Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 21395
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
What? You don't want to talk to me? | Ne oldu? Benimle konuşmak istemiyor musun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
I don't want to hear any of your nonsense anymore. | Artık saçmalıklarını duymak istemiyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
I know that my dad only has love for money. | Babamı sadece para için sevdiğini biliyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
But people have different ways to love. | Ama insanların aşk için değişik yolları vardır. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
My dad uses money, while I use love, just like you with Eun Seol. | Eun Seol ile senin gibi, ben âşık olurken de babam parasını kullanır. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
So what is it that you want to say? | Pekâlâ, söylemek istediğin şey ne? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
I thought about it with my head, and I finally came to a conclusion. | Bunlar hakkında düşündüm ve sonunda bir karara vardım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Now that Eun Seol has come to a dead end, and she's done with Lee Shin Jeon. | Şu anda Eun Seol bir çıkmaza girdi ve Lee Shin Jeon'la da ilişkisi bitti. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
So, where can that bitch turn to now? | Peki, o kaltak şimdi nereye dönecek? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
It's obvious that she's going to come live with you. | Bu açık ki, seninle yaşamaya gelecek. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
And I will go crazy. | Ve ben de çıldıracağım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
So that's why I thought maybe I should buy Eun Seol an apartment room. | Bu nedenle, düşündüm de, belki Eun Seol için bir apartman dairesi almalıyım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
And instead you live with me, yeah? | Ve sen de benimle yaşarsın, ne dersin? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Do I look cheap to you? You tell me to live with you, and I go live with you? | Sana o kadar ucuz mu görünüyorum? Seninle yaşamamı söylüyorsun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
You say you want to break up, and I break up with you... | Ayrılmak istediğini söylediğinde de ayrılacağım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Do I look like an idiot? | Aptala mı benziyorum? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Did your father put you up to it? That he'll spare an apartment room? | Baban bunun için sana izin verdi mi? Yani apartman dairesi mi bağışlayacak? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
You and your father, please try to act like human beings and leave us alone. | Sen ve baban, lütfen biraz insanca davranmaya çalışın ve bizi rahat bırakın. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Hurry up and stick it. | Acele edin ve yapıştırın. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Don't leave anything out and stick it on. Yes sir. | Savsaklamayın ve yapıştırın. Efendim. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Hey, look here, under whose authority are you putting these things one? | Hey, buraya bakın, kimin izniyle bunları koyuyorsunuz? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Take it off right away! Read this. | Hemen çıkarın onları! Şunu okuyun. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Okay, go ahead and stick them, I'll just follow and take them off. | Tamam, devam edin ve yapıştırın. Ben de takip edip, çıkarırım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Go ahead, stick them. Mom. | Devam edin, yapıştırın. Anne. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
I'll take it off and you stick them. Mom. | Siz yapıştırın ve ben çıkarayım. Anne. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Go ahead and stick them. Ahjumma! | Devam edin, yapıştırın. Bayan! | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Don't you know that's illegal? | Bunun yasa dışı olduğunu bilmiyor musunuz? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Do you want to go to prison? | Hapse mi gitmek istiyorsunuz? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Yeah, if I was scared of that, I wouldn't live like this. Go ahead and put me in there. | Evet, bundan korksaydım, bu şekilde yaşamazdım. Devam edin, beni hapse atın. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
I'm going to go around taking these off. | Etrafı dolaşıp onları çıkaracağım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Mom, what are you thinking? | Anne, ne yaptığını sanıyorsun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
I've been hit twice as big with shock that nothing comes straight into my head anymore. | İki kez şok geçirdim ve artık kafam düzgün çalışmıyor. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Oh Pil Suh. Pil Suh. | Pil Suh. Pil Suh. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
They're taking advantage of us because there is no man in the house. | Evde hiç erkek olmadığından durumumuzdan yararlanıyorlar. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Look at this red sticker, they're just going around sticking it everywhere. | Şu kırmızı etiketlere bak. Her yere bundan yapıştırıyorlar. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
You're the head of the house now, so stay focused. | Artık bu evin reisi sensin, buna odaklan. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Yeah, let's hurry up and go pack up our things. | Evet, acele edip, eşyalarımızı toplayalım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Oh my gosh, our President is in a place like this? | Aman Tanrım, Başkanımız böyle bir yerde mi? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
I wish it was a dream, I hope this is a dream. | Keşke bu bir rüya olsaydı, keşke rüya olsaydı. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Is it that man's mom? | O adamın annesi mi? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
She looks very unfriendly and stubborn. | Çok soğuk ve inatçı görünüyor. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Even if Eun Seol got together with him, she wouldn't be able to live because of that woman. | Eun Seol o adamla olsaydı, bu kadın yüzünden yaşayamazdı. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
It is said that Judge Lee Jae Young is a sharp minded individual. | Yargıç Lee Jae Young'un çok akıllı biri olduğu söyleniyor. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
The blame that President Kang placed upon you will soon be cleared. | Başkan Kang'ın üzerine attığı suçlar yakında temizlenecek. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Do I have to become a ruthless man? | Acımasız biri mi olmalıyım? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Why are you doing things I didn't tell you to do? | Neden yapmanı söylemediğim şeyler yapıyorsun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Things you didn't tell us to do? | Yapmamızı söylemediğin şeyler mi? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Why do you have to be blamed for things that President Kang did? | Başkan Kang'ın yaptığı şeyler yüzünden neden sen suçlanıyorsun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Are you asking because you don't know? Eun Seol... | Bunu söylüyorsunuz çünkü bilmiyorsunuz. Eun Seol... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Shin Jeon, that's what you think. | Shin Jeon, sen öyle san. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
