Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 145876
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
My uncle, he is a master of the 275th generation. | Amcam, buranın 275. nesil ustası. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I heard you made the news in Dasar. | Dasar'da yaptıklarını duydum. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I am so sorry to have caused so much trouble. | Neden olduğum sorunlardan dolayı çok özür dilerim. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
you wrecked the coffin of a Dasar King! | Dasar Kralı'nın mezarını mahvetmişsin! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
But you also broke the 2,000 year old myth of Dasar. | Aynı zamanda, Dasar'ın 2000 yıllık efsanesini de yerle bir ettin. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
For generations now, the locals don't understand spiritual training. | Yüzyıllardır insanlar, ruhsal terbiyenin ne olduğunu anlayamamışlardı. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
All they understand is to genuflect before those levitating holy men. | Bütün bildikleri, kutsal adamların göğe yükselmesinden önce diz çökmek. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Today they have learnt at least one thing | Bugün, nihayet birşeyi anladılar... | San wa-1 | 2005 | ![]() |
spiritual training is not about raising your head and looking up. | ...ruhsal terbiye, kafayı göğe kaldırıp, yukarılara bakmak değildir. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
it is about lowering your head and learn humility and honesty. | Ruhsal terbiye, başı eğip, tevazuyu ve dürüst olmayı öğrenmekle ilgilidir. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
young man, I know why you came. | Genç adam... Niçin geldiğini biliyorum. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
This is no ordinary sword. | Bu, sıradan bir kılıç değil. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Guothum. | Guothum. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
The sword is not mine and I didn't come to fight. | Kılıç benim değil ve buraya dövüşmeye gelmedim. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I just came to find some answers | Sadece bazı sorulara cevap bulmak için buradayım. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Fight for your answers. | Cevaplar için dövüşmelisin. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
young man... young man | Genç adam... Genç adam. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Now do you have the answer in your heart? | Cevap zaten senin yüreğinde. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
You can become one with your sword! | Kılıcınla bütünleşebiliyorsun! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
It must be a bond from lifetimes ago. | Bunun, önceki hayatınla bir ilgisi olmalı. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Master, do you really believe in past lives? | Efendim, gerçekten reenkarnasyona inanıyor musunuz? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Which life is a past life; and which life is present life? | Hangi hayatımız geçmiş, hangisi şimdiki? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
What is an illusion, and what is real? | Hangisi gerçek, hangisi illuzyon? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I always dream of an ancient general and a princess, | Rüyalarımda sürekli çok eski zamanlardan bir general ve bir prenses görüyorum. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I don't know if this has anything to do with me. | Bunun benimle nasıl bir ilgisi olduğunu anlayamıyorum. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
And I don't even know if the things in my dream really happened. | Ve rüyalarımda gördüklerimin gerçekten yaşanıp yaşanmadığını bile bilmiyorum. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Yesterday I saw the picture of the princess inside a tomb. | Dün, mezarda prensesin bir resmini gördüm. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
This is the first time my dream was reflected in reality. | Böylece, ilk kez rüyamdaki birşeyin gerçeğiyle karşılaştım. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Master, I am really confused. | Efendim, kafam gerçekten allak bullak oldu. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
A dream may seem amazing and without reason, | Bir rüya şaşırtıcı ve nedensiz olabilir... | San wa-1 | 2005 | ![]() |
but it can explain reality. | ...fakat o, hakikati yansıtabilir. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Dreams are made of your imagination and creativity, | Rüyalar, senin hayalgücü ve yaratıcılığının ürünüdür... | San wa-1 | 2005 | ![]() |
and your memories of reality. | ....anıların ise gerçektir. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
That's why they seem so imaginary and yet so real. | İşte bu yüzden gördüklerin, sana hem hayal, hem de gerçek gibi görünüyor. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Because you always dream of one person, | Çünkü sen her zaman birinin rüyasını görüyorsun. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
it could be a sign that... | Bu bir işaret olabilir. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
the memories locked deep into your heart are getting released. | Kalbinin derinliklerinde saklı anıları ortaya çıkarıyor. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Memories? | Anılar mı? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
What should I do? Who is he? | Ne yapmam lazım? O kim? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
What is he trying to tell me? | Bana ne anlatmaya çalışıyor? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Only you can find the answer you need. | Bunun cevabını sadece sen bulabilirsin. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Meng Yi... | Meng Yi... | San wa-1 | 2005 | ![]() |
General, come in. | General, içeri girin. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Meng Yi? General Meng Yi? | Meng Yi? General Meng Yi? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
