Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 151047
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I have to shut the hatch. | Ambar kapağını kapatmam gerekiyor. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Is everything all right? Are you comfortable? | Her şey yolunda mı? Rahat mısın? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Yes. Hurry, Kris. | Evet. Acele et, Kris. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
You could at least knock. | En azından kapıyı tıklatabilirdin. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
It sounded like you were talking to someone. | Biriyle konuştuğunu duydum sandım. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
So you had guests? | Demek ziyaretçilerin vardı? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Well, I see you took good care of them. | Onlarla iyi ilgilendiğini görüyorum. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
It's nothing. You won't die from it. | Önemli değil. Bundan ölmezsin. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Did you at least start out modestly? | Ilımlı olarak mı başladın? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
If you plan to clown around, you might as well leave. | Eğer soytarılık yapmaya geldiysen, artık geri dönebilirsin | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Sometimes you become a clown without wanting to. | Bazen istemeden bir soytarı olursun. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Don't tell me you haven't tried a rope or a hammer. | Bana bir halat ya da çekiç denemediğini söyleme sakın. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Did you happen to throw the inkwell like Luther? No? | Yoksa Luther gibi mürekkep hokkası mı attın? Sanmam. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
one, two, and into the rocket, | bir, iki, ve roketin içine, | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
and that was that. | işte böyle. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Next time, don't panic. | Bir dahaki sefere, paniğe kapılma. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
And push the button from the corridor. You could get burned. | Düğmeye koridordan bas. Yanabilirsin. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Then again, we've managed to determine a few things. | Ama yine de bir kaç çıkarımda bulunabiliriz. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
She died 10 years ago. | 10 yıl önce ölmüştü. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
What you saw was the materialization of your conception of her. | Gördüğün şey onun hakkındaki düşüncelerinin cisimleşmiş haliydi. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
What was her name? Hari. | Adı neydi? Hari. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Everything began after we started experimenting with radiation. | Herşey radyasyonla denemelerimizle başladı. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
We hit the Ocean's surface | Okyanus'un yüzeyini güçlü | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
with strong X ray beams. | X ışınlarıyla vurduk. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
But it... | Ama o... | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Incidentally, consider yourself lucky. After all, she's a part of your past. | Aklıma gelmişken, kendini şanslı sayabilirsin. Herşeye rağmen, bu kadın senin geçmişinin bir parçası. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
What if it had been something you had never seen before, | Ya daha önce hiç görmediğin ama, | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
but something you had thought or imagined? | tasarladığın ya da düşlediğin bir şey olsaydı? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Evidently the Ocean responded to our heavy radiation with something else. | Anlaşılan Okyanus, güçlü radyasyonumuza hayrete düşüren bir yanıt verdi. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
It probed our minds and extracted something like islands of memory. | Zihinlerimize sondaj yaptı ve bellek adaları gibi bir şey çıkardı. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Will she come back? | Geri dönecek mi? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
She will... | Dönecek... | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
and she won't. | ve dönen o olmayacak. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Hari the Second. There may be an endless number of them. | İkinci Hari. Sonsuz sayıda olabilir. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Why didn't you warn me? | Beni neden uyarmadın? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
I got scared and acted not entirely... | Korktum büsbütün şey davrandım... | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Don't be hard on yourself. We've had enough of Gibarian. | Kendine haksızlık etme. Başımıza bir Gibarian yeter. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
There's talk about liquidating the station. | İstasyonun tasfiye edilmesinden söz ediliyor. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
That's why I was sent here. | Buraya gönderiliş nedenim bu. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
If I submit a report, will you sign it? | Bir rapor yazarsam, imzalar mısın? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
And what if we suddenly make that long awaited contact? | Peki ya o bugüne kadar beklediğimiz temas ise? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Night is the best time here. It somehow reminds me of Earth. | Burada gece en iyi zamandır. Her nasılsa bana Dünya'yı hatırlatır. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Attach strips of paper to the air vents. | Kağıt şeritleri hava deliklerine bağlayabilirsin. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
At night it sounds like the rustling of leaves. | Geceleyin rüzgarda hışırdayan yaprakların sesine benzer ses verir. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
It was Gibarian's invention. So simple, like all genius. | Bu Gibarian'ın buluşuydu.Dehanın tüm ürünleri gibi; çok basit. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
I adopted it right away. | Buluşu hemen benimsedim. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Sartorius made fun of us, but he has one in his room. | Sartorius bizimle eğlenirdi, ama odasında onun da bir tane var. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
