Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150021
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Man your posts, stay alert, and report | Garnizonlara adam gönderin, alarma geçin... | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
any suspicious activity immediately! | ...ve herhangi bir şüpheli davranışı rapor edin! | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
Who diverted the troops from Operation Marr? | Birimleri Marr Operasyonundan başka şeyle oyalayan kim? | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
Commander Cade, sir | Komutan Cade, efendim. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
I was ordered to reinforce security | Güvenliği sıkılaştırmanızı emretmiştim. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
He went to the DELOS Tower, sir | DELOS Kulesi'ne gitti, efendim. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
Send the troops to Marr. That's an order! | Birimleri Marr'a gönderin. Bu bir emirdir! | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
Battalion, on the truck! | Tabur, kamyona bin! | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
This war won't end until we shut down the DELOS system | Bu savaş, biz DELOS sistemini kapatana kadar bitmeyecek. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
You must disconnect the power supply... | Güç kaynağı bağlantısını... | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
before Shua puts the spics in the system | ...Shua sisteme bombayı koymadan önce kesmelisin. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
That's your job | Bu senin işin. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
There! See it? | Orada! Gördün mü? | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
Governor, Operation Marr is now underway | Sayın Vali, Marr Operasyonu başladı. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
I wish you luck | Size şans diliyorum. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
I'll do my best, sir | Elimden geleni yapacağım, efendim. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
Hey, hey, aren't we going too fast? | Hey, hey, çok hızlı gitmiyor muyuz? | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
All the sooner that we get to pay them back! | Eninde sonunda, onlara bunu ödeteceğiz! | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
What's the? What happened? | Bu da ne? Ne oldu? | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
There's a gap! Shit! | Bir boşluk var! Kahretsin! | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
That old man... | Şu ihtiyar... | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
He said go full speed! | Tam gaz gidin dedi! | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
Damn! I must be invincible to have survived that! | Kahretsin! Bundan sağ çıktığıma göre ölümsüz olmalıyım! | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
I must have a guardian angel and the devil's own luck! | Bende hem bir koruyu melek, hem de şeytanın şansı olmalı. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
Shua! Want a lift? | Shua! Götürelim mi? | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
You guys are screwed once I cut the power! | Gücü kestiğimde, mahvolacaksınız! | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
So you finally made it | Demek sonunda başardın. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
You deserve what you'll get | Bunu hak ettin. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
This is for the good of both Marr and ECOBAN | Bu hem Marr hem de ECOBAN'ın iyiliği için. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
ECOBAN? | ECOBAN? | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
You're ruining everyone's future! | Herkesin geleceğini mahvediyorsun! | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
You're ruining my future with Jay! | Jay'le benim geleceğimi mahvediyorsunuz! | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
Why you? Why should only you have her? | Neden sen? Neden sadece sen ona sahip olmalısın? | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
Jay, no! | Jay, hayır! | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
Don't make me do this to you | Bunu yaptırtma bana. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
Grandpa, I see something bright! | Büyükbaba, parlak bir şey gördüm! | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
That's right. That's right | Evet, öyle. Öyle. | Sky Blue-1 | 2003 | ![]() |
As far back as I can remember, it has been raining. | Benim hatırladığım hep yağmurun yağdığıydı. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Legends tell of vast continents and great cities before the catastrophe. | Oysa efsaneler, faciadan önceki uçsuz bucaksız kıtaları anlatıyorlar. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
But it's all just faded glory of the past. | Ama bunların hepsi artık geçmişte kalan güzellikler. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Our ancestors foresaw the catastrophe, escaped to Sisil Island in the Pacific... | Atalarımız facianın geleceğini görüp, Pasifik'teki Sisil Adası'na kaçmışlar, | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
and built another Noah's Arc, a self growing city... | ...ve yeni bir Nuh'un Gemisi inşa etmişler, büyüyen bir kentmiş bu, | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
that feeds of pollution, called Ecoban. | ...kirlilikle besleniyormuş, ECOBAN demişler adına. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Refugee ships flooded in by the thousands. | Mülteci gemilerinin binlercesi gelmiş, | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
the contaminated refugees into the city. | kirlenmiş mültecilerin şehre girmesine. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
The workers' safety is at risk down there. | Aşağıda işçilerin güvenliği tehlike altında, | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
I request you stop work at once! | Çalışmayı bir an önce durdurmanızı talep ediyorum. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
This is a waste of time! | Bu sadece zaman kaybı. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Sir! Please, help us! Quick! | Efendim! Lüften, bize yardım edin, çabuk! | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
I don't remember asking for your opinion... | Senin fikrini sorduğumu hatırlamıyorum. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Jay, give him what he wants. | Jay, onun isteğini yerine getir. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
