Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 157754
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Look, it's even got these idiot proof tabs to make it easy. | Bak, hatta bu aptal işaretleri de koydum bu işi kolaylaştırmak için. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
There's one copy for me, one copy for you... | Burada benim için ve senin için bir kopya var... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
and one copy for the lawyers. | ve bir kopya da avukatlar için. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
What? Speak! | Ne? Konuş! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
You show up here after 7 years... | 7 yıldan sonra ortaya çıktın... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
without so much as a "Hey, there, Jake, remember me... your wife?" | "Hey oradaki, Jake beni hatırladın mı? Ben karınım?" demeden | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Or a "Hi, honey. Lookin' good. | veya "Merhaba, tatlım. İyi görünüyorsun." | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
How's the family?" | "Ailen nasıl?" | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
You expect me to tell you you look good? | Sana iyi görünüyorsun dememi mi bekliyorsun? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Did they run out of soap down at the Piggly Wiggly since I left? | Bıraktığımdan beri , Piggly Wiggly'deki yağ çekmeleri bitirdiler mi? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
They laugh at that up north or wherever it is you been? | Kuzeyde veya her nerdeysen, onlar buna gülerlerdi. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
You knew where I was. | Nerede olduğumu biliyordun. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
And don't even pretend you spent all this time missing me. | Ve bütün bu zaman boyunca beni özlemiş gibi yapmaya kalkma bile. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Oh, I missed you, all right. | Oh, Seni özledim, tamam. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
But at this range, my aim is bound to improve. | Fakat bu durumda, amacım düzeltmeye yöneliktir. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I've got a lawyer who charges $350 an hour. | saatte 350 dolar ödediğim bir avukatım var. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
He billed me every time you sent these papers back. | Her bu kağıtları geri gönderdiğinde bana faturayı kesecek. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Well, I'm glad to see you finally got the message. | Tamam, sonunda mesajı aldığını gördüğüme sevindim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Shut up, Bear! Shut up, Bryant! | Kes sesini, Bear! Kes sesini, Bryant! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
What happened to Bear? He died. | Bear'a ne oldu? O öldü. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Leavin'. You done it. You should recognize the gesture. | Buradan gidiyorum. Başardın. Jestimi takdir etmelisin. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Could we just try to keep this as civilized as possible? | Bunu olabildiği kadarıyla uygarca çözmeyi deneyemez miyiz? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Please sign these papers so I can go home. | Bu kağıtları lütfen imzala Böylece eve gidebilirim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
What do you know from home? | Evin hakkında ne biliyorsun? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Hell, I bet your folks don't even know you're in town. | Lanet olsun, tahmin ederim akrabaların burada olduğunu bile bilmiyordur. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Honey, those people are the only family you got. | Tatlım, bu insanlar senin sahip olduğun tek aile. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Don't you "honey" me, honey! | Bana tatlım deme, tatlım! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Get your butt back in that car, you drive over and see 'em,... | Şimdi arabana bin, arabanı sür ve onları görmeye git,... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
and then maybe we'll talk. | ve belki sonra konuşabiliriz. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Jake! You dumb, stubborn, redneck hick! | Jake! Seni aptal, inatçı, cahil hödük! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
The only reason you won't sign these papers is 'cause I want you to! | Bü kağıtları imzalamamanın tek sebebi: çünkü ben istiyorum senden! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Wrong! The only reason I ain't signin'... | Yanlış! İmzalamamamın tek nedeni... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
is 'cause you've turned into some hoity toity Yankee bitch... | senin hoppa Kuzeyli bir fahişeye dönüşmüş olman... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
and I'd like nothin' better right now than to piss you off! | ve şimdi seni defetmekten başka yapabileceğim bir şey yok! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
What are you doin' with Mose Plydell's plane anyhow?! | Mose Plydell'in uçağıyla ne yapıyorsun sen, bu arada?! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
That's my business! | Bu beni ilgilendirir! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Divorce, my ass. | Kıçımı boşa sen. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Hey, genius... | Hey, dahi... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Next time you lock somebody out,... | gelecek sefer birini dışarda kilitli bırakacaksan,... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
make sure they don't know where the spare key's hidden. | saklı yedek anahtarın nerede olduğunu onun bilmediğinden emin olmalısın. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Well, see, that's the thing about Hide A Keys... | Pekala, bak, şu anahtarları saklamakla ilgili şey | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
it'd be nice if your wife told you where it was! | eğer karın nerde olduğunu böyle söylerse ne güzel olurmuş! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I'm not your wife, Jake. | Ben senin karın değilim, Jake. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I'm just the first girl... | Sadece ben o ilk kızım... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
that climbed in the back of your truck. | senin kamyonetinin arkasına tırmanan. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
But you're right... I have changed. | Fakat sen haklısın... ben değiştim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I don't even know that girl anymore. | Artık o kızı tanımıyorum bile. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Well, then... allow me to remind you. | Peki, o halde, hatırlatmama izin ver. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
"Born into one of the wealthiest families of Greenville, Alabama, | "Alabama Greenville'deki en zengin ailelerden birinde doğdu, | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
