Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20372
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Future paint. Secret basecoat. | Gelecek boyası. Gizli astar. Geleceğin boyası. Gizli üssü kaplamak için. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
But, he said it would be here. | Ama o burada olacağını söylemişti. Ama burada olacağını söyledi. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
What the heck are you talking about? | Neyden bahsediyorsun? Arkadaşının kim olduğunu bilmiyorum ama... Neden bahsediyorsun? | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
I don't know who your friend is | Arkadaşın kim bilmiyorum ama... | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
but you guys should start the Idiot Freedom Front | ...bu aptallıktan kurtulabilmeniz için Aptallar Özgürlük Hareketini kurmalısınız. ...Özgür Aptal Birliği'nin özgür aptalları olduğunuz aşikâr. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
There's no secret base and there's definitely no time... | Burada gizli üs ve zaman makinesi diye bir şey yok. Burada ne gizli üs var ne de bir zaman... | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
...machine? | ...makinesi. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Ah! Yeah! | Evet! | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Let's go. | Gidelim. Devam edelim. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Hey, just because I'm following you does not mean I am following you. | Senin peşinden geliyorum diye seni takip ediyorum sanma. Sırf seni takip ediyorum diye sakın seni takip ettiğimi sanma. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Follow me. | Takip et beni. Ne dediğimi anlamadın herhalde? Beni takip et. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Did you not hear what I said? | Ne dediğimi duymadın mı? | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
I'm not following you! | Seni takip etmiyorum! Sadece başka yol yok... Seni takip etmiyorum. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
There's just no other way... | Sadece başka bir yol olmadığı... | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Ah! No! Ah! | Hayır! | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Decontamination complete. | Dezenfekte işlemi tamamlandı. Arındırma tamamlanmıştır. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
What is that? Ow! It's a map, you idiot. | Şu ne? Harita, seni salak. O da nedir? Sadece bir harita, geri zekâlı. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
A map! Will it lead us to the time machine? | Harita! Bizi zaman makinesine götürür mü? Bir harita! Bizi zaman makinesine götürür mü? | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
They aren't just gonna write time machine on the... | Öylece üzerine zaman makinesi diye yazacak değiller ya... Üzerine zaman makinesini yazacak değiller ya? | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Oh, man. Where is it? | Nerede? Neredeymiş? | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
It's, uh... | Şey... | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Oh, we follow the blue line. | Mavi çizgiyi takip edeceğiz. Mavi çizgiyi takip etmeliyiz. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
The blue line, of course! | Tabii ki mavi çizgi! Mavi çizgi, elbette. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Of course. We'll both follow the blue line | Tabii ki. İkimiz de mavi çizgiden gidip... Mavi çizgiyi takip eder,... | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
and get to the time machine and stop Thanksgiving. | ...zaman makinesini alıp, Şükran Günü'ne son vereceğiz. ...zaman makinesi bulur ve şükran gününü engelleriz. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Welcome to the team. | Ekibe hoş geldin. Takıma hoş geldin. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Like two pieces of twine woven together, | Tıpkı iki parça dokuma sicimi gibi güçlü ve güzel bir örgüyüz. Örülmüş bir kumaşın iki parçası gibi... | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
we are a strong and beautiful braid. | ...birlikte güçlü ve güzel bir ikiliyiz. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, if we're gonna do this, you're gonna have to stop being weird. | Eğer bunu yapacaksak garip davranmayı bırakmalısın. Eğer bunu yapacaksak, tuhaf davranmayı keseceksin. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Ten hut! | Hazır ol! Dik dur! | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
You don't have to touch me when you talk to me. | Benimle konuşurken bana dokunmana gerek yok. Benimle konuşurken bana dokunmak zorunda değilsin. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Okay, don't touch me, in fact. | Kısaca dokunma diyorum yani. Tamam, dokunma, gerçekten. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Whoa! | Vay canına! Düşman yaklaşıyor! | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Enemy approaching! | Düşman yaklaşıyor. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
