Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 163383
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I get paid to be suspicious | ortada suphelenecek sey yokken, Ortada şüphelenecek şey yokken, | The Firm-1 | 1993 | |
| when I got nothing to be suspicious about. | suphelenmek icin para aliyorum ben. şüphelenmek için para alıyorum ben. | The Firm-1 | 1993 | |
| Excuse me. | Izninizle. İzninizle. | The Firm-1 | 1993 | |
| You`re not Iistening. | Dinlemiyorsun. | The Firm-1 | 1993 | |
| I`m sorry. You were taIking about hours? | Uzgunum. Saatleri mi konusuyordunuz? üzgünüm. Saatleri mi konuşuyordunuz? | The Firm-1 | 1993 | |
| I know I`m not Bendini Lambert`s most vaIuabIe cIient, | Bendini Lambert'in en degerli musterisi olmadigimi biliyorum, Bendini Lambert'ın en değerli müşterisi olmadığımı biliyorum, | The Firm-1 | 1993 | |
| but I`ve got a Iegitimate compIaint. | ancak hakli bir sikayetim var. ancak haklı bir şikayetim var. | The Firm-1 | 1993 | |
| You never spent 33 hours Iast month on my account. | Gecen ay kesinlikle bana 33 saat ayirmadiniz. Geçen ay kesinlikle bana saat ayırmadınız. | The Firm-1 | 1993 | |
| That`s what you were biIIed? You don`t see your biIIs? | Oyle mi fatura edilmis? Faturalara bakmaz misiniz? Öyle mi fatura edilmiş? Faturalara bakmaz mısınız? | The Firm-1 | 1993 | |
| No, I just... just submit my time sheet. | Ben, sadece... sadece zaman cizelgemi doldururum. Ben, sadece... sadece zaman çizelgemi doldururum. | The Firm-1 | 1993 | |
| It`s on fiIe with the office manager. | Dosya halinde buro amirinde. Dosya halinde büro amirinde. | The Firm-1 | 1993 | |
| You know, this overbiIIing`s gotten so common, | Fatura sisirme olayi o kadar yayginlasti ki, Fatura şişirme olayı o kadar yaygınlaştı ki, | The Firm-1 | 1993 | |
| nobody gives it a thought. | kimse umursamiyor. kimse umursamıyor. | The Firm-1 | 1993 | |
| It`s kind of Iike tipping. | Bir tur bahsis gibi. Bir tür bahşiş gibi. | The Firm-1 | 1993 | |
| WeII... It`s not poIicy, Mr MuIhoIIand. | Evet... Bu politikamiz degil, Bay Mulholland. Evet... Bu politikamız değil, Bay Mulholland. | The Firm-1 | 1993 | |
| It sure seems Iike poIicy. | Politikamiz gibi gorunuyor. Politikamız gibi görünüyor. | The Firm-1 | 1993 | |
| It`s been going on over there for years. | Bu olay yillardir boyle devam ediyor. Bu olay yıllardır böyle devam ediyor. | The Firm-1 | 1993 | |
| PeopIe forget something eIse, too. | Insanlar bir seyi daha unutuyorlar. İnsanlar bir şeyi daha unutuyorlar. | The Firm-1 | 1993 | |
| When somebody over there stamped this and maiIed it, | orada biri buna pul yapistirip yollarsa, Orada biri buna pul yapıştırıp yollarsa, | The Firm-1 | 1993 | |
| you know what happened? | ne oluyor biliyor musun? | The Firm-1 | 1993 | |
| It became a federaI offence. | Federal suc olur. Federal suç olur. | The Firm-1 | 1993 | |
| You`re damn right. | Haklisin. Haklısın. | The Firm-1 | 1993 | |
| Each instance, punishabIe by... | Her olayin cezasi... Her olayın cezası... | The Firm-1 | 1993 | |
| 10,000 fine. | 10.000 dolar. | The Firm-1 | 1993 | |
| Three to five years, each instance. | Her olay icin 3 5 yil hapis. Her olay için 5 yıl hapis. | The Firm-1 | 1993 | |
| Nina, I`m going over to MuIhoIIand`s | Nina, ben Mulholland'a gidiyorum | The Firm-1 | 1993 | |
