Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158057
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| What'd you say? I stole it from you. | Ne dedin? Onu senden ben çaldım. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| And he stole it from me. | Ve o da benden çaldı. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Motherfuck. I ought to shoot your ass right now. | Orospu çocuğu. Senin kıçını hemen şimdi burda delik deşik etmeliyim. Adi herif. Seni, hemen şimdi burada delik deşik etmeliyim. Orospu çocuğu. Senin kıçını hemen şimdi burda delik deşik etmeliyim. Orospu çocuğu. Senin kıçını hemen şimdi burda delik deşik etmeliyim. Orospu çocuğu. Senin kıçını hemen şimdi burda delik deşik etmeliyim. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Before you get all pious, ask yourself, uh, | Peşin hükümlü olmadan önce, bir kendine sor, uh, Peşin hükümlü olmadan önce, bir kendine sor, Peşin hükümlü olmadan önce, bir kendine sor, uh, Peşin hükümlü olmadan önce, bir kendine sor, uh, Peşin hükümlü olmadan önce, bir kendine sor, uh, | Tactical Force-1 | 2011 | |
| who you stole it from? | sen kimden çaldın? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| That's none of your damn business. | Seni hiç ilgilendirmez. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Kenny, where is the fucking case? | Kenny, kodumun çantası nerede ? Kenny, çanta nerede? Kenny, kodumun çantası nerede? Kenny, kodumun çantası nerede ? Kenny, kodumun çantası nerede ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| It's in there. | Burada | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Oh fuck. You're fucking kidding me. | Hasktir. Benimle dalga geçiyor olmalısın. Lanet olsun. Benimle dalga geçiyor olmalısın. Hasiktir. Benimle dalga geçiyor olmalısın. Hasktir. Benimle dalga geçiyor olmalısın. Hasktir. Benimle dalga geçiyor olmalısın. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| We need to get some people on this. | Bunun için, bi kaç insan çağırmalıyız. Bunun için bi kaç insan çağırmalıyız. Bunun için bi kaç insan çağırmalıyız. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| All right, here's what we know. | Pekala, bildiğimiz şu. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| The door we just came through is the only exit. | Bizim geldiğimiz yoldaki kapı tek çıkış yolu. Bizim geldiğimiz yoldaki kapı tek çıkış yolu Bizim geldiğimiz yoldaki kapı tek çıkış yolu | Tactical Force-1 | 2011 | |
| We gotta get to the truck. | Araca gitmemiz gerek. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I can see the truck from here. | Aracı burdan görebiliyorum Aracı buradan görebiliyorum Aracı burdan görebiliyorum Aracı burdan görebiliyorum Aracı burdan görebiliyorum | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Looks like 30 feet down. | Yaklaşık 10 metre aşağıda gibi. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Hey, got a couple dozen feet of paracord? | Hey, bikaç metrelik paraşüt ipin var mı ? Hey, birkaç metrelik paraşüt ipin var mı? Hey, bikaç metrelik paraşüt ipin var mı? Hey, bikaç metrelik paraşüt ipin var mı ? Hey, bikaç metrelik paraşüt ipin var mı ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| We're effectively unarmed. | Etkili bir şekilde silahsızlandırıldık. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Anyone got a phone? | Kimsenin telefonu var mı ? Kimsenin telefonu var mı? Kimsenin telefonu var mı? Kimsenin telefonu var mı ? Kimsenin telefonu var mı ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| In the truck. | Araçta var. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Any live ammo? Truck. | Hiç gerçek mermi? Araçta. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Everything's in the fucking truck. | Herşey kodugumun araçta. Her şey araçta kaldı. Herşey kodugumun araçta. Herşey kodugumun araçta. Herşey kodugumun araçta. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| How many grenades you got there? | Ne kadar el bomban var ? Ne kadar el bomban var? Ne kadar el bomban var? Ne kadar el bomban var ? Ne kadar el bomban var ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| A couple flashbangs. | Bir kaç flaş bombası. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Concussions? Negative. | Sersemletici? Olumsuz. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| All right, that's a shitty start. | Pekala, bu çok boktan bir başlangıç. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| And this shit's fucking useless. What do you wanna do? | Ve bu bir boka yaramıyor. Ne yapmak istiyorsun? Ve bu bir halta yaramıyor. Ne yapmak istiyorsun? Ve bu bir boka yaramıyor. Ne yapmak istiyorsun? Ve bu bir boka yaramıyor. Ne yapmak istiyorsun? Ve bu bir boka yaramıyor. Ne yapmak istiyorsun? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| We're gonna do what we always do take care of business. | Her zaman yaptığımız şeyi yapacağız, işin icabına bakmak. Her zaman yaptığımız şeyi yapacağız işin icabına bakmak. Her zaman yaptığımız şeyi yapacağız işin icabına bakmak. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Boss, we're surrounded. | Patron, etrafımız sarıldı. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| That's bad news for them. | Bu onlar için kötü haber. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What the fuck is taking them so long? | Ne oldu da işleri bu kadar uzun sürdü? Ne oldu da, işleri bu kadar uzun sürdü? Ne oldu da işleri bu kadar uzun sürdü? Ne oldu da işleri bu kadar uzun sürdü? Ne oldu da işleri bu kadar uzun sürdü? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Relax. | Rahatla . Rahatla. Rahatla. Rahatla . Rahatla . | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Little buddies upstairs ain't going nowhere. | Yukardaki küçük dostlarımız bir yere gitmiyorlar. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| And, thanks to Kenny, neither are we. | Ve, Kenny'e teşekkürler ki bizde öyle. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You know, you should really try some breathing exercises | Biliyormusun, gerçekten, biraz nefes alma egzersizi deneyebilirsin. Biliyor musun, aslında biraz solunum egzersizi deneyebilirsin. Biliyormusun, gerçekten, biraz nefes alma egzersizi deneyebilirsin. Biliyormusun, gerçekten, biraz nefes alma egzersizi deneyebilirsin. Biliyormusun, gerçekten, biraz nefes alma egzersizi deneyebilirsin. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| for your stress relief or something. | Stresini alması için falan . Stresini alması için falan. Stresini alması için falan. Stresini alması için falan . Stresini alması için falan . | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You know, just by looking at you, | Biliyor musun sana bakınca kan basıncının... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I can tell that your blood pressure is probably through the roof | direk olarak başına vurmuş olduğunu görüyorum... direk olarak başına vurmuş olduğunu... direk olarak başına vurmuş olduğunu... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| and your arteries are as hard as the secret hard on that you carry in your pants for me. | ve atar damarların ise pantolonunda, benim için sakladığın şey kadar sert. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Shut the fuck up! OK, no more beating of Kenny. OK? | Kapa çeneni amına koyim! Peki, Kenny'i daha fazla hırpalamak yok.Tamam mı ? Kapa çeneni amına koyim! Peki, Kenny'i daha fazla hırpalamak yok. Kapa çeneni amına koyim! Peki, Kenny'i daha fazla hırpalamak yok.Tamam mı? Kapa çeneni amına koyim! Peki, Kenny'i daha fazla hırpalamak yok.Tamam mı ? Kapa çeneni amına koyim! Peki, Kenny'i daha fazla hırpalamak yok.Tamam mı ? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| When we find item, then... then you go to town. | Nesneyi bulduğumuzda, sen... şehre git. Tamam mı? Nesneyi bulduğumuzda, sen... şehre git. Nesneyi bulduğumuzda, sen... şehre git. Nesneyi bulduğumuzda, sen... şehre git. Nesneyi bulduğumuzda, sen... şehre git. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| No, that's all right, I forgive him. | Hayır, herşey yolunda, Onu affettim. Hayır, her şey yolunda, Onu affettim. Hayır, herşey yolunda, Onu affettim. Hayır, herşey yolunda, Onu affettim. Hayır, herşey yolunda, Onu affettim. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| He's Italian, he's born that way. | O İtalyan, onun doğası böyle. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What? Yeah, it's an Italian thing. | Ne? Evet, bu İtalyanlara özgü bir şey. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| He's got this whole built in inner rage thing going. | Adamın içinde var, derinlerde bir saldırganlık duygusu. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I think I read somewhere that it's genetic. | Sanırım bir yerde okudum bu genetik bir şey. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Italians are known to be very volatile, kind of like Mount Vesuvius, | İtalyanlar bir anda patlayabilirler *Vesuvius Dağı gibi... İtalyanlar bir anda patlayabilirler, Vesuvius Dağı gibi... İtalyanlar bir anda patlayabilirler *Vesuvius Dağı gibi... İtalyanlar bir anda patlayabilirler *Vesuvius Dağı gibi... İtalyanlar bir anda patlayabilirler *Vesuvius Dağı gibi... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| or maybe it's more like Mount Etna, since Vesuvius hasn't erupted since Pompeii. | ya da daha çok Etna Dağı* gibi çünkü Vesuvius Pompei* den sonra hiç patlamadı. ya da daha çok Etna Dağı gibi, çünkü Vesuvius Pompei den sonra hiç patlamadı. ya da daha çok Etna Dağı* gibi çünkü Vesuvius Pompei* den sonra hiç patlamadı. ya da daha çok Etna Dağı* gibi çünkü Vesuvius Pompei* den sonra hiç patlamadı. ya da daha çok Etna Dağı* gibi çünkü Vesuvius Pompei* den sonra hiç patlamadı. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Either way, I gotta take a piss. | Yine de, işemem lazım. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You want to see Vesuvius? Huh? Huh? | Vesuvius'u görmek ister misin? Ha? Ha? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I'll show you Vesuvius, motherfucker. | Sana Vesuvius'u göstericem, orospu çocuğu. Sana Vesuvius'u göstericeğim, adi herif. Sana Vesuvius'u göstericem, orospu çocuğu. Sana Vesuvius'u göstericem, orospu çocuğu. Sana Vesuvius'u göstericem, orospu çocuğu. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Are you saying this man is actually Italian? | Yani diyorsun ki bu adam aslında İtalyan. Yani diyorsun ki bu adam aslında, İtalyan. Yani diyorsun ki bu adam aslında İtalyan. Yani diyorsun ki bu adam aslında İtalyan. Yani diyorsun ki bu adam aslında İtalyan. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I am saying, do you own a mirror? | Diyorum ki, bir aynan falan var mı? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| A black man can't be from Italy? Huh? | Siyah bir adam İtalyan olamaz mı ? Ha? Siyah bir adam İtalyan olamaz mı? Ha? Siyah bir adam İtalyan olamaz mı? Ha? Siyah bir adam İtalyan olamaz mı ? Ha? Siyah bir adam İtalyan olamaz mı ? Ha? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I was born in Rome, bitch. Rome. | Romada doğdum ben kancık. Romada. Roma’da doğdum ben kancık. Roma’da. Romada doğdum ben kancık. Romada. Romada doğdum ben kancık. Romada. Romada doğdum ben kancık. Romada. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You obviously ain't heard of Kobe Bryant. | Belli ki Kobe bryant'ı hiç duymadın. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Yes, you're right, I I believe it. | Evet, haklısın, İ inandım. Evet, haklısın, inandım. Evet, haklısın, İ İnandım. Evet, haklısın, İ inandım. Evet, haklısın, İ inandım. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You have taught me many things today. I appreciate that. | Bana bugün pek çok şey öğrettin . Buna minnettarım. Bana bugün pek çok şey öğrettin. Buna minnettarım. Bana bugün pek çok şey öğrettin. Buna minnettarım. Bana bugün pek çok şey öğrettim . Buna minnettarım. Bana bugün pek çok şey öğrettim . Buna minnettarım. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Perhaps we should become Facebook friends, yeah? | Belki de Facebook'ta arkadaş olmalıyız, ne dersin? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I'm on Facebook. | Ben Facebooktayım. Ben Facebookta'yım. Ben Facebooktayım. Ben Facebooktayım. Ben Facebooktayım. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Ah! There she is. | Ah! İşte geldi. Aha! İşte geldi. Ah! İşte geldi. Ah! İşte geldi. Ah! İşte geldi. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Yeah, Red Leader! This is Piggy Leader, do you copy? | Evet, Kırmızı Lider! Domuzcuk Lider konuşuyor, anlaşıldı mı? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| You're not gonna be needing this anymore! | Artık buna ihtiyacınız olmayacak! | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Huh, gorgeous? | Huh, değil mi güzellik? Ha, değil mi güzellik? Huh, değil mi güzellik? Huh, değil mi güzellik? Huh, değil mi güzellik? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Oh, check it out! | Oh, şuna bakın! | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Hey, Captain! | Hey, Kaptan! | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Live. | Gerçek. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| There are four cell phones here. | Burda 4 cep telefonu var. Burada 4 cep telefonu var. Burda 4 cep telefonu var. Burda 4 cep telefonu var. Burda 4 cep telefonu var. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| All of their live ammo is here too. | Bütün gerçek mermileri de burada. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| What the fuck? | Bu ne amına koyim? Bu da ne? Bu ne amına koyim? Bu ne amına koyim? Bu ne amına koyim? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Backup ain't coming for these guys. That's for damn sure. | Bu çocuklar için destek gelmiyecek, orası kesin. Bu çocuklar için destek gelmeyecek, orası kesin. Bu çocuklar için destek gelmiyecek, orası kesin. Bu çocuklar için destek gelmiyecek, orası kesin. Bu çocuklar için destek gelmiyecek, orası kesin. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| No, but it is here for us. | Hayır, ama bizim için geldi. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Hey, Demetrius. | Hey, Demetrius. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| How's your mother? She is well. | Annen nasıl? İyi. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| She asks about you all the time. | Her zaman seni soruyor. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| There she is. Ha! | İşte burada. Ha! | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Enough of the fucking family reunion. | Aile kavuşmasının sırası değil. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Can we get on with this shit already? | Duruma odaklanabilir miyiz? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Who is this pista? | Kim bu mal. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| We'll explain later. Come. | Sonra açıklarız. Gel. Sonra açıklanırız. Gel. Sonra açıklanırız. Gel. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Make a call. | Bir arama yapmak. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| They are armored blast doors, Demetrius. | Bunlar mahvolmuş zırhlı kapılar, Demetrius. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Is not designed for security. | güvenlik için dizayn edilmemiş. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Cut off steel plate, | Demir şilti kes... | Tactical Force-1 | 2011 | |
| door falls like former Soviet Union. | kapı, eski Sovyet ordusu gibi düşücek. kapı, eski Sovyet ordusu gibi düşecek. kapı, eski Sovyet ordusu gibi düşücek. kapı eski Sovyet ordusu gibi düşücek. kapı eski Sovyet ordusu gibi düşücek. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Can you do it? Sure. | Yapabilir misin? Tabi. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Take a couple of hours. | Bir kaç saat alır. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| No, that's too much time. | Hayır, bu çok fazla zaman. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| They're gone, and so is the truck. | Gitmişler, araç da öyle. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| So what's the new plan? It's a classic siege. | Peki yeni plan ne? Klasik bir kuşatma. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| They got the truck. They know damn well we got no communication, no live ammo. | Aracı aldılar. Biliyorlar ki iletişimimiz yok, gerçek cephanemiz yok. Aracı aldılar. Biliyolar ki iletişimimiz yok, gerçek cephanemiz yok. Aracı aldılar. Biliyolar ki iletişimimiz yok, gerçek cephanemiz yok. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| All they have to do is wait. | Tek yapmaları gereken beklemek. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| We gotta get the fuck out of this building, ASAP. | Bu binadan en kısa sürede, sktir olup gitmemiz lazım. Bu binadan en kısa sürede, çıkıp gitmemiz lazım. Bu binadan en kısa sürede, siktir olup gitmemiz lazım. Bu binadan en kısa sürede sktir olup gitmemiz lazım. Bu binadan en kısa sürede sktir olup gitmemiz lazım. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| This way much easier. | Bu çok daha kolay. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Put up ladders, climb in windows, | Merdivenleri koy, pencereye tırman, | Tactical Force-1 | 2011 | |
| take out all resistance. | bütün direnişi yok et. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Potential for casualties is much higher. | Zaiyat verme olasılığı daha fazla. Zayiat verme olasılığı daha fazla. Zaiyat verme olasılığı daha fazla. Zaiyat verme olasılığı daha fazla. Zaiyat verme olasılığı daha fazla. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| They may resist our charge up the ladder. | Merdivenin yukarısındaki hamlemize direnebilirler. Merdivenin yukarısındaki hamlemize dayanabilirler. Merdivenin yukarısındaki hamlemize dayanabilirler. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| I assure you... they are unarmed. | Sana temin ediyorum.. silahsızlar. | Tactical Force-1 | 2011 | |
| They called in backup. They're coming up? | Destek çağırmışlar. Yukarı mı geliyorlar? Destek çağırmışlar. Yukarı mı geliyorlar? Destek çağırmışlar. Yukarı mı geliyorlar? Destek çağırmışlar. Yukarı mı geliyorlar? Destek çağırmışlar. Yukarı mı geliyorlar? | Tactical Force-1 | 2011 | |
| Well, think about it, what's the easiest way to get up here? | Pekala, düşün, buraya çıkmanın en kolay yolu ne? | Tactical Force-1 | 2011 |