They almost got us. | Az kalsın bizi yakalıyorlardı. Neredeyse bizi yakalıyorlardı. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Us? They almost got you! | Bizi mi? Neredeyse seni yakalıyorlardı. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
We are not an "us". I'm a flock of one. | "Biz" değiliz. Ben kendi başıma bir sürüyüm. Biz diye bir şey yok. Ben kendim bir yuvayım. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
I'm a Ione wolf, ese. El Solo Lobo. | Ben yalnız kurdum, adamım. El Solo Lobo. Ben Yalnız Kurt'um. Yalnız Kurt! | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Witness the awesome power of the pardoned turkey. | Mükemmel bağışlanan hindinin gücüne şahit ol. Bağışlanmış Hindi'nin gücünü izle de gör. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Get back! | Geri çekil! Selam, beyler, Reggie geldi. Buraya gel! | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Hey, guys, Reggie here. | Hey, millet. Reggie burada. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
I don't even recognize you. You guys must be new. | Sizi tanıyamadım. Yeni olmalısınız. Sizleri çıkartamadım ama burada yeni olmalısınız. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
You guys are never gonna believe what I've been through. | Başımdan neler geçtiğine inanmayacaksınız. Başımdan geçenlere asla inanmayacaksınız. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Should we report this? Too much paperwork. | Bunu bildirelim mi? Gerek yok. Bunu rapor etmeli miyiz? Çok fazla evrak işi çıkar. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Let's roast him. Copy that. | Kızartalım şunu. Anlaşıldı. Yakalım gitsin. Anlaşılmıştır. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Chrononaut One, are you ready | Zaman Yolcusu Bir, insanlık tarihinin ilk zamanda yolculuğu için hazır mısın? Yolcu Bir, insanlık tarihindeki ilk... | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
to be the first human being to travel through time? | ...zaman yolcusu olmaya hazır mısın? | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Yes, sir! | Evet, efendim! Evet, efendim. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
He'd better be. The chances of survival are almost zero. | Öyle olsa iyi eder. Çünkü yaşama şansı neredeyse sıfır. Öyle olsa iyi olur. Çünkü hayatta kalma şansı neredeyse sıfır. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Wait, you never said anything... | Bunu hakkında hiçbir şey söyleme... Ama bundan hiç bahsetme... | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
That's on a need to know basis, sir. | Bilmemiz gereken temel şeyler bunlardı, efendim. Bunu bilmesine hiç gerek yok, efendim. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Why are they trying to kill me? | Neden beni öldürmeye çalışıyorlar? Niçin beni öldürmeye çalışıyorlar? | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Huh, I just want to go back to being a pardoned turkey. | Sadece tekrar bağışlanan hindi olmak istiyorum. Tekrar bağışlanmış hindi olmak istiyorum. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
I had slippers. Slippers. What are you doing? | Terliklerim vardı. Terliklerim. Ne yapıyorsun? Ne güzel terliklerim vardı. Bir çift terliğim. Ne yapıyorsun? | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
I've got this completely under control. | Tamamen kontrolüm altında. Her şey tamamen kontrolüm altında. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Are you crazy? You've had nothing under... | Kafayı mı yedin? Kontrolün altında falan değil... Deli misin? Hiç bir şey kontrolün... | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
It's an old TFF trick. | Bu eski bir HÖH numarasıdır. Eski bir Ö.H.B. numarası. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
It's called sound diversion. | Buna ses yanıltması denir. Dikkat dağıtmaca deniyor. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Are you kidding me? | Dalga mı geçiyorsun? Şaka mı yapıyorsun? | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Control, we have a contaminant in Chamber 47. | Merkez, 47. Odada atığımız var. Anlaşıldı. Ne tür bir şey, Ajan? Kontrol, 47. Bölge de ihlal var. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Copy that. What type, Agent? | Anlaşıldı. Ne çeşit bir ihlal, ajan? | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Uh, a turkey, sir. | Hindi, efendim. Bu çok garip, Ajan. Bir hindi, efendim. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
That is very weird, Agent. | Bu çok tuhaf, ajan. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Copy that. How do we address it, sir? | Anlaşıldı. Ona ne ile müdahale edelim, efendim? Anlaşıldı. Bu sorunu nasıl halledeceğiz, efendim? | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Uh, with cranberry sauce. | Kızılcık sosuyla. Kızılcık sosuyla. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Funny, right? | Komikti, değil mi? Komik, değil mi? | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