her daddy's in cotton and all that that implies." | babası pamuk işindeydi ve hepsi bu." | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
There's no listing for an Earl Carmichael in Greenville. | Greenvill'de Earl Carmichael için hiçbir kayıt yok. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
How about her local high school? | Kızın kasabadaki lisesinden ne haber? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
No record of a Melanie Carmichael attending... ever. | Melanie Carmicheal'ın liseye devam ettiğine dair bir kayıt bile yok. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Jesus! Whatever happened to responsible journalism? | İsa adına! sorumlu gazeteciliğe ne oldu? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
There's something wrong here. | Burada birşeyler yanlış. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Why would my son do this to me? | Niçin oğlum bunu bana yaptı? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Maybe he, um, loves her. | Belki oğlun onu seviyordur. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Oh, please! This is classic rebound. | Oh, lütfen! Bu klasik bir geri tepme. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
He's still wounded from... who was his last girlfriend? | O hala şu kızdan dolayı yaralı... Sahi onun son kız arkadaşı kimdi? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Whitney Truesdale, lawyer, San Francisco. | Whitney Truesdale, Avukat, San Francisco. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Yeah, well, there was a match made in Heaven... | Evet, pekala, Cennette bir uyum olmalı... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
society, political family, California... | toplum, politik aile, California... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
all those electoral votes. | tüm bu seçim oyları. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Get Andrew on the phone. | Andrew'i telefona bağla. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Since we have a small window for the Secretary of Housing, | Ev işleri sekreterliğinin küçük bir penceresi olduğundan, | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
please hold your questions until after the presentation. | lütfen sorularınızı sunumun sonrasına kadar saklayın. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Did you see the look on my mom's face? | Annemin yüzündeki bakışı gördünüz mü? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I thought her head was going to explode. | Zannettim ki kafası patlayıverecekti. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Yeah, what did she say? | Evet, o ne söyledi? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
That I should date women like Melanie, not marry them. | Melanie gibi kadınlarla çıkmamı söyledi, onlarla evlenmemi değil. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
That's harsh. That's Mom. | Bu zalimlik. Bu annem. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Thank you. Thanks a lot. | Teşekkürler. Çok teşekkürler. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
We hope to have the Bronx Children's Hospital open by fall 2003. | Bronx Çocuk hasthanesinin 2003 sonbaharında açılışının olmasını umuyoruz. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Oh, speak of the devil. Hello? | Oh, şeytan konuşacak şimdi. Merhaba? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
So, have you two lovebirds set a date? | Evet, siz muhabbet kuşları bir tarih belirlediniz mi? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I'm pleading the Fifth. | Ayın beşini istiyorum. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Okay, fine, just try to keep your secrets. I dare you. | Tamam, güzel, sadece sırlarını saklı tut. Seni cesaretlendiriyorum. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Oh, at least you sound like you're in a better mood. | Oh, en azından daha iyi bir durumdasın gibi gözükiyor. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
My approval rating went up 2 points. | Onaylanma reytingim 2 puan yükseldi. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
It seems the public likes being reminded I am a mother. | Halk, bir anne olduğumun hatırlanmasını sevmiş görünüyor. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
God, always running for office. | Tanrım, daima işinle ilgilisin sen. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I'm only thinking of you. Say, um... | Ben sadece seni düşünüyorum. Söylesen, a... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
do you happen to have the Carmichaels' number down there in Greenville? | Carmichael'ların Greenville'deki telefon numarasını biliyor olabilir misin? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I thought perhaps I should introduce myself. | Düşünüyordum da belki kendimi onlara tanıtabilirim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I would like to meet them first, if you don't mind. | Eğer sakıncası yoksa, ilkönce onlarla ben tanışmayı isterim. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
You do realize the press is going to be all over this. | Basının tümüyle bu hikaye üstünde olduğunun farkına varmalısın. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Happy couples don't sell. | Mutlu çift hikayesi pek satmıyor. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
So if there are any skeletons in her closet, Andrew,... | Pekala, eğer tuvaletlerinde bir iskelet iskelet varsa, Andrew,... | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
we need to know about them. | biz bunu bilmeliyiz. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
You make clothes, right? | Elbise yapıyorsun, doğru mu? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I design them. There's a big difference. | Onları tasarlıyorum. Arada büyük bir fark var. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Did you design anything with stripes? | Çizgili herhangi bir şey tasarlıyor musun? | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
You called the sheriff?! | Şerifi mi çağırdın?! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
You know that old bastard hates me! | Bu yaşlı alçak benden nefret eder, biliyorsun! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
For good reason! | İyi bir sebepten çağırdım! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Well, hell's bells, if it ain't Felony Melanie. | Vay, bu cehennem çanları olmalı, eğer bu ağır suçlu Melanie değilse. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Hot damn, girl, do we miss you around here! | Lanet olası, kızım seni buralarda özledik! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Hey, I think I saw poor, old Fuzz just the other day. | Hey, sanırım şu zavallı, yaşlı polisi geçende gördüm ben. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
Oh, God, you had to bring that up. | Aman Allahım, onu da yanında getirmeliydin. | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |
I can't believe you're the sheriff! | İnanmıyorum... sen şerif olmuşsun! | Sweet Home Alabama-1 | 2002 | ![]() |