Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 157757
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I noticed that you don't have an ATM. | ATM makinanızını olmadığını gördüm. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Oh, them things. Russ don't want to put one in... | Oh, evet şu şeyler. Russ bunlardan bir tane koymak istemiyor... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| on account of you lose personal contact with the customers. | banka müşterileriyle birebir kontağı kaybetmemek için. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Yes, that would be tragic. | Evet, bu trajik olurdu. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Wade said you and Jake had quite the reunion. | Wade sen ve Jake'in yeniden biraraya gelmeyi düşündüğünüzü söyledi. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| But that's just pillow talk talkin'. | Fakat bu sadece yatak odası konuşmasıydı. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Are you and Wade... | Sen ve Wade... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Goin' on three years. | Üç yıldan beri evliyiz. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| 'Course, it ain't Tiffany's. | Elbette, o Tiffanny'in değil. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| But then again, you can't believe everything you hear on TV. | Fakat yine de, televizyonda her duyduğuna inanmamalısın. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| I need to make a withdraw from my... Joint account? | Para çekmeye ihtiyacım var, benim hesabımdan... Birleşik hesap? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| with Jake. | Jake ile birlikte olan. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| From what I hear, y'all are still married. | Duyduğum kadarıyla, sen ve o hala evlisiniz. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Why, yes. | Niçin, evet. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Yes, we are. | Evet, evliyiz. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Lookin' good. How's the family? | Merhaba tatlım İyi görünüyorsun. Ailen nasıl? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Cut the shit. Where's my stuff? | Saçmalamayı kes. benim eşyalarım nerde? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Now, what kind of wife would I be... | Şimdi, nasıl bir eş olurum ki ben... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| if I didn't pick up after my husband? | eğer kocamın arkasını toplamazsam? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| The kind that don't live here. | Nezaket burada yaşamıyor. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Now, I'm gonna ask you one last time. | Şimdi, sana son kez soracağım. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Where is the Hide A Key?! | Şu saklı anahtar nerede?! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| I had the sweetest chat with Wade's mama about her tractor. | Wade'in annesiyle traktörü hakkında çok tatlı bir sohbet yaptım. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Nice to see you got your accent back. | Aksanının geri döndüğüne sevindim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Oh, I stumbled across a few things today. | Oh, bugün birkaç şeye takılıp tökezlendim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Holy shit! | Lanet olsun ya! Koltuğun hakkını vermek için bu kolu çekiyorsun. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| What happened to the stove?! | Sobaya ne oldu?! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| And where are them little magnets I had over here, huh?! | ve şunun üstündeki küçük mıknatıslarım nerede ha?! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| What the hell is this... chick food? | Bu nasıl birşey böyle... Tavuk mu? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Light beer... less calories. | Light bira... daha az kalori. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| I tried to pick out a new bed,... | Yeni bir yatak almayı denedim,... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| but have you been to the Sit 'n Sleep lately? | ama Sit 'n Sleep' e son zamanlarda hiç gittin mi? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Yuck. I'll just have to order something from New York. | New York'tan bazı şeyler ısmarlamak zorunda olacağım. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Whatever blows your dress up, darlin'. | Her nereden estiyse sevgilim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| You go right ahead and spend your money. | Git ve paranı harca. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Oh, but, darlin'... | Oh, ama sevgilim... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| I thought you said we should think of it as... | Sanırım, sen onu şu şekilde olarak düşünmemizi söylemiştin ... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| our money. | bizim paramız olarak. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Just a guess, but I'm thinking the words "joint checking"... | Bu sadece bir tahmin, fakat düşünüyorum da "ortak denetim" kelimesi... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| are flashing in your head right now. | şu anda kafanın içinden geçiyor olmalı. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| How much did you take? | Ne kadarını aldın? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| You want a wife, you got a wife. | Eş istiyorsun, eşin var. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| And what are you doing with all that cash? | Ve bütün bu para ile ne yapıyorsun? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Why don't you invest it? Don't you know anything?! | Niye yatırım yapmıyorsun? Hiçbirşey bilmiyor musun?! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| I know if you don't get out of this house right now... | Tek bildiğim eğer bu evi hemen terketmezsen... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Sign the papers, and I'll give it all back. | Kağıtları imzala, tüm hepsini sana geri vereceğim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Fine! Fine! | İyi! İyi! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Give me the pen. | Kalemi bana ver. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Hold on. What are you doing with all that cash saved up? | Bekle. Bu kadar birikmiş parayla ne yapıyorsun sen? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| And since when did you quit the tire factory? | Ve ne zaman lastik fabrikasından ayrıldın? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| You're not doing anything illegal, are you, Jake?! | Yasa dışı bir şey yapmıyorsun, değil mi Jake?! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Maybe I am. So what? | Belki yapıyorum. Ne oldu? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| I don't ask you about your boyfriend,... | Sana erkek arkadaşını sormuyorum,... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| you keep your nose out of my life... deal? | hayatıma burnunu sokma... anlaştık mı? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Honey, just 'cause I talk slow doesn't mean I'm stupid. | Tatlım, yavaş konuşuyor olmam aptal olduğum anlamına gelmez. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Nobody finds their soul mate when they're 10 years old. | Kimse ruh eşini 10 yaşındayken bulamaz. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Yeah, I guess. | Evet, tahmin ederim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| I mean, where's the fun in that, right? | Kastettiğim, komiklik bunun neresinde, doğru değil mi? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| I can't believe you kept this thing all these years. | Bu şeyi bütün bu yıllar boyunca elinde tuttuğuna inanamıyorum. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Most people don't know that lightning does that to sand. | Birçok insan o yıldırımın toprağa ne yaptığını bilmiyor. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Oh, hey, Mel, you know what? | Oh, hey, Mel, ne biliyor musun? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| I just remembered I got myself a hot date. | Bir randevumun olduğunu şimdi hatırladım. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| You don't mind if I have my lawyer take a look at these. | Avukatımın bunlara bir bakmasının sence sakıncası yok değil mi? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Hell, I'm just a simple country boy. | Kahretsin, Ben sadece basit bir kasaba çoçuğuyum. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| There's words in there I can't even pronounce. | Orada telaffuz edemediğim kelimeler bile var. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| You might be takin' me to the cleaners for all I know. | Bütün bildiğim beni Cleaner's a götürüyor olmalıydın | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| The cleaners? You? | cleaners? Sen? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Say, what did this set you back, anyhow? | Söylesene, seni ne engelledi herşeye rağmen? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| More than you make in a month. | Bir ayda kazanabileceğinden fazlası. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Just sign the damn papers! | Şu lanet kağıtları imzala! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| But... thanks for stoppin' by. | Fakat... uğradığın için sağol. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Oh! God. | Aman Allahım. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Are you sitting down? Why? Bad news? | Oturuyor musun şu anda? Neden? Kötü haber mi? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Just picked up the "New York" magazine, and I quote, | Bir "New York" magazini elime almıştım, ve şu yazıyı farkettim, | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| "That cool breath of fresh air... | "Bu temiz havanın serin nefesi... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| "blowing through the tents at Fashion Week... | Fashion Week'in çadırları üzerinden esen... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| "was the soon to be household name of Melanie Carmichael. | Melanie Carmichael adının yeni ev sahibiydi." | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Fashion insiders have labeled her 'the next big one."' | Modanın içinden gelenler onu "sonraki büyük" olarak isimlendirdiler. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Oh, my God, "the next big one"? | Aman Allahım, "sonraki büyük"? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Oh, God, honey, I needed that almost as much as I need you. | Aman Allahım, tatlım, Buna nerdeyse sana ihtiyacım olduğu kadar ihtiyacım vardı. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| What is that noise? | Bu gürültü ne? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| The sound of my past. | Geçmişimin sesi. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Batten down the hatches, boys! | Ambar kapaklarını sopalayın çocuklar! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Trouble done just walked back into my life,... | Bitmiş olan bela tekrar hayatıma geri geldi,... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| disguised as my favorite daughter in law! | benim favori gelinim kılığında! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Honey, drive that pretty face over here and give me a hug! | Tatlım, şu güzel yüzünü buraya yaklaştır ve bana sarıl! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Soon to be ex daughter in law. | Yakında eski gelinin olacak. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| His name is Andrew. | Onun ismi Andrew. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| He's in politics. | Politikayla ilgileniyor. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Well, you got my vote. | İyi, oyumu aldın o zaman. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Good to see you, baby girl. | Seni görmek güzeldi, bebek kız. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Hey, you give this lady whatever she wants. | Hey, bu kıza ne isterse verin. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| I'll catch up with you later. All right. | Ben seni daha sonra yakalarım. Tamam. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| I'll have a Gray Goose martini, two olives, dirty. Thanks. | İki zeytinli bir Gray Goose martini, alacağım, kirli olsun. Teşekkürler. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Oh... my... God! | Aman... Allahım...! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Melanie?! Lurlynn? | Melanie?! Lurlynn? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Yes! Oh, my God! | Evet! Aman Allahım! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Look at you, all fancy. | Kendine bir bak, baya süslüsün. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| You look like you just stepped out of a magazine. | Bir magazin dergisinden fırlamış gibi görünüyorsun. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | |
| Oh, well, thank you. Um, look at you. | Oh, tamam, Teşekkürler. A, bir de sana bak. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 |