Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158029
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Now.. what's this? | Şimdi.. nedir bu? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Not any ordinary helicopter, this one. | Ama buradaki sıradan bir helikopter değil, . | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| The great artist inventor Leonardo da vinci.. | Büyük mühendis ve ressam Leonardo da Vinci.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Who? Leonardo da vinci. | Kim? Leonardo da Vinci. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Yes. He came up with this. | Evet. Bunu o ortaya attı. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| A working sketch of a helicopter. | Çalışan bir helikopter tasarladı. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| But when? ln the 15th century.. | Peki ne zaman? Taa 15. yüzyılda.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..400 years before the first airplane took flight. | ..İlk uçağın uçmasından tam 400 yıl önce. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| You know, Leonardo da vinci had great difficulty reading and writing. | hatırlarsanız, Leonardo da Vinci okuma ve yazma sorunu yaşıyordu. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| He wrote somewhat like this.. | Şuna benzer yazıyordu.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| can you read this? | Okuyabildiniz mi? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Switch on the light please. | Işığı açar mısın lütfen. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Who lit up the world with electricity? | Dünyamızı elektrikle aydınlatan kim oldu? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Thomas Alva Edison. | Thomas Alva Edison. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Absolutely right. | Çok haklısın. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Poor chap couldn't get his alphabet right either. | O zavallı çocuk da alfabeyi okuyamuyordu. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Sit down. | Oturabilirsin. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Leave the lights on. | Işık açık kalsın. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Let us bask in Edison's glow. | Bırak Edison'un güneşinin tadını çıkaralım. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Everyone knows this guy. | Herkes tanıyor mu bu kim. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Abhishek Bachchan! | Abhishek Bachchan! | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| As a child, he found it hard to read and write. | Çocukken, o da okuma ve yazmada güçlük çekiyordu. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Now he's rocks! | Şimdi ise bir ekol! | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| And there are more. | Ve dahası var. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Pablo Picasso, famous cubist painter. | Pablo Picasso, ünlü kübist ressam. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| He never understood the number 7. | 7 rakamını hiç anlayamamış. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Said, it's my uncle nose upside down. | Amcamın burnunun tersi dermiş. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Who's Mickey Mouse's dad? | Miki Fare'nin babası kimdir? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Walt Disney. | Walt Disney. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| correct. Walt Disney. | Doğru. Walt Disney. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Troubled by letters, he infused life into cartoons. | Harflerle arası bozukmuş, içini karikatürlere dökmüş. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Neil Diamond, popular singer. | Ünlü şarkıcı Neil Diamond. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| He drowned his shame in songs. | Utangaçlığını şarkılarla bastırmış. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Agatha christie, famous mystery book writer | Agatha Christie, ünlü polisiye roman yazarı | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| lmagine a writer who couldn't read and write as a child? | Çocukken okuyup yazamadığını düşünebiliyor musunuz? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| But why am l suddenly telling you all this? | Peki neden ben bunları durduk yere anlatıyorum? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| To show you that there have been such gems amongst us.. | Aramızda dünyanın seyrini değiştirebilecek.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| who changed the course of the world.. | böyle değerli cevherlerin olduğunu göstermek için. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..because they could look at the world differently. | ..çünkü onlar dünyaya farklı gözlerle bakanlardır. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Their thinking was unique and not everyone understood them. | Düşünme şekilleri farklıdır ve herkesin anlamasını bekleyemeyiz. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| They were opposed. | Aykırıdırlar. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Yet they emerged winners and the world was amazed. | Buna rağmen aralarından dünyayı şaşırtan başarılara imza atanlar çıkar. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Let's dedicate today's art class to these famous misfits. | İsterseniz bugünkü resim dersimizi bu tip aykırı ünlülere adayalım. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| So let's keep them in mind.. | Öyleyse aklınızda bulunsun.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..step outside and create something different.. | ..dışarıya çıkın ve farklı şeyler yaratmaya çalışın.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| out of whatever we find interesting.. stones, sticks, trash. | Neyi ilginç bulursanız onu.. taşlar, sopalar, çöpler. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Let's head to the little pond! | Hadi küçük göletin oraya gidelim! | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Wait. | Ishaan bekle. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Rajan, go on. | Rajan, sen gidebilirsin. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| You know, there's someone l didn't name.. | Biliyorsun, derste bahsetmediğim bir isim daha var.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| maybe because he isn't all that renowned. | belki o kadar da ünlü olmadığındandır. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| But his problem is the same. | Ama onun problemi de aynı diğerleri gibi. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| That name is.. | Onun adı.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Ram Shankar Nikumbh. | Ram Shankar Nikumbh. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| As a kid, l too had a learning problem. | Çocukken, ben de öğrenmede sorun yaşardım. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| My father never understood me. | Babam beni hiç anlamazdı. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| He thought l was being naughty, | Beni yaramaz, edepsiz sanar, | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| making excuses for not studying. | çalışmamak için bahaneler ürettiğimi düşünürdü. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| He had written me off. | Beni bir hiç sayıyordu. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| What can a duffer, an idiot achieve? | Beceriksiz, aptal biri neyi başarabilirdi ki? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Well, here l am. | Eee, işte buradayım. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Did you go to my house? | Bizim eve mi gittin? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Look at that! | Hey şuna da bakın! | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| lt's moving. | Yüzüyor. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ls it an airplane? can it fly? | Uçak mı bu? uçabiliyor mu peki? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Who made it? | Kim yapmış? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ls the principal in? | Müdür bey içerde mi? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Yes. Don't get up. | Evet. Hiç zahmet etme. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Yes, Nikumbh. come in. | Evet, Nikumbh. İçeri gel. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Sir, l need to talk to you about a student. | Efendim, sizinle bir çocuk hakkında konuşmak istiyorum. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| lshaan Awasthi. 3rd D. A new student. | Ishaan Awasthi. 3. sınıfta yeni öğrenci. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Other teachers have complained too. | Diğer öğretmenler de şikayet etti zaten. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l don't think he'll last the year. | Bu senenin sonunu getirebileceğini pek zannetmiyorum. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| No sir, he's a bright boy. | Hayır efendim, o çok akıllı bir çocuk. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| He just has a little problem with reading and writing. | Yalnızca okume ve yazmada biraz zorluk çekmekte. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| You must know about dyslexia? | disleksi kusurunu duymuşsunuzdur? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| You've made it easier for me. | İyi benim işimi kolaylaştırdın. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l was wondering what l'd tell his father. | Ben de babasına ne diyeceğim diye düşünüyordum. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| He was referred by a trustee. | Babasının tanıdığı bir mütevelli tarafından gönderilmişti. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Good.. good | Güzel.. güzel | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Then a special school is the right place for him. | Öyleyse onun için en uygun yer özel eğitim verilen bir okul. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| No sir, he's a child with above average intelligence | Hayır efendim, ortalama bir zekâ derecesine sahip bir çocuk o. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| He has every right to be in a normal school. | Normal okulda okumak onun en doğal hakkı. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| All he needs is a little help from us. | Tek ihtiyacı olan bizlerin birazcık ilgisi, yardımı. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| And worldwide, all kids, no matter what their problem study together. | Ve çocuklar, problemleri her ne olursa olsun birlikte okumalılar. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ln fact, my students at ''Tulips''.. | Yani öğrencilerin... | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..have every right to be in any school. | ..istedikleri okulda okuma hakları var. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l'm only saying what the law of the country says. | Devletin kanunları böyle söylüyor. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| The ''Education For All'' scheme gives every child this right. | Millî eğitimin genellik ve eşitlik ilkesi. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| lt's another matter that very few schools follow it. | Her okulun bu kuralı benimseyebilmesi mümkün değil. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Tell me how this boy will manage here. | Söyler misin, bu çocuk buradaki derslerle nasıl baş edebilecek? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| There's maths, history, geography, science, languages! | Bunun matematiği, tarihi, coğrafyası, fen bilgisi, edebiyatı var! | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| He'll cope. With a little help from teachers. | Öğretmenlerinin küçük yardımlarıyla başak çıkacak hale gelecektir. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Where do teachers have the time? | Hocalarımızın boş zamanı mı var? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Attending to one in a class of forty? | Kırk kişilik sınıflara girip çıkıyorlar. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| come on Nikumbh. lt's impossible. | Hadi ama Nikumbh. Bu olanaksız. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Sir, it's not a big deal. | Efendim, o kadar da zor değil. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Two or three hours a week. l'll do it. | Haftada iki üç saatlik bir iş. Ben yaparım. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| he has only to pass in these subjects. | bu derslerden sınavını geçebilecek kadar öğrense yeter. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| His calling lies elsewhere. | Onun yeteneği başka bir gelecek vadediyor. | Taare Zameen Par-1 | 2007 |