Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 19447
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
No chance they could have stowed away? No one would blame you for that, Captain. | Kaçak yolculuk yapma ihtimalleri yok mu? Öyle ise kimse sizi suçlayamaz, Kaptan. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I know how these older model Fireflies tend to have those troublesome little nooks. | Bu eski model Fireflyları bilirim. Zorluk çıkartan kenar, köşeler vardır. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Smugglers and the like tend to prefer them just for that reason. | Hatta kaçakçılar bu yüzden bu gemileri tercih ederler. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We will continue this conversation in a more official capacity. | Bu sohbete daha resmi bir şekilde devam edeceğiz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I want every inch of this junker tossed. | Bu hurdanın her köşesini aramanızı istiyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
"Junker"? Settle down, Kaylee. | "Hurda" mı? Sakin ol, Kaylee. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But, Captain, did you hear what that purple belly called Serenity? | Ama Kaptan, bu mor göbeklinin Serenity için dediğini duymadın mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You are a Companion. Yes. | Damsınız. Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And you were based for years on Sihnon. | Yıllarca Sihnon'da yaşamışsınız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's only in the last year that you've been shipping out with The Serenity? | The Serenity'nin mürettebatıyla geçen yıldan beri mi yolculuk ediyorsunuz? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's just Serenity, and that's correct. | Geminin adı sadece Serenity ve söyledikleriniz doğru. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
In a few weeks it will be a year. | Birkaç hafta sonra bir yıl olacak. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Why is this important? I'm just trying to put the pieces together. | Neden önemli ki? Sadece parçaları birleştirmeye çalışıyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's a, uh... It's a curiosity... | Sadece... merakımdan soruyorum... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
a woman of stature such as yourself falling in with... these types. | ...sizin konumunuzdaki bir kadın bu tiplerle niye neden ortak olur? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Not in the least. It's a mutually beneficial business arrangement. | Kesinlikle öyle değil. İki taraf için de kârlı bir iş anlaşması. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I rent the shuttle from Capt. Reynolds, which allows me to expand my client base... | Müşteri portföyümü genişletmek için Kaptan Reynolds'dan mekiği kiraladım... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
and the captain finds that having a Companion on board... | ...ve kaptan da gemide bir Dam'ın bulunmasının aksi takdirde... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
...opens certain doors that might otherwise be closed to him. | ...kendisine kapalı olabilecek bazı kapıları açtığını düşünüyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And do you love him? I don't see how that's relevant. | Kendisine âşık mısınız? Konuyla alakasını anlamadım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, he is your husband. Yes. | Adam kocanız. Evet. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You two met through Capt. Reynolds? | Kaptan Reynolds vasıtasıyla mı tanıştınız? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Captain was looking for a pilot. I found a husband. | Kaptan kendine bir pilot arıyordu. Ben de bir koca buldum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Seemed to work out. | Herkesin işine geldi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You fought with Reynolds in the war? Fought with a lot of people in the war. | Savaşta Reynolds'la beraber mi çarpıştınız? Bir sürü insanla beraber çarpıştım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And your husband. Fight with him sometimes, too. | Ya kocanız? Onunla da arada bir kavga ediyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Is there any particular reason you don't wish to discuss your marriage? | Evliliğinizi tartışmak istememenizin özel bir sebebi var mı? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Don't see that it's any of your business is all. | Sizi ilgilendirdiğini düşünmüyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
We're very private people. | Özelimize düşkün insanlarız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The legs. | Bacakları. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Oh, yeah. I definitely have to say it was her legs. | Evet. Kesinlikle bacakları yüzündendi demek zorundayım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You can put that down. | Böyle yazabilirsin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Her legs, and right where her legs meet her back. Actually, that whole area. | Bacakları ve bacaklarıyla sırtının birleştiği yer. Aslında bütün o bölge. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That, and above it. | O ve üstü. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Six Gurtslers crammed under every cooling drive, | Ana fonksiyon kanallarını daha zorlamak için... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
so that you strain your primary artery function... | ...her soğutma ünitesinin altında 6 tane Gurtsler sıkıştırırsan... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
and you end up having to recycle secondary exhaust through a bypass system... | ...ikinci egzoz sistemini tali bir sistemden geçirerek tekrar arıtmak zorunda kalırsın... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
just so's you don't end up pumping it through the main atmofeed and asphyxiating the entire crew. | ...ki, ana atmosfer besleyicine pompalayıp, bütün mürettebatı oksijensiz bırakmayasın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Now, that's junk. | Hurda diye buna denir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Have you seen what she wears? Forget about it. | Ne giydiğini gördün mü? Onu boş ver. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Have you ever been with a warrior woman? | Hiç savaşçı bir kadınla birlikte oldun mu? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Pirates. Pirates with their own chaplain. | Korsanlar. Kendi rahipleri olan korsanlar. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
