Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158053
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I got an armored car guard with a broken pelvis. | Elimde, kırılmış leğen kemiği olan bir zırhlı araç görevlisi var... Elimde, kırılmış leğen kemiği olan bir zırhlı araç görevlisi var Elimde, kırılmış leğen kemiği olan bir zırhlı araç görevlisi var | Tactical Force-1 | 2011 | |
| And I got a national food chain suing the department | ve departmanı, 10 dakikadan az bir sürede çeyrek milyon mülke... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| for a quarter of a million in property damage | zarar veren, LAPD SWAT yüzünden... ...bize çeyrek milyon dolarlık tazminat davası açıyor. zarar veren, LAPD SWAT yüzünden... zarar veren, LAPD SWAT yüzünden... zarar veren, LAPD SWAT yüzünden... zarar veren, LAPD SWAT yüzünden... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| caused by LAPD SWAT in less than ten fucking minutes! | dava eden bir ulusal yiyecek derneği! | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What you got to say for yourselves, God damn it? | Kendinizi savunmak için diyecek birşeyiniz varmı, Allah için ? Kendinizi savunmak için diyecek bir şeyiniz var mı, Allah için? Kendinizi savunmak için diyecek birşeyiniz varmı, Allah için? Kendinizi savunmak için diyecek birşeyiniz varmı, Allah için ? Kendinizi savunmak için diyecek birşeyiniz varmı, Allah için ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Uh, we rescued all the hostages. | Uh, tüm rehineleri kurtardık? Tüm rehineleri kurtardık? Uh, tüm rehineleri kurtardık? Uh, tüm rehineleri kurtardık? Uh, tüm rehineleri kurtardık? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| How would you like a nice cup | Güzel bir kase dolusu... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| of shut the fuck up, Sergeant Hunt?! | "koduğumun çeneni kapa" alırmıydın, Çavuş Hunt?! "lanet olası çeneni kapa" alır mıydın, Çavuş Hunt?! "koduğumun çeneni kapa" alırmıydın, Çavuş Hunt?! "koduğumun çeneni kapa" alırmıydın, Çavuş Hunt?! "koduğumun çeneni kapa" alırmıydın, Çavuş Hunt?! | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I'm told you... | Sana söyleyeyim... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| discharged a Red Rider BB gun | "Bir Red Rider havalı tüfegiyle "Bir Red Rider havalı tüfeğiyle "Bir Red Rider havalı tüfegiyle "Bir Red Rider havalı tüfegiyle "Bir Red Rider havalı tüfegiyle | Tactical Force-1 | 2011 | |
| into the forehead of one of the robbers. | soygunculardan birinin tam alnına vurulması." | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Sergeant Hunt, since when did the Los Angeles Police Department | Çavuş Hunt, ne zamandan beri Los Angeles Polis Departman'ı... Çavuş Hunt, ne zamandan beri Los Angeles Polis Departmanı... Çavuş Hunt, ne zamandan beri Los Angeles Polis Departman'ı... Çavuş Hunt, ne zamandan beri Los Angeles Polis Departman'ı... Çavuş Hunt, ne zamandan beri Los Angeles Polis Departman'ı... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| start issuing Daisy BB guns to its SWAT team?! | SWAT takımlarında Daisy havalı tabancalar kullanmaya başladı? SWAT takımlarında Daisy havalı tabancalar kullanılmaya başladı? SWAT takımlarında Daisy havalı tabancalar kullanmaya başladı? SWAT takımlarında Daisy havalı tabancalar kullanmaya başladı? SWAT takımlarında Daisy havalı tabancalar kullanmaya başladı? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Chief, as team leader, I accept full responsibility. | Şef, takım lideri olarak, tüm sorumluluğu ben alıyorum. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| For charging a hostage like a raped Cape buffalo? | Rehinenin birine tecavüze uğramış boynuzlu(Cape*) bufalo gibi çullandığın için mi? Rehinenin birine tecavüze uğramış boynuzlu buffalo gibi çullandığın için mi? Rehinenin birine tecavüze uğramış boynuzlu buffalo gibi çullandığın için mi? Rehinenin birine tecavüze uğramış boynuzlu(Cape*) bufalo gibi çullandığın için mi? Rehinenin birine tecavüze uğramış boynuzlu(Cape*) bufalo gibi çullandığın için mi? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| For exploding his left testicle, and swelling his asshole shut | Sol hayasını çürüttüğün ve göt deliğini kapatan şişliğe sebep olduğun için mi ? Sol hayasını çürüttüğün ve kıç deliğini kapatan şişliğe sebep olduğun için mi? Sol hayasını çürüttüğün ve göt deliğini kapatan şişliğe sebep olduğun için mi? Sol hayasını çürüttüğün ve göt deliğini kapatan şişliğe sebep olduğun için mi ? Sol hayasını çürüttüğün ve göt deliğini kapatan şişliğe sebep olduğun için mi ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| to the point where he needs machinery to pass shit?! | Sıçabilmek için bir mekanizmaya ihtiyaç duyduğu bir durumda olduğu için mi ?! Sıçabilmek için bir mekanizmaya ihtiyaç duyduğu bir durumda olduğu için mi? Sıçabilmek için bir mekanizmaya ihtiyaç duyduğu bir durumda olduğu için mi?! Sıçabilmek için bir mekanizmaya ihtiyaç duyduğu bir durumda olduğu için mi ?! Sıçabilmek için bir mekanizmaya ihtiyaç duyduğu bir durumda olduğu için mi ?! | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Oh, I'm sorry, excuse me, is this the funny squad now? | Oh, üzgünüm, kusuruma bakmayın, komik bir ekipsiniz değil mi ? Üzgünüm, kusuruma bakmayın, komik bir ekipsiniz, değil mi? Oh, üzgünüm, kusuruma bakmayın, komik bir ekipsiniz, değil mi? Oh, üzgünüm, kusuruma bakmayın, komik bir ekipsiniz değil mi ? Oh, üzgünüm, kusuruma bakmayın, komik bir ekipsiniz değil mi ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Am I amusing you motherfuckers? | Sizi eğlendirebiliyor muyum bari amına koduklarım? Çok mu güldürüyorum sizi, geri zekâlılar? Sizi eğlendirebiliyor muyum bari amına koduklarım? Sizi eğlendirebiliyor muyum bari amına koduklarım? Sizi eğlendirebiliyor muyum bari amına koduklarım? Sizi eğlendirebiliyor muyum bari, lanet olasıcalar? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Let me tell you cowboys what's in store for you. | Başınıza ne geldiğini söyleyeyim, kovboylar. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You are all immediately suspended | Hepiniz anında askıya alındınız... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| and placed on unpaid leave. | ve ücretsiz izinli konumundasınız. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You will all, immediately, as in tomorrow, | Hepiniz, derhal, yarından itibaren... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| report for mandatory retraining, | bütün gün boyunca rehine kurtarma tatbikatı yapıcağınız ... bütün gün boyunca rehine kurtarma tatbikatı yapacağınız... bütün gün boyunca rehine kurtarma tatbikatı yapıcağınız... bütün gün boyunca rehine kurtarma tatbikatı yapıcağınız bütün gün boyunca rehine kurtarma tatbikatı yapıcağınız | Tactical Force-1 | 2011 | |
| where you will run hostage recovery drills all day long | yeniden zorunlu eğitimden geçiceksiniz... yeniden zorunlu eğitimden geçeceksiniz... yeniden zorunlu eğitimden geçiceksiniz... yeniden zorunlu eğitimden geçiceksiniz... yeniden zorunlu eğitimden geçiceksiniz... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| until you can figure out how to recover hostages | Taa ki rehineleri, onları rehin edenleri öldürmeden... Ta ki rehineleri, onları rehin edenleri öldürmeden... Taa ki rehineleri, onları rehin edenleri öldürmeden... Taa ki rehineleri, onları rehin edenleri öldürmeden... Taa ki rehineleri, onları rehin edenleri öldürmeden... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| without killing their captors, | ve yüzlerce bin dolar mülke zarara sebebiyet vermeden... ve yüzbinlerce dolarlık mülke zarara sebebiyet vermeden... ve yüzlerce bin dolar mülke zarara sebebiyet vermeden... ve yüzlerce bin dolar mülke zarara sebebiyet vermeden... ve yüzlerce bin dolar mülke zarara sebebiyet vermeden... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| and causing hundreds of thousands of dollars in property damage! | nasıl kurtaracağınızı öğrenene kadar. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Fuck! | Hay sikeyim! Hay aksi! Hay sikeyim! Hay sikeyim! Hay sikeyim! | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I've also taken the liberty of booking you clowns | Ayrıca siz soytarıları, yüksek bilginizi ilerletmek... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| a class with the feds, | için federallerin olduğu bir sınıfa... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| to further your higher learning. | kaydetme imtiyazına sahibim. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| And I'll be checking up on all your asses! | Ve hepinizin ensesinde olucağım! Ve hepinizin ensesinde olacağım! Ve hepinizin ensesinde olucağım! Ve hepinizin ensesinde olucağım! Ve hepinizin ensesinde olucağım! | Tactical Force-1 | 2011 | |
| .. therefore causing harm to the hostage, | ...rehinelere verilen zarar nedeniyle... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| as well as to the captor | ayrıca rehin edenlere... ...hem de soygunculara... ayrıca rehin edenlere... ayrıca rehin edenlere... ayrıca rehin edenlere... ayrıca rehin edenlere... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| and possibly to innocent bystanders. | ve muhtemelen o sırada sokaktan geçen masum insanlara . ve muhtemelen o sırada sokaktan geçen masum insanlara. ve muhtemelen o sırada sokaktan geçen masum insanlara. ve muhtemelen o sırada sokaktan geçen masum insanlara . ve muhtemelen o sırada sokaktan geçen masum insanlara . | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Now, in these situations we always prefer to talk, | Şimdi, bu tip durumlarda biz konuşmayı tercih ederiz , Şimdi, bu tip durumlarda biz konuşmayı tercih ederiz, Şimdi, bu tip durumlarda biz konuşmayı tercih ederiz, Şimdi, bu tip durumlarda biz konuşmayı tercih ederiz , Şimdi, bu tip durumlarda biz konuşmayı tercih ederiz , | Tactical Force-1 | 2011 | |
| to negotiate, not to go in with guns blazing... | anlaşırız ve içeri silah patlamaları eşliğinde girmemeye çalışırız. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Just like the academy, huh? | Akademideki gibi , degil mi? Akademideki gibi, değil mi? Akademideki gibi, degil mi? Akademideki gibi , degil mi? Akademideki gibi , degil mi? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Isn't that correct, Captain Tate? | Doğru değil mi, Kaptan Tate? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Yes, sir, that's correct. | Evet , efendim, doğrudur. Evet, efendim, doğrudur. Evet, efendim, doğrudur. Evet , efendim, doğrudur. Evet , efendim, doğrudur. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Really? | Gerçekten mi? Öyle miyim? Gerçekten mi? Gerçekten mi? Gerçekten mi? Gerçekten mi? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Yes, sir. You got it. | Evet, efendim. Haklısınız. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Yeah, I think so, that's right. | Evet, sanırım, doğrudur. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| June 1998, Atlanta, Georgia. | Haziran 1998, Atlanta, Georgia. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| A lone gunman, Clarence Lee Boyer... | Yalnız bir tetikçi, Clarence Lee Boyer... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Ever notice how these criminals have three names all the time? | Bu suçluların adlarının her zaman üç tane olduğu dikkatini çekmiş miydi ? Bu suçluların adlarının her zaman üç tane olduğu dikkatini çekmiş miydi? Bu suçluların adlarının her zaman üç tane olduğu dikkatini çekmiş miydi? Bu suçluların adlarının her zaman üç tane olduğu dikkatini çekmiş miydi ? Bu suçluların adlarının her zaman üç tane olduğu dikkatini çekmiş miydi ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| ...breaks into a daycare centre, takes 16 children hostage. | ...çocuk yuvasına zorla girer, 16 çocuğu rehin alır. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Now, the hostage negotiators have Mr. Boyer on the phone, | Şimdi, rehine mütabakatçısının telefonunda Bay Boyer var... Şimdi, rehine arabulucusunun telefonunda Bay Boyer var... Şimdi, rehine mütabakatçısının telefonunda Bay Boyer var... Şimdi, rehine mütabakatçısının telefonunda Bay Boyer var... Şimdi, rehine mütabakatçısının telefonunda Bay Boyer var... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| they also have his sole demand, $10,000, on hand. | ayrıca ellerinde onun yegane talebi olan $10,000 var. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Correct technique to use in this case... | Bu meselede uygulanması gereken doğru yöntem... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Present. | Burda! Burada! Burda! +. +. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| ...would have been? Hunt. | ...şu olurdu ? Hunt. ...şu olurdu? Hunt. ...şu olurdu? Hunt. ...şu olurdu ? Hunt. ...şu olurdu ? Hunt. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| The correct technique would be to breach from the rear, | Doğru yöntem şu olurdu ; arkadan sızmak... Doğru yöntem şu olurdu; arkadan sızmak... Doğru yöntem şu olurdu; arkadan sızmak... Doğru yöntem şu olurdu ; arkadan sızmak... Doğru yöntem şu olurdu ; arkadan sızmak... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| throw in a concussion grenade, and take him out at close range with a shotgun. | içeri bir sersemletici bomba atmak , ve adamı yakın mesafeden bir pompalıyla indirmek . içeri bir sersemletici bomba atmak, adamı yakın mesafeden bir pompalıyla indirmek. içeri bir sersemletici bomba atmak, adamı yakın mesafeden bir pompalıyla indirmek. içeri bir sersemletici bomba atmak , ve adamı yakın mesafeden bir pompalıyla indirmek . içeri bir sersemletici bomba atmak , ve adamı yakın mesafeden bir pompalıyla indirmek . | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Uh, this is a daycare full of children, Sergeant Hunt. | Uh, bu ağzına kadar çocuklarla dolu bir kreş, Çavuş Hunt. Bu ağzına kadar çocuklarla dolu bir kreş, Çavuş Hunt. Uh, bu ağzına kadar çocuklarla dolu bir kreş, Çavuş Hunt. Uh, bu ağzına kadar çocuklarla dolu bir kreş, Çavuş Hunt. Uh, bu ağzına kadar çocuklarla dolu bir kreş, Çavuş Hunt. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| The man said it's a daycare full of children. | Adam oranın bir kreş olduğunu söylemişti. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I say you go in with an M4 and shoot around the little bastards. | Ben içeri M4'lerle girip küçük piçleri tarayalım derim Ben içeri M 4'lerle girip küçük piçleri tarayalım derim Ben içeri M4'lerle girip küçük piçleri tarayalım derim Ben içeri M4'lerle girip küçük piçleri tarayalım derim Ben içeri M4'lerle girip küçük piçleri tarayalım derim | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I think you're all, uh, missing the sensitivity of the situation. | Bence hepiniz, uh, durumun hassasiyetini atlıyorsunuz. Bence hepiniz, durumun hassasiyetini atlıyorsunuz. Bence hepiniz, uh, durumun hassasiyetini atlıyorsunuz. Bence hepiniz, uh, durumun hassasiyetini atlıyorsunuz. Bence hepiniz, uh, durumun hassasiyetini atlıyorsunuz. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| The hostage negotiator has the money the man wants, | Rehine mütabakatçısı adamın istediği paraya sahip, | Tactical Force-1 | 2011 | |
| the gunman has agreed to release the kids. | tetikçi çocukları serbest bırakmayı kabul etmis. ...tetikçi de çocukları bırakmayı kabul eder mi? tetikçi çocukları serbest bırakmayı kabul etmis. tetikçi çocukları serbest bırakmayı kabul etmis. tetikçi çocukları serbest bırakmayı kabul etmis. tetikçi çocukları serbest bırakmayı kabul etmiş. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| It's sensitive because of the kids, guys. | Çocuklar nedeniyle, hassas bir durum çocuklar. Çocuklar nedeniyle, hassas bir durum arkadaşlar. Çocuklar nedeniyle, hassas bir durum arkadaşlar. Çocuklar nedeniyle, hassas bir durum çocuklar. Çocuklar nedeniyle, hassas bir durum çocuklar. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You never go in with a flashbang grenade in a room full of children. | Çocuklarla dolu bir odaya flaş bombasıyla giremezsin. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What the hell is wrong with you? Exactly, so you would... | Sorunlu musunuz lan? Kesinlikle , senin yöntemin... ? Sorunlu musunuz, siz? Kesinlikle, senin yöntemin...? Sorunlu musunuz lan? Kesinlikle, senin yöntemin...? Sorunlu musunuz lan? Kesinlikle , senin yöntemin... ? Sorunlu musunuz lan? Kesinlikle , senin yöntemin... ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Use tear gas. | Göz yaşı bombası kullanırdım. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You breach the door, you throw it in, | Kapıyı yararsın, içeri atarsın... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| you wait till they're all gasping | hepsinin nefesi kesilene kadar beklersin... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| and then you take out the shooter | ve tetikçiyi aşağı indirirsin. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| 'cause the kids are here and the guy is there. | Çünkü çocuklar burda, ve herif şurda . Çünkü çocuklar burada ve herif şurada. Çünkü çocuklar burda, ve herif şurda. Çünkü çocuklar burda, ve herif şurda . Çünkü çocuklar burda, ve herif şurda . | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I think you're all missing the point here. | Bence hepiniz burda bir noktayı kaçırıyorsunuz. Bence hepiniz burada bir noktayı kaçırıyorsunuz. Bence hepiniz burda bir noktayı kaçırıyorsunuz. Bence hepiniz burda bir noktayı kaçırıyorsunuz Bence hepiniz burda bir noktayı kaçırıyorsunuz | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Are you guys out of your minds? | Siz, çocuklar aklınızı mı kaçırdınız ? Siz, çocuklar aklınızı mı kaçırdınız? Siz, çocuklar aklınızı mı kaçırdınız? Siz, çocuklar aklınızı mı kaçırdınız ? Siz, çocuklar aklınızı mı kaçırdınız ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| See, this is exactly why the Chief's pissed off. | İşte şefi asıl kızdıran şeyde tam olarak buydu. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Big guy's gonna talk. | Büyük çocuk konuşacak. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Now the hostages are kids, right? | Şimdi rehineler çocuk, değil mi ? Şimdi rehineler çocuk, değil mi? Şimdi rehineler çocuk, değil mi? Şimdi rehineler çocuk, değil mi ? Şimdi rehineler çocuk, değil mi ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Mm hm. Right. | Mm hm. Doğru. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Now the negotiator has the money on hand, right? | Şimdi mütabakatçının da elinde para var, değil mi ? Şimdi arabulucunun da elinde para var, değil mi? Şimdi mütabakatçının da elinde para var, değil mi? Şimdi mütabakatçının da elinde para var, değil mi ? Şimdi mütabakatçının da elinde para var, değil mi ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Now dude says he'll come out if he gets his cash, right? | Şimdi eleman parayı alırsam dışarı çıkacağım diyor, değil mi ? Eleman parayı alırsam dışarı çıkacağım diyor, değil mi? Şimdi eleman parayı alırsam dışarı çıkacağım diyor, değil mi? Şimdi eleman parayı alırsam dışarı çıkacağım diyor, değil mi ? Şimdi eleman parayı alırsam dışarı çıkacağım diyor, değil mi ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| He's gonna come out peacefully. Right. | Sorun çıkarmadan çıkacak Doğru. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| So then the solution to the problem would be? | O zaman bu soruna çözüm ne olurdu ? O zaman bu soruna çözüm ne olurdu? O zaman bu soruna çözüm ne olurdu? O zaman bu soruna çözüm ne olurdu ? O zaman bu soruna çözüm ne olurdu ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Anybody? | Cevabı olan? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| The solution to the problem | Sorunun çözümü... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| would be to breach from the rear, | arkadan sızmak... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| throw in a flashbang, and a tear gas | içeri hem flash bombası, hem de göz yaşı bombası atmak olurdu. içeri hem flaş bombası, hem de göz yaşı bombası atmak olurdu. içeri hem flash bombası,hem de göz yaşı bombası atmak olurdu. içeri hem flash bombası, hem de göz yaşı bombası atmak olurdu. içeri hem flash bombası, hem de göz yaşı bombası atmak olurdu. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| because you can never be too sure. | Çünkü asla emin olamazsın. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Then you come in with an M4 and you shoot the sumbitch. | Sonra m4 le gelip orospu çocuklarını vurursun. Sonra M 4 le gelip orospu çocuklarını vurursun. Sonra m4 le gelip orospu çocuklarını vurursun. Sonra m4 le gelip orospu çocuklarını vurursun. Sonra m4 le gelip orospu çocuklarını vurursun. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| The parts you guys seem to forget all the time | Arkadaşlar her zaman atladığınız bölümler ise ... Arkadaşlar her zaman atladığınız bölümler ise... Arkadaşlar her zaman atladığınız bölümler ise... Arkadaşlar her zaman atladığınız bölümler ise ... Arkadaşlar her zaman atladığınız bölümler ise ... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| is to bring lollipops and blankets for the kids. | çocuklara lolipop ve battaniye götürmek. ...çocuklara lolipop ve battaniye götürmek. ...çocuklara lolipop ve battaniye götürmek. çocuklara lolipop ve battaniye götürmek çocuklara lolipop ve battaniye götürmek | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Am I right or am I right? That's it, that's it. | Haklı mıyım yoksa haklı mıyım ? işte bu, işte bu! Haklı mıyım yoksa haklı mıyım? İşte bu, işte bu! Haklı mıyım yoksa haklı mıyım? işte bu, işte bu! Haklı mıyım yoksa haklı mıyım ? işte bu, işte bu! Haklı mıyım yoksa haklı mıyım ? işte bu, işte bu! | Tactical Force-1 | 2011 | |
| That's why he's the captain! That was it, that was it. | İşte bu yüzden kaptan o ! işte buydu, işte buydu. İşte bu yüzden kaptan o! işte buydu, işte buydu. İşte bu yüzden kaptan o! işte buydu, işte buydu. İşte bu yüzden kaptan o ! işte buydu, işte buydu. İşte bu yüzden kaptan o ! işte buydu, işte buydu. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Now am I right or am I right? | Şimdi haklı mıyım yoksa haklı mıyım ? Şimdi haklı mıyım yoksa haklı mıyım? Şimdi haklı mıyım yoksa haklı mıyım? Şimdi haklı mıyım yoksa haklı mıyım ? Şimdi haklı mıyım yoksa haklı mıyım ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I rest my case. Amen. | Ben diyeceğimi dedim. Amen. Ben diyeceğimi dedim. Amin. Ben diyeceğimi dedim. Amen. Ben diyeceğimi dedim. Amen. Ben diyeceğimi dedim. Amen. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Tate, that's it, I mean it's all in here, it's all in here. | Tate, işte bu, Yani hepsi içinde, hepsi içinde . Tate, işte bu, Yani hepsi içinde, hepsi içinde. Tate, işte bu, Yani hepsi içinde, hepsi içinde. Tate, işte bu, Yani hepsi içinde, hepsi içinde . Tate, işte bu, Yani hepsi içinde, hepsi içinde . | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I mean, right here. Yeah, man. the lollipop section. | Evet, adamım. Lolipop bölümü. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| OK, all right, all right. Argh! My suit. | Tamam, pekala, pekala. Ahh! Takım elbisem . Tamam, pekala, pekala. Ah! Takım elbisem. Tamam, pekala, pekala. Ahh! Takım elbisem. Tamam, pekala, pekala. Ahh! Takım elbisem . Tamam, pekala, pekala. Ahh! Takım elbisem . | Tactical Force-1 | 2011 | |
| OK, let's start from the beginning. | En başından başlayalım, tamam mı? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| OK, I know you hid it here. | Pekala, buraya sakladığını biliyorum. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Now, you can tell me where it is, or you can die right now. | Şimdi bana nerde olduğunu söyleyebilirsin ya da hemen şimdi ölebilirsin. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| And I will use the time I waste in talking to you | Ve seninle konuşmak için harcayacağım zamanı... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| to find the item myself. | nesneyi kendim bulmak için harcarım. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Oh, llya, loose this little tickler. | Oh, llya, şu küçük sorunu ortadan kaldır. llya, şu küçük sorunu ortadan kaldır. Oh, llya, şu küçük sorunu ortadan kaldır. Oh, llya, şu küçük sorunu ortadan kaldır. Oh, llya, şu küçük sorunu ortadan kaldır. | Tactical Force-1 | 2011 |