| for a haIf hour or so. | yarim saatligine falan. yarım saatliğine falan. | The Firm-1 | 1993 | |
| Wait a minute. I got the beeper. | Bir dakika. Cagri yanimda. Bir dakika. Çağrı yanımda. | The Firm-1 | 1993 | |
| There`s a way of doing this without getting disbarred | Bu isi barodan atilmadan veya yasalari cignemeden Bu işi barodan atılmadan veya yasaları çiğnemeden | The Firm-1 | 1993 | |
| or breaking the Iaw. Is that our chief concern? | yapmanin yolu var. En buyuk endisen bu mu? yapmanın yolu var. En büyük endişen bu mu? | The Firm-1 | 1993 | |
| Tear those up. I might not have to use them. | Yirt onlari. Kullanmam gerekmeyebilir. Yırt onları. Kullanmam gerekmeyebilir. | The Firm-1 | 1993 | |
| But I got to get that stuff in the Caymans. | Fakat bunlari Cayman adalarina goturmem gerekebilir. Fakat bunları Cayman adalarına götürmem gerekebilir. | The Firm-1 | 1993 | |
| What? For the FBI? No, for me. | Ne? FBl icin mi? Hayir, benim icin. Ne? FBl için mi? Hayır, benim için. | The Firm-1 | 1993 | |
| They won`t Iet you go, you said. | Seni birakmayacaklarini soyledin. Seni bırakmayacaklarını söyledin. | The Firm-1 | 1993 | |
| Somebody`s going to have to get to it another way. | Birinin bu isi farkli sekilde yapmasi gerekiyor. Birinin bu işi farklı şekilde yapması gerekiyor. | The Firm-1 | 1993 | |
| It has to happen fast. | cele olmali. Acele olmalı. | The Firm-1 | 1993 | |
| I got to figure out what to do about Ray. | Ray'e ne olacagina karar vermeliyim. Ray'e ne olacağına karar vermeliyim. | The Firm-1 | 1993 | |
| In...in Eddie`s stuff, | Eddie'nin esyalari arasinda, Eddie'nin eşyaları arasında, | The Firm-1 | 1993 | |
| is there some kind of wireIess recording device? | telsiz kayit cihazi falan var mi? telsiz kayıt cihazı falan var mı? | The Firm-1 | 1993 | |
| Yes. You can use it? | Evet. Kullanabiliyor musun? | The Firm-1 | 1993 | |
| Whenever Eddie said, ``My associate`` yours truIy. | Eddie bana ''ortagim'' dediginden beri. Eddie bana ''Ortağım'' dediğinden beri. | The Firm-1 | 1993 | |
| Did he have any high speed camera equipment? | Hizli cekim fotograf makinesi donanimi var miydi? Hızlı çekim fotoğraf makinesi donanımı var mıydı? | The Firm-1 | 1993 | |
| Sure. And I want a van. | Elbette. Minibus istiyorum. Elbette. Minibüs istiyorum. | The Firm-1 | 1993 | |
| Tammy, did EIvis ever find out about Eddie? | Tammy, Elvis, Eddie'yle iliskini hic ogrendi mi? Tammy, Elvis, Eddie'yle ilişkini hiç öğrendi mi? | The Firm-1 | 1993 | |
| Oh, man. He Ioved Eddie. Are you kidding? | Yapma. Eddie'yi severdi. Dalga mi geciyorsun? Yapma. Eddie'yi severdi. Dalga mı geçiyorsun? | The Firm-1 | 1993 | |
| HeII, it was over between me and EIvis when I was 18. | Elvis'le iliskim 18 yasimdayken sona erdi. Elvis'le ilişkim 18 yaşımdayken sona erdi. | The Firm-1 | 1993 | |
| We`d been married two years, and one morning at breakfast, | 2 yildir evliydik, bir sabah kahvaltida, 2 yıldır evliydik, bir sabah kahvaltıda, | The Firm-1 | 1993 | |
| I just turned too oId for him. | onun icin yasli biri oluverdim. onun için yaşlı biri oluverdim. | The Firm-1 | 1993 | |
| But everybody Ioves EIvis. The man`s a panda. | Herkes Elvis'i sever. dam panda gibi. Herkes Elvis'i sever. Adam panda gibi. | The Firm-1 | 1993 | |
| He`d do anything for me. | Benim icin her seyi yapar. Benim için her şeyi yapar. | The Firm-1 | 1993 | |
| They`re off. Say Something comes away on top. | Gittiler. Bir seyler her zaman su yuzune vurur. Gittiler. Bir şeyler her zaman su yüzüne vurur. | The Firm-1 | 1993 | |
| Right There`s on the inside. Champagne rushes up. | Evet ic tarafta. Sampanya akiyor. Evet iç tarafta. Şampanya akıyor. | The Firm-1 | 1993 | |
| Doesn`t the dog ever get the bone? | Kemigi yakalayan kopek olmaz mi? Kemiği yakalayan köpek olmaz mı? | The Firm-1 | 1993 | |
| Yeah. When it happens they can never get that dog to run again. | Evet. oldugunda o kopegi bir daha kosturamazlar. Evet. Olduğunda o köpeği bir daha koşturamazlar. | The Firm-1 | 1993 | |
| Mr VoyIes wants me to teII you how much the Bureau... | Bay Voyles, benden FBl'in sana minnettar oldugunu soylememi istedi. Bay Voyles, benden FBl'ın sana minnettar olduğunu söylememi istedi. | The Firm-1 | 1993 | |
| A miIIion doIIars in an account in SwitzerIand. | Isvicre'de bir hesaba 1 Milyon Dolar. İsviçre'de bir hesaba 1 Milyon Dolar. | The Firm-1 | 1993 | |
| IBG Bank InternationaI in Zurich. | Zurih'teki lBG lnternational Bankasina. Zürih'teki lBG lnternational Bankasına. | The Firm-1 | 1993 | |
| You sure as heII turned greedy overnight. | Bir gecede oldukca acgozlu olmussun. Bir gecede oldukça açgözlü olmuşsun. | The Firm-1 | 1993 | |
| And my brother out. Now. | bim disari cikmali. Hemen. Abim dışarı çıkmalı. Hemen. | The Firm-1 | 1993 | |
| Your brother`s a convict, Mitch. | bin bir hukumlu Mitch. Abin bir hükümlü Mitch. | The Firm-1 | 1993 | |
| Then get yourseIf another snitch. | o halde kendine baska hain bul. O halde kendine başka hain bul. | The Firm-1 | 1993 | |
| He`s in for mansIaughter. | Cinayetten iceride. Cinayetten içeride. | The Firm-1 | 1993 | |
| Bar brawI. If he hadn`t boxed, wouId`ve been seIf defence. | Bar kavgasi. Boks yapmasaydi, nefsi mudafaa sayilirdi. Bar kavgası. Boks yapmasaydı, nefsi müdafaa sayılırdı. | The Firm-1 | 1993 | |
| It`s stiII a feIony, Mitch. | Yine de suc Mitch. Yine de suç Mitch. | The Firm-1 | 1993 | |
| You heard me, Tarrance. My brother out now. | Beni duydun, Tarrance. bim hemen cikacak. Beni duydun, Tarrance. Abim hemen çıkacak. | The Firm-1 | 1993 | |
| And make it a miIIion and a haIf. | Bir bucuk Milyon Dolar olsun. Bir buçuk Milyon Dolar olsun. | The Firm-1 | 1993 | |
| How about you kissing my ass for not indicting you | Seni isbirlikci olarak suclamadigim icin Seni işbirlikçi olarak suçlamadığım için | The Firm-1 | 1993 | |
| as a co conspirator, you cocksucker? | kicimi opmeye ne dersin adi herif? kıçımı öpmeye ne dersin adi herif? | The Firm-1 | 1993 | |
| I haven`t done anything. | Hicbir sey yapmadim. Hiçbir şey yapmadım. | The Firm-1 | 1993 | |
| Who cares? I`m a federaI agent. Your Iife is mine. | Kimin umrunda? Ben federal ajanim. Hayatin benim elimde. Kimin umrunda? Ben federal ajanım. Hayatın benim elimde. | The Firm-1 | 1993 | |
| I couId kick you in without even vioIating your civiI rights. | Haklarini ihlal etmeden disini girtlagindan sokup kictan cikaririm. Haklarını ihlal etmeden dişini gırtlağından sokup kıçtan çıkarırım. | The Firm-1 | 1993 | |
| You are agent Wayne Tarrance. | Siz ajansiniz Wayne Tarrance. Siz ajansınız Wayne Tarrance. | The Firm-1 | 1993 | |
| You`re God damn right I am. Maybe IocaI cops can`t... | Ha sunu bileydin. Belki yerel polis... Ha şunu bileydin. Belki yerel polis... | The Firm-1 | 1993 | |
