Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158332
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| "A stranger beat you up"? I hit you. | "Bir yabancı bana dayak attı" Ben sana vurdum! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Let me out, officer! She's hassling me! | Komiserim, izin verin de çıkayım! Bana çok zarar veriyor! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Comrade officer! Don't touch me! Let go! | Yoldaş! Dokunma bana! İşine bak! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| By the book. Scumbags! | Yasalara göre. Solucanlar! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| We're in a hurry, man. I'll pay you double. | Acelemiz var dostum. İki mislini ödeyeceğiz. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Why did you do that? What's got into you? | Bunu neden yapıyorsun? Neyin var adamım? | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Don't. Hey, pal! Take it easy! | Yapma. Hey, dostum! Sakin ol! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You'll kill him! It's a disgrace! | Onu öldüreceksin! Bu ne rezillik! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Who is a fascist? Let's see your hands! | Kimmiş faşist? Ellerine bir bakayım! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Lieutenant, you're exhausting me. | Komiserim, beni çok yoruyorsunuz. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You're going to jail. | Hapise gireceksin. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| She's just trash. | O ise bir pislikten farksız. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Stop saying, "Not allowed. " This isn't America. | "Yasak" demeyi bırakın. Burası Amerika değil. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Look at him! You gotta be nicer! | Şuna bakın! Daha kibar olabilirsiniz. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Where are you..? Stop! Do it! Come on, pal! | Ne yapıyorsun? Dur! Yap şunu, hadi dostum! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| There's no complaint now. | Ortada bir şikayet kalmadı. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I started a fight? The whole works. | Bir dövüş mü başlattım? Bir o olsa. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I tried to rip their shoulder straps? Sure. | Omuzluklarını sökmeye mi çalıştım? Kesinlikle. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| We'll have it all. | Hepsini alacağız. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Beer and sprats! Let's go! | Bira, balık! Hadi gidelim! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Let's go. Let's go. | Haydi haydi! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I said, "If you dare touch me, I'll tear your badges off!" | "Eğer dokunursan, bütün o nişanlarını sökerim" dedim. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Now you've lost me. | Şimdi de beni buraya getirdin. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You'll have all the beer you want! | İstediğin birayı alacaksın! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| What's this? I have the tab. 475 rubles! | Bu da ne demek? Borcum var, 475 Ruble, senin yüzünden! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You think it's 'cause you're cute that I sprung you? | Gerçekten de kara kaşına mı seni hapisten kurtardım sandın? | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You'll pay me back every cent! | Kuruşuna kadar ödeteceğim sana borcunu! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Every cent! Everything! You monster! | Kuruşuna kadar! Hepsini! Seni canavar! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You're hurting me! | Canımı acıtıyorsun. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| That's mine! | Para benim. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Don't! It's bad for you! | Yapma, sakıncalı o ilaçlar! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| My head hurts. Go away! | Başım ağrıyor. Defol buradan! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Slut, you wrecked my life! You're are a dirty creep! | Kaltak, hayatımı mahvettin! Sen adi bir hergelesin! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Slut! No! | Kaltak! Hayır! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You haven't put in a full day. | Bütün gündür burayı mı yapıyorsun? | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You can't improvise here. | Doğaçlamaların burada sökmez. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You won't turn me into an animal. | Beni asla bir hayvana çeviremeyeceksin. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You'll never manage... | Bunu, asla... | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You won't manage. | Yapamazsın. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You're like bedbugs. | Tahtakuruları gibisiniz. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| There's a flunkey. | Bakın, burada bir uşak var. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| He's my trainee. I'm teaching him the trade. | O benim çırağım. Ona işi öğretiyorum. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Look, they're all making fun of you. | Görmüyor musun, herkes seninle alay ediyor. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'll pay you back. Give me my passport. | Sana borcumu ödeyeceğim. Bana pasaportumu geri ver | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| This is a joke. Let's stop it. | Buna bir son ver artık. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Okay, I'll wash it! I'll wash it! I'll wash it! | Tamam, yıkayacağım! Yıkayacağım! