Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19499
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Just you wait. At least you got some play. I missed every damn thing. | Bak göreceksin. Hiç değilse sen olayda vardın. Ben ise her şeyi kaçırdım. Bak göreceksin. Hiç değilse sen olayda vardın. Ben ise her şeyi kaçırdım. Bak göreceksin. Hiç değilse sen olayda vardın. Ben ise her şeyi kaçırdım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And then his folks come by to fetch him... | Sonra ailesi almaya geldi... Sonra ailesi almaya geldi... Sonra ailesi almaya geldi... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
and it turns out he's, like, 14 years old. | ...ve meğerse 14 yaşındaymış. ...ve meğerse 14 yaşındaymış. ...ve meğerse 14 yaşındaymış. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I mean, he must've been some kind of genetic experiment, | Genetik bir deney ürünü olmalı çünkü yemin ederim ki çocuk... Genetik bir deney ürünü olmalı çünkü yemin ederim ki çocuk... Genetik bir deney ürünü olmalı çünkü yemin ederim ki çocuk... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, my daddy whupped me so hard. | Babam öyle bir dövdü ki. Babam öyle bir dövdü ki. Babam öyle bir dövdü ki. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, I'm at fours. Let's see you match that. | Ben dört yaptım. Bakalım benimle baş edebilecek misin? Ben dört yaptım. Bakalım benimle baş edebilecek misin? Ben dört yaptım. Bakalım benimle baş edebilecek misin? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I can win this. I'm hearing a lot of talk there, genius. | Kazanabilirim. Bir sürü laf duyuyorum. Kazanabilirim. Bir sürü laf duyuyorum. Kazanabilirim. Bir sürü laf duyuyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Come on. Show me what you got. | Hadi, göster kendini. Hadi, göster kendini. Hadi, göster kendini. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, here I am. | İşte bu kadar. İşte bu kadar. İşte bu kadar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Mommy, would you ask Daddy to come tuck me in? | Anne, babama gelip beni yatırmasını söyler misin? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
No, he's at work tonight at the fire station. | Olmaz, o bu gece itfaiye merkezinde olacak. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
But he'll be home tomorrow night. | Ama yarına evde olur. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Mommy, I want to marry Daddy. | Anne, ben babamla evlenmek istiyorum. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
You do? Catherine, you can't marry Daddy. | Öyle mi? Catherine, babanla evlenemezsin. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
He's my husband. | O benim kocam. 1 | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Well, when you're done being married, can I have him? | Peki, evli olmaktan vazgeçince onunla ben evlenebilir miyim? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
We'll never be done. You'll have to marry somebody else. 1 | Asla vazgeçmeyeceğiz. Başka biriyle evlenmen gerekecek. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Can I wear a white dress and white gloves? | Gelinlik giyip, beyaz eldivenler takabilir miyim? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Sure, if you want to. | Tabii, istersen. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Will we live happily after ever? | Sonsuza dek mutlu yaşayabilir miyiz? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
If you marry somebody who really, really loves you. | Eğer seni gerçekten seven biriyle evlenirsen. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Like Daddy? | Babam gibi mi? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Yes, like Daddy. | Evet, baban gibi. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Terrell, man, my bad out there. This ain't no game. | Terrell, dostum, suç bende. Burada oyun oynamıyoruz. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
You playing with people lives. | Sen ise insanların hayatlarıyla oynuyorsun. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Eric, he's got a right to be upset. | Eric, adam kızmakta haklı. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
You left him in a dangerous spot and tried to be a hero. | Onu tehlikeli bir alanda tek bırakıp, kahraman olmaya çalıştın. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
I thought I heard someone calling for help. | Kaptan, birisinin yardım istediğini duyduğumu sandım. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
It was coming from outside the building. | Ses, binanın dışından geliyordu. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
It was dark, I couldn't see. | Karanlıktı, göremedim. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
That's why you stay with your partner. He had to assume... | Bu yüzden partnerinin yanında kalmalısın. Sana bir şey olabileceğini... | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
...that something happened to you and you needed his help. | ...ve yardımına ihtiyaç duyabileceğini aklından çıkarmamalısın. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
You never leave your partner, especially in a fire. | Asla partnerini yalnız bırakma, özellikle alevlerin arasındayken. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
You give him some time and then give him an apology. | Ona biraz zaman tanı, daha sonra da özür dile. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
And make it sincere. Yes, sir. | Ve içten bir özür olsun. Evet, efendim. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Tasha. Oh, hey, Cat. | Selam, Tasha. Selam, Cat. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Just saw you on TV. Looking good. | Seni demin televizyonda gördüm. İyi çıkmışsın. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Oh, I missed it. I was giving a tour of the new cancer wing. | Ben kaçırdım. Yeni kanser kanadına bir tur veriyordum. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Hey, has Robin left yet? No, she's here. | Robin gitti mi? Hayır, daha gitmedi. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Robin, Cat's here. | Robin, Cat geldi. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
I'm good. How are you? | İyiyim. Sen nasılsın? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Good. Hey, are we still on for tomorrow? | İyi. Yarın için fikrin değişmedi değil mi? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, 4:00. You still want those scented candles, right? | Hayır, saat dört gibi buluşuyoruz. O kokulu mumlardan istiyorsun değil mi? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Oh, absolutely. Bring them on. | Kesinlikle. Onları da getir. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
I wanna try them all. Good. | Hepsini denemek istiyorum. İyi. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
I'm going to see my parents this weekend. | Bu hafta sonu ailemi görmeye gideceğim. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
I thought they might like some too. Oh, how are they? | Onlar da sever diye düşündüm. Ailen nasıl? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Do you know it's been a year since Mom's stroke? | Annemin felç geçirmesinin üzerinden bir yıl geçtiğini biliyor musun? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
