• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 20376

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
S.T.E.V.E.! S.T.E.V.E.! Dur bir dakika! Bu da ne? S.T.E.V.E.! Free Birds-1 2013 info-icon
Whoa, whoa, whoa! What is that?! Bu nedir? Free Birds-1 2013 info-icon
Oh, Reggie. Reggie. Oh, Reggie. Free Birds-1 2013 info-icon
Don't scream. Die with dignity. It's okay. Bağırma. Şerefinle öl. Her şey yolunda. Sakın bağırma. Şerefinle öl. Sorun yok. Free Birds-1 2013 info-icon
What have we here? Ne varmış burada bakalım? Bakalım neyimiz varmış? Free Birds-1 2013 info-icon
Go, S.T.E.V.E., go! Yürü, S.T.E.V.E., yürü! Git, S.T.E.V.E., git! Free Birds-1 2013 info-icon
It's magic. Bu büyü olmalı. Bu sihir. Free Birds-1 2013 info-icon
I'm gonna throw up and not in the good way! Her an kusabilirim, hem de çok kötü bir şekilde. Kusacağım ama iyi bir şekilde değil. Free Birds-1 2013 info-icon
I believe that we are at a safe distance. Sanırım güvenli mesafedeyiz. Galiba yeteri kadar uzaklaştık. Free Birds-1 2013 info-icon
What...? Where are we? What is that? Ne? Neredeyiz? Bu da ne? Dünya. Ne...? Neredeyiz? O da ne? Free Birds-1 2013 info-icon
That's Earth. Dünya. Free Birds-1 2013 info-icon
Earth? Dünya mı? Dünya? Free Birds-1 2013 info-icon
That's where we live. Come on, trust me. Yaşadığımız yer. Gel hadi, güven bana. Yaşadığımız yer. Gel hadi, güven bana. Free Birds-1 2013 info-icon
It's beautiful. Çok güzelmiş. Gerçekten öyle. Çok güzel. Free Birds-1 2013 info-icon
I always imagined there was more out there, Her zaman dışarıda bir yerlerde fazlasının olduğunu düşünürdüm... Dışarıda daha çok yer olduğunu düşünürdüm ama... Free Birds-1 2013 info-icon
but never this much more. ...ama bu kadarını beklemiyordum. ...bu kadar çoğunu düşünmedim. Free Birds-1 2013 info-icon
You really are from the future. Sen gerçekten de gelecekten gelmişsin. İnanmamış mıydın? Gerçekten gelecekten geliyorsun. Free Birds-1 2013 info-icon
You didn't believe me? Bana inanmamış mıydın? Free Birds-1 2013 info-icon
Of course not! I thought you were insane and possibly dangerous. İnanmadım tabii ki! Deli ve tehlikeli biri olduğunu düşündüm. Elbette hayır. Senin deli ve tehlikeli olduğunu düşünmüştüm. Free Birds-1 2013 info-icon
And cute. Ve tatlı. Korkunç muydu? Zamanda yolculuk etmek? Ve şirin. Free Birds-1 2013 info-icon
So, was it scary? You know, traveling through time? Korkutucu muydu? Zamanda yolculuk etmek yani? Free Birds-1 2013 info-icon
Nah. Takes a lot to rattle a turkey like me. Hayır. Bunun gibi bir yolculuk benim için hiçbir şey. Yok ya. Sadece benim gibi bir hindiyi biraz gerdi. Free Birds-1 2013 info-icon
Wish you could have seen it. Keşke görebilseydin. Keşke görebilseydin. Free Birds-1 2013 info-icon
Oh, she can. Playback of time travel commencing. Görebilir. Yolculuğun görüntüleri başlatılıyor. Görebilir. Zaman yolculuğu kayıtları oynatılıyor. Free Birds-1 2013 info-icon
S.T.E.V.E. Must be experiencing some kind of glitch. S.T.E.V.E. bir takım aksaklıklar yaşıyor olmalı. S.T.E.V.E. Bir çeşit arıza sorunu yaşıyor olmalı. Free Birds-1 2013 info-icon
This is where Reggie cries for his mommy. Burada da Reggie annesi için ağlıyor. Bu çok tatlı. Burası da Reggie'nin anneciğim diye ağladığı yer. Free Birds-1 2013 info-icon
Aw. That's sweet. Çok hoşmuş. Free Birds-1 2013 info-icon
