Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 163385
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| It`s gonna be fine. It aIready is. | Her sey yolunda gidecek. Zaten gidiyor. Her şey yolunda gidecek. Zaten gidiyor. | The Firm-1 | 1993 | |
| Be seeing you, Ray. | Gorusuruz Ray. Görüşürüz Ray. | The Firm-1 | 1993 | |
| OK. You`ve spoken. Where are the fiIes? | Tamam. Sen konustun. Dosyalar nerede? Tamam. Sen konuştun. Dosyalar nerede? | The Firm-1 | 1993 | |
| Where`s the money? | Para nerede? | The Firm-1 | 1993 | |
| When I get the fiIes. | Dosyalari aldigimda. Dosyaları aldığımda. | The Firm-1 | 1993 | |
| You send haIf now. Account number 614408 S. | Yarisini simdi yolla. Hesap numarasi 6194408 S. Yarısını şimdi yolla. Hesap numarası 6194408 S. | The Firm-1 | 1993 | |
| You got that? Yeah. 614408 S. Yeah. | Yazdin mi? Evet. 6194408 S. Evet. Yazdın mı? Evet. 6194408 S. Evet. | The Firm-1 | 1993 | |
| When it`s there, I`II send the fiIes. | Para geldiginde dosyalari yollarim. Para geldiğinde dosyaları yollarım. | The Firm-1 | 1993 | |
| Here`s some money. | l sana biraz para. Al sana biraz para. | The Firm-1 | 1993 | |
| You`re free, McDeere. | Ozgursun, McDeere. Özgürsün, McDeere. | The Firm-1 | 1993 | |
| There`s a bus stop a quarter miIe. | 400 metre uzakta otobus duragi var. 400 metre uzakta otobüs durağı var. | The Firm-1 | 1993 | |
| FoIIow the yeIIow Iine. You`re used to that. | Sari cizgiyi izle. Buna alisiksin. Sarı çizgiyi izle. Buna alışıksın. | The Firm-1 | 1993 | |
| Excuse me. | ffedersiniz. Affedersiniz. | The Firm-1 | 1993 | |
| You don`t seem that surprised. | Sasirmisa benzemiyorsun. Şaşırmışa benzemiyorsun. | The Firm-1 | 1993 | |
| I`m deepIy surprised. | oldukca sasirdim. Oldukça şaşırdım. | The Firm-1 | 1993 | |
| So am I. | Ben de . | The Firm-1 | 1993 | |
| Stephanie, two Havana CIubs, pIease. | Stephanie, iki Havana Clubs, lutfen. Stephanie, iki Havana Clubs, lütfen. | The Firm-1 | 1993 | |
| Yes, Mr ToIar. | Evet, Bay Tolar. | The Firm-1 | 1993 | |
| How`d the tests turn out? | Tahlillerden ne cikti? Tahlillerden ne çıktı? | The Firm-1 | 1993 | |
| We were worried for no reason. | Bos yere telaslanmisiz. Boş yere telaşlanmışız. | The Firm-1 | 1993 | |
| Good. | Hayir. Hayır. | The Firm-1 | 1993 | |
| I didn`t think we got on in the schooIyard. | okul bahcesinde boyle olacagimizi tahmin edemezdim. Okul bahçesinde böyle olacağımızı tahmin edemezdim. | The Firm-1 | 1993 | |
| Maybe I`ve grown up since then. | Belki de bu arada buyumusuzdur. Belki de bu arada büyümüşüzdür. | The Firm-1 | 1993 | |
| I`d Iove to beIieve that. | Buna inanmak isterim. | The Firm-1 | 1993 | |
| It`s deIicious. Isn`t it? It`s Iike cognac. | Cok guzel. Degil mi? Konyak gibi. Çok güzel. Değil mi? Konyak gibi. | The Firm-1 | 1993 | |
| You know, I have a bad reputation. | Bildigin gibi, kotu bir sohretim var. Bildiğin gibi, kötü bir şöhretim var. | The Firm-1 | 1993 | |
| What do you do? I run around. | Neler yapiyorsun? Dolasiyorum. Neler yapıyorsun? Dolaşıyorum. | The Firm-1 | 1993 | |
| Why do you do that? | Neden yapiyorsun bunu? Neden yapıyorsun bunu? | The Firm-1 | 1993 | |