| Yeah? Wayne Tarrance? | Evet? Wayne Tarrance? | The Firm-1 | 1993 | |
| Who is this? Is this Wayne Tarrance? | Kimsiniz? Wayne Tarrance misiniz? Kimsiniz? Wayne Tarrance mısınız? | The Firm-1 | 1993 | |
| Yeah, this is Wayne Tarrance. So is this. | Evet, Wayne Tarrance'im. Dinle. Evet, Wayne Tarrance'ım. Dinle. | The Firm-1 | 1993 | |
| ``You cocksucker.`` | ''di herif.'' ''Adi herif.'' | The Firm-1 | 1993 | |
| ``Who cares? I`m a federaI agent. | ''Kimin umrunda? Ben federal ajanim. ''Kimin umrunda? Ben federal ajanım. | The Firm-1 | 1993 | |
| ``Your Iife is mine. I couId kick you in | ''Hayatin benim elimde. Haklarini ihlal etmeden, ''Hayatın benim elimde. Haklarını ihlal etmeden, | The Firm-1 | 1993 | |
| Now... I think you ought to reconsider. | Simdi... Bence bir daha dusunmelisin. Şimdi... Bence bir daha düşünmelisin. | The Firm-1 | 1993 | |
| I think I`ve found a way out. | Galiba bir cikis buldum. Galiba bir çıkış buldum. | The Firm-1 | 1993 | |
| Not out exactIy. It`s more Iike a way through. | Cikis sayilmaz. Daha cok gecis gibi. Çıkış sayılmaz. Daha çok geçiş gibi. | The Firm-1 | 1993 | |
| It`s a Iong shot, but it`s... | Kucuk bir ihtimal ama... Küçük bir ihtimal ama... | The Firm-1 | 1993 | |
| WeII... It`s IegaI. | En azindan... Yasal. En azından... Yasal. | The Firm-1 | 1993 | |
| I know it`s weird, but if we foIIow the Iaw, | Tuhaf oldugunu biliyorum ama yasalara uymak Tuhaf olduğunu biliyorum ama yasalara uymak | The Firm-1 | 1993 | |
| it just might save us. | bizi kurtarabilir. | The Firm-1 | 1993 | |
| You don`t want to hear the pIan. | Plani duymak istemiyorsun. Planı duymak istemiyorsun. | The Firm-1 | 1993 | |
| WouId it change anything between us? | ramizda gecenleri degistirir mi? Aramızda geçenleri değiştirir mi? | The Firm-1 | 1993 | |
| It`s just a pIan. | Sadece bir plan. | The Firm-1 | 1993 | |
| I can`t do this anymore. | rtik yapamayacagim. Artık yapamayacağım. | The Firm-1 | 1993 | |
| I can`t heIp you here. I can`t heIp myseIf. | Sana yardimim olmaz. Kendime bile olmuyor. Sana yardımım olmaz. Kendime bile olmuyor. | The Firm-1 | 1993 | |
| I`ve given notice at the schooI. I`II Ieave on Wednesday. | okula bildirdim. Carsambaya ayriliyorum. Okula bildirdim. Çarşambaya ayrılıyorum. | The Firm-1 | 1993 | |
| You`re right. It`s better if you go. It`s safer. | Haklisin. Gitmen daha iyi olur. Daha guvenli. Haklısın. Gitmen daha iyi olur. Daha güvenli. | The Firm-1 | 1993 | |
| You have no idea. Don`t! | nlamiyorsun. Yapma! Anlamıyorsun. Yapma! | The Firm-1 | 1993 | |
| I Iove you, Abby. Don`t you dare, sonofabitch! | Seni seviyorum, bby. Sakin deneme, it herif! Seni seviyorum, Abby. Sakın deneme, it herif! | The Firm-1 | 1993 | |
| Wanna teII me your pIan? Tomorrow. | Planini anlatacak misin? Yarin. Planını anlatacak mısın? Yarın. | The Firm-1 | 1993 | |
| Abby, where are you going to go? | bby, nereye gideceksin? Abby, nereye gideceksin? | The Firm-1 | 1993 | |
| To my parents. Then I don`t know. | ilemin yanina. Sonrasini bilmiyorum. Ailemin yanına. Sonrasını bilmiyorum. | The Firm-1 | 1993 | |
| It`s not safe for you to Ieave unIess they know why. | Nedenini bilmezlerse buradan ayrilman guvenli olmaz. Nedenini bilmezlerse buradan ayrılman güvenli olmaz. | The Firm-1 | 1993 | |
| I know. | Bir yerlerde, | The Firm-1 | 1993 |