Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158027
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Yes, Pradyumna? | Evet, Pradyumna? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| come on, it's rehearsal time. | Hadi, prova zamanı. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Hey Sahil, how many days to the show? | Hey Sahil, yarışmaya kaç gün kaldı? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Yeah. Let's go for it. | Hadi bakalım, başarılar. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Today, let us open the windows of our hearts and peep outside.. | Bugün, kalplerimizin kapılarını açıp dışarıyı gözetleyelim.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| to see the little little raindrops meet the glorious Sun.. | ufak ufak yağmur damlalarının olağanüstü güneşle buluşmasını.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| a rainbow forming, sheer joy and great fun. | Gökkuşağı oluşumunu izlemek ne de eğlenceli. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Look at them.. | Şunlara bakın.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| like fresh drops of dew.. | yaprakların ayasında yuvalanmış.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..nestled in the palms of leaves.. | taze çiğ damlaları gibi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..gifts of the heavens. | ..cennetten gelme. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Stretching and turning.. | Genişliyor ve dağılıyor.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..slipping and sliding.. | ..kayıyor ve yuvarlanıyor.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..like delicate pearls.. | ..sanki narin bir inci gibi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..glinting with laughter. | ..gülüşerek parıldıyor. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Let us not lose these.. | Hiç yitirmeyelim.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..little stars on earth. | .."Dünyanın Küçük Yıldızları"nı. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Like sunshine on a winter's day.. | Bir kış günü doğan gün ışığı gibi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..bathes the courtyard in gold.. | ..avluyu altın sarısıyla yıkayan. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..they banish darkness from our hearts.. | ..onlardır yüreklerimizdeki karanlığı savuşturan.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..and warm us to the core. | ..ve iliklerimize kadar ısıtan. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Let us not lose these.. | Asla unutmamalıyız.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..little stars on earth. | ..dünyadaki minik yıldızları. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Like sleep trapped behind eyelids, where sweet dreams abound.. | Göz kapakları arasında sıkışıp kalmış tatlı rüyalarla dolu, | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..and in the dream an angel rises.. | ..meleklerin yükseldiği rüyalar gibi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Like fountains of colour.. | Renk pınarı gibi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..like butterflies upon blossoms.. | ..çiçeklere konan kelebekler gibi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..like love which is selfless. | ..özverili bir sevgi gibi. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| They're surging waves of hope.. | Umudun dalgalarında kabarırlar.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..they're the dawn of dreams.. | ..rüyaların seher vaktidir onlar.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..and eternal joy.. | ..ve ebedi mutluluğun.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Let us not lose these.. | Asla mahrum olmayalım.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..little stars on earth. | ..dünyanın minik yıldızlarından. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| On the heavy darkness of night's bosom.. | Gecenin zifiri karanlığında.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..they sit like a flame dispelling gloom. | ..kasveti aydınlatan, karanlığı defeden bir mum alevi gibi dururlar. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Like an orchard's fragrance they fill the air. | Sanki bir meyve ağacıdırlar havayı mis kokularla dolduran. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Like a kaleidoscope of a myriad hues.. | Sanki enva î çeşit rengi barındıran bir çiçek dürbünü gibi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..like flowers reaching up to the sun.. | ..güneşe uzanan çiçekler gibi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..like the notes of a flute in the quiet of a grove. | ..bir meyve bahçesinin sessizliğindeki flüt notası gibi. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| They are breaths of fresh air.. | Onlardır temiz havanın soluğu.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..the rhythm and music of life.. | ..hayatın müziği ve ritmi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Let us not lose these.. | Asla kaybetmeyelim.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Like the pulsing life of the neighbourhood.. | yanı başımızdaki atan kalpleri.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..like buds, determined to bloom.. | ..çiçek açmaya kararlı bir tomurcuk gibi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..like the breeze of the season. caught in your palm.. | ..mevsimin hafif esintisi gibi. avuçlarınızda hissetiğiniz.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..they're the blessings of our elders.. | ..onlardır yaşlılara birer nimet.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Let us not lose these.. | Asla unutmayalım.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..little stars on earth. | ..dünyadaki küçük yıldızları. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Hi, my name is Ram Shankar Nikumbh. | Merhaba, adım Ram Shankar Nikumbh. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l teach at New Era School in Panchgani. | Panchgani'de New Era Okulunda öğretmenim. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Are these his third grade books? Yes. | Bunlar onun 3.sınıf defterleri mi? Evet. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Who did this? | Bunu kim çizdi? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| lshaan did. | Ishaan yaptı. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| lshaan paints? | Ishaan resim mi yapıyor? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Yes, he loves painting. | Evet, resim yapmaya bayılır. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Sometimes as wise as old men.. | Bazen bir yaşlı kadar bilge.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..at others, like a carefree stream. | ..gamsız bir su akıntısı gibi. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Or a volley of innocent questions.. | Ya da masum soruların yaylım ateşi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Like laughter breaks silence, and a smile lights up a face.. | Aynı bir kahkahanın sessizliği bozduğu, ve bir gülümsemenin yüzü aydınlatması gibi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..they are like a celestial light that.. | ..onlar nûr gibi bir ışıktır.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..shines on the fortunate.. | ..istikbâl üzerine parlayan.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Like the moon dancing on a lake.. | Aynı gölde dans eden ay gibidir.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..like a familiar shoulder in the midst of a crowd.. | ..kalabalığın ortasındaki tanıdık bir çehre gibi.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..like a gurgling stream, frothing and giggling.. | ..çağlayan bir akıntı gibidir, köpüren ve çalkalanan.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..like a sweet little nap at midday.. | ..tatlı öğlen uykusu gibidir.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..like the comfort of a loving touch.. | ..şefkatli bir dokunuşun verdiği huzur gibidir.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..like joyous music ringing in your ears.. | ..kulaklarınızda çınlayan neşeli bir müzik gibidir.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..like a fine spray of rain.. | ..yağmurun hoş bir çiselemesidir.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| can l have some water, please? | Biraz su alabilir miyim, lütfen? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Why did you send him away? | Neden onu gönderdiniz? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| There was no option. | Başka bir seçeneğimiz yoktu. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Last year he failed in the third grade. can you believe it? | Geçen sene üçüncü sınıfta kaldı inanabiliyor musunuz? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| And no signs of any improvement. | Ve hiç bir ilerleme göstermedi. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| My elder son tops his class in every subject. And that one.. | Benim büyük oğlan her derste sınıf birincisi. Ama bu öteki.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| What do you think is his problem? Attitude, what else? | Sizce problemi ne olabilir? Örneğin, Tavır takınmak? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Towards his studies and everything else.. | Derslere ve diğer şeylere karşı.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..Always mischievous, difficult.. | ..sürekli yaramazlık, haylazlık.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ..disobedient. | ..itaatsizlik. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l want to know his problem. You're giving me the symptoms. | Ben problemini merak ediyorum. Siz ise bana belirtileri söylüyorsunuz. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| You're saying, the boy has a fever. l know that. | Çocuğun ateşi var diyorsunuz. Bunu zaten biliyorum. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| l want to know why. | Sadece neden öyle olduğunu öğrenmek istiyorum. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| What's the cause? | Altında yatan sebepler nelerdir? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Why don't you tell us? Go on. | Neden sen bize söylemiyorsun? Buyur. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Did you notice a pattern in his mistakes? | Yaptığı hatalardaki benzerlikleri fark etmediniz mi? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Any errors that he repeats? | Belli bir kalıpta ve düzende? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Pattern? What pattern? Just mistakes. | Kalıp mı? Ne kalıbı? Bir çok hata işte. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Then you didn't recognise it. | Öyleyse farkına varmamışsınız. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| b' for 'd' and 'd' for 'b'. He confuses similar letters. | 'd' yerine "b' ve 'b' yerine de 'd'. Benzer harfleri karıştırmış. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| S' and 'R' inverted.. like several others. Look.. | S' ve 'R' ters.. bir çok benzer örnek. Bakın.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| 'h' and 't'. Mirror imaging. | 'h' ve 't'. Aynadaki görüntüsü.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Animal.. three different spellings on the same page. | "Animal" kelimesi bir sayfada üç farklı şekilde yazılmış. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| So, it's not as if he has learnt any one wrong spelling. | Yani kelimelerin imlâsını yanlış öğrenmiş olduğu için değil. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| And here.. | Ve şurada.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| he mixes up similarly spelt words. 'T o p' becomes 'P o t'. | Hecelerken benzer kelimelerle karıştırmış.'T o p' olmuş 'P o t'. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| 'S o l i d' becomes 'S o i l e d'. | 'S o l i d' olmuş 'S o i l e d'. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| Why does he do this? ls he a fool, is he lazy? | Niçin böyle yapmış? aptal ya da tembel olduğundan mı? | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ln my opinion, he's finding it hard to recognise letters. | Bence, Harfleri tanımakta, ayırt etmekte zorlanıyor. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| When you read 'a p p l e', your mind conjures up an apple. | Siz 'a p p l e' diye okuduğunuz zaman, zihninizde elma canlanıyor. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| lshaan can't read the word, so he can't understand what it means. | Ishaan kelimeyi okuyamadığı için anlamını da bilemiyor. | Taare Zameen Par-1 | 2007 | |
| ln order to read and write, it is essential.. | Okumak ve yazabilmek için, en temel şey.. | Taare Zameen Par-1 | 2007 |