We're not sure why that turkey is... Here it is in slow mo. Hindilerin ne oldukları konusunda emin... Bu da yavaş çekimde. Bu hindinin kim olduğuna emin deği... Şimdi de ağır çekimde izliyoruz. Free Birds-1 2013 info-icon
All right, I think we're safe now. We should really get going. Pekâlâ, galiba artık güvendeyiz. Gerçekten geri dönsek iyi olacak. Pekala, artık güvendeyiz. Geri dönsek iyi olur. Free Birds-1 2013 info-icon
As you wish. Dilediğin gibi olsun. Nasıl istersen. Free Birds-1 2013 info-icon
Huh. Well, I didn't know a guy could scream that high pitched. Bir erkeğin bu kadar sesli çığlık atabileceği aklıma gelmezdi. Bir erkeğin böyle çığlık atabildiğini bilmiyordum. Free Birds-1 2013 info-icon
Isn't that weird? He is so funny. Bu garip değil mi? Çok komik. Tuhaf değil mi? Çok komik birisi. Free Birds-1 2013 info-icon
Bye, S.T.E.V. E... You're the best time machine I've ever met. Hoşça kal, S.T.E.V.E.. Sen tanıştığım en iyi zaman makinesisin. Güle güle, S.T.E.V. E... Tanıştığım en iyi zaman makinesisin. Free Birds-1 2013 info-icon
Goodbye, Jenny. Oh, Reggie... Güle güle, Jenny. Reggie... Güle güle, Jenny. Reggie... Free Birds-1 2013 info-icon
I'm fully charged and ready to take you home. Tamamen şarj oldum ve sizi eve götürmeye hazırım. Tamamiyle şarj oldum ve seni evine götürmeye hazırım. Free Birds-1 2013 info-icon
Are you serious? We can go... Ciddi misin? Eve gidebilir... Ciddi misin? Gidebilir miyiz? Free Birds-1 2013 info-icon
Come on, Reggie, let's go. Hadi, Reggie, gidelim. Free Birds-1 2013 info-icon
Uh, yeah. You know, we don't want to go flying off half cocked, right? Tamamen hazır olmadan kalkamayız, değil mi? Korkak gibi hemen basıp gitmek istemeyiz değil mi? Free Birds-1 2013 info-icon
Keep me posted. As you were. Hazır olduğunda beni haberdar et. Bana haber ver. Free Birds-1 2013 info-icon
Get down. You get down. Eğil. Sen eğil. Kafanı indir. Sen kafanı indir. Free Birds-1 2013 info-icon
Centerpieces. Thanksgiving is happening tomorrow. Sofra kuruluyor. Yarın Şükran Günü. Büyük masa. Şükran Günü yarın. Free Birds-1 2013 info-icon
The hunters are returning! Avcılar dönüyor! Avcılar geri dönüyor. Free Birds-1 2013 info-icon
If only we could see what's inside that building. Sadece o binanın içinden görebiliriz. O kulübe de ne olduğunu bir görebilseydik... Free Birds-1 2013 info-icon
That's the weapons shed where they keep all their boomsticks Silah kulübesi, bütün dinamitleri ve barutları tuttukları yer. Free Birds-1 2013 info-icon
Without their weapons, they are weak and afraid. Silahları olmadan korkak ve zayıftırlar. O silahlar olmadan güçsüz ve zayıf olurlar. Free Birds-1 2013 info-icon
The majority of my powder's dangerous. Benim barutumun çoğu oldukça etkilidir. Özellikle barutlar çok tehlikelidir. Free Birds-1 2013 info-icon
We must report this feast to father right away. Hemen bu ziyafeti babama haber etmeliyiz. Bu ziyafeti direk babama bildirmeliyiz. Free Birds-1 2013 info-icon
Jake? Jake! Jake? Jake! Jake? Jake! Free Birds-1 2013 info-icon
Oh! That was incredible. I can't stop thinking about it. Bu harikaydı. Düşünmeden edemiyorum. Bu inanılmazdı. Düşünmeden duramıyorum. Free Birds-1 2013 info-icon
Yeah, like I can't stop thinking, hypothetically... Evet, ben de düşünmeden edemiyorum, varsayımsal olarak... Tıpkı benim varsayımsal olarak konuştuğum gibi... Free Birds-1 2013 info-icon