I've been trying to get her a new bed and wheelchair... | Anneme yeni bir yatak ve tekerlekli sandalye almaya çalışıyorum... | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
...but their insurance doesn't cover it. | ...ama sigortaları karşılamıyor. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
I don't know. It's so frustrating for my dad. | Bilmiyorum. Babamın hâline çok üzülüyorum. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
He wants to help her too, but he can't afford it either. | O da anneme yardım etmeye çalışıyor, ama üstesinden gelemiyor. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
I am so sorry. Yeah, it's all right. | Çok üzüldüm. Tamam, önemli değil. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Anyway, well, I need to run. | Neyse, benim gitmem gerek. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
But I'll see you tomorrow, right? I'll see you. | Ama yarın görüşürüz, değil mi? Görüşürüz. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Okay, bye. Bye. | Tamam, hoşça kal. Güle güle. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Catherine. I'm so sorry, Dr. Keller. | Selam, Catherine. Çok üzgünüm, Doktor Keller. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Call me Gavin, please. | Bana Gavin de, lütfen. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Gavin, sorry for almost running you over. | Gavin, seni neredeyse eziyor olmamdan dolayı özür dilerim. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Anytime. It's good to see you. You too. Take care. | Ne zaman istersen. Seni görmek güzeldi. Seni de. Kendine iyi bak. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Sweet girl. | Tatlı kız. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Tasha, will you file this for me? Sure, doctor. | Tasha, şunu benim için dosyalar mısın? Tabii, doktor. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
If I didn't know any better, I'd say the doctor has a thing for Cat. | Bana sanki doktor, Cat'e karşı bir şey hissediyormuş gibi geldi ama... | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Hi, sweetheart. Hey, Daddy. | Selam, tatlım. Selam, baba. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
How are you? Oh, great. Good to see you. | Nasılsın? Harika. Seni görmek güzel. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
You too. | Seni de. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Hey, Mama. How are you, huh? | Selam, anne. Nasılsın bakalım? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
She's doing great today. | Bugün gayet iyi. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Can I get you something to drink, dear? | Sana içecek bir şeyler getireyim mi? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Do you have any sweet tea? With lemon? | Çay var mı? Yanında limon ister misin? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
You know me. | Beni bilirsin. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Oh, Mama, I wish we could talk. | Anneciğim, keşke konuşabilseydik. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
It's been so long since I heard your voice. | Sesini duymayalı öyle uzun zaman oldu ki. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
I miss you. | Seni çok özlüyorum. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
You have breakfast already? Yes. | Kahvaltını ettin mi? Evet. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
What'd you eat? I had the last bagel and a yogurt. | Ne yedin? Kalan son simit ile biraz yoğurt yedim. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Are you planning on making a grocery trip soon? | Yakın zamanda alışveriş yapmayı düşünüyor musun? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Caleb, you work 24 hours and then you're off for 48. | Caleb, sen 24 saat çalışıp sonra 48 saat tatil yapıyorsun. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
You've got more time to go than I do. I asked a simple question. | Benden daha çok zamanın var. Sadece basit bir soru sordum. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
You don't need to get smart with me. At least save me some breakfast. | Bana tavır yapman gerekmiyor. Bari kahvaltı için bir şeyler bıraksaydın. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
I never know when you're coming or going. You don't tell me. | Eve ne zaman gelip gideceğini bilmiyorum. Bana hiç söylemiyorsun. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Catherine, what is your problem? | Catherine, senin sorunun ne? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Did I offend you by walking in the door? | Kapıdan içeriye girerken seni incitecek bir şey mi yaptım? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
You can't expect me to work every day and get the groceries... | Sen internette hayalini kurduğun o tekneyi incelerken... | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
...while you look at trash on the Internet dreaming about your boat. | ...benden her gün çalışıp sonra da alışveriş yapmamı bekleyemezsin. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
You chose to take this job. | Bu işe girmeyi sen istedin. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
No one said you had to work full time. We need the income. | Kimse sana aralıksız çalış demedi. Paraya ihtiyacımız var. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Especially since you tuck away a third of your salary... | Özellikle sen maaşını, hiçte ihtiyacımız olmayan... | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
...saving for a boat we don't need. | ...bir tekne için saklarken. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
You've got $24,000 in savings when things in our house need fixing. | Yirmi dört bin dolara yakın bir paran var, ve evin de onarılmaya ihtiyacı var. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Like what? | Nereleri mesela? | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
The back door needs to be painted, the yard needs landscaping. | Bahçe kapısının boyanması ve bahçenin de elden geçmesi gerek. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
And I wanna put more shelves in the closet. | Ayrıca dolaba daha fazla raf istediğimi söyleyip duruyorum. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Those are called preferences. Those are not needs. | Bunlara istemek denir. İhtiyaç duymak denmez. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
There's a difference. If you wanna spend your money on that stuff, fine. | Aralarında fark var. Sen paranı bu tip şeylere harcamak istiyorsan, harca. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
I've been saving for my boat for years. You're not taking that from me. | Ben yıllardır o tekne için para biriktiriyorum. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
This is so pointless. I don't have time for this. | Resmen saçmalık. Buna ayıracak vaktim yok. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, shut the door on your way out. | Tabii. Çıkarken kapıyı kapat. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
It ain't working, Michael. | Bu iş yürümüyor, Michael. | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |
How is it that I get respect everywhere I go... | Gittiğim her yerde insanlar bana saygı gösterirken... 1 | Fireproof-1 | 2008 | ![]() |