It's a fact known to the whole world, the truth will come out. | Tüm dünyanın bildiği bir gerçek, doğrular açığa çıkacaktır. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
And you can receive your part of the punishment. | Ve sen de cezanın bir kısmını alabilirsin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Joo Won and mom are both "drying their blood"* (*another old Korean saying = "one is really worried") | Joo Won ve annem, her ikisi de çok endişeliler. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
I hope you'll stop being selfish. | Umarım bencil olmayı bırakırsın. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Oh dear, Sir. President. | Efendim. Başkan. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
President, how is your health? | Başkan, sağlığınız nasıl? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
President, don't think about things that our going on outside. | Başkan bizim için endişelenmeyin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Just take care of your health while you're in here. | Buradayken sadece sağlığınıza dikkat etmelisiniz. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
The floor is cold, isn't it? | Zemin soğuk, değil mi? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Lawyer Jung said that there is a good chance he can work something out where we'll be able to bail you out. | Av. Jung, kefaletle serbest bırakılmanız için bir şans olduğunu söyledi. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
When you come out, I'll take you to our house. | Dışarı çıktığınızda, sizi evimize alacağım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Is Eun Seol okay? | Eun Seol iyi mi? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Okay? She's not okay. She's really out of it. | İyi mi? İyi değil. Köşesine çekildi. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
President, what are we going to do? Eun Seol is... | Başkan, ne yapacağız? Eun Seol... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Don't hesitate and tell me. | Tereddüt etme de söyle. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
She's pregnant. Eun Seol... | O hamile. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
This can't happen. This can't happen. It has to be stopped. | Olamaz. Olamaz. Bu durdurulmalı. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
She's pregnant with his child. This can't happen even after I die. | Onun çocuğuna hamile. Ben öldükten sonra bile bu olamaz. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
First of all, he's passed the critical state. | Öncelikle, kritik durumu atlattı. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
His blood pressure won't rise anymore, but the shock was too big that it could have caused permanent damages. | Kan basıncı artık yükselmeyecek ama yaşadığı çok büyük hasara neden olacaktır. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Honey, your father couldn't take it anymore and started to bang his head on the wall. | Tatlım, artık buna dayanamamış ve başını ansızın duvara vurmaya başlamış. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
What are you going to do?! | Ne yapacaksın? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Honey, you're the one who got your dad in this mess. | Tatlım, babanın bulunduğu bu karmaşaya neden olan sensin. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
There are people you shouldn't love, what were you thinking hanging onto him? | Tatlım, âşık olunmaması gereken insanlar vardır. Ona âşık olurken ne düşünüyordun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Don't you think it's time to end your immature acts of love? | Çocukça sevginin bitme zamanının geldiğini düşünmüyor musun? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Did you have to do this? | Bunu yapmalı mıydın? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Did you have to split us up by putting your own life at risk? | Kendi hayatını riske ederek bizi ayırmak zorunda mıydın? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Fine, you won. Dad won. | Pekâlâ, sen kazandın. Baba kazandın. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Thank you Doctor. | Teşekkür ederiz, Doktor. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Fine Kang Eun Seol, let's just close our eyes for a moment. | Pekâlâ Kang Eun Seol, sadece bir süre gözlerini kapat. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Let's let him go... | Onun gitmesine izin ver. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
for Shin Jeon... | Shin Jeon için... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
for Dad... | ...babam için... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
and for our child. | ...ve çocuğumuz için. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Lee Shin Jeon, visitor. | Lee Shin Jeon, ziyaretçin var. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Don't say something I don't want to hear. | Duymak istemediğim bir şey söyleme. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Hear what I have to say. | Söyleyeceklerimi dinle. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Then, don't turn around and listen to me. | Pekâlâ, öyleyse bu tarafa dönme. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
I want to stop this tiring love. | Bu yorucu aşkı bırakmak istiyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
I can't handle it anymore. | Artık başa çıkamıyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Episode 12 | 12. Bölüm | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Don't say anything I don't want to hear. | Duymak istemediğim bir şey söyleme. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Listen to what I have to say. | Söyleyeceklerimi dinle. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Fine, don't turn around and just listen. | Pekâlâ, öyleyse bu tarafa dönme. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
I want to stop this tiring love, I can't stand it anymore. | Bu yorucu aşkı bırakmak istiyorum. Artık başa çıkamıyorum. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Eun Seol…did you forget? We promised never to break up. | Eun Seol... Unuttun mu? Ayrılmayacağımıza söz vermiştik. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
As long as we don't forget our promise, everything will work out, so... | Sözümüzü tuttuğumuz sürece her şey yoluna girecek, böylece... | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Lee Shin Jeon, you're dumber than I thought. 1 | Lee Shin Jeon, düşündüğümden daha aptalmışsın. 1 | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Haven't you realized it? | Hâlâ anlamadın mı? | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |
Just as you played with me, I've played with you. | Ben sadece benimle oynadığım gibi seninle oynadım. | Geimui Yeowang-1 | 2006 | ![]() |