He hides it in the closet. | Onu dolapta gizliyor. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
If you can, come to the library later. | Mümkünse, daha sonra kütüphaneye gel. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
I've prepared a list of books for you. | Size bir kitap listesi hazırladım. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Snaut, is that you? | Snaut, sen misin? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Kris, where are you? | Kris, neredeydin? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
It's so dark. Come here. Don't be afraid. | Çok karanlık. Gel. Korkma. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
The door opens the other way. | Kapı öbür yola açılıyor. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Hang on. I'll be right back. | Dayan biraz. Geri döneceğim. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
When I saw you weren't there, I got scared. | Orada olmadığını görünce, çok korktum. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Hello, Kris. | Merhaba, Kris. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
I can barely hear you. Speak louder. | Seni güçbela duyabiliyorum. Sesini yükselt. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Nothing. | Hiç bi' şey. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Sartorius has invited us to his laboratory. | Sartorius bizi labaratuarına davet etti. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Fine. I'll try to make it. | İyi. Gelemeye çalışacağım. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Kris, what's wrong with me? | Kris, benim neyim var? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Maybe it's epilepsy? | Epilepsi olabilir? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
This is my wife. | Bu eşim. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
We've been waiting for you. I was busy. | Sizi bekliyorduk. Meşguldüm. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
How lovely! Are these yours? No, they're Snaut's. | Ne hoş! Bunlar sizin mi? Hayır, Snaut'un. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
So, as far as I can tell, they are constructed... | Pekala, anlayabildiğim kadarıyla, onlar inşa ed... | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Let's just call them "guests. " | Onlara "konuklar" diyelim | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
While our structure is made of atoms, theirs consists of neutrinos. | Bizim yapımız atomlardan, onlarınki nötrinolardan oluşuyor. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
But neutrino systems are unstable. | Ama nötrino sistemleri stabil değildir. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
They seem to be stabilized by Solaris' force field. | Solaris'in güç alanı tarafından stabil hale getirilmişler. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
You've got a superb specimen. | Elinizde enfes bir örnek var. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Wonderful. Perfect. | Harika. Kusursuz. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Then take a blood sample from your wife. | O zaman eşinizden bir kan örneği alın. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
It'll sober you up a bit. | Bu sizi bir parça ayıltacaktır. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Snaut? Enough of all of you! | Snaut? Hepinizden bıktım! | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
I burned the blood with acid, but it's restoring itself. | Kanı asitle yaktım, ama kendi kendini onardı. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Regeneration? | Yeniden doğuş mu? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
In essence, immortality Faust's problem. | Aslında, ölümsüzlük Faust'un problemi. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
There's no need for cotton. | Pamuğa gerek yok. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Are you qualified to perform an autopsy? | Bir otopsi yapacak bilgin var mı? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
I've already told you she's my wife. Don't you understand? | Söylemiştim o benim eşim. Anlamıyor musun? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
I think these experiments are more humane than testing on rabbits. | Bu deneylerin tavşanlarla yapılanlardan daha insani olduğunu düşünüyorum. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
It would be like cutting my own leg off. | Kendi bacağımı kesmek gibi olacak. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Did you feel pain when you broke through the door? | Kapıyı kırarken acı hissettin mi? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Pain? Of course. | Acı mı? Tabi ki. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
So if I ever catch you doing anything... | ona herhangi bir şey yapmaya kalkarken yakalarsam... | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
You're lucky. How so? | Şanslısın. Nasıl olur? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
It's meaningless, | Onlarla duygusal, | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
yet you've managed to establish emotional contact with them. | bağ kurman anlamsız. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
It may be pleasant... What are you,jealous? | Hoş olabilir... Kıskanç mısın? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Maybe I'm jealous. | Belki de kıskancım. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
No, you're not jealous. After all, you're not guilty of anything. | Hayır, kıskanç değilsin. Bütün bu olanlardan sonra senin bir suçun yok. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Of course. But I am guilty. | Elbette. Ama ben suçluyum. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Of what? | Neden dolayı? | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
When you turn into an utter cripple with no arms or legs, call us. | Kendinizi umutsuz bir kötürüme çevirdiğinizde, bizi çağırın. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
We'll empty your chamber pot. | Sizin lazımlığınızı boşaltırız. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
But whom have you wronged? You, among others. | Kime karşı suçluluk duyuyorsunuz? Diğerleriyle birlikte size de. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
My father shot that. Well, I shot a bit. | Filmin çoğunu babam çekti, birazını da ben. | Solaris-9 | 1972 | ![]() |
Listen... | Biliyor musun... | Solaris-9 | 1972 | ![]() |