Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 151876
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Forget the ring. The ring is bupkis. | Yüzüğü unut. Yüzük bir aldatmaca. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
I found it in a Cracker Jack box. | Onu bir kraker kutusunda bulmuştum. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
The Schwartz is in you, Lone Starr. It's in you! | Schwartz senin içinde, Lone Starr. Senin içinde! | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
All right. I'll try. | Pekala. Deneyeceğim. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
And I don't mean your pals in the Winnebago. | Karavandaki arkadaşlarını kastetmiyorum. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Thank you for pressing the button. | İmha düğmesine bastınız. Teşekkürler. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
This ship will self destruct in exactly two minutes and 45 seconds. | Gemi tam olarak iki dakika 45 saniye sonra kendisini yok edecek. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
I can't. It's irreversible. | Yok. İşlem geri döndürülemez. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Attention, this is Colonel Sandurz in forward command. Abandon ship! | Dikkat, Ben Albay Sandurz. Emrediyorum. Gemiyi terk edin! | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
What's happening? Where is he? | Neler oluyor? Nerede o? | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
* Spaceballs | Spaceballs... Spaceballs | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Full throttle. | Tam gaz. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
* Then you're gonna be in trouble Cos we're gonna steal your air | O halde başın dertte olacak Çünkü havanı çalacağız... O halde başın dertte olacak Çünkü havanı çalacağız | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
* We're the Spaceballs | Biz Spaceballs... Biz Spaceballs | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
I'm the bearded lady. What are you, one of the freaks? | Hey, o benim kaçış kapım. Sen kimsin? | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Hey, come back! That's my pod! No! | Geri dön! O benim kaçış kapım! Hayır! | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
And three of us. And I'm the president. | Biz üç kişiyiz. Ve ben başkanım. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
This ship will self destruct in exactly ten seconds. | Gemi on saniye sonra kendisini yok edecek. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Ten, nine, | On, dokuz... On, dokuz, | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
eight, six | ...sekiz, altı... sekiz, altı | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Six? What happened to seven? | Altı mı? Yediye ne oldu? | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
There's the other end. Faster! | Öbür uca var. Hızlı ol! | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Six, five, four, | Altı, beş, dört... Altı, beş, dört, | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
three, two, one. | ...üç, iki, bir. üç, iki, bir. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Have a nice day. Thank you. | İyi günler. Teşekkür ederiz. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
So I guess you might call that a case of... man bites droid? | Sanırım bu duruma şöyle diyebiliriz... insan Droidi ısırdı? | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
was found dead earlier today in the back seat of his stretch limo. | ...bugün erken saatlerde limuzininin arka koltuğunda ölü bulunmuştur. bugün erken saatlerde limuzininin arka koltuğunda ölü bulunmuştur. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Thousand". Pongo? | Görüşleri. Pongo? | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Did you hear that? Pizza kicked the bucket. | Bunu duydun mu? Pizza nalları dikmiş. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Now we don't have to pay him the million. We can keep it for ourselves. | Artık bir milyonu ödememiz gerekmiyor. Kendimiz için tutabiliriz. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Thanks, hon. | Sağol, tatlım. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
I got the space soup or the space special. | Uzay çorbası ve uzay spesiyalitesi. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Um, I'll have the soup. OK. | Hmm, ben çorbayı alacağım. Tamam. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
I'll have the cleavage. Uh, the special. | Ben göğüs isterim, şey spesiyalite. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
OK, one special and one soup. | Tamam, bir spesiyalite ve bir çorba. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Ready to order? Hi. Yes, we'll both have the lunafish. | İsmarlamaya hazır mısınız? Biz ay balık istiyoruz. Ismarlamaya hazır mısınız? Biz ay balık istiyoruz. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Anything to drink? Hey, watch where you stick that thing! | İçecek bir şey? Hey, o şeyi nereye soktuğuna dikkat et! | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Huh? Oh, look, it's got a mind of its own, sweetheart. I can't do a thing with it. | Ha? O bildiğini yapar tatlım. Ben onunla bir şey yapamam. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
From the bark! | Havlamasından! | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Bring him some water! Water, my ass! | Biraz su getirin! Suyu, boş versene! | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Bring this guy some Pepto Bismol! | Biraz su getirin! Suyu, boş versene! | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Oh, he had the special. The spe... That's my order! | Spesiyalite istemişti. Benim siparişimden! | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
* Send me a kiss by wire | Bana telle bir öpücük yolla... Bana telle bir öpücük yolla | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
* Then you'll be left alone Oh, baby, telephone | Sonra yalnız başına kalırsın Oh, bebeğim, telefon... Sonra yalnız başına kalırsın Oh, bebeğim, telefon Eğer beni reddedersen Tatlım, beni kaybedersin | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Oh, wait a minute. Yogurt gave me that fortune cookie. | ..kutsal! | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Well, you opened your fortune cookie, so here's your fortune. | Yoğurt! Selam, çocuklar. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
