Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 157597

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Brian, tell Drew that I had to take off.	Brian , Drew'a uçağımın kalkacağını söyle.	Surviving Christmas-1	2004
There was a...	Bir şey...	Surviving Christmas-1	2004
Holy cow. What are you looking at?	Bak sen. Neye bakıyorsun ?	Surviving Christmas-1	2004
This is just, it's research.	Bu sadece , araştırma.	Surviving Christmas-1	2004
When I was young, we didn't sit in our rooms	Ben gençken , odamızda oturmazdık.	Surviving Christmas-1	2004
drooling over nude ladies on computers.	...ve bilgisayardaki çıplak kadınlara bakıp ağzımız sulanmazdı.	Surviving Christmas-1	2004
No, sir.	Hayır ,efendim.	Surviving Christmas-1	2004
We had to go behind the barn with the dirty girl	Pis bir kızla ahırın arkasına gider...	Surviving Christmas-1	2004
and pay her a quarter so she could show us her goodies.	...ve bize yeteneklerini göstermesi için bir çeyreklik verirdik.	Surviving Christmas-1	2004
How does this work?	Nasıl çalışıyor bu ?	Surviving Christmas-1	2004
Oh, well. Here, let me...	Oh , şey.. İşte , göstereyim...	Surviving Christmas-1	2004
What are you into? Hot Cheerleaders,	Neyle ilgileniyorsun ? Amigo kızlar...	Surviving Christmas-1	2004
Three Way Fun. Uh uh.	Üç yollu eğlence. I ıh	Surviving Christmas-1	2004
Middle Aged Hotties. You're talkin' my language.	Orta yaşlı ateşliler. Benim dilimi konuşuyorsun şimdi.	Surviving Christmas-1	2004
Old enough to know how it's done, young enough to still want to do it.	Nasıl yapıldığını bilecek kadar yaşlı , hala yapmak isteyecek kadar genç.	Surviving Christmas-1	2004
That's gross. Ooh.	Bu şişko. Ooh.	Surviving Christmas-1	2004
That's not bad, right?	Fena değilmiş değil mi ?	Surviving Christmas-1	2004
Dude, it's your mom!	Dostum , bu annen !	Surviving Christmas-1	2004
Oh, my God.	Oh , Tanrım.	Surviving Christmas-1	2004
Hey, can you print that for me?	Hey , benim için bunu yazdırabilir misin ?	Surviving Christmas-1	2004
Mom, Dad, listen.	Anne , baba ... dinleyin.	Surviving Christmas-1	2004
Please, Drew has to go tonight.	Lütfen , Drew bu gece gitmeli.	Surviving Christmas-1	2004
I cannot spend one more second in this house with him.	Bu evde onunla bir saniye daha geçiremem.	Surviving Christmas-1	2004
Well, yeah? Yeah? So what?	Evet , ee ? Eee ? Yani ?	Surviving Christmas-1	2004
So he's making fools of us!	Öyle işte , bizimle dalga geçiyor !	Surviving Christmas-1	2004
Of all of us! Alicia?	Hepimizle ! Alicia ?	Surviving Christmas-1	2004
All right, look, I'm gonna take the car,	Pekala , bakın.. Ben arabayı alıyorum...	Surviving Christmas-1	2004
and when I get home, I really hope he's gone.	...ve eve geldiğimde gerçekten gitmiş olmasını umuyorum.	Surviving Christmas-1	2004
Alicia. Be careful with the car.	Alicia. Arabaya dikkat et.	Surviving Christmas-1	2004
Can't we talk about this?	Bunu konuşabilir miyiz ?	Surviving Christmas-1	2004
What the hell happened? Nothing.	Ne haltlar oldu ? Hiçbirşey.	Surviving Christmas-1	2004
I think she's right. It's stupid.	Sanırım o haklı. Bu aptalcaydı.	Surviving Christmas-1	2004
I've imposed on you folks and I'm sorry.	Size de yük oldum millet ve üzgünüm.	Surviving Christmas-1	2004
I'll write you a check.	Size bir çek yazacağım.	Surviving Christmas-1	2004
I'll spend Christmas...	Ben yılbaşını...	Surviving Christmas-1	2004
