Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 149269
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
We're not protecting it enough, | Sahip olduğumuz bu güzel, özel şeyleri Onu yeteri kadar iyi korumuyoruz... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
all these nice, special things we have. | yeterince iyi koruyamıyoruz. ...tüm o güzellikler, sahip olduğumuz özel şeyler. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Like tearing down old houses to build really... | Mesela eski evleri yıkıp yerine çirkin binalar... O eski yapıları söküp, yerine... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Ugly. In our opinion, ugly... | konduruyoruz. Bize göre, çirkin... Çirkin. ...bize göre çirkin... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Big. Big houses. | Büyük. Büyük evler. Büyük. ...büyük evleri yapmak gibi. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
And maybe pretending to be something we are not. | Ve sanki kendimiz olmamaya çalışıyor gibiyiz. Ve belki olmadığımız bir şey gibi davranıyoruz. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Most people divide into two groups: | İnsanların çoğu iki gruba bölünmüş durumda: İnsanların birçoğu iki gruba bölünmüşler: | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
people that want to make loads of money in a short time | kısa zamanda çok para kazanmak isteyenler Kısa sürede çok para kazanmak isteyenler... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
and the people that think about the long term effect on lceland. | ve bu şeylerin İzlanda üzerindeki uzun dönem etkilerini düşünen insanlar. ...ve İzlanda'yı uzun vadede etkili düşünenler olarak. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Speaking of that, I'm mostly referring to the big industry in lceland | Ben sürekli büyük fabrikaların aliminyum fabrikaları olduğunu Hazır sözü açılmışken, İzlanda'da kurulmuş alüminyum fabrikaları olan... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
with all the aluminium factories being built in lceland. | ve bunun İzlandada hızla arttığını dile getiriyorum. ...büyük fabrikalara istinaden konuşuyorum. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
We went up to this protest camp at Sn�fell | Snæfell'deki bir eylem kampına gittik Snæfell'deki protesto kampına gidiyoruz. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
where they were protesting the building of the dam at K�rahnj�kar. | Kárahnjúkar'da yapılan inşaatları protesto etmek için toplanmışlar. Kárahnjúkar'daki barajın olduğu yere. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
The place where the dam is | Burası Avrupa'nın en yüksek Barajın olduğu yer... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
is kind of the biggest unspoilt highland in Europe. | eldeğmemiş bölgelerinden biri. ...Avrupa'nın bozulmamış en büyük dağlık arazilerinden biri. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
We wanted to show support by going up there, | Onlara desteğimizi göstermek için, oraya gittik. Buraya gelerek desteğimizi göstermek istedik... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
because they've sunk all of this land | Çünkü tüm bölgeyi alimünyum madeni... ...çünkü tüm arazinin altında bulunan... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
just to drive some aluminium smelter. | bulmak için kazıp gitmişlerdi. ...alüminyumu çıkarmak istiyorlar. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
When we came and saw the dam and it was... | Buraya gelip araziyi gördüğümüzde Gelip, barajı gördüğümüzde... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
I think everybody was just turned speechless, | herkes bir bunda sus pus oldu. Sanırım herkesin nutku tutulmuştu... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
because it was such a humungous monster! | Çünkü karşımızdaki devasa bir canavara benziyordu! ...çünkü devasa bir canavar gibiydi. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
They'd brought up this small PA | Çalabilmemiz için gerekli olan elektiriği Ufak bir grup işçi getirmişlerdi... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
and were gonna get electricity from some generators. | sağlamak üzere bize ufak jenaratörler getirmişlerdi. ...ve birkaç jeneratörden elektrik elde etmiştik. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
And then we thought we're actually here to protest | Ve elektrik üreten koca binayı Daha sonra gerçekten buraya elektrik üretmek için... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
the building of a dam to produce electricity, | gördüğümüzde, bu seferlik şarkıları ...kurulacak barajı protesto edeceğimizi düşündük... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
so we thought it would be a good idea to do it completely acoustically. | tamamen akustik çalmanın iyi fikir olduğunu düşündük. ...o yüzden tamamen akustik bir çalışmanın iyi fikir olacağını düşündük. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Exactly when we started playing, the wind just went down. | Çalmaya başladığımız anda rüzgar bir anda dindi. Tam çalmaya başladığımız sırada, rüzgâr bir anda durmuştu. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
It was really magical, | Gerçekten büyülü bir andı, Gerçekten büyüleyiciydi... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
because it was meant to happen that way, | çünkü işlerin iyi olacağına işaretti, ...çünkü rüzgârın durmasının bir anlamı vardı... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
and after the performance the wind started coming again. | ve performans bitince rüzgar yeniden esmeye başladı. ...ve konserden sonra tekrar esmeye başlamıştı. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
It can't be taken back. I mean, it's flooded now. | Geri dönülemez bir aşamaya gelmiş. Yani, heryer istila edilmiş Tekrar geri getirilemezdi. Yani, artık suyla kaplıydı. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
And it's really sad. | Bu gerçekten üzüntü verici. Ve gerçekten üzücü bir durum. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
In every small little village in lceland there's a choir. | İzlandadaki küçük köylerin hepsinde bir koro olur. İzlanda'nın en küçük kasabasında bile bir koro vardır. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Some say it might be because of the lack of instruments, | Bazıları enstürmanları olmadığı için koro olduğunu varsayıyor Bazılarına göre bu durum enstrüman yetersizliğinden... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
but I don't really buy that. | ama bence öyle değil. ...ama buna hiç inanmıyorum. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
I think there must have been some instruments in the old days. | Bence eskiden de kullanabilecekleri bazı enstürmanlar vardır. Eski günlerden kalma birkaç enstrüman mutlaka olması lazım. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
But it's very interesting for us | Ama bizim için yine de ilginç bir deneyim oldu Ama bizim için çok ilginç... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
because we're learning about things as well, | çünkü onları öğreniyor onları keşfediyorduk, ...çünkü biz de bir şeyler öğreniyoruz. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
exploring them, like the rimur, | aynı "The Rimur" daki gibi Onları tanıyoruz, Rimur gibi mesela... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
the old chanting style. | eski ilahi tarzındaydı herşey. ...eski tarz şarkı söylemeleri filan. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
We met Steind�r Andersen, the guy we've worked with a little, | Küçük bir odada "İzlanda sanat topluluğunun" başkanlığını yapan İzlanda Şiir Derneğinin Başkanı olan, az da olsa beraber çalıştığımız... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
who is the head of the rhyme society in lceland, | ve az da olsa birlikte de çalıştığımız ...Steindór Andersen ile tanıştık. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
just in a small room. | Steindór Andersen ile buluştuk. Ufak bir odaydı... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
He has this deep voice and he started to chant these rhymes for me, | Çok derinlikli bir sesi var ve bu sesle bana ilahi söyleme başladı ...derinden bir sesi vardı ve benim için bir şiir okumaya başladı. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
and something connected inside me, something like, "Whoa!" | ve içime bir his yerleşti, "vay be" gibi birşey. İçimde bir şeyler, sanki "Vay!" der gibiydi. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
It was warm and right, or something, | Sıcak ve doğru şeyler hissettirdi, İçten ve güzeldi... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
so I was interested in this tradition, this old shit. | ve bu eski gelenekler bu eski şeyler çok ilginç. ...o yüzden bu geleneğe merak duydum, bu eski saçmalığa. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
It's just so beautiful, I think. | Sadece çok güzel diyebilirim, sanırım. Çok güzel olduğunu düşünüyorum. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
I really like the Sey�isfj�r�ur with the fog. | Seyoisfjörour'un sisler içindeki halini çok seviyorum. Seyoisfjörour sisli haliyle gerçekten çok hoşuma gitti. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
It was really nice, and a strange feeling. | Gerçekten güzel ama ilginç bir his. Gerçekten güzeldi ve garip bir duyguydu. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
The mist was beautiful. Really nice weather. | Pus harika görünüyordu. Hava çok güzeldi. Pus inanılmaz güzeldi. Çok güzel bir havaydı. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Slept in a Mongolian tent in Sey�isfj�r�ur. | Seyoisfjörour'da bir moğol çadırında uyuduk. Seyoisfjörour'da bir Moğol çadırında uyudum. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
It was really weird, but it was fun. | Çok garipti gerçekten, ama eğlenceliydi de. Çok tuhaftı ama eğlenceliydi de. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Just the more we travel, | Daha fazla seyahat ettikçe Tura devam ettikçe... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
the more you appreciate the world and lceland, as well. | dünyaya ve İzlanndaya olan hayranlığım artıyor. ...dünyaya ve İzlanda'ya daha çok minnet duyuyorduk. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
To travel the whole world and then come back here. Wow! | Tüm dünyayı dolaşmak ve dönüp burada olmak. Wow! Tüm dünyayı gezmek ve daha sonra geri gelmek. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
It's kind of a safe haven for us, lceland. | İzlanda bizim için güvenli bir cennet gibi. İzlanda, bizim için sığınacak bir liman gibidir. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
We are left on our own here. | Kendimizi buraya ait hissediyoruz. Özümüz burada. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
I think the �sbyrgi show was definitely... | Bence Ásbyrgi'deki şov kesinlikle Ásbyrgi konseri kesinlikle... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
...a bizarre show for all of us! | ....hepimiz için etkileyici bir şov oldu! ...hepimiz için tuhaf bir konser olmuştu. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
And it was so special for us cos we... | Aynı zamanda bizim için çok özeldi çünkü biz... Ve çok da özeldi çünkü... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
I mean, we haven't played a proper Sigur R�s/Amiina show since then, | yani hiç Sigur Rós/Amiina olarak çalmak için uygun bir ortamımız olmamıştı, ...o zamandan beri Sigur Rós Amiina konseri münasip olmamıştı... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
and who knows when we will, | kim bilir ne zaman olurdu, ...ve ne zaman çalacağımızı kim bilirdi... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
so it was very emotional. | bu yüzeden çok duygusaldı. ...o yüzden çok duygusaldı. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Very dramatic. | Oldukça dramatik. Çok dramatikti. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
It was during a public holiday, | Ulusal bir bayramdı, Resmi tatil devam günlerinde... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
that usually during that weekend | genelde bunu takip eden haftasonu, ...genelde o hafta... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
people spread around the countryside to camp, | insanlar etrafa yayılıp kamp kurarlar, ...insanlar kırsal bölgelere kamp yapmaya giderlerdi... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
but everyone was suddenly thinking, | ama herkes bir anda düşüncelere daldı. ...ama birden herkes... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
"Yeah, are you going to make it to the concert?" | "Peki bir konser verecek misiniz?" "Evet, konsere gidecek misiniz?" demeye başladılar. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
In the end it was just packed! | Bunun üzerine hemen toparlandık! Sonuçta tam bir izdiham oldu! | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Then I just realised it was the last, at least for now. | Sonra birden farkettim ki bu sonuncusuydu, en azından şimdilik. Daha sonra bunun en azından şimdilik son olduğunu fark ettik. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
We don't know what will happen, but it was kind of a shock. | Ne olacağını bilmiyorduk, bir çeşit şok gibi bişeydi. Ne olacağını bilmiyoruz ama bir bakıma şok etkisi yarattı. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
I don't think we maybe realised what we were doing, | Yaptığımız şeyi idrak edebildiğimizden emin değilim Yaptığımız şeyin önemini anladığımızı sanmıyorum. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
