Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 22052
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Since all you do is loaf all day. | Tüm günü boş geçiriyorsun. | Giant-1 | 2010 | |
| What are you going to do with all the money we lost, anyway? | Kaybettiğimiz paraları ne yapacaksın? | Giant-1 | 2010 | |
| Even if I have to live on ramen every day, | Her gün ramen yiyerek yaşamam gerekse bile... | Giant-1 | 2010 | |
| as long as you wake up I'll be just fine, Jeongshik! | ...sen kendini toparladığın sürece dayanabilirim Jeong Shik! | Giant-1 | 2010 | |
| It's because you're so clueless that you let Jeongyeon's mother steal Dad from you! | Sırf dünyadan haberin yok diye... | Giant-1 | 2010 | |
| What did you just say? | ...az önce ne dedin? | Giant-1 | 2010 | |
| Jeongyeon's mother?! | Jeong Yeon'un annesi mi? | Giant-1 | 2010 | |
| Yoo Gyeongok, that woman... | Yoo Gyeon Gok, o kadın... | Giant-1 | 2010 | |
| is Jeongyeon's birth mother. | ...Jeong Yeon'un öz annesiymiş. | Giant-1 | 2010 | |
| Dad has been deceiving us all along. | Babam yıllarca bizi kandırmış. | Giant-1 | 2010 | |
| So how can I not feel sorry for you? | Senin haline nasıl üzülmeyeyim? | Giant-1 | 2010 | |
| So you want to live on ramen every day? | Her gün ramen mi yemek istiyorsun? | Giant-1 | 2010 | |
| And how are you going to cope with the embarrassment? | Peki ya utançla nasıl başa çıkacaksın? | Giant-1 | 2010 | |
| After foolishly losing all our money, | Aptal gibi bütün paranı kaybettikten sonra... | Giant-1 | 2010 | |
| letting her take away your husband and ending up on a street! | ...kocanı elinden almasına izin verip sokaklarda kalıyorsun! | Giant-1 | 2010 | |
| How are you going to endure all that? | Bütün bunlara nasıl katlanacaksın? | Giant-1 | 2010 | |
| is Jeongyeon's mother?! | ...Jeong Yeon'un annesi mi? | Giant-1 | 2010 | |
| Then, | Yani ben... | Giant-1 | 2010 | |
| from the very beginning, | ...en başından beri... | Giant-1 | 2010 | |
| I was nothing but a castoff? | ...ikinci plandan mı ibarettim? | Giant-1 | 2010 | |
| This Oh Namsuk... | ...Oh Nam Suk... | Giant-1 | 2010 | |
| was nothing but a mistress? | ...metresin teki miydim? | Giant-1 | 2010 | |
| Those lights, | O ışıklar... | Giant-1 | 2010 | |
| the ones past the Han River. | ...Han Nehri'nin arkasındakiler... | Giant-1 | 2010 | |
| I likely built close to half the entire apartments in Gangnam. | Gangnam'daki apartmanların neredeyse yarısını ben inşa etmişimdir. | Giant-1 | 2010 | |
| You miss those days? | O günleri mi özlediniz? | Giant-1 | 2010 | |
| More than missing them, | Özlemek değil de... | Giant-1 | 2010 | |
| I should say I'm sad to have seen them go. | ...ellerimden kayıp gitmesine üzülüyorum diyelim. | Giant-1 | 2010 | |
| Tear gas sweltered those streets once again today. | Bugün o sokaklar yine biber gazıyla yandı. | Giant-1 | 2010 | |
| But it's a concerto of lights and glasses at night. | Fakat gece çökünce ışık ve camların konçertosuna dönüşüyor. | Giant-1 | 2010 | |
| Isn't this country fascinating? | Ülkemiz büyüleyici değil mi? | Giant-1 | 2010 | |
| We fight each other all day, | Her gün birbirimizle savaşırken... | Giant-1 | 2010 | |
| then we go out for drinks and make up at night. | ...gece çöktüğünde, barışmak için meyhaneye gidiyoruz. | Giant-1 | 2010 | |
| Jo Pilyeon is using the underground market's resources to convince... | Jo Pilyeon yeraltı ekonomisinin kaynaklarını kullanarak... | Giant-1 | 2010 | |
| congressmen from both sides to rally against the constitutional amendment. | ...iki tarafın milletvekillerinin de değişiklik paketi için yarışmasını umuyor. | Giant-1 | 2010 | |
| The situation is critical. | Durum oldukça kritik. | Giant-1 | 2010 | |
| So give me that secret fund account. | Gizli birikim defterini bana ver. | Giant-1 | 2010 | |
| I'll meet Congressman Oh tomorrow, | Yarın Milletvekili Oh'yla görüşüp... | Giant-1 | 2010 | |
| and go for broke to convince him. | ...onu ikna edebilmek için her şeyi riske atacağım. | Giant-1 | 2010 | |
| I'll bring it to you tomorrow. | Yarın veririm. | Giant-1 | 2010 | |
| By the way, weren't you and Min Honggi close? | Bu arada, Min Hong Gi'yle aranız iyi değil miydi? | Giant-1 | 2010 | |
| Maybe trying to convince him instead could speed up things. | Belki onu ikna etmeye çalışmak işleri hızlandırır. | Giant-1 | 2010 | |
| I don't trust Congressman Min. | Milletvekili Min'e güvenmiyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| I've seen enough over the years to convince me not to. | Yıllar boyunca ona güvenmemek için sebepler biriktirdim. | Giant-1 | 2010 | |
| Then again... | Yine de... | Giant-1 | 2010 | |
| Be it Jo Pilyeon or Min Honggi, | ...ister Jo Pilyeon olsun, ister Min Hong Gi... | Giant-1 | 2010 | |
| in the end all they care about is filling their pockets. | ...günün sonunda, tek umdukları ceplerini doldurabilmek. Gocunsan da, kızsan da... | Giant-1 | 2010 | |
| Anyhow, you must convince Congressman Oh. | Her durumda, Milletvekili Oh Byeong Tak'ı ikna etmelisiniz. | Giant-1 | 2010 | |
| It was rewritten using Jo Pilyeon's calligraphy. | Jo Pilyeon'un el yazısı kullanılarak tekrar yazıldı. | Giant-1 | 2010 | |
| When you meet Congressman Oh, copy this and bring it to him. | Milletvekili Oh ile buluşacağınız zaman, kopyasını çıkarın ve bunu ona gösterin. | Giant-1 | 2010 | |
| Seonbaenim. | Sunbae! | Giant-1 | 2010 | |
| Looks like Congressman Oh Byeongtak, along with Jo Pilyeon, | Milletvekili Oh Byeong Tak ve Jo Pilyeon... | Giant-1 | 2010 | |
| receives secret instructions from the Blue House. | ...Mavi Ev'den gizli emirler alıyormuş. | Giant-1 | 2010 | |
| He already left to meet him. | Çoktan görüşme için yola çıkmış. | Giant-1 | 2010 | |
| He must not show that account to him. | Defteri ona göstermemeli. | Giant-1 | 2010 | |
| Seongmo. | Seong Mo. | Giant-1 | 2010 | |
| I was looking for some data at the congress library. | Kongre kütüphanesinde bazı bilgileri araştırıyordum. | Giant-1 | 2010 | |
| I'm a little busy. | Acelem var. | Giant-1 | 2010 | |
| I'll leave you to your business. | Seni işinle baş başa bırakayım. | Giant-1 | 2010 | |
| So there is a secret fund account inside this briefcase? | Bu çantanın içinde gizli birikim defteri mi var? | Giant-1 | 2010 | |
| I will just show it to you. | Tam size gösterecektim. | Giant-1 | 2010 | |
| I've been secretly ordered by the Blue House... | Mavi Ev'den aldığım gizli bir emirle... | Giant-1 | 2010 | |
| to seek out all proponents and sympathizers of the constitutional amendment. | ...anayasa değişikliği öneren bütün yandaş ve sempatizanları araştırmalıyım. | Giant-1 | 2010 | |
| If I ever open that briefcase, | Eğer o çantayı açarsam... | Giant-1 | 2010 | |
| I'm afraid I won't be able to let you walk out of here alive. | ...korkarım buradan canlı çıkmana izin veremeyebilirim. | Giant-1 | 2010 | |
| You said you want to change the world? | Dünyayı değiştirmek mi istiyordun? | Giant-1 | 2010 | |
| I'm sure what you want is for that amendment to pass. | Eminim değişikliğin atlatılmasını istiyorsundur. | Giant-1 | 2010 | |
| Fine... | Evet... | Giant-1 | 2010 | |
| I'm sure we will soon find out who will end victorious. | Yakında kimin zafer kazanacağını öğreniriz. | Giant-1 | 2010 | |