Wait. Do you know what that word means? Bir dakika. O kelimenin ne demek olduğunu biliyor musun? Bekle bir dakika. Bu kelimenin ne anlama geldiğini biliyorsun değil mi? Free Birds-1 2013 info-icon
No, but I can imagine a scenario in which I might. Hayır ama kafamdan istediğim gibi bir senaryo hayal edebilirim. Hayır, ama içinde bulunduğum bir durum olduğunu düşünebilirim. Free Birds-1 2013 info-icon
It's all right, I'll tell you. Sorun değil, sana söyleyeyim. Sorun yok. Sana anlatabilirim. Free Birds-1 2013 info-icon
See what I did? Very clever. Ne yaptığımı gördün mü? Çok zekice. Ne yaptığımı anladın mı? Çok zekice. Free Birds-1 2013 info-icon
Okay, so, hypothetically? Pekâlâ, varsayımsal diyorduk? Varsayımsal ne peki? Free Birds-1 2013 info-icon
Well, what if some fella... Ya eğer bir arkadaşımız... Sadece arkadaş mı? Şey, birisi... Free Birds-1 2013 info-icon
Just some fella? Sadece birisi mi? Free Birds-1 2013 info-icon
Well, a reasonably attractive, quick witted fella. Oldukça çekici, kıvrak zekalı bir arkadaş. Karşı konulamaz derecede çekici birisi. Free Birds-1 2013 info-icon
What if he was to offer to take you to the future? Ya seni geleceğe götürmeyi teklif etse? Ya sana geleceği göstermeyi önerse? Free Birds-1 2013 info-icon
I would love to see it. Görmeyi çok isterim. Görmeyi çok isterim. Free Birds-1 2013 info-icon
But my place is here with my father and Ranger. Ama benim yerim burası, babamın ve Ranger'ın yanı. Ama benim yuvam burada. Babam ve Ranger'ın yanında. Free Birds-1 2013 info-icon
I could never leave the flock, Sürüyü bırakamam. Özellikle de avcılar peşimizdeyken. Yuvayı asla bırakamam özellikle de avcılar peşimizdeyken. Free Birds-1 2013 info-icon
What if the hunters weren't a threat? Ya avcılar tehdit olmaktan çıkarlarsa? Ya avcılar bir tehdit olmasaydı? Free Birds-1 2013 info-icon
What if everybody was safe and happy like before? Ya herkes eskisi gibi mutlu ve güvende olsaydı? Ya herkes daha önceden olduğu gibi mutlu ve güvende olsaydı? Free Birds-1 2013 info-icon
That would be wonderful. Bu harika olurdu. Bu harika olurdu. Free Birds-1 2013 info-icon
That would be a dream come true. Rüyalarımız gerçek olurdu. Rüyalarımız gerçekleşmiş olurdu. Free Birds-1 2013 info-icon
Reggie? Reggie? Reggie? Reggie? Free Birds-1 2013 info-icon
Reggie? Reggie? Free Birds-1 2013 info-icon
Ow! What are you doing? Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun? Free Birds-1 2013 info-icon
Oof! Tomorrow's Thanksgiving. Yarın Şükran Günü. Bu akşam kaleye saldırmalıyız. Yarın Şükran Günü. Free Birds-1 2013 info-icon
We must attack the fort tonight. Bu gece kasabaya saldırmalıyız. Free Birds-1 2013 info-icon
We shouldn't attack anything. Hiçbir şeye saldıramayız. Birlikte yapmamız gerektiğini söyledi. Hiçbir şeye saldırmamalıyız. Free Birds-1 2013 info-icon
He told me we must do it together. Bana birlikte yapmamız gerektiğini söyledi. Free Birds-1 2013 info-icon
Oh! Give me a break. He? Dur tahmin edeyim. Söyledi mi? Yüce Hindi mi? Biraz ara verelim. O mu? Free Birds-1 2013 info-icon
The Great Turkey? Yüce Hindi mi? Free Birds-1 2013 info-icon
Ooh! He's a voice inside your head. O senin kafandaki bir sesten ibaret. O sadece kafandaki bir ses. Free Birds-1 2013 info-icon
How dare you? There is nothing inside my head. Bu ne cüret? Kafamın içinde hiçbir şey yok. Nasıl cüret edersin? Kafamın içinde hiçbir şey yok. Free Birds-1 2013 info-icon
