Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20716
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You know, I never liked that guy. | O adamı hiç sevmedim. Greg'le hiç tanışmadın ki. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, but I met your sister. | Evet, ama kardeşinle tanıştım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
So I know she deserves better. | O yüzden daha iyisini hak ettiğini biliyorum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And I thought you were a card carrying cynic. | Senin içi dışı bir bir alaycı olduğunu düşünüyordum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I am, world class. | Öyleyim, hem de dünya çapında en iyilerden biri. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But there's an argument to be made that beneath every cynic, | Ama her alaycının aslında hayal kırıklığı yaşamış... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
there is a frustrated romantic. | ...bir romantik olduğuna dair bir iddia var. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Peter! | Peter! Peter, bayıltıcı silahım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I think she liked you. | Galiba senden hoşlandı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Good. Bring her in, strap her down. | Güzel. İçeri getirin, bağlayın. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Walter, what happened? | Walter, ne oldu? İnme geçirdi. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Pulse is strong. Yeah, so is she. | Nabzı kuvvetli. Evet, kendisi de öyle. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Agent Farnsworth, 30CCs of the antidote, please. | Ajan Farnsworth, panzehirden 30 CC lütfen. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Peter. | Peter? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Thank you. | Teşekkürler. Bir şey değil. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Okay, now what? | Tamam, şimdi ne olacak? Şimdi bekleyeceğiz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Walter... | Walter... Hayır! İzin verin! | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Seems to be working. | İşe yarıyor gibi görünüyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Agent Farnsworth... | Ajan Farnsworth... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Prepare a solution, | ...bir çözelti hazırlayın. %30'u tuzlu. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And some adrenaline | Biraz da adrenalin. Ve belki bir bardak da kahve. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Walter. | Walter? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Dr. Boone asked me to give this to you personally, | Dr. Boone bunu size şahsen vermemi istedi, Ajan Dunham. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What is it, Walter? | Nedir bu, Walter? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Agent Dunham, | Ajan Dunham... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
if you're watching this, | ...eğer bunu izliyorsanız... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I suspect I didn't make it. | ...sanırım başaramadım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But you and I had a bargain, | Ama siz ve benim bir anlaşmamız vardı... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
and, uh, you held up your end. | ...ve siz üzerinize düşen kısmı yerine getirdiniz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Now, I have made many mistakes in my life, | Hayatım boyunca çok hatalar yaptım... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But... in the end, I should at least | Ama... sonunda, en azından... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
be a man of my word. | ...sözümün eri olmalıyım. Karamsar olma. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
And I promised you answers. | Size cevaplar için söz vermiştim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
With any luck, you will use them | Birazcık şansla, onları... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
to rectify some of my misdeeds. | ...suçlarımın bazılarını düzeltmekte kullanacaksınız. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Now, in the time I worked with Z.F.T., | Şimdi, ZFT ile çalıştığın süre boyunca... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
I never dealt with anyone of significant rank | ...hareketin içindeki yüksek seviyeli kimseyle görüşmedim. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But I was able to gather some names. | Ama bazı isimleri almayı başardım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Including some I suspect you've already heard of. | Aralarında isimlerini zaten bildiğinizi düşündüklerim de dahil olmak üzere. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Dunham. | Dunham. Selam. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Uh, Nicholas Boone talked. | Nicholas Boone konuştu. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
He told us everything he knew about Z.F.T. | ZFT hakkından bütün bildiklerini bize anlattı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Did he mention David Robert Jones? | David Robert Jones'dan bahsetti mi? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
No, he said he'd never heard of him. | Hayır, onu hiç duymadığını söyledi. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But he did mention another name that we've heard before. | Ama daha önce duyduğumuz başka bir isimden bahsetti. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
According to Boone, | Boone'a göre, ZFT'ye para sağlayan kişi... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
is William Bell. | ...William Bell. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
For those of you just joining us... | Bize yeni katılanlar için söylüyorum... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
seem to be increasing in frequency. | ...sıklık bakımından artışa geçti gibi görünüyor... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Get another copy of the book. | Harika Peter. Daha fazla lazer yakıtı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Police combed the area. | Aman Tanrım. Aman Tanrım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