| And should that be you, | Eğer o kişi sen olursan... | Giant-1 | 2010 | |
| don't you ever forget that I was the one who saved your life. | ...sakın hayatını benim kurtardığımı unutma. | Giant-1 | 2010 | |
| Congressman Oh... | Milletvekili Oh... | Giant-1 | 2010 | |
| I have no intention of running against the tide of history, | Tarihin işleyişini durdurmaya... | Giant-1 | 2010 | |
| and neither do I want to turn my back on this regime. | ...veya bu rejime sırtıma dönmeye hiç niyetli değilim. | Giant-1 | 2010 | |
| This is what the politics you wanted to join so much is all about! | İçine girmeye can attığın politika böyle bir yer işte! Tüm servetini Gang Mo'ya bırakınca... | Giant-1 | 2010 | |
| Did you show him the account? | Defteri gösterdiniz mi? | Giant-1 | 2010 | |
| Here... Let's save the details for... Chairman Hwang. | Ayrıntıları sonrasına... Müdür Hwang. | Giant-1 | 2010 | |
| I came to meet Congressman Jo. | Milletvekili Jo'yla görüşecektim. | Giant-1 | 2010 | |
| Chairman Hwang. Let's have a word. | Müdür Hwang, özel konuşalım. | Giant-1 | 2010 | |
| Actually, I am trying to convince ruling party members... | Doğrusu, iktidar partisindeki üyeleri anayasa değişikliğini onaylamaları için... | Giant-1 | 2010 | |
| to vote in favor of the constitutional amendment. | ...ikna etmeye çalışıyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| But none of them have any courage. | Fakat hiçbirinde cesaret yok. | Giant-1 | 2010 | |
| We'd need a strong incentive to encourage them... | Onları cesaretlendirecek güçlü bir nedene ihtiyaç duyuyoruz. | Giant-1 | 2010 | |
| For instance, that secret weapon you mentioned some time ago. | Örneğin, geçenlerde bahsettiğin gizli bir silah vardı. | Giant-1 | 2010 | |
| it probably is an account for the secret presidential fund?! | ...gizli başkanlık birikimiyle alakalı bir defterdir. | Giant-1 | 2010 | |
| Most congressmen have at least heard the rumors. | Milletvekillerinin çoğu söylentileri duymuştur. | Giant-1 | 2010 | |
| The issue is whether such a thing does indeed exist. | Asıl mesele, öyle bir defterin var olup olmadığı. | Giant-1 | 2010 | |
| With that account, would you be able to gather all those approving the amendment? | O defterle, değişikliğin onaylanmasına yetecek sayıya ulaşabilir misiniz? | Giant-1 | 2010 | |
| I certainly could. | Şüphesiz. | Giant-1 | 2010 | |
| Can you show me that account? | Defteri görebilir miyim? | Giant-1 | 2010 | |
| Let's do this. | Şöyle yapalım: | Giant-1 | 2010 | |
| First gather all those congressmen. | Önce bütün milletvekillerini topla... | Giant-1 | 2010 | |
| Then I will come looking for you with the account. | ...ben de defterle birlikte yanınıza geleyim. | Giant-1 | 2010 | |
| That's Congressman Kwon Haeryong. | Bu Milletvekili Kwon Haer Yong. | Giant-1 | 2010 | |
| He's in his third term, and comes from Masan. | Üçüncü döneminde ve Masan'lı. | Giant-1 | 2010 | |
| Thanks to his academic and local affiliations, | Akademik ve yerel yakınlıkları sayesinde... | Giant-1 | 2010 | |
| many first termers in the congress follow him. | ...kongredeki ilk dönemlilerin hepsi onun izinden gidiyor. | Giant-1 | 2010 | |
| And I'm sure you know Congressman Kang Changhwan quite well? | Eminim Milletvekili Kang Chang Hwan'ı yakından tanıyorsunuzdur. | Giant-1 | 2010 | |
| They are men of great pride. | Muazzam gurur sahibi adamlardır. | Giant-1 | 2010 | |
| Acting all tough and uncompromising is embedded in their way of life. | Hayatlarını sert ve inatçı davranarak bütünleştiriyorlar. | Giant-1 | 2010 |