyorsun sanırım Sanırım balık tutmuyorsun. The Fly II-1 1989 info-icon
I don't get out much. Dışarı pek çıkmam Pek dışarı çıkmam. The Fly II-1 1989 info-icon
BETH: I'd go crazy without some diversion. Ben biraz eğlence olmazsa deliririm Bu tarz eğlenceler olmadan deliririm. The Fly II-1 1989 info-icon
CRT burnout till 3:00 in the morning. Ekran sabah 3 e kadar aşırı yoğun Sabah üçe kadar tv seyretmek çok yorucudur. The Fly II-1 1989 info-icon
I heard Bartok was good for advancement. Bartok'un baya ilerleme kaydettiğini duydum Duyduğuma göre Bartok hızlı bir ilerleme kaydediyormuş. The Fly II-1 1989 info-icon
I've been here six months, and I'm still computer filing. 6 aydır buradayım ve hala bilgisayar dosyalıyorum 6 aydır buradayım ve hala bilgisayarları klasörlüyorum. The Fly II-1 1989 info-icon
Graveyard shift, no less. Mezarlık vardiyası başka bir şey değil Mezar devriyesi, başka birşey değil. The Fly II-1 1989 info-icon
Are you new here? Sen burada yenimisin? Sen burada yeni misin? The Fly II-1 1989 info-icon
I've been here five years. 5 yıldır buradayım 5 yıldır buradayım. The Fly II-1 1989 info-icon
Five years and you still work nights? 5 yıllıksın ve hala geceleri çalışıyorsun öyle mi? 5 yıldır buradasın ve hala geceleri mi çalışıyorsun? The Fly II-1 1989 info-icon
I work days too. Gündüz de çalışıyorum Gündüzleri de çalışıyorum. The Fly II-1 1989 info-icon
When do you sleep? E ne zaman uyuyorsun sen? Ne zaman uyuyorsun? The Fly II-1 1989 info-icon
You don't? Uyumuyorsun? Uyumuyor musun? The Fly II-1 1989 info-icon
I got that in California. Kaliforniya'da öğrendim bunu Ben California'lıyım. The Fly II-1 1989 info-icon
So what are you working on? Peki ne işle meşgulsun? Ne üzerine çalışıyorsun? The Fly II-1 1989 info-icon
The most important invention in the history of mankind. İnsanlık tarihinin en önemli buluşu. İnsanlık tarihinin en büyük buluşu üzerinde çalışıyorum. The Fly II-1 1989 info-icon
With my cactus? Kaktüsümle öyle mi? Kaktüsümle mi? The Fly II-1 1989 info-icon
I'm talking change beyond imagination. Hayalgücünün ötesinde bir değişimden bahsediyorum Hayalin ötesindeki değişimlerden bahsediyorum. The Fly II-1 1989 info-icon
The big leap from Stone Age to microtechnologies. Taş Devrinden Mikroteknolojilere büyük bir sıçrama Taş devrinden mikroteknoloji çağına hızlı bir geçişten. The Fly II-1 1989 info-icon
Would you like to come up to my lab and watch, Beth Logan? Labaratuarıma gelip bakmak ister misin, Beth Logan? Labaratuarıma gelip izlemek ister misin? Beth Logan? The Fly II-1 1989 info-icon
I have to give you points for originality. Orjinalliğin noktalarını göstermem gerek sana Daha iyi numaralara ihtiyacın var. The Fly II-1 1989 info-icon
Look, don't take this personally, but... Bak, bunu sakın kişisel algılama, ama... Kişisel olarak algılama ama, The Fly II-1 1989 info-icon
Should I? Öyle mi? İnanmalı mıyım? The Fly II-1 1989 info-icon
I love living on a houseboat. It's peaceful on the water. Bir bot evde yaşamayı seviyorum Suda yaşamak çok huzurlu Evet, yüzen bir evde yaşıyorum. Suyun üstü çok huzurludur. The Fly II-1 1989 info-icon
Houseboat? Hey, wait a minute, Martin. Ev bot mu? Hey, bekle bir dakika, Martin. Yüzen bir ev mi? Hey, bekle bir dakika, Martin. The Fly II-1 1989 info-icon
I can't go any further. I don't have any clearance for this sector. Daha ileriye gidemem. Bu sektör için iznim yok. Daha uzağa gidemem. Bu bölüm için giriş yetkim yok. The Fly II-1 1989 info-icon
Poof! You have clearance. Puff! İznin var Artık var. The Fly II-1 1989 info-icon