But seriously, we should deal with the contaminant. | Cidden şu atıkların icabına bakmalıyız. Cidden, bu sorunu halletmeliyiz. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Copy that. All units report to Level H. | Anlaşıldı. Tüm birimler Seviye H durumundayız. Anlaşıldı. Bütün birimler H seviyesine. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Exterminate with extreme prejudice. | Aşırı önyargıyla yok edelim. Acısız bir şekilde yok edin. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Go, go, go! | Hadi, hadi, hadi! Hadi, hadi, hadi. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Mr. President, once the countdown starts, | Sayın Başkan, geri sayım başlarsa bir daha durdurulamaz. Sayın Başkan, geri sayım başladığında... | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
we will not be able to stop it. | ...tekrar durdurmamız mümkün olmayacak. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Understood, General. | Anlaşıldı, General. Anlaşılmıştır, Komutan. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
T minus three minutes and counting. | Geri sayıma üç dakika ve başlıyor. 3 dakikalık geri sayım başlamıştır. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
There they are. Ah! | İşte oradalar. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
There's no way I'm going near that thing. | O şeyin yanına yaklaşmamın imkanı yok. O şeyin yanına bile yaklaşmayacağım. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Reggie, this is our destiny! | Reggie, bu bizim kaderimiz! Reggie, bu bizim kaderimiz! | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
My destiny has pizza and TV On Demand! | Benim kaderim pizza ve TV! Benim kaderim pizza ve televizyon. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Contamination detected. | Atık tespit edildi. Görüntüyü dondur, asker. İhlal saptanmıştır. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Freeze that image, soldier! | Görüntüyü durdur, asker. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
What's the problem? Turkeys, sir. | Sorun ne? Hindiler, efendim. Sorunumuz nedir? Hindiler, efendim. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Chrononaut One, get out of there now! | Zaman Yolcusu Bir, oradan hemen çık! Yolcu Bir hemen çık oradan. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Oh, thank you, thank you. | Teşekkürler, sağ olun. Teşekkür ederim, teşekkür ederim. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Help me, help me, please help me! | Yardım edin, yardım edin, lütfen yardım edin! Yardım et, yardım et. Lütfen bana yardım et. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Wait, wait, wait, wait! Ah! | Dur, dur, dur, dur! | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
New chrononaut detected. | Yeni zaman yolcuları tespit edildi. Popo sıkıştırma emniyet sistemi başlatılıyor. Yeni yolcu saptanmıştır. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Engaging posterior restraint system. | Popo kavrama sistemi tekrar ayarlanıyor. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Setting, supple. | Ayarlar esnek. Esnek duruma getiriliyor. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
No, no, no, no! | Yo, yo, yo, yo! Hayır, hayır, hayır, hayır. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Help me! | Yardım edin! Bana yardım edin! | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
I am not going out there. I'm not going out there. | Bir yere kımıldamıyorum. Bir yere kımıldamıyorum. Oraya gitmeyeceğim. Adımı mı bile atmayacağım. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
I'm definitely... Sorry, bro. | Ben kesinlikle kımıl... Üzgünüm, dostum. Hele ben kesinlikle... Kusura bakma, kardeşim. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Two weeks from retirement. Good luck! | Emekliliğime iki hafta kala. Başarılar! Emekliliğe iki hafta vardı. İyi şanslar. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Ow! My foot! | Ayağım! Ah, ayağım. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Huh? What's going on? Help! Ah! | Neler oluyor? Yardım et! Neler oluyor? Yardım et! | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Help me! Please take my hand! Calm down. | Yardım et! Lütfen elimi tut! Sakin ol. Yardım et! Lütfen elimi tut! Sakin ol! | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Get me out! | Çıkar beni buradan! Çıkar beni buradan. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
What have we... done? | Ne yaptık biz? Biz ne yaptık? | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Please help me. | Yardım edin lütfen. Lütfen bana da yardım edin! | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |
Greetings, I am S T E V E. | Selamlar, ben S T E V E. Selamlar, ben S T E V E. | Free Birds-1 | 2013 | ![]() |