| It`s because my wife understands me. | Cunku karim beni anliyor. Çünkü karım beni anlıyor. | The Firm-1 | 1993 | |
| The fact is, I Iove my wife. | Dogrusu karimi seviyorum. Doğrusu karımı seviyorum. | The Firm-1 | 1993 | |
| And she`s... WeII, I guess she`s Iost interest in me. | O ise... Galiba bana olan ilgisini kaybetti. | The Firm-1 | 1993 | |
| I know I have. | Ben de oyle. Ben de öyle. | The Firm-1 | 1993 | |
| And... I haven`t cared for anyone since. | Ve... o zamandan beri kimseyle ilgilenmedim. | The Firm-1 | 1993 | |
| I`d Iike to, though. | ma bunu isterdim. Ama bunu isterdim. | The Firm-1 | 1993 | |
| I miss it. | Bunu ozluyorum. Bunu özlüyorum. | The Firm-1 | 1993 | |
| My, you Iay a Iot on a girI for a first date. | Ilk bulusmanda bir kiza cok umut bagliyorsun. İlk buluşmanda bir kıza çok umut bağlıyorsun. | The Firm-1 | 1993 | |
| Is that what this is? | Durum bu mu? Hayır, değilsin. | The Firm-1 | 1993 | |
| This is unit ``B``. | Bu ''B'' bolumu. Bu ''B'' bölümü. | The Firm-1 | 1993 | |
| We`II be puIIing over at 1 1 :1% for a 20 minute rest stop. | 1 1 :1 5'te 20 dakikalik bir mola verecegiz. 1 1 :1 5'te 20 dakikalık bir mola vereceğiz. | The Firm-1 | 1993 | |
| Mrs SunderIand, I need to speak to you about something that`s... | Bayan Sunderland, sizinle konusmam gereken bir sey var. Bu... Bayan Sunderland, sizinle konuşmam gereken bir şey var. Bu... | The Firm-1 | 1993 | |
| WeII, it`s quite embarrassing. | oldukca utanc verici. oldukça utanç verici. | The Firm-1 | 1993 | |
| You`re not the onIy cIient I`ve caIIed about this. | Bu konuyla ilgili olarak aradigim tek muvekkil siz degilsiniz. Bu konuyla ilgili olarak aradığım tek müvekkil siz değilsiniz. | The Firm-1 | 1993 | |
| I`d Iike a steak, medium rare, three fried eggs over, | orta pismis bir biftek, uc kizarmis yumurta, Orta pişmiş bir biftek, üç kızarmış yumurta, | The Firm-1 | 1993 | |
| French fries, and coffee, pIease. | kizarmis patates, ve kahve istiyorum. kızarmış patates, ve kahve istiyorum. | The Firm-1 | 1993 | |
| WeII, I`II see ya, darIing. | Gorusuruz tatlim. Görüşürüz tatlım. | The Firm-1 | 1993 | |
| What`s going on? We Iost your brother. | Neler oluyor? Kardesini kaybettik. Neler oluyor? Kardeşini kaybettik. | The Firm-1 | 1993 | |
| Were you foIIowing him? | Onu izliyor muydunuz? | The Firm-1 | 1993 | |
| You trying to fuck with me? Where are you and those fiIes? | Bana kazik atmaya mi calisiyorsun? Nerdesin sen, dosyalar nerede? Bana kazık atmaya mı çalışıyorsun? Nerdesin sen, dosyalar nerede? | The Firm-1 | 1993 | |
| You want the fiIes, wire the money. | Dosyalari istiyorsan, parayi havale et. Dosyaları istiyorsan, parayı havale et. | The Firm-1 | 1993 | |
| I want them now. I gotta go. | onlari hemen istiyorum. Kapatmaliyim. Onları hemen istiyorum. Kapatmalıyım. | The Firm-1 | 1993 | |
| He knows exactIy where his brother is. | Kardesinin yerini cok iyi biliyor. Kardeşinin yerini çok iyi biliyor. | The Firm-1 | 1993 | |
| Check the credit cards of every rig that got fueI | Ray'i kaybettigimiz siralarda 1 1 :45 civarinda Ray'i kaybettiğimiz sıralarda 1 1 :45 civarında | The Firm-1 | 1993 | |
| outside that diner around 1 1 :4%, whenever we Iost Ray. | o bolgede kredi kartiyla benzin alan herkesi kontrol et. o bölgede kredi kartıyla benzin alan herkesi kontrol et. | The Firm-1 | 1993 | |
| CouIdn`t be more than a dozen. He`II be on one of them. | 12'den fazla olamaz. Onlardan birindedir. | The Firm-1 | 1993 | |
| And get me a map of Louisiana. | Bana Louisiana haritasi getir. Bana Louisiana haritası getir. | The Firm-1 | 1993 | |
| Get me a map of Louisiana! | Louisiana haritasi getir! Louisiana haritası getir! | The Firm-1 | 1993 | |
| Hasn`t even begun to meIt. | Erimeye baslamadi bile. Erimeye başlamadı bile. | The Firm-1 | 1993 | |
| The staff was chosen for its timing. | Personel zamanlamasi icin secildi. Personel zamanlaması için seçildi. | The Firm-1 | 1993 | |
| I wouId do that, but I couId never do that. | Bunu yapmak isterdim ama asla yapamazdim. Bunu yapmak isterdim ama asla yapamazdım. | The Firm-1 | 1993 | |
| The buttons are too smaII. | Dugmeler cok ufak. Düğmeler çok ufak. | The Firm-1 | 1993 | |
| It requires terribIe desktermindy...dex... | Korkunc bitirimlik gerektiriyor... be... Korkunç bitirimlik gerektiriyor... be... | The Firm-1 | 1993 | |
| Dexterity. | Beceri. | The Firm-1 | 1993 | |
| What are you doing here? What do you mean? | Burada ne isin var? Nasil yani? Burada ne işin var? Nasıl yani? | The Firm-1 | 1993 | |
| I mean, exactIy what did you come here for? | Buraya ne amacla geldin? Buraya ne amaçla geldin? | The Firm-1 | 1993 | |
| You`re not being truthfuI. | Dogruyu soylemiyorsun. Doğruyu söylemiyorsun. | The Firm-1 | 1993 | |
| Why are you doing this? Because I`m sick. | Bunu neden yapiyorsun? Cunku sikildim. Bunu neden yapıyorsun? Çünkü sıkıldım. | The Firm-1 | 1993 | |
| I want you to teII me the truth. | Bana gercekleri anlatmani istiyorum. Bana gerçekleri anlatmanı istiyorum. | The Firm-1 | 1993 | |
| I came to punish Mitch for Ietting the firm run our Iives. | Sirketin hayatimizi yonetmesine izin verdigi icin Mitch'i cezalandirmaya. Şirketin hayatımızı yönetmesine izin verdiği için Mitch'i cezalandırmaya. | The Firm-1 | 1993 | |
| I came...because Mitch sIept with someone eIse here. | Ben de...Mitch burada bir baskasiyla yattigi icin. Ben de...Mitch burada bir başkasıyla yattığı için. | The Firm-1 | 1993 | |
| Is that what you want to hear? | Duymak istedigin bu muydu? Duymak istediğin bu muydu? | The Firm-1 | 1993 | |
| It`s better than the aIternative. | lternatifine gore daha iyi. Alternatifine göre daha iyi. | The Firm-1 | 1993 | |
| What aIternative? | Hangi alternatif? | The Firm-1 | 1993 | |
| That you came here to see me. | Beni gormek icin gelmis olman. Beni görmek için gelmiş olman. | The Firm-1 | 1993 | |
| Avery? | very? Avery? | The Firm-1 | 1993 | |
| Came in about three hours ago. | Yaklasik 3 saat once geldi. Yaklaşık saat önce geldi. | The Firm-1 | 1993 | |
| Sure he`s aII right? You want to caII 1 1? | Iyi oldugundan emin misin? 91 1 'i aramak ister misin? İyi olduğundan emin misin? 91 1 'i aramak ister misin? | The Firm-1 | 1993 | |
| Get the stuff, and get over here. | Esyalari topla ve buraya gel. Eşyaları topla ve buraya gel. | The Firm-1 | 1993 | |
| Keep caIIing him. Wake the sonofabitch up. | ramaya devam edin. Uyandirin o iti. Aramaya devam edin. Uyandırın o iti. | The Firm-1 | 1993 | |
| When you do, find me. I want that girI. | Uyandiginda beni bulun. o kizi istiyorum. Uyandığında beni bulun. O kızı istiyorum. | The Firm-1 | 1993 | |
| Account number 614408 S. | Hesap numarasi 6194408 S. Hesap numarası 6194408 S. | The Firm-1 | 1993 | |
| Can you confirm that it`s 7%0,000? | 750 Bin Dolar oldugunu dogrulayabilir misin? 350 Bin Dolar olduğunu doğrulayabilir misin? | The Firm-1 | 1993 | |
| AbsoIuteIy. I`m fixing to get out of here now. | Kesinlikle. Zaten buradan gitmeye hazirlaniyorum. Kesinlikle. Zaten buradan gitmeye hazırlanıyorum. | The Firm-1 | 1993 | |
| You got aII the information? | Gerekli bilgileri aldin mi? Gerekli bilgileri aldın mı? | The Firm-1 | 1993 | |
| Yeah, but, Mitch, | Evet ama Mitch., | The Firm-1 | 1993 | |
| I`ve been Iooking at this stuff, and there`s no numbers Iisted. | Bu kagitlarin hepsine baktim, hicbirinde sayi yok. Bu kağıtların hepsine baktım, hiçbirinde sayı yok. | The Firm-1 | 1993 | |
| There`s no numbers? No amounts? | Sayi yok mu? Rakam? Sayı yok mu? Rakam? | The Firm-1 | 1993 | |
| I got paper from bank accounts from everywhere, | Her yerden banka hesaplari var, Her yerden banka hesapları var, | The Firm-1 | 1993 | |
| but there`s no amounts. | ama miktar belirtilmemis. ama miktar belirtilmemiş. | The Firm-1 | 1993 | |
| I can`t pIay this poker game and bIuff. | Ben poker oynayamam, bu sefer oynayacak ve blof yapacagim. Ben poker oynayamam, bu sefer oynayacak ve blöf yapacağım. | The Firm-1 | 1993 | |
| I got to know how much they have and where. | Nerede, ne kadar paralari oldugunu bilmemiz lazim. Nerede, ne kadar paraları olduğunu bilmemiz lazım. | The Firm-1 | 1993 | |
| There`s a note on each one that says... | Her bir kagidin uzerinde soyle bir not var... Her bir kağıdın üzerinde şöyle bir not var... | The Firm-1 | 1993 | |
| Is there any other information? Is there a password? | Baska bilgi var mi? Bir sifre? Başka bilgi var mı? Bir şifre? | The Firm-1 | 1993 | |
| Look on the paper, Tammy. | Kagida bak Tammy. Kağıda bak Tammy. | The Firm-1 | 1993 | |
| Wait. On the side of one, in parentheses it says, | Dur. Kagitlardan birinin yaninda parantez icinde bir yazi var, Dur. Kağıtlardan birinin yanında parantez içinde bir yazı var, | The Firm-1 | 1993 | |
| ``R e f,`` then a coIon, then ``CordeIia.`` | ''R e f,'' sonra noktali virgul ve ''Cordelia.'' ''R e f,'' sonra noktalı virgül ve ''Cordelia.'' | The Firm-1 | 1993 | |
| I got to get to Avery`s computer in the morning before I Ieave. | Gitmeden onceki sabah very'nin bilgisayarina girmeliyim. Gitmeden önceki sabah Avery'nin bilgisayarına girmeliyim. | The Firm-1 | 1993 | |
| How wiII this Iook tomorrow? The morning shouId be fine. | Yarin durum ne olacak? Sabah uygun olabilir. Yarın durum ne olacak? Sabah uygun olabilir. | The Firm-1 | 1993 | |
| By the time they miss me, I`II be in Chicago. | Ogle yemeginden donmedigimi farkettiklerinde Chicago'da olacagim. Öğle yemeğinden dönmediğimi farkettiklerinde Chicago'da olacağım. | The Firm-1 | 1993 | |
| OK, I`II get these to the boat. | Tamam, bunlari tekneye gotureyim. Tamam, bunları tekneye götüreyim. | The Firm-1 | 1993 | |
| The boat? What boat? | Tekne mi? Hangi tekne? | The Firm-1 | 1993 |