(TELEPORT BUZZES) (Işınlama cihazı sesi) The Fly II-1 1989 info-icon
I've broken down the cactus's molecular structure... Kaktüsün moleküler yapısını çökerttim... Sadece kaktüsünün moleküllerini ayrıştırdım The Fly II-1 1989 info-icon
...and teleported it from one pod to the other. ...ve onu bir tohumdan diğerine ışınladım ve onu bir telepodan diğerine ışınladım. The Fly II-1 1989 info-icon
What's that? Bu nedir? Bu ne? The Fly II-1 1989 info-icon
It wasn't supposed to do this. Bunun olmaması gerekti Böyle olmaması gerekiyordu. The Fly II-1 1989 info-icon
Something... Bir şey... Birşey... The Fly II-1 1989 info-icon
You keep it. Sen devam et. Sende kalsın. The Fly II-1 1989 info-icon
I have to get back to work anyway. Benim tekrar çalışmam lazım Artık işime dönmeliyim. The Fly II-1 1989 info-icon
But I enjoyed meeting you, Martin Brundle. Ama sizinle tanıştığıma memnun oldum Martin Brundle. Ama seninle tanıştığıma sevindim, Martin Brundle. The Fly II-1 1989 info-icon
Maybe you should beta test the program. Belki programın beta testlerini yapmalısınız Belki de bir beta test programını uygulasan daha iyi olur. The Fly II-1 1989 info-icon
Beth... Beth... Beth. . . The Fly II-1 1989 info-icon
...would you like to visit me again? ...beni görmeye gelecek misin tekrar? Beni tekrar ziyaret etmek ister misin? The Fly II-1 1989 info-icon
I don't want to disturb you. You wouldn't. Rahatsız etmek istemem Etmezsin. Seni rahatsız etmek istemem. Etmezsin. The Fly II-1 1989 info-icon
You see, I have no friends here, only acquaintances, and... Baksana hiç arkadaşım yok burada sadece tanıdıklar ve... Görüyorsun hiç arkadaşım yok burada, sadece tanıdıklar ve... The Fly II-1 1989 info-icon
...I would like us to be friends. ...arkadaş olmak isterim seninle arkadaş olmak istiyorum. The Fly II-1 1989 info-icon
Is that possible? I'd like that. Bu mümkün mü? İsterim bunu. Bu mümkün mü? Çok isterim. The Fly II-1 1989 info-icon
I, um... Ben şey... Ben, umm... The Fly II-1 1989 info-icon
I get a dinner break every night at 10:00. Her akşam 10'da akşam yemeği molası veriyorum Her gece 10'da yemek molası veriyorum. The Fly II-1 1989 info-icon
Why don't you come down here? If you like, you can help with the telepods. Sen de gelsene buraya? Eğer istersen bu telepotlarla yardımcı olursun Neden buraya gelmiyorsun? Eğer hoşuna giderse bana burada yardımcı olabilirsin. The Fly II-1 1989 info-icon
Maybe we could fix my plant. Belki bitkim üzerinde çalışırız. Belki de kaktüsümü eski haline getirebiliriz. The Fly II-1 1989 info-icon
Hey, Marty? Hey, Marty? Selam Marty. The Fly II-1 1989 info-icon
What's the good word? Got yourself a girlfriend now? Nedir güzel kelime? Kendine bir sevgili yaptın mı? Çok güzel. Kendine yeni bir kız arkadaş mı edindin? The Fly II-1 1989 info-icon
Nice ass. Şımarık. Kalçaları çok güzel. The Fly II-1 1989 info-icon
Last night, I slept for two hours. Dün gece, 2 saat uyudum Geçen gece, 2 saat uyudum. The Fly II-1 1989 info-icon
The longest I've ever slept. Uyuduğum en uzun süre Bugüne kadarki en uzun süreydi. The Fly II-1 1989 info-icon
I'm not willing to attach any significance to it. Özel bir anlam yüklemek istemiyorum buna Herhangi bir rapor girmeyi düşünmüyorum. The Fly II-1 1989 info-icon
Why not? It means I'm slowing down, stabilizing, becoming normal. Nedenki? Bu artık stabilim normale dönüyorum demektir Neden olmasın? Bunun anlamı büyümem yavaşlıyor, normale dönüyorum. The Fly II-1 1989 info-icon
It doesn't necessarily follow. You're just working too hard. Bu buna işaret değilki. Baya yoğun çalışıyorsun sen Tamamen bunlara bağlanamaz. Çok fazla çalışıyorsun. The Fly II-1 1989 info-icon
If you were undergoing a metabolic change we would have found it by now. Metabolik bir değişikliğin olsaydı şimdiye kadar çoktan bulurduk Eğer metabolizmanda bir yavaşlama söz konusu olsaydı biz bunu farkederdik. The Fly II-1 1989 info-icon
You're missing my vein. Damarlarımı unutuyorsun Damarımı bulamıyorsun. The Fly II-1 1989 info-icon
(MARTIN YELLS) (MARTIN bağırıyor) The Fly II-1 1989 info-icon
That's what you get for not sitting still! Düzgün oturmadığından böyle oluyor işte! Kımıldamadan oturmadığın için böyle oluyor! The Fly II-1 1989 info-icon
Now let's try it again. Şimdi tekrar deneyelim. The Fly II-1 1989 info-icon
I don't think so. Hiç sanmıyorum Sanmıyorum. The Fly II-1 1989 info-icon
(COUNTRY MUSIC PLAYS) (Müzik sesi) The Fly II-1 1989 info-icon
BETH: A friend of mine in specimens division asked me up there tomorrow. Numune bölümünden bir arkadaşım yarın beni bir yere çağırdı Dün bir arkadaşım aradı. The Fly II-1 1989 info-icon
They're having sort of an office get together. Ofis partisi gibi bir şeyleri varmış. Bir ofis partisi verdiklerini söyledi ve beni de çağırdı. The Fly II-1 1989 info-icon
Will there be people there? İnsanlar da olacak mı orada? İnsanlar olacak mı? The Fly II-1 1989 info-icon
Yeah, there usually are at get togethers. Evet, genelde partilerde insanlar olur. Evet, birçok kişi toplanacak. The Fly II-1 1989 info-icon
But nice people. Ama hoş insanlar Ama iyi insanlardır. The Fly II-1 1989 info-icon
You'd be surprised. Şaşırabilirsin Şaşırırdın. The Fly II-1 1989 info-icon
Yeah? Yes. Öyle mi? Evet. Tamam mı? Tamam. The Fly II-1 1989 info-icon
So that's your genius. İşte senin dahi Demek şu dahi olan. The Fly II-1 1989 info-icon
He is cute. Şirin biri. Çok şeker. The Fly II-1 1989 info-icon
I told you, but he's shy. Sana söyledim, ama utangaç işte Sana söylemiştim, ama biraz utangaç. The Fly II-1 1989 info-icon
I hope he's enjoying himself. Umarım eğleniyordur Umarım eğlenebilir. The Fly II-1 1989 info-icon
WOMAN: I've never seen anything like it before in my life. Hayatımda böyle bir şey görmedim Hayatımda daha önce böyle birşey görmemiştim. The Fly II-1 1989 info-icon
What is it? Nedir o? Bu da ne? The Fly II-1 1989 info-icon
We don't make them, we keep them alive. Onları biz yapmadık, biz onları canlı tuttuk Onları biz yapmadık, biz canlı kalmasını sağladık. The Fly II-1 1989 info-icon
It's so ugly. Çok çirkin Çok çirkin. The Fly II-1 1989 info-icon
He's our pride and joy in specimens. Our longest running engagement. Numunelerde o bizim gururumuz ve keyfimizidir En hızlı yol alan randevumuz Şaka mı yapıyorsun, o bizim gururumuz. En uzun süren çalışmamız. The Fly II-1 1989 info-icon
That's been alive for two years? 2 yıldır mı canlı mı bu? 2 yıldır yaşıyor mu? The Fly II-1 1989 info-icon
We call him Timex. "Takes a licking, keeps on ticking." Ona Timex diyoruz "Birazcık tad, çalışmaya devam" Ona Timex diyoruz. Bir kere tadına bakarsan doyamazsın. The Fly II-1 1989 info-icon
(HOWLS) (iniltiler) The Fly II-1 1989 info-icon
Martin, what's the matter? I said to leave me alone, Beth. Martin, sorun ne? Beni yalnız bırak dedim, Beth. Martin, sorun ne? Beni yalnız bırak dedim Beth! The Fly II-1 1989 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 163425
  • 163426
  • 163427
  • 163428
  • 163429
  • 163430
  • 163431
  • 163432
  • 163433
  • 163434
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim