Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158428
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| He's upset. He misses his wardrobe. | Elbisesiz kaldigi için kafasi döndü. Elbisesiz kaldığı için kafası döndü. Elbisesiz kaldığı için kafası döndü. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| What do we do? | Ne öneriyorsun? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Listen, I got a plan worked out. | Dinle, bir plan düzenledim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| We trust him? | Neden ona inanalim? Neden ona inanalım? Neden ona inanalım? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| We've known each other 1 5 years. | 15 yildan beri taniºiyoruz. 15 yıldan beri tanışıyoruz. 15 yıldan beri tanışıyoruz. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| We trusted our lawyers. And the judge. | Avukatlara da güvenmiºtik. Yargiç'a da. Avukatlara da güvenmiştik. Yargıç'a da. Avukatlara da güvenmiştik. Yargıç'a da. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| And that got us nowhere. Now trust me. | Ve bizi bir yere götürmedi. ªimdi bana güven duy. Ve bizi bir yere götürmedi. Şimdi bana güven duy. Ve bizi bir yere götürmedi. Şimdi bana güven duy. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Now that is a risky proposition. | Bu riskli bir öneri. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I got a present for you. | Senin için bir hediyem var. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You're unbelievable! | Inanilmazsin! İnanılmazsın! İnanılmazsın! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I do miss my wardrobe. | Elbiselerimi özledim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| This is the ventilation system. | Havalandirma sistemi. Havalandırma sistemi. Havalandırma sistemi. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Enter it from the utility shaft in the yard. | Holdeki teknik bölüme ulaºacagiz. Holdeki teknik bölüme ulaşacağız. Holdeki teknik bölüme ulaşacağız. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| This main ventilation shaft leads beyond the wall. | Genel havalandirmadan diger duvara yol var. Genel havalandırmadan diğer duvara yol var. Genel havalandırmadan diğer duvara yol var. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I can shut down one fan and leave this door unlocked. | Havalandirmayi durdurup bu kapiyi iptal edebilirim. Havalandırmayı durdurup bu kapıyı iptal edebilirim. Havalandırmayı durdurup bu kapıyı iptal edebilirim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I'll get you the right work detail and leave tools at the shaft. | Sizi angarya iºine tayin edip, gereken malzemeyi bulacagim. Sizi angarya işine tayin edip, gereken malzemeyi bulacağım. Sizi angarya işine tayin edip, gereken malzemeyi bulacağım. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| This way looks faster. | Bu yol kolay görünüyor. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| No, it's longer. Let's stick to plan A. | Hayir, daha uzun. A planina sadik kalalim. Hayır, daha uzun. A planına sadık kalalım. Hayır, daha uzun. A planına sadık kalalım. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Let's get you to the infirmary. | Sizi revire götüreyim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Why your plan A? | Neden A planiniz? Neden A planınız? Neden A planınız? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| It's better than your plan B, which you don't even have. | Senin olmayan B planindan daha iyi. Senin olmayan B planından daha iyi. Senin olmayan B planından daha iyi. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Not yet, but I will. | Henüz yok, ama olacak. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| My partner in pain. | Benim aci ortagim. Benim acı ortağım. Benim acı ortağım. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Sokowski got us trash detail. Let's go. | Sokowski çöp iºini buldu. Haydi. Sokowski çöp işini buldu. Haydi. Sokowski çöp işini buldu. Haydi. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Whoopee! Race you to the dumpster. | Yaºasin! Çöp vagonuna koºun. Yaşasın! Çöp vagonuna koşun. Yaşasın! Çöp vagonuna koşun. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| It's set for now. Come on. | Hemen ºimdi orada. Haydi gel. Hemen şimdi orada. Haydi gel. Hemen şimdi orada. Haydi gel. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Did you have a brain meltdown? | Beynin mi sulandi? Beynin mi sulandı? Beynin mi sulandı? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Look, I have an aversion to getting FUBAR. | Bak, TEMIZ'den igrenmeye baºladim. Bak, TEMİZ'den iğrenmeye başladım. Bak, TEMİZ'den iğrenmeye başladım. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| What's FUBAR? "Fucked up beyond all recognition. " | Ne demek TEMIZ? "Öldürdügünde bir iz birakmamak." Ne demek TEMİZ? ''Öldürdüğünde bir iz bırakmamak.'' Ne demek TEMİZ? "Öldürdüğünde bir iz bırakmamak." | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I don't trust Sokowski! | Sokowski'ye güvenmiyorum! Genel havalandırmadan diğer duvara yol var. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| He's a cop, for Chrissake! | Bir polis, Tanri aºkina! Bir polis, Tanrı aşkına! Bir polis, Tanrı aşkına! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| My fianc�e, Slinky. | Niºanlim, Slinky. Nişanlım, Slinky. Nişanlım, Slinky. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Up, Slinky. | Yukariya, Slinky. Yukarıya, Slinky. Yukarıya, Slinky. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Let's see how business is. | Bakalim iº dünyasi nasil. Bakalım iş dünyası nasıl. Bakalım iş dünyası nasıl. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You are one mistrustful, maladjusted human fucking being! | Güvensiz bir adamsin, uyumsuz bir adam! Güvensiz bir adamsın, uyumsuz bir adam! Güvensiz bir adamsın, uyumsuz bir adam! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I'm not coming back for you. | Senin için gelmeyecegim. Senin için gelmeyeceğim. Senin için gelmeyeceğim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You're making a big mistake. | Büyük bir hata iºliyorsun. Büyük bir hata işliyorsun. Büyük bir hata işliyorsun. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You don't have to. Hope you make it, Cash. | Zorunlu degilsin Umarim baºarirsin, Cash. Zorunlu değilsin Umarım başarırsın, Cash. Zorunlu değilsin Umarım başarırsın, Cash. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Let's go, you're late! | Haydi, geç kalma! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I hope you and Cousin lt. . . | Umarim sen ve kuzenin... Umarım sen ve kuzenin... Umarım sen ve kuzenin... | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| . . .are very happy together. . . | ...birlikte mutlu olursunuz... | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| . . .and raise a beautiful litter. | ...ve güzel bir yuvaniz olur. ...ve güzel bir yuvanız olur. ...ve güzel bir yuvanız olur. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You're half an hour late, asshole! | Yarim saat geç kaldin, salak! Yarım saat geç kaldın, salak! Yarım saat geç kaldın, salak! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I'm doing my best, boss. | Elimden geleni yapiyorum, ºef. Elimden geleni yapıyorum, şef. Elimden geleni yapıyorum, şef. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| There he is! | Burada! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Out of my way! | Yolu aç! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| What are you doing here? I got lonely. | Burada ne yapiyorsun? Kendimi yalniz hissettim. Burada ne yapıyorsun? Kendimi yalnız hissettim. Burada ne yapıyorsun? Kendimi yalnız hissettim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I can't hold it all day! | Bütün gün dayanamam! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Your friend Matt waltzed you into a trap! | Arkadaºin Matt seni tuzaga çekti! Arkadaşın Matt seni tuzağa çekti! Arkadaşın Matt seni tuzağa çekti! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| How could you be so stupid? | Budalalik etme. Budalalık etme. Budalalık etme. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| They cut his throat ear to ear. | Bogazini kesmiºler. Boğazını kesmişler. Boğazını kesmişler. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Ponytail! | At kuyrugu! At kuyruğu! At kuyruğu! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| This is the way. | Buradan. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You'll like this. It's the best ride in the park. | Bunu seveceksin. Parkin en eglenceli oyunu. Bunu seveceksin. Parkın en eğlenceli oyunu. Bunu seveceksin. Parkın en eğlenceli oyunu. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Know where you're going? Absolutely. | Nereye gittigini biliyor musun? Tamamen. Nereye gittiğini biliyor musun? Tamamen. Nereye gittiğini biliyor musun? Tamamen. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Sure you know where you're going? Yes, exactly! | Nereye gittiginden emin misin? Evet, kesinlikle! Nereye gittiğinden emin misin? Evet, kesinlikle! Nereye gittiğinden emin misin? Evet, kesinlikle! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Then get your ass up there! | Öyleyse kiçini oynat! Öyleyse kıçını oynat! Öyleyse kıçını oynat! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| This is the only way? No. | Tek bir çikiº mi var? Hayir. Tek bir çıkış mı var? Hayır. Tek bir çıkış mı var? Hayır. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| We can go back. Let's go! | Oraya dönebiliriz. Haydi! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You sure this is the way? Exactly! | Bu yol olduguna emin misin? Kesinlikle! Bu yol olduğuna emin misin? Kesinlikle! Bu yol olduğuna emin misin? Kesinlikle! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Let's go! Sector 4! | Haydi! Sektör 4! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Don't touch those wires. | Bu kablolara dokunma. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Know what? What? | Biliyor musun? Neyi? Biliyor musun? Neyi? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I 'm real tired of electricity. | Elektrikten usandim artik. Elektrikten usandım artık. Elektrikten usandım artık. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Nag, nag, nag! | Lak, lak, lak! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Now what? No problem. | Ya ºimdi? Sorun yok. Ya şimdi? Sorun yok. Ya şimdi? Sorun yok. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Slide down those wires and we're home free. | Bu kablodan kayiyoruz ve sonra özgürüz. Bu kablodan kayıyoruz ve sonra özgürüz. Bu kablodan kayıyoruz ve sonra özgürüz. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| That's your plan? | Planin bu mu? Planın bu mu? Planın bu mu? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| We'll fry. | Kizaracagiz. Kızaracağız. Kızaracağız. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You know anything about electricity? | Elektrikten anlar misin? Elektrikten anlar mısın? Elektrikten anlar mısın? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| If you only touch one wire and don't touch the ground, you're safe. | Bir tele dokunup, yere basmazsan, güvencedesin. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Right? | Kesin mi? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I owe you from back there. | Biraz öncesi için minnettarim. Biraz öncesi için minnettarım. Biraz öncesi için minnettarım. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| So you can go first. | Yani önce sen git. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You'd still owe me. I knew you'd say that. | Bana borçlu olacaksin. Bunu diyecegini biliyordum. Bana borçlu olacaksın. Bunu diyeceğini biliyordum. Bana borçlu olacaksın. Bunu diyeceğini biliyordum. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| If I don't make it, will you even try? | Baºaramazsam, yine de dener misin? Başaramazsam, yine de dener misin? Başaramazsam, yine de dener misin? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Depends how close you get. | Gidebildigin yere bagli. Gidebildiğin yere bağlı. Gidebildiğin yere bağlı. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| What's wrong? | Yürümeyen ne? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Come on, dog! | Haydi, it! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Come on, dog! Heel! | Haydi, it! Buraya! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Come on, Tango! | Acele et, Tango! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Speak, doggy! | Konuº, puºt! Konuş, puşt! Konuş, puşt! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| That was fun. | Eglenceliydi. Eğlenceliydi. Eğlenceliydi. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Jesus Christ! What did you do, stop for coffee and Danish? | Tanrim! Kahve ve pogaça molasi mi verdin? Tanrım! Kahve ve poğaça molası mı verdin? Tanrım! Kahve ve poğaça molası mı verdin? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I hate Danish. | Pogaçadan nefret ederim. Poğaçadan nefret ederim. Poğaçadan nefret ederim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| We have to get out of here. | Buradan çikmaliyiz. Buradan çıkmalıyız. Buradan çıkmalıyız. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Nice doing time with you. Especially in the shower. | Geçirdigimiz anlar için sagol. Özellikle duºtakiler için. Geçirdiğimiz anlar için sağol. Özellikle duştakiler için. Geçirdiğimiz anlar için sağol. Özellikle duştakiler için. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| If it gets too hot in the streets. . . | Sokaklar tehlikeli oldugunda... Sokaklar tehlikeli olduğunda... Sokaklar tehlikeli olduğunda... | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| . . .go to the Cleopatra Club. Ask for Catherine. | ...Kleopatra Kulübüne git. Catherine'i sor. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| She'll know where I am. Got it! | Nerede oldugumu söyler. Oldu! Nerede olduğumu söyler. Oldu! Nerede olduğumu söyler. Oldu! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I really do owe you one. | Sana gerçekten minnettarim. Sana gerçekten minnettarım. Sana gerçekten minnettarım. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Quan and Lopez on line one. | Quan ve Lopez birinci hattalar. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Put them on. | Bana baglayin. Bana bağlayın. Bana bağlayın. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Gentlemen, I've already heard about the escape. | Baylar, kaçiºtan haberim var. Baylar, kaçıştan haberim var. Baylar, kaçıştan haberim var. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Mr. Perret. . . | Bay Perret... | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| . . .this is most disturbing. | ...kaygi verici. ...kaygı verici. ...kaygı verici. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| We are being threatened by two maniacs. | Iki delinin tehdidi altindayiz. İki delinin tehdidi altındayız. İki delinin tehdidi altındayız. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I think we must take some action. | Sanirim bir iki önlem almaliyiz. Sanırım bir iki önlem almalıyız. Sanırım bir iki önlem almalıyız. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| There you go thinking again. That'll be the cause of your downfall. | Yeniden düºünmeye baºladiniz. Sonunuz olursa bu yüzden olacak. Yeniden düşünmeye başladınız. Sonunuz olursa bu yüzden olacak. Yeniden düşünmeye başladınız. Sonunuz olursa bu yüzden olacak. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Try to control your fear. | Korkunuza hakim olun. | Tango & Cash-1 | 1989 |