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'll wash it, jerk! | Yıkayacağım, pislik herif! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Lyosha, what's wrong? | Lyoşa, ne oldu sana? | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Get up! Don't lie there! | Uyan! Buraya yatma. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| It's okay. I'm here. | Sorun yok, buradayım. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You'll be okay, Lyosha. Breathe deeply. | İyi olacaksın Lyoşa. Derin nefes al. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| We'll put you on my bed. | Benim yatağıma yat. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Why don't you answer? Goofing off again? | Neden cevap vermiyorsunuz? Yine işten mi kaytarıyorsunuz? | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Who is on duty? I'll report you! | Sizin işiniz ne? Şikayet edeceğim! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| How is his heart? How is it? | Kalbi ne durumda? Nasıl mı? | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| That's my boy. | Aslanım benim! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You've had enough strain. Eat. | Bugün yeterince stres yaşadın. Ye. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| He'll get a shot. | İşini biliyor. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Listen. What's this guy's name? | Dinle. Şu adamın ismi ne? | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'll show you. | Sana bir hareket göstereceğim. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You're an old goat. | Sen yaşlı bir keçisin. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'll make a man of you. | Senden bir erkek yaratacağım. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'm gonna kill you now. | Seni öldürürüm bak! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Now you're talking. | Konuşmaya başladın. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You'll be a man. | Adam edeceğim seni. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You'll be a man. | Adam! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Nice going. Get lost! | İyi gidiyorsun. Git başımdan! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'll strangle you! | Seni boğarım! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Open up! Open up! I'm talking to you! | Aç şu kapıyı! Seninle konuşuyorum! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'm talking to you! Open up! Open up! | Sana söylüyorum! Açsana şu kapıyı! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Pops! I'm listening. | İhtiyar! Dinliyorum. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| The next number is called "High in the sky without you!" | Sıradaki parçanın adı: "Gökyüzünde sensiz" | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'm moving out. | Benden bu kadar. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Where's the beer? | Biram nerede? | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| It's a log. | Kütük gibi bu. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'll slice you a piece. | San bir parça keseceğim. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| How shameful! Why? | Ne utanç verici! Neden? | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| What's your name? Hey, pops, you the D.A? | Adın nedir? Hey ihtiyar, asker misin? | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| No, I won't. | Hayır, çalmayacağım. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I said, I won't play. | Söyledim ya, çalmayacağım. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| The radio's too good for you. | radyo işinizi görür. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Don't... Listen, genius. | Çalma... Dinle, dâhi. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Let's eat. | Yemek zamanı! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'll open the bubbly. | Şampanyayı patlatacağım. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'm tipsy! | Sarhoş oldum! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Sex music, that's it! | Seks müziği, bu kadar! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You're all a big pain. | Hepiniz acınacak haldesiniz. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You don't know me! | Beni tanımıyorsunuz! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You've never seen... | Benim kadar özgür birisini | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'm going home to sleep. | Eve gidiyorum. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You're an idiot, Shlykov. | Sen bir aptalsın Şlikov. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You don't turn me on! | Beni tahrik etmiyorsun! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Come here! That's illegal! Illegal! | Buıraya gel! Yaptığın yasalara aykırı! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'm a Buddhist! | Ben Budistim! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Don't touch me! I'm a saint! | Çek ellerini! Azizim ben! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| Handcuffs! Don't touch me! | Kelepçe! Dokunmayın bana! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| I'm a genius! | Ben bir dâhiyim! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| But they "spelled" two weeks in the jail. | Beni iki hafta kapatacaklardı az kalsın! | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You're a real turd. | Sen hakikaten manyaksın. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 | |
| You mad? It wasn't me. | Delirdin mi? Kendimde değildim. | Taksi-Blyuz-2 | 1990 |