The Great Turkey is real. I saw him with my own two eyes. Yüce Hindi gerçek. Kendi gözlerimle gördüm. Yüce Hindi gerçek. Kendi gözlerimle gördüm. Free Birds-1 2013 info-icon
The more you say that name, the dumber it sounds. I mean... Bu ismi her söyleyişinde biraz daha kulağa aptal geliyor. Yani... O ismi ne kadar söyledikçe o kadar aptalca gelmeye başlıyor. Free Birds-1 2013 info-icon
The Great Turkey is the greatest turkey that I know Yüce Hindi tanıdığım en yüce hindidir... Yüce Hindi bildiğim en yüce hindi... Free Birds-1 2013 info-icon
and you will never be as great as The Great Turkey ...ve sen de asla hindilerin en yücesi olan Yüce Hindi kadar yüce olamayacaksın. ...ve sen Yüce Hindi'nin olduğu kadar... Free Birds-1 2013 info-icon
who is the greatest turkey. ...yüce hindi olamayacaksın. Free Birds-1 2013 info-icon
Ah! I'm sorry, Reggie. Üzgünüm, Reggie. Özür dilerim, Reggie. Free Birds-1 2013 info-icon
I didn't grow up on a nice free range farm. Ben geniş ve güzel bir çiftlikte yetişmedim. Güzel büyük bir çiftlikte büyümedim ben. Free Birds-1 2013 info-icon
I grew up in a cold, clinical factory. Ben soğuk ve klinik bir fabrikada büyüdüm. Soğuk bir araştırma kliniğinde büyüdüm ben. Free Birds-1 2013 info-icon
From the time we were born, we were fattened up on formula. Doğduğumuzda kimyasal olarak şişmanlatılıyorduk. Doğduğumuz yerde hindiler ilaçla şişmanlatılıyorlardı. Free Birds-1 2013 info-icon
Except for me. My mother kept me hidden from the humans. Benim dışımda. Annem beni insanlardan sakladı. Ben hariç. Annem beni insanlardan sürekli sakladı. Free Birds-1 2013 info-icon
Is it time? Yes, sweetie. Zamanı geldi mi? Evet, tatlım. Zamanı geldi mi? Evet tatlım. Free Birds-1 2013 info-icon
Now, these eggs are our future, Jake. Bu yumurtalar bizim geleceğimiz, Jake. Bu yumurtalar bizim geleceğimiz, Jake. Free Birds-1 2013 info-icon
Take them and run Bunları al ve güvenli bir yer ve sürü bulana kadar durma. Al onları ve git. Free Birds-1 2013 info-icon
and don't stop until you find a safe place to start a new flock. Ta ki güvenli bir yer bulup yeni bir yuva kurana kadar durma. Free Birds-1 2013 info-icon
Mama, I'm scared. Korkuyorum, anne. Anne, korkuyorum. Free Birds-1 2013 info-icon
I know you are, dear. But I need you to be brave now. Korktuğunu biliyorum, canım. Ama şu anda cesur olmalısın. Korktuğunu biliyorum, canım. Ama şu an cesur olmana ihtiyacım var. Free Birds-1 2013 info-icon
Come on, Jake. We're so proud of you. You can do it. Hadi, Jake. Seninle çok gurur duyuyoruz. Başarabilirsin. Free Birds-1 2013 info-icon
Here you go. Careful now. İşte gidiyorsun. Kendine dikkat et. Sana inanıyoruz! Tut bakalım. Dikkatli ol. Free Birds-1 2013 info-icon
We believe in you! Sana inanıyoruz. Free Birds-1 2013 info-icon
Jake, Jake, Jake, Jake! Jake, Jake, Jake, Jake! Jake, Jake, Jake, Jake! Free Birds-1 2013 info-icon
I failed. Başaramadım. Başarısız oldum. Free Birds-1 2013 info-icon
I let down my family, and my flock. Ailemi ve sürümü hayal kırıklığına uğrattım. Ailemi ve yuvamı yüz üstü bıraktım. Free Birds-1 2013 info-icon
I decided I was better off going it alone Tek başıma devam etmeye karar verdim... Yalnız başıma daha iyi olacağıma karar verdim. Free Birds-1 2013 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 20371
  • 20372
  • 20373
  • 20374
  • 20375
  • 20376
  • 20377
  • 20378
  • 20379
  • 20380
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim