Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 14856
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Don't you understand what I am saying? I don't want to understand. | Ne dediğimi anlamıyor musun? Anlamak istemiyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
lf you loved me you would. | Beni sevseydin isterdin. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You're being silly. I could say that if you loved me, then you would let me have my party. | Saçmalıyorsun. Sen de beni sevseydin, parti yapmama engel olmazdın. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
There's no limit to the fact that you are spoiled. Don't you see that? | Gerçekten şımarıklığının limiti yok. Bunu göremiyor musun? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I'll tell you exactly what I see. You don't like my family. | Sana gerçekten ne gördüğümü söyleyeyim. Ailemden hoşlanmıyorsun. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You want to humiliate my mother in a hurting but sophisticated way. | Sen annemi hem acımazsız hem de doğal bir şekilde aşağılamak istiyorsun. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
That's it... Admit it, Henrik! | İşte... İtiraf et, Henrik! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Amazing how you can misinterpret things. Mean and remarkable. | Meseleyi muhteşem bir şekilde çarpıtıyorsun. Ortalama ve dikkat çekici. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
But now I know that you are putting your family before me. | Ama şimdi anlıyorum ki, sen aileni benden önde tutuyorsun. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You're being ridiculous! I've nearly killed my mother trying to get to you. | Mmm... Güzel mi? Komik olma! Seni uzaklaştırmaya çalıştığı için neredeyse annemi öldürüyordum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
So I ask you for an absurd little sacrifice... | Öyleyse senden küçük bir fedakarlık istiyorum... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Sometimes you seem so disturbingly lower class. | Bazen alt tabaka gibi çok rahatsız edici oluyorsun. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You pretend to be worse than you are. | Kendinin kötü bir taklitçisisin. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You're always playing up and making more out of your poverty and your childhood. | Her zaman yoksulluğunu ve çocukluğunu kullanıyorsun. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I remember when I said that Frida was a waitress. | Frida'nın garson olduğunu söylediğim zamanı hatırlıyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I recall this tone of yours, and your expression. | Bu ses tonunu ve bu ifade biçimini hatırlıyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
There's no need for dirty shirts and holes in your socks | Kirli gömleklerinden, delik çoraplarından bahsemeye gerek yok... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
or dandruff on your collar or dirty nails. | ...ya da yakandaki kepekten ya da kirli tırnaklarından. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You don't keep yourself clean, and sometimes you smell of sweat! | Kendine temiz bakmıyorsun, ve bazen ter kokuyorsun. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You've gone too far. You can't take the truth. | Çok ileri gittin. Gerçeği kabullenemiyorsun. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I can't take your cruelty. | Senin zulmüne katlanamam. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
This is good... | Çok güzel... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Good that this has happened before our wedding. | Düğünden önce yaşanması çok iyi oldu. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Now we know where each other stands. We nearly made a big mistake. | Artık birbirimizin farklı sınıflardan olduğumuzu biliyoruz. Neredeyse büyük bir hata yapacaktık. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
God, forgive me. | Tanrım, beni bağışla. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Henrik... | Henrik... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Henrik, forgive me. I have said terrible things. | Henrik, beni affet. Çok kötü şeyler söyledim. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You have to forgive me. | Beni affet. ...ve sonra hepsi birden düşerler! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Get out of here! I never want to see you again. | Defol burdan! Seni bir daha görmek istemiyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You disgust me! Disappear! You're being ridiculous. | Beni tiksindiriyorsun! Defol! Komik oluyorsun. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Now I'm beginning to understand why my mother was afraid of you. | Annemin senden neden ürktüğünü şimdi daha iyi anlıyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Thank God that you got out of it with a clumsy apology! | Tanrıya şükürler olsun ki, burdan bu beceriksiz özürle çıkıyorsun! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
My goodness, how crude you can be! You are a liar. | Tanrı aşkına, ne kadar kabasın! Sen bir yalancısın. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You don't even know yourself, that you are lying. | Sen kendini bile tanımıyorsun, bu bile yalan. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Go find your waitress, Frida Strandberg. She'll make the perfect minister's wife! | Git garsonunu bul, Frida Strandberg. Mükemmel bir vaiz eşi olur! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Yes, that just great... | Evet, muhteşem olur... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Now I'm beginning to be aware of my own life. | Ortada bir inkar var gibi... Hadi öt bakalım. Artık hayatımı anlamaya başlıyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I was dreaming, now I'm awake. | Rüyadaydım, şimdi uyandım. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Here I am, in a collapsing house, out in the wilderness. | İşte burdayım, bir virane evde, vahşi doğanın ortasında. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
This doesn't make any sense. | Bunun hiç bir anlamı yok. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
A strange man is yelling at me. | Yabancı bir adam bana bağırıyor. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Yes, this is totally insane. | Evet, bu kesinlikle çılgınca. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
We were to have children... Three children. | Çocuklarımız olmalıydı... Üç çocuk. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
How are we supposed to go on living after this? | Bundan sonra ne yapacağız? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
We had love's capital and we used it all up. | Aşkın başkentindeydik ve her şeyi tükettik. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I don't care about the ceremony. It can be wherever. The North Pole... | Töreni umursamıyorum. Nasıl olursa olsun. Kuzey kutbu... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I don't care either, it's all the same to me. | Benimde umrumda değil, hepsi aynı benim için. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Forget about getting married. I could be your housekeeper. | Evliliği unut. Hizmetçin olurum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Henrik? I'm exhausted, Anna. | Patentini aldığım bir kaç buluşum var. Henrik? Ben tükendim, Anna. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