I'll spend Christmas somewhere.	Ben yılbaşını biryerlerde geçiririm.	Surviving Christmas-1	2004
No. We don't want your money.	Hayır. Paranı istemiyoruz.	Surviving Christmas-1	2004
In cash. Check'll be just fine.	..nakit olarak. Çek daha iyi olacaktır.	Surviving Christmas-1	2004
I'll get you a pen.	Sana kalem getireyim.	Surviving Christmas-1	2004
What's wrong with you? Hello?	Derdin ne senin ? Alo ?	Surviving Christmas-1	2004
Merry Christmas to you too. Missy!	Mutlu noeller. Missy !	Surviving Christmas-1	2004
The bracelet is amazing, Drew. Thank you.	Bilezik harika , Drew. Teşekkür ederim.	Surviving Christmas-1	2004
I'm kind of in the middle of something right now.	Tam da bir işin ortasındaydım.	Surviving Christmas-1	2004
How'd you know my favorite is Cartier? Lucky guess. How did you find me?	En sevdiğimin Cartier olduğunu nerden bildin ? Şanslı tahmin . Beni nasıl buldun ?	Surviving Christmas-1	2004
I talked to your secretary and she said you were with your family.	Sekreterinle konuştum ve ailenle birlikte olduğunu söyledi.	Surviving Christmas-1	2004
Oh, Drew!	Oh , Drew !	Surviving Christmas-1	2004
I am so happy for you. And for us.	Senin adına çok mutlu oldum. Ve bizim için de.	Surviving Christmas-1	2004
For us? I know what this means,	Bizim için mi ? Biliyorum bu demek oluyor ki ...	Surviving Christmas-1	2004
reaching out to your family.	...ailene kavuştun.	Surviving Christmas-1	2004
You want to be more serious about yourself,	Benimle ve kendinle ilgili...	Surviving Christmas-1	2004
and more serious about me.	...daha ciddi olmak istedin.	Surviving Christmas-1	2004
I wanna meet your family, Drew.	Ailenle tanışmak istiyorum , Drew.	Surviving Christmas-1	2004
I'm sure you will, and they wanna meet you one day.	Eminim olacak , ve bir gün seninle tanışmak istiyorlar tabi ki.	Surviving Christmas-1	2004
Oh, great.	Oh , harika.	Surviving Christmas-1	2004
Then we can go to Fiji.	Sonra Fiji' ye gidebiliriz.	Surviving Christmas-1	2004
How about tomorrow?	Peki yarın ?	Surviving Christmas-1	2004
Fiji? Tomorrow? You're kidding.	Fiji ? Yarın mı ? Şaka ediyorsun.	Surviving Christmas-1	2004
That's fabulous, actually. That's perfect.	Bu harika , tabi ki. Mükemmel.	Surviving Christmas-1	2004
Then tonight we can spend Christmas Eve together with our families.	O halde bu geceyi ailelerimizle birlikte geçirebiliriz.	Surviving Christmas-1	2004
That's gonna be hard to pull off, you know?	Bunu yapmak zor olacak biliyor musun ?	Surviving Christmas-1	2004
It's very short notice, and we...	Zaman kısa ve biz...	Surviving Christmas-1	2004
One of the family members is challenged, and...	Aile fertlerinden biri meydan okudu ve...	Surviving Christmas-1	2004
...requires a lot of time to put on	...uygun başlığı bulmak için...	Surviving Christmas-1	2004
the proper headgear... Oh. No problem.	...biraz zaman gerekiyor. Oh , sorun değil.	Surviving Christmas-1	2004
You're here? Look outside!	Burada mısınız ? Dışarı bak !	Surviving Christmas-1	2004
Oh, my God! You're here?!	Oh , Tanrım ! Burada mısınız ? !	Surviving Christmas-1	2004
I mean, oh, my gosh! You're totally here!	Yani...oh , Tanrım ! Hepiniz buradasınız !	Surviving Christmas-1	2004
My girlfriend's family is here!	Kız arkadaşım burada , ailesiyle birlikte !	Surviving Christmas-1	2004