that it kind of became a really big thing here, | çünkü yaptığımız şey burası için gerçekten çok önemli, Yani gerçekten de burası için önemli bir şey haline gelmişti. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
so it was really nice. | ve bu çok güzel. O yüzden gerçekten çok güzeldi. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
And Klambrat�n, the Reykjav�k concert, was maybe the highlight, | Klambratún, the Reykjavík konseri belki de özetti, Ve Klambratún, Reykjavík konserleri belki de en önemli konserlerdi... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
because it was... | çünkü... ...çünkü öyleydi yani. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Everyone was there, so it was great. | Herkes oradaydı, ve bu harika. Herkes oradaydı, harikaydı. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
The show was good. | Konser çok iyiydi. Konser gayet güzeldi. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
I start playing and I remember the first two, three songs. | Çalmaya başladık, ben sadece ilk iki üç şarkıyı hatırlıyorum. Çalmaya başladım ve ilk 2 3 şarkıyı hatırlıyorum. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
And then I sort of wake up in the last song, | Ve sanki son şarkıda herşey delirmiş gibiyken Daha sonra son parçada uyanmış gibiydim... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
just before everything goes crazy. | kendime geldim, ...her şeyin deliye gitmeden hemen öncesinde. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
I sort of wake up and think, "Oh, the show is over!" | Bir şekilde uyandım ve "Oh, konser bitmiş!" diye düşündüm Uyandım ve "Aa, konser bitmiş" dedim. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
There is this kind of... Iike a mood you get into, | Bir çeşit... moda girmiştim, Bu sanki, kendinizi bulacağız bir şey gibiydi. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
you know, together, doing the same thing. | farkında olmadan hepimiz aynı şeyi yapıyorduk. Birlikte aynı şeyi yapmak. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
A really nice feeling. | Gerçekten çok hoş bir his. Gerçekten güzel bir duyguydu. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
I think on stage, when everything is how it should be, | Sahnedeyken, ses ve bunun gibi herşey nasıl olmalı Sahnede her şey olması gerektiği gibiydi. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Iike good sound and everything feels right, | diye düşündüm ve herşey doğru gibiydi, Ses güzeldi ve her şeyin doğru hissettirmesi... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
you just kind of float. | sanki havada süzülüyordum. ...bir bakıma uçuyor gibisiniz. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
And it's the best feeling ever to sing for people. | Ve insanlara şarkı söylemenin en güzel yanı işte bu. Ve insanlara şarkı söylemek için bundan daha iyi bir his yoktur. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
You don't know you're singing, | Şarkı söylüyor musun farkedemezsin, Şarkı söylediğinizi hissetmezsiniz... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
it's just totally empty headed, you're just floating there. | sadece kafanın içi tamamen boşalmış bir şekilde havada süzülürsün. ...tamamen boş bir kafa, uçuyor gibisiniz. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
I think Kjarri's grandmother, | Sanırım Kjarri'nin büyükannesi Kjarri'ın büyükannesi... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
she went to the concert | konsere gitti ve ...konsere gitmişti sanırım. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
and thought it was really loud, | sanırım sesin çok yüksek olduğunu düşündü Çok gürültülü olduğunu düşünmüş... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
and then heard it was on TV, too. | ve sonra televizyonda yayınladnığını duyunca da ...daha sonra televizyonda da olduğunu duymuş. | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Like, "lt was on the TV! Let's go home! | "Televizyonda gösteriliyormuş, hadi eve gidelim" demiş, Sanki "Televizyonda da var. Hadi eve gidelim." | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
"lf it's on TV, let's go home and watch it on TV." | "televizyon gösteriyor madem eve gidip orda izleyelim" "Televizyonda da varsa, hadi eve gidip, oradan izleriz." | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |
Then it was the end of the last song | Zaten bu son şarkının finaliydi Sıra son şarkıya geldiğinde... | Sigur Ros: Heima-1 | 2007 | ![]() |