you promised to protect me. You can't die! | Beni koruyacağına söz vermiştin. Ölemezsin! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Meng Yi? | Meng Yi? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Meng Yi? Meng Yi... | Meng Yi? Meng Yi... | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I have nothing left in this world, | Bu dünyada, geride bırakabileceğim hiçbirşey yok... | San wa-1 | 2005 | ![]() |
not even a relative. | ...bir akrabam bile. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Please don't abandon me! | Lütfen beni bırakma! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I have nothing left but you. | Senden başka kimsem yok. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Please don't leave me alone! | Lütfen beni yalnız bırakma! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
General Meng Yi. Over here quickly. | General Meng Yi. Buraya gel, çabuk. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
This is the first time I've felt so free. | Kendimi ilk kez böylesine özgür hissediyorum! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
No courtly rites and regulations. | Sarayın sıkıcı kuralları ve gelenekleri yok. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
What a beautiful feeling! | Ne hoş bir duygu! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
This is the first time I've seen Your Highness smile. | Majestelerini ilk kez gülerken görüyorum. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Why don't you look at me? | Niçin bana bakmıyorsun? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
your humble servant does not dare. | Emrinizdekiler bunu yapamaz. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Don't say such things. Don't take away this feeling... | Böyle konuşma. Bu atmosferi bozmamalısın... | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I'll stop calling you General. | Ben de sana "General" diye hitap etmeyeceğim. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
How's that, Meng Yi? | Böyle nasıl: Meng Yi? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I want to dance. Shall I dance for you? | Dans etmek istiyorum. Benimle dans eder misin? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
No, Your Highness. You mustn't. | Hayır Majesteleri. Böyle yapmamalısınız. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
In this world, only the Emperor himself may watch. | Yeryüzünde sadece İmparator dans etmenizi izleyebilir. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
This is a dance for you alone. | Bu dans sadece senin için. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Please, Your Highness. | Buyrun Majesteleri. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
We have reached the Great Wall. | Çin Seddi'ne geldik. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
This is entirely our realm. | Artık kendi topraklarımızdayız. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Our capital Xianyang is just over the hill. | Başkent Xianyang hemen şu tepenin ardında. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
You are now safe, Concubine Li. | Artık güvendesiniz Majesteleri. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I have accomplished my mission finally. | Sonunda görevimi başarıyla tamamladım. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
No! I don't want to go to Xianyang. | Hayır! Xianyang'a gitmek istemiyorum. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Take me away! Take me anywhere! | Beni buradan götür! Neresi olursa olsun! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I only want to be with you! | Tek istediğim, senin yanında olmam! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I don't want to marry the Emperor! | İmparatorla evlenmek istemiyorum! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Why did we struggle to stay alive. | Hayatta kalmak için neden bu kadar çabaladık? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
just to become slaves to Destiny? | Kaderimizin esiri olmak için mi? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
When will we ever be free? | Öldüğümüz güne kadar... | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Not until the day we die? | ...hiç özgür olamayacak mıyız? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Ok Soo... Concubine Li... | Ok Soo... Li Hanım... | San wa-1 | 2005 | ![]() |
your Highness, please calm down. | Majesteleri, lütfen sakinleşin. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
don't forget your own mission. | Misyonunuzu unutmayın. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
You must live for the sake of your people. | Halkınız için yaşamalısınız. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Only with life is there hope. | Onların mutluluğu, sizin yaşamanıza bağlı. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Promise me, you must live! | Bana söz verin, yaşayacaksınız! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
you would have me live in such agony? | Bana ıstırap dolu bir hayatı sürdürmemi mi öneriyorsun? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Very well! | Öyle olsun! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I promise you! | Söz veriyorum! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
I'll live for you! | Senin için yaşayacağım! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Jack! | Jack! Jack! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
The police are after you! | Jack, polis peşinde! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
What? That's him! | Ne? İşte o! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
We have to get out of here, come here, come with me. | Hemen gitmemiz lazım, haydi benimle gel. | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Come with me! Jack! | Benimle gel, Jack! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Put it down! Put it down! | Yere bırak! Bırak! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Oh my God! Let's go! | Aman Tanrım! Gidelim! | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Why are you helping him? | Niçin ona yardım ediyorsun? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
Did you help him to break into the temple? | Tapınağa gizlice girmesine de yardım etmiş miydin? | San wa-1 | 2005 | ![]() |
You! Freeze! | Sen! Kımıldama! | San wa-1 | 2005 | ![]() |