we're gonna make space tracks. | Uzay numaraları yapacağız. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Dear me, what are those things coming out of her nose? | Aman Tanrım, burnundan gelen şeyler de ne öyle? | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Hey, hey, watch my helmet. | Hey, hey, miğferimi izle. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
May I continue, please? Besides, he asked me not to tell you. | Devam edebilir miyim, lütfen? Sana söylememi istemedi. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Prince Valium | Özür dilerim, saçların. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
in the bonds of holy matrimony. | ...kutsal evlilik bağlarıyla. kutsal evlilik bağlarıyla. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
I see it all now. Don't you see he loves me? | kutsal evlilik bağlarıyla. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
...moly! | ...kutsal! ..kutsal! | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Do you take Valium to be your husband? Uh... well, I... | Valium'u eş olarak kabul ediyor musun? Hmm... şey, ben... | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Well, let me think about it. | Biraz düşünmeme izin ver. | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
Good. You're married. Kiss her! | Güzel. Evlendiniz. Gelini öp! | Spaceballs-1 | 1987 | ![]() |
(Daisy ) 'Chapter one. She adored London, | Bölüm Bir... Londra'ya tapıyor. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'a city as passionate and beautiful as she was. | Varoldu olalı, tutkulu ve güzel bir şehir. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'No, too derivative. Chapter one...' | Hayır, fazla abartılı oldu. Bölüm Bir... | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
(Tim ) 'As far back as I can remember, | Kendimi bildim bileli... | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'I've wanted to be a graphic artist. | ...bir grafik sanatçısı olmak istemişimdir. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'And one day soon, I will be.' | Ve bir gün, olacağım. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'I'm Tim. I'm 27 and I'm single. | Ben Tim. 27 yaşındayım ve bekarım. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'I haven't always been. | Önceleri değildim. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'My five year relationship ended really badly. | Beş yıllık ilişkim çok kötü bitti. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'I'm over it now, though.' | Neyse ki bunları aştım artık. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
(Daisy ) 'The city. London. Londinium. | Londra şehri. Londinium. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'That's just shit.' | Çok boktan oldu. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
(Tim ) 'This is Daisy, my flatmate and my friend. | Bu Daisy, ev arkadaşım ve dostum. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'She wants to be a writer. | Yazar olmak istiyor. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'But basically I think she's as confused as me. | Ancak onun da kafası benim ki kadar karışık. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'She's away, travelling around Asia. | Şu an uzaklarda, Asya'yı geziyor. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'She wanted to go and find herself. | Oraya gidip, kendisini bulmak istedi. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'I hope she does.' | Umarım bulur. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'She got some money after she sold a few articles. | Bir kaç makale satarak 400 sterlin kadar topladı. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'About �400, actually. Her auntie gave her the rest. | Gerisini de teyzesi karşıladı. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'This is Brian. He lives downstairs. | Bu Brian. Alt katta oturuyor. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'He's an artist. | O bir sanatçı. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'Sort of.' | Sayılır. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
(Daisy ) 'London was her place definite and focused, like her mind. | Londra onun eviydi. Kesin ve odaklanmış, aynen onun zihni gibi. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'The home of her triumphs and tragedies.' | Başarılarının ve trajedilerinin yeri. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
(Tim ) 'This is Mike.' | Bu Mike. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'He's my best friend. | En iyi arkadaşım. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'Mike's just got back into the Territorial Army. | Mike orduya geri döndü. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'He got chucked when he nicked a tank and tried to invade Paris. | Bir tank çalıp, Paris'i işgal etmeye çalışınca atılmıştı. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'He's much better now though.' Yes! | Şu an daha iyi durumda. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
(Daisy ) 'It was a city that loved her, | Şehir onu seviyordu. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'cared for her, never judged her.' | Umursuyordu, yargılamıyordu. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
(Tim ) 'This is Twist, Daisy's best friend. | Bu Twist, Daisy'nin en iyi arkadaşı. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'Although I'm not entirely sure why. I haven't figured her out just yet. | Ancak nedenini anlamış değilim. Onu henüz çözmüş değilim. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'She's either sweet and stupid or an evil genius. | Ne tatlı, ne aptal, ne de şeytani bir zekaya sahip. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'Either way, she's sleeping with Brian and she works in fashion. | Brian'la yatıyor ve moda sektöründe çalışıyor. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'Apparently.' | Görünüşte. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
(Tim ) 'This is Marsha. That was her daughter, Amber. | Bu Marsha. O da kızı, Amber. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'Marsha's our landlady. As far as she knows, | Marsha ev sahibimiz. Onun bildiği kadarıyla... | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'Daisy and me are a professional couple. | ...Daisy ve ben evli bir çiftiz. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'Anyway, she's lovely.' | Herneyse, o iyidir. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'This is our baby... Dog, sorry. His name's Colin. | Bu bizim bebeğimiz... Köpek, özür dilerim. Adı Colin. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |
'This is our home. We've lived here for about a year.' | Burası da bizim evimiz. Yaklaşık bir yıldır burada yaşıyoruz. | Spaced Back-1 | 2001 | ![]() |