Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 16088

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
This way. Next to the fire	Buradan. Ateşin yanına.	Dood eind-1	2006
Relax, relax. Listen, damn it.	Sakin ol, rahatla. Dinle beni lanet olası!	Dood eind-1	2006
Stay calm, you have to stay calm. Do you hear me?	Sakinleş. Sakinleşmelisin. Beni duyuyor musun?	Dood eind-1	2006
How are you doing, dear?	Nasılsın hayatım?	Dood eind-1	2006
I'm here. Everything is going to be alright.	Yanındayım. Her şey yoluna girecek.	Dood eind-1	2006
We can't get out of here.	Buradan çıkamıyoruz.	Dood eind-1	2006
If the dogs belong to this estate, they could still be out there.	Eğer köpekler bu evin köpekleriyse hala dışarıdadırlar.	Dood eind-1	2006
We'll stay till it's light.	Hava aydınlanana kadar burada beklemeliyiz.	Dood eind-1	2006
And hope someone finds us.	Umalım ki, birileri bizi bulsun.	Dood eind-1	2006
And? Someone went upstairs.	Eee? Yukarıda birinin sesini duyduk.	Dood eind-1	2006
Did you call out? Of course. No answer.	Ona seslendiniz mi? Tabii ki. Cevap vermedi.	Dood eind-1	2006
There are people upstairs. Let's all go look.	Yukarıda birileri var. Gidip birlikte bakalım.	Dood eind-1	2006
Who's going to carry him? I don't want us to split up.	Onu kim taşıyacak? Birbirimizden ayrılmak istemiyorum.	Dood eind-1	2006
Sid, can you walk?	Sid, yürüyebilir misin?	Dood eind-1	2006
I'll run the marathon for you.	Senin için maratona bile katılırım.	Dood eind-1	2006
Watch out. Be careful.	Dikkat et. Dikkatli ol.	Dood eind-1	2006
One step at the time.	Her seferinde tek adım.	Dood eind-1	2006
Careful. Be careful, guys.	Dikkat. Dikkatli olun.	Dood eind-1	2006
That's impossible. We didn't come from upstairs.	Bu imkansız. Biz yukarıdan gelmedik.	Dood eind-1	2006
Tim, come back.	Tim, geri dön.	Dood eind-1	2006
Jesus, Tim.	Olamaz, Tim!	Dood eind-1	2006
That ghost. She wants me to help her.	Şu hayalet. Ona yardım etmemi istiyor.	Dood eind-1	2006
Do something. Come on.	Bir şeyler yap. Haydi!	Dood eind-1	2006
One, two, three, four, five.	1, 2, 3, 4, 5.	Dood eind-1	2006
Come on, do something. Blow.	Haydi, bir şeyler yap. Suni teneffüs yap.	Dood eind-1	2006
Do something. Blow.	Suni teneffüs yap.	Dood eind-1	2006
Tim, come on.	Tim, haydi.	Dood eind-1	2006
No, don't.	Hayır, yapma!	Dood eind-1	2006
Wake up, Tim.	Uyan Tim.	Dood eind-1	2006
Do something. We have to get out of here.	Bir şeyler yap. Buradan çıkmalıyız.	Dood eind-1	2006
Let's go. No.	Gidelim. Hayır.	Dood eind-1	2006
He's dead. Hurry up.	O öldü. Acele et.	Dood eind-1	2006
Tim. Keep moving, keep moving.	Tim. Devam edin, devam edin.	Dood eind-1	2006
I don't want...	Ölmek	Dood eind-1	2006
We left Tim in the other room. Let's get him.	Tim'i diğer odada bıraktık. Gidip onu alalım.	Dood eind-1	2006
I can't hold it.	Tutamıyorum.	Dood eind-1	2006
Tim was your best friend.	Tim senin en iyi arkadaşındı.	Dood eind-1	2006
All these books, man.	Adamım, tüm bu kitaplar.	Dood eind-1	2006
Here...	Bak... "Gölgeler Kitabı"	Dood eind-1	2006
We can stay here.	Burada kalabiliriz...	Dood eind-1	2006
But we'll have to be quiet.	...ama sessiz olmalıyız...	Dood eind-1	2006
And when we speak, we whisper.	...ve fısıldayarak konuşmalıyız.	Dood eind-1	2006
Ben? You and I are going to look for a way out of here.	Ben? İkimiz gidip bir çıkış yolu bakalım.	Dood eind-1	2006
God damn it, Ben. We can't afford to make any mistakes.	Lanet olsun Ben! Hata yapmamalıyız.	Dood eind-1	2006
Laura? I can hear him.	Laura? Onu duyabiliyorum.	Dood eind-1	2006
Can you hear him, too?	Sen de onu duyabiliyor musun?	Dood eind-1	2006
You're my dearest friend.	Sen benim en değerli arkadaşımsın.	Dood eind-1	2006
I've got to find him.	Onu bulmak zorundayım.	Dood eind-1	2006
No, don't go there now.	Hayır, oraya şimdi gitme.	Dood eind-1	2006
Sweetie, think about this carefully.	Tatlım, bunu iyi düşün.	Dood eind-1	2006
But listen.	Ama dinle.	Dood eind-1	2006
Laura, he's gone.	Laura, o artık yok.	Dood eind-1	2006
How dare you say that.	Nasıl böyle söylersin, ha?	Dood eind-1	2006
I love you. And I love you, sweetie. A lot.	Seni seviyorum. Ben de seni tatlım, çok ama çok.	Dood eind-1	2006
It's going to be alright.	Her şey yoluna girecek.	Dood eind-1	2006
Stay put.	Gitme bir yere.	Dood eind-1	2006
Don't leave me here by myself. I thought you had died.	Sakın beni burada bırakma. Öldüğünü sandım.	Dood eind-1	2006
How do I look? Fantastic.	Nasıl görünüyorum. Şahane.	Dood eind-1	2006
I'm going to be a dad.	Baba olacağım.	Dood eind-1	2006
You've got to be kidding.	Şaka mı yapıyorsun.	Dood eind-1	2006
How horrible.	Ne kadar korkunç!	Dood eind-1	2006
You're not going to be anything at all. No.	Hiçbir şey olmuyordun. Evet.	Dood eind-1	2006
Isn't that great?	Harika, değil mi?	Dood eind-1	2006
Have you told Mom and Dad? I'm too chicken.	Annemlere söyledin mi? Ben ödleğin biriyim.	Dood eind-1	2006
That's so fantastic.	Bu şahane bir haber.	Dood eind-1	2006
We're in our third month.	Üçüncü ayımızdayız.	Dood eind-1	2006
I wanted to tell you, but I didn't get a chance.	Sana söylemek istedim hep, ama bir fırsatını bulamamıştım.	Dood eind-1	2006
I'm so in love.	Ben ona aşığım.	Dood eind-1	2006
Go to sleep.	Uyu biraz.	Dood eind-1	2006
Calm down, and breathe. God damn it, calm down.	Sakin ol ve nefes al. Lanet olsun sakinleş!	Dood eind-1	2006
Breathe.	Nefes alıp ver.	Dood eind-1	2006
She's dead. She loved her child so much.	Kadın öldü. Çocuğunu çok seviyordu.	Dood eind-1	2006
She died here. So did her child.	O burada öldü, çocuğu da.	Dood eind-1	2006
What? She's terrified.	Ne? Çok korkmuştu.	Dood eind-1	2006
Fire everywhere, she's so terrified.	Her tarafta alevler vardı. Çok korkuyordu.	Dood eind-1	2006
She can't... She can't find it.	Onu... onu bulamadı.	Dood eind-1	2006
Can't find what? It's locked away.	Neyi bulamadı. Kilitliydi.	Dood eind-1	2006
The child is scared. It's hiding in a closet.	Çocuk korkuyordu. Dolaba saklanmıştı.	Dood eind-1	2006
In a closet? She looks and looks, but can't find him.	Dolaba mı? Her yere baktı, ama onu bulamadı.	Dood eind-1	2006
She tried to create life inside herself.	Kendi içinde bir yaşam yaratmaya çalışıyordu.	Dood eind-1	2006
She was robbed of her happiness	Mutluluğu çalınmıştı.	Dood eind-1	2006
Seven people died.	Yedi insan öldü.	Dood eind-1	2006
Seven dead.	Yedi ölü.	Dood eind-1	2006
We'll go looking.	Gidip bakacağız.	Dood eind-1	2006
We'll look for Laura, and the closet.	Laura'ya ve dolaba bakacağız.	Dood eind-1	2006
Don't.	Gitmeyin.	Dood eind-1	2006
It's a passage. What?	Geçit burada. Ne?	Dood eind-1	2006
You're a liar, a double dealer	Sen bir yalancısın...	Dood eind-1	2006
front and back	...iki yüzlü bir yalancı.	Dood eind-1	2006
tell me another white lie because I like hearing them	Bana beyaz bir yalan daha söyle, çünkü duymak hoşuma gidiyor.	Dood eind-1	2006
That's the woman I saw.	Gördüğüm kadın bu!	Dood eind-1	2006
Her child...	Çocuğunu...	Dood eind-1	2006
She lost it.	... onu kaybetmişti.	Dood eind-1	2006
You abandoned me.	Beni bırakıp gittin.	Dood eind-1	2006
You abandoned me. Why?	Beni bırakıp gittin. Neden?	Dood eind-1	2006
Talk to me. What do you see?	Konuş benimle. Ne görüyorsun?	Dood eind-1	2006
Seven bullies...	Yedi canavar...	Dood eind-1	2006
seven dead.	...yedi ölü.	Dood eind-1	2006
What did she try to create?	Kadın ne yaratmaya çalışıyordu?	Dood eind-1	2006
Come on, man.	Haydi ama!	Dood eind-1	2006