or an incendiary device. | Yaşadım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Until I get this body back to the lab, | Cesedi laboratuara götürene kadar... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
All right, I'll get the coroner | Pekâlâ, adli tıbba cesetleri nakliye için hazırlatırım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What are you fishing for? | Bazı şeyleri bilirim, biliyorsun. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We have evidence that indicates | Dur biraz Astrid. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
But as long as you're here... | Ama burada olduğun sürece, teklif edeceğin bir şey varsa... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You're wasting your time. | Zamanını boşa harcıyorsun. William Bell düşman değil. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
About that, I might've taken that apart. | Singapur sessiz | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
is infinite! | Ajan Dunham? Şerif Velchik. Merhaba. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Where are we on this? | Ne aşamadayız? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Uh, the bus driver remembered | Otobüs şoförü, bayanın hangi durakta... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What stop she got on. | Bayanın hangi durakta bindiğini hatırladı. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We're gonna show it around and see if we can ID her. | Kimliğini tespit etmek için bunu çevreye göstereceğiz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, I know what you have. | Doğu Avrupa kökenli, 4 yıl önce Başkent'te bir hastanede... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Well, his testimony confirms what we've long suspected. | Afrika Fili | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Let's just hope that she has her dental records on file. | Konuşamaz ve veri kurtarmak imkânsız. ...ne kadar çok gidip gelirse sonu bu kahve fincanı gibi olacaktır. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You mean like how you seal things | Pekâlâ millet, herkes toparlansın! | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
unlock all my secrets. | Walter, arka taraftalar. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Wait, you think a radiation detector's | Peki ya nereden gelebilir? Bilemiyorum. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Doesn't look like she had much of a social life either. | Bana, o taraftayken diğer hayatını gördüğü için... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Liv. | Hey, Liv. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You think there's something wrong with her? | Sence bir sorunu var mıydı? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Well, I guess that depends | Bunu çekmeye devam mı edeceğiz? Bir sorun mu var? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
All the artificial sugary sweetness | Kendimi büyük bir borcun altına soktum zaten. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It's merely a form of telekinesis. | Peki. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Until that energy must be released! | Biraz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Well, it, it, it takes training | Başkalaşma kabiliyeti olan bir yaratık bulmuş olabiliriz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Uh, it was cut from a law firm. | Dinlerken derin bir sükunet hissine kapılabilirsiniz... ...dinlerken derin bir huzur hissedeceksiniz... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
You told me to call you | Umursamadım. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Proceed to the nearest emergency shelter. | En yakın acil durum sığınağına ilerleyin. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
This is not a test. | Hayret, ilk kez oluyor bu. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Masculine and magic mushrooms. | Maskülin ve sihirli mantarlar. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
When did these episodes start? How did they feel? | Bu vakalar ne zaman başladı? Nasıl hissettirdi? Muhtemelen etkisiz haldedir. Etkin hale geçirmenin bir yolunu bulabilirsem... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Fascinating. | Deja vu, kaderin sana... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
There's another possibility, | Başka bir ihtimal daha var ama biraz karmaşık. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It wasn't déjà vu, Walter. | Deja vu değildi, Walter. Uzaktan yakından alakası yok. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What, you're familiar with the | Uzay Zaman Bükülebilirliğine aşinasın, değil mi? | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
As a result, life should look | Sonuç olarak, hayat daha çok şöyle görünmeli. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
We feel that we've been somewhere before | Daha önce bir yerde olduğumuzu hissederiz... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Really, Walter... | Peki. Falcon'ın cesedi laboratuvara getiriliyor. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
She's a fed, but I'm not. | ...canavarlar o kadar da kötü değildir. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
It claims that this person was a victim | Nina, şimdi beni dinle. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
and set on fire. That's not the truth. | Sence bunlardan üretmeyeli ne kadar olmuştur? Bir tane olsa iyi olurdu. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Why do you say that? | Kendimi yeterince iyi bir poker oyuncusu olarak görürüm... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Are you familiar with William Bell? | ...ve senin onların Olivia'sı olduğuna inandırmaya çalıştıklarını anladın. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Hello. When? | Yalnızca tek başına karşıdan karşıya geçmesini öğrenecek. ...biz bu adamı daha önce yakalamış olabiliriz. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
What if Emmanuel Grayson was right? | Jones'un başka bir evrene... | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
Help me with this first. Hold the glass up here. | Hayır, hayır. Hayır, hayır. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |
which translates it back into audio | Olivia ve ben onları oyalarız. | Fringe-1 | 2008 | ![]() |