You have to help me! Pretend for a couple hours!	Bana yardım etmelisiniz ! Bir kaç saatliğine rol yapın !	Surviving Christmas-1	2004
We'll leave by midnight. I'm begging you!	Geceyarısı gitmiş oluruz. Lütfen , size yalvarıyorum !	Surviving Christmas-1	2004
Read paragraph three. You bailed, it's done.	Paragraf 3'ü oku. Ayrıldın sen , bitmiştir.	Surviving Christmas-1	2004
You write the check and get out! What? No! Wait a minute!	Çekini yaz ve git ! Ne ? Hayır ! Bir dakika !	Surviving Christmas-1	2004
Okay, look, I wanna go! I'm dying to go!	Tamam , bakın...gitmek istiyorum ! Gitmek için ölüyorum !	Surviving Christmas-1	2004
I gotta have a life to go back to! This girl is it!	Gitmem gereken bir hayatım var ! Bu da o kız !	Surviving Christmas-1	2004
I can't tell her I rented a family.	Ona bir aile kiraladığımı anlatamam.	Surviving Christmas-1	2004
I'm sure she already knows you're crazy.	Eminim senin deli olduğunu zaten biliyordur.	Surviving Christmas-1	2004
It kinda shows. A deal's a deal. That's it.	Kendini gösteriyor gibi. Anlaşma anlaşmadır. O kadar.	Surviving Christmas-1	2004
Unless you sweeten the pot. That's extortion, Tom!	Miktar artarsa farklı tabi.. Buna haraç denir , Tom !	Surviving Christmas-1	2004
I think I hear the doorbell. No! No, no! Wait!	Sanırım kapı çalıyor. Hayır ! Hayır , hayır ! Bekle !	Surviving Christmas-1	2004
No, no! I'll give you another 75 grand. Okay?	Hayır , hayır ! 75 bin daha veririm . Olur mu ?	Surviving Christmas-1	2004
But you gotta do it good, you gotta try.	Ama yapmanız lazım , bir denemelisiniz.	Surviving Christmas-1	2004
Or else I'll be so mad at you guys!	Aksi halde size çok kızacağım çocuklar !	Surviving Christmas-1	2004
I'm not wearin' the hat. Fine! Sure!	Şapkayı giymem. İyi , Tamam !	Surviving Christmas-1	2004
Missy! Hey, Drew.	Missy ! Selam , Drew.	Surviving Christmas-1	2004
Mrs. Vangilder. Captain.	Bayan Vangilder. Şef.	Surviving Christmas-1	2004
Merry Christmas. Honey. Merry Christmas.	Mutlu noeller. Tatlım. Mutlu noeller.	Surviving Christmas-1	2004
Welcome to my childhood home.	Çocukluğumun evine hoşgeldiniz.	Surviving Christmas-1	2004
I'm Drew's father, and this is his mother.	Ben Drew'in babasıyım, ve bu da annesi.	Surviving Christmas-1	2004
Christine. Mom.	Christine. Annem.	Surviving Christmas-1	2004
Letitia. Horace.	Letitia. Horace..x	Surviving Christmas-1	2004
And he's our son. There's no doubt about that.	Ve o bizim oğlumuz. Hiç şüpheniz olmasın.	Surviving Christmas-1	2004
I would love to see pictures of Drew when he was small.	Drew'ün küçüklük resimlerini görmek isterim.	Surviving Christmas-1	2004
Oh, we're not gonna bore everyone, that's embarrassing.	Oh , milleti sıkmayalım şimdi, bu utandırıcı olur.	Surviving Christmas-1	2004
Good idea. Bath time for baby.	İyi fikir. Bebek banyodayken.	Surviving Christmas-1	2004
Thanks, Mom. Look at him.	Teşekkürler anne. Bak ona.	Surviving Christmas-1	2004
Drew, are you sure that's you?	Drew bunun sen olduğundan emin misin ?	Surviving Christmas-1	2004
Oh, that's me all right. I remember it well.	Oh , pekala benim evet. Çok iyi hatırlıyorum.	Surviving Christmas-1	2004
That was in autumn and the photographer...	Sonbahardı ve fotoğrafçı....	Surviving Christmas-1	2004
No, I don't think so. There's no little dingle.	Hayır , sanmıyorum. Minik şeycik yok burada.	Surviving Christmas-1	2004
Nope. No.	Yok. Hayır.	Surviving Christmas-1	2004