How do we get out of here? | Buradan nasıl kurtulacağız? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Come here and sit next to me. | 'Taşıyamayabileceğim bir sorumluluktu ve ben kendimi kurtarmaya çalıştım.' Gel buraya ve yanıma otur. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Come here! You're not going to hit me? | Gel buraya! Bana vuracak mısın? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You're ice cold. Are you freezing? | Buz gibisin. Üşüyor musun? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Do you think we've learned anything from this? | Bundan ders çıkaracağımızı düşünüyor musun? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Yes, maybe to be more cautious. | Evet, belki daha ihtiyatlı oluruz. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
More protective of what we have. | Ne olduğumuza daha çok özen gösteririz. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
'l, Henrik Bergman, take you, Anna Åkerblom'... | 'Ben, Henrik Bergman, Anna Akerblom'u...' | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
l, Henrik Bergman, take you, Anna Åkerblom... | Ben, Henrik Bergman, Anna Åkerblom'u... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
...to be my lawful wedded wife... | ...iyi günde ve kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
...to love you in sickness and in health... | ...karım olarak kabul ediyorum... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
...and as a token... | ...ve bunun nişanesi olarak... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
...'I give you this ring.' ... I give you this ring. | '...sana bu yüzüğü veriyorum.' ...sana bu yüzüğü veriyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
'l, Anna Åkerblom, take you, Henrik Bergman'... | 'Ben, Anna Akerblom, Henrik Bergman'ı...' Onun yanından geliyorum, zihni oldukça açıktı. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
l, Anna Åkerblom, take you, Henrik Bergman... | Ben, Anna Akerblom, Henrik Bergman'ı... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
...'to be my lawful wedded husband to love you in sickness and in health'... | '...iyi günde kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta kocam olarak kabul ediyorum...' | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
...to love you in sickness and in health. | ...iyi günde kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta kocam olarak kabul ediyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Nurse Sellberg sends her greetings. Thanks, send her my regards! | Hemşire Sellberg tebriklerini iletti. Teşekkürler, saygılarımı iletin! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Oh, how wonderful for you. What a celebration! | Oh, ne kadar harikasın. Çok güzel bir düğün! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Could I be alone with my daughter? | Kızımla yalnız kalabilir miyim? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
What a lovely wedding, Mrs. Åkerblom! Thanks. | Çok hoş bir düğün, Mrs. Akerblom! Teşekkürler. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I'm a bit moved, I think. It's too bad Pappa didn't... | Sanırım az oynadım. Ne yazık, babam oynayamadı... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I think that he is with us now. | Onunda bizimle olduğunu düşünüyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Do you think so? | Öyle mi? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Mamma, there is something I have to say. | Anne, sana söylemem gereken bir şey var. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Yes? We cancelled our honeymoon. | Evet? Balayını iptal ettik. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Really, what are the plans now? | Sahi mi, peki ne planlıyorsunuz? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Are you disappointed? Dear child, your honeymoon | Kırıldın mı? Sevgili yavrum, senin balayın. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Henrik and l can go to Italy another year. | Italya'ya başka bir zaman gidebiliriz. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Naturally, what will you do instead? we'll go to Norrland. | Tabi, peki nereye gideceksiniz? Norrland'a. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Tomorrow? Yes, early. | Yarın mı? Evet, erkenden. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Are you disappointed now? No, not disappointed, I understand. | Şimdi kırıldın mı? Hayır, kırgınlık yok, anlıyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Then you can oversee the repairs at the rectory. | Öyleyse, rekötürlükteki onarımı denetleyebilirsin. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
That's perfect. Will you come to the summer house in July? | Harika. Temmuz'da yaz evine gelecek misin? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Yes, definitely. At least a week. But we had agreed on three weeks. | Evet, mutlaka. En az bir haftalığına. Ama üç hafta demiştik. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I think Henrik wants to get started a bit earlier than planned. | Sanırım Henrik işine erken başlamak istiyor. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I want to be with him from the start. It's important for us. | Başlangıçta ben de yanında olmak istiyorum. Bu bizim için önemli. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Yes, I understand perfectly. I had to indulge him on this. | Evet, çok iyi anlıyorum. Ona böyle bir jest yapmak istiyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Henrik has had to indulge me so much. | Henrik de bana çok jest yaptı. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Has he? Yes, but we won't talk about that now. | Yaptı mı? Evet, bunu şimdi konuşmayalım. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
No, Anna. | Tabi, Anna. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
You could try to like Henrik for my sake? | Henrik'i benim hatrıma sevebilir misin? | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
What's past is past. I wish it was. | Geçmiş, geçmişte kaldı. Umarım öyledir. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
What have you been up to, little sister! What a wedding... | Ne güzel olmuşsun, küçük kardeşim! Ne güzel bir düğün... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Would you like this? Yes, please. | İster misin? Evet, lütfen. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Whoa! Yes, whoa... You can say that again! | Whoa! Evet, whoa... Yine söyleyebilirsin! | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Come and sit on my lap. Then my dress will get wrinkly. | Gel kucağıma bakayım. Gelinliğim kırışır. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
Then I'll lay down. | Uzanayım öyleyse. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
When I look at you and enjoy your giddy beauty | Baş döndürücü güzelliğinin tadını çıkarıyorum... | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I get cosmic visions. | ...kozmik bir vizyon kazanıyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |
I see the universe, galaxies, and the planets' crazy polka... | Evreni, galaksileri, ve gezegenleri görüyorum. | Den goda viljan-1 | 1992 | ![]() |