That's not my job, sir! What? | Bu benim işim değil, efendim. Ne? | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Directed by Moon syang Kim | Yönetmen: Kim, Moon syang | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
pollution for our Delos system. | ...elinden ne geliyorsa yapıyor. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
But, it is true his methods are dangerous. | Ama, yöntemlerinin tehlikeli olduğu da bir gerçek. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
I'll ask the Governor to intercede. | Vali'den araya girmesini isteyeceğim. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
It won't do any good. | Bu bir işe yaramaz. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
To them, Marrians are little more then insects. | Onların gözünde Marrlıların, bir böcek kadar değeri yok. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Ecoban is in a crisis situation. | ECOBAN kriz durumunda. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
so as to preserve our pure Ecoban. | ...böylece ECOBAN'ımızın bozulmasını engelleriz. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Just relax! Let's go down and enjoy the centennial celebration. | Biraz rahatla! Haydi aşağı inip, yüzyıl kutlamalarına katılalım. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Then I'll transfer you to domestic patrol. | O halde seni iç devriyeye transfer ediyorum. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Nothing is hard here on the inside. | İçeride o kadar zor bir şey yok. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
What? The security sensor was triggered! | Ne? Güvenlik sensörü çalıştı. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Send a patrol to the Center. | Merkeze bir ekip gönder. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
I'm on my way. | Ben de geliyorum. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
The plate has been hacked, sir. | Asansör kilitlenmiş, efendim. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
No other plate? No, sir. | Başka asansör yok mu? Hayır, efendim. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
He'll run for the side. | Yan tarafa gidecek. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
We lost his trail, sir. | İzini kaybettik, efendim. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Nothing here either, sir. | Burada bir şey yok, efendim. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Control, it's Jay. Show me the Time Capsule Room. | Kontrol, ben Jay. Bana Zaman Kapsülü Odası'nı gösterin. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Jay, report your position. | Jay, konumunu bildir. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
I'm in the Time Capsule Room. I think he's here. | Ben Zaman Kapsülü Odası'ndayım. Sanırım o burada. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Sorry, I almost got him. | Özür dilerim, neredeyse onu yakalıyordum. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
We assumed our security was impenetrable. | Güvenliğimizin aşılamaz olduğunu sanıyorduk, | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
But today the Delos Center, of all places, was infiltrated... | Ama bugün, DELOS Merkezinin her köşesine sızıldı... | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
and the man responsible escaped unscathed. | ...ve bunu yapan kişi burnu bile kanamadan kaçtı. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
He knew the Delos system like the back of his hand. | DELOS sistemini avucunun içi gibi biliyordu. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
allowing him to cause a Delos energy release. | ...ve DELOS'un güç boşaltmasına neden olabilirdi. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Like the breach 10 years ago. | 10 yıl önceki gedik gibi. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
There's no reason to doubt otherwise. | Başka bir şeyden şüphelenmek için nedenimiz yok. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
even if we gave them the blueprints. | Planları versek bile yapamazlar. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Dr. Noah knows of our situation. | Dr. Noah durumumuzu biliyor. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
that Ecoban has stopped its growth. | öyle ki, ECOBAN bile artık büyümüyor. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
he'll just keep destroying our system. | ...sistemimizi yok etmeye devam edecek. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
We can no longer afford to postpone on a decision. | Karar vermekte gecikmeyi kaldıramayız. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
and enlarge the polluted area. | ...kirlenmiş alanı arttırmalıyız. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
That alone would give us enough energy for another 50 years. | Bu bile tek başına bize 50 yıllık enerji sağlar. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
We decided on this matter 10 years ago. | Bunu yapmaya 10 yıl önce karar vermiştik. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
There is no reason to hold back our plans for Operation Marr any longer. | Marr Operasyonu planlarımızı daha fazla ertelemek için bir neden yok. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
One rat made it in, but he failed. | Bir tek fare içeri girmeyi başardı, ama amacına ulaşamadı. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Our security is reliable. | Güvenliğimiz güvenilir. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
but animals we need for work. | ...ama çalışmaları için o hayvanlara ihtiyacımız var. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
Too much oppression will prompt a revolt. | Fazla zulüm, isyana davetiye çıkarır. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
That is our ultimate priority. | Bu bizim için en yüksek önceliğe sahip olan şey. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
we must expand the polluted area... | ...kirlenmiş alanı arttırmalıyız, | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
The Marrians outnumber Ecoban 10 to 1. | Marrlılar ECOBAN'ın 10 katılar. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
You're as weak and undependable as your security. | Sen zayıfsın ve o güvenliğin kadar güvenilmezsin. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |
we won't need oil fields or workers. | ...petrol alanlarına ve işçilere ihtiyacımız kalmayacak. | Sky Blue-3 | 2003 | ![]() |