Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150484
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| We have to protect the secrets we still have. | Halen sahip olduğumuz sırları korumalıyız. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| So until it's safe... | Güvenli olana kadar... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| I'm shutting down Watchtower. | ...Watchtower'ı kapatıyorum. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Trotter: What a beautiful ring. | Ne güzel bir yüzük. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Military's not big on accessories, huh? | Ordu da aksesuara izin yok değil mi? | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Only if they're medals. | Eğer madalya değillerse. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| But a brat like you should know that, Lois. | Senin gibi bir asker çocuğu bunları bilir Lois. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Now let's talk about the extraordinary man | Şimdi şu kalbini çalan... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| who won your heart. | ...sıra dışı adamla ilgili konuşalım. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Lois: Listen, you camo cop out, | Dinle beni kamuflajlı manyak... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| my father is a Four Star General... | ...benim babam dört yıldızlı bir general. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Sam Lane's not the only General who can lead an army, Lois. | Sam Lane ordu yöneten tek general değil Lois. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Heightened security, threat level red bad. | Güvenliği en yüksek seviyeye çıkaracak kadar kötü. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Lois, like I said, | Lois, dediğim gibi... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| if you broke your phone during that interview, | ...eğer görüşme sırasında telefonun kırıldıysa... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| you should just expense it. | ...bunu gider olarak gösterebilirsin. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Fine. I will. | Tamam, öyle yaparım. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Hope you got your stories straight. | Hikayeleriniz doğru olsa iyi olur. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| An unusually erratic schedule. | Sıra dışı değişken bir çalışma anlayışınız var. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Surprisingly short hours. | Şaşılacak şekilde çok kısa bir süre. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| How is it that you're afforded such enviable flexibility? | Böyle bir esnekliği nasıl karşılayabiliyorsunuz? | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Well, I'm a very valued member of the staff, | Ekibin değerli bir üyesiyim ve... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| and my work's not confined to the emergency room. | ...işim sadece acil servis ile sınırlı değil. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Or the hospital. | Ya da hastane. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| So where else do you work? | Başka nerede çalışıyorsunuz? | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Well, I'm sure that you've driven through | Eminim sizde fakir... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| some of our lower income neighborhoods... | ...bazı aileler olduğunu görmüşsünüzdür ya da.. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Or been made aware of the number of households | ...sağlık bakımından yoksun bir çok ev olduğundan. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| So are you trying to tell me | Yani bana söylediğin... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| that all those missing hours were spent at free clinics | ...tüm o iş yerinde olmadığın saatlerde bedava kliniklerde... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| helping the poor? | ...fakirlere yardım ettiğini mi söylüyorsun? | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| I made an oath to help those in need, | Kim olurlarsa olsunlar ihtiyacı olana... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| no matter who they are. | ...yardım etmeye yemin ettim. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Be they penniless | Kuruşu bile olmayanlara ya da... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| or rich as Oliver Queen. | ...Oliver Queen gibi zenginlere. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| According to numerous financial records, | Finans kayıtlarına göre... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| you've been on his payroll for years. | ...yıllardır ondan maaş alıyormuşsunuz. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| If you're trying to imply | Yani siz bana Oliver Queen'den... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| that I'm involved with these terrorist activities, | ...maaş alıyorum diye terörist aktivitelere... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| because of Oliver Queen's funding...? | ...katıldığımı mı ima ediyorsunuz? | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| You're a man of science, | Siz bilim adamısınız Dr. Hamilton. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| You value truth, so I'm gonna be truthful. | Değeriniz gerçeklerle, ben de gerçekçi olacağım. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Oliver Queen is relatively unimportant. | Oliver Queen nispeten önemli değil. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| The only assets of his that we're interested in | Bizim asıl ilgilendiğimiz şey... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| are his friends. | ...onun arkadaşları. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| What are their names? | Adları nedir? | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Their real ones. | Gerçek adları. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| You've certainly been making a name for yourself | Kendine haber dünyasında... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| in the news world, Lois. | ...iyi bir isim yaptın Lois. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Well, women's lib got me pants and a fair wage. | Kadınların özgürlük hareketi bana kıyafet ve maaş sağlıyor. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| I figured I'd make the most of it. | Bir çoğunu benim yaptığımı anladım. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Well, I hope your fiancé is not the jealous type, | Umarım nişanlın kıskanç biri değildir. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| considering your close relationship with The Blur. | Özellikle de senin Görüntü ile olan yakın ilişkini düşününce. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| I wouldn't call the relationship between two people | Yakından konuşmayan iki kişinin... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| who never speak "close." | ...ilişkisi var diyemeyiz. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| I'd call it nonexistent. | Buna var olmamak derim. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| All those articles have your name in the byline. | Tüm o hikayelerde senin adın vardı. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| They're all about The Blur. | Hepsi de Görüntü ile ilgiliydi. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| And they all have quotes. | Hepsinde onun sözleri vardı. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| You want to revise your claim that you never speak? | Hala onunla hiç konuşmadığını mı söylüyorsun? | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Or maybe we should just consider all of that chat... | Ya da tüm o konuşmalarınıza... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| "Pillow talk." | ...yatak muhabbeti mi diyelim? | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| I want The Blur, Lois. | Görüntü'yü istiyorum Lois. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| You're not leaving this room until I have Clark Kent. | Ben Clark Kent'i almadan bu odadan ayrılmayacaksın. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| So much for going off the grid. | Bu ortadan kaybolmaya pek benzemiyor. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Probably the same thing as you | Muhtemelen seninle aynı şeyi... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| looking for answers. | ...bazı cevaplar. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Besides, I've adopted a rule over the centuries | Ayrıca yüzyıllardır bir kurala iyi adapte oldum. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| don't go underground until you're dead. | Eğer ölmediysen ortadan kaybolma. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| We may not have a choice unless I can fix this. | Bu işi düzeltemezsek başka çaremiz kalmayabilir. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| I promised Lois she and I would be together. | Lois'e daima birlikte olacağımıza dair söz verdim. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| But what if we can't? I mean, literally. | Ama ya olamazsak? Yani gerçek anlamda. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| If her only relationship | Eğer onun tek ilişkisi... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| was with The Blur and not Clark Kent, | ...Clark Kent ile değil de Görüntü ile olursa... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| I'm not sure what kind of marriage that'll be. | ...bunun nasıl bir evlilik olacağını düşünemiyorum. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Wait a second. Don't tell me you're thinking about canceling the wedding, | Bekle bir saniye. Sakın bana düğünü ertelemeyi düşündüğünü söyleme. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| because, I got to tell you, | Çünkü sana söylemeliyim... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| I just started working on the speech, | ...konuşmamı hazırlamaya başladım ve güzel olacak gibi. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Well, you're not supposed to be here, either. | Senin de burada olmaman gerekiyordu. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| All right? So I guess that makes three of us. | Tamam mı? Sanırım üçümüzde aynı durumdayız. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| We're supposed to be heroes. | Kahraman olmamız gerekiyordu. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| We're supposed to be setting an example for the kids. | Çocuklar için örnek olmamız gerekiyor. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| We can't even follow orders. | Verilen emirlere bile uymuyoruz. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Even if we gave them. | Biz vermiş olsak bile. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Anyway, listen. | Her neyse dinleyin. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| I was thinking about Slade | Şu Slade ve mega işareti olan... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| and that mega mark darkness thing? | ...karanlıkla ilgili düşünüyordum. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| "Omega." | "Omega." | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Anyway, the darkness has to be driving everything somehow. | Karanlık bir şekilde her şeyi kontrol ediyor olmalı. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Because I've seen hatred before. | Çünkü daha öncede öfke görmüştüm. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| And I've never seen anything like this. | Ve böylesini daha önce görmedim. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Well, live long enough, and you will. | Uzun zaman yaşarsan görürsün. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| I've seen this level of hatred before. | Ben bu şekilde bir öfkeyi daha önce görmüştüm. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Humanity's darkest hours. | İnsanlığın karanlık zamanlarıydı. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| The Spanish Inquisition. The Third Reich. | İspanyol Engizisyonu. Üçüncü Reich. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| You're saying the darkness has been here before. | Karanlığın daha öncede burada olduğunu mu söylüyorsun? | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| Every time it looked like | Her geldiğinde dünya... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| the world would be consumed by hatred and darkness, | ...bir şekilde karanlık ve öfkenin içine çekiliyordu. | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| another force arose, | Sonra başka bir güç ortaya çıktı... | Smallville Icarus-1 | 2010 | |
| a much brighter one, | ...daha aydınlık bir güç ve karanlığı gönderdi. | Smallville Icarus-1 | 2010 |