There's an oddity. Not the only oddity this end of space, Commander... | Bir gariplik var. Uzayın bu tarafındaki tek gariplik değil, Komutan. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Way of things aren't always so plain as on the central planets... | Yaşam merkez gezegenlerdeki gibi basit değil. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Rules can be a mite fuzzier. | Kurallar bir miktar bulanıklaşabiliyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
These fugitives that we're looking for, the brother and the sister. | Aradığımız kaçaklar, ağabey ve kız kardeşi... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They were last seen on Persephone. That a fact? | ...en son Persephone'da görülmüşler. Gerçekten mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They also left port aboard a Firefly class transport... | Firefly sınıfı bir nakliye gemisi ile limandan ayrılmışlar... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
just about the same time that you shipped out with Serenity. | ...sizin de Serenity ile yola çıkmanızla aynı zamana denk geliyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Well, Persephone's a big place. | Evet. Persephone büyük bir yer. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Yes. Yes, it is. And that Firefly isn't. | Evet. Evet, öyle. Ve o Firefly değil. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
And if anyone's hiding anywhere on it we will find them. | Eğer geminin herhangi bir yerinde saklanan biri varsa, buluruz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So, I figure by now you been over to the derelict, | Şimdiye kadar enkaz halindeki gemiye gidip, kendi gözlerinizle... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
seen for yourself. Yes. Terrible thing. | ...gördüğünüzü tahmin ediyorum. Evet. Korkunç bir şey. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
If you want my advice, you won't tow it back. | Tavsiyede bulunmamı isterseniz, gemiyi çekmeyin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Just fire the whole gorram thing from space, be done with it. | O lanet şeyi patlatın gitsin. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That ship is evidence. I'm not in the habit of destroying evidence. | O gemi delil. Delilleri yok etmek gibi bir alışkanlığım yoktur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Course not. Be against the rules. | Elbette. Kurallara aykırı olur. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I'm gonna make a leap here... and figure this is your first tour out here on the border. | Bir tahminde bulunacağım ve sınırdaki ilk turunuz olduğunu söyleyeceğim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's a very loyal crew you have there. | Mürettebatınız çok sadık. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
But then, I can tell by your record you have a... | Ama sicilinizden anlaşılıyor ki... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
a tendency to inspire that quality in people... Sergeant. | ...insanların bu niteliğini teşvik etme özelliğine sahipsiniz, Çavuş. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It's not sergeant. Not anymore. War's over. | Çavuş değilim. Artık değilim. Savaş bitti. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
For some, the war'll never be over. | Bazıları için savaş asla bitmez. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I notice your ship's called Serenity. You were stationed on Hara at the end of the war. | Geminizin adının Serenity olduğunu fark ettim. Savaşın sonunda birliğiniz Hara'daydı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Battle of Serenity Valley took place there, if I recall. | Hatırladığım kadarıyla Serenity Vadisi savaşı orada oldu. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I believe you might be right. | Sanırım haklısınız. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Independents suffered a pretty crushing defeat there. Some say that after | Bağımsızlar orada ezici bir yenilgi yaşadı. Bazıları Serenity Vadisinden sonra... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Serenity the browncoats were through that the war ended in that valley. | ...kahverengi ceketlilerin bittiğini, savaşın o vadide sona erdiğini söyler. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Seems odd you'd name your ship after a battle you were on the wrong side of. | Yanlış tarafında olduğunuz bir savaşın adını geminize vermeniz garip geliyor. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
May have been the losing side. Still not convinced it was the wrong one. | Mağlup tarafta olabilirim ama yanlış tarafta olduğuma hâlâ inanmıyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Is that why you attacked that transport? | Bu yüzden mi nakliye gemisine saldırdınız? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
What? You're still fighting the same battle. | Ne? Hâlâ aynı savaşı mı veriyorsunuz, Çavuş? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Only those weren't soldiers you murdered. They were civilians, families, citizens loyal | Ama öldürdükleriniz asker değildi. Yeni bir hayat kurmaya çalışan siviller... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
to the Alliance... trying to make a new life, and you just can't stand that, can you? | ...aileler, İttifaka sadık vatandaşlardı ve buna katlanamıyorsunuz, değil mi? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
So we attacked that ship, then brought the only survivor to our infirmary. | Gemiye saldırdık ve tek hayatta kalanı revirimize getirdik yani. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Is that what we did? I'd ask him... | Böyle mi yaptık? Kendisine sorardım... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
only I'm not sure he'll be able to speak with his tongue split down the middle. | ...ama dili ortadan ikiye yarıldığı için konuşabilir mi pek emin değilim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
I haven't seen that kind of torture since... | Bu tarz işkenceyi şeyden beri görmedim... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
well, since the war. I should have known. | ...savaştan beri. Tahmin etmeliydim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You and your crew are bound by law. Formal charges will be transmitted to central authority. | Siz ve mürettebatınız tutuklandınız. Resmi suçlama merkezi idareye bildirilecektir. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Commander, I'm not what you need to be concerned about right now. | Komutan, endişelenmeniz gereken şu anda ben değilim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Things go the way they are, there's gonna be blood. | Olaylar geliştiği gibi giderse, kan dökülecek. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Get him down! Let's start the pressure. | Tutun! Tutun! Pres yapmaya başlayın. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Get a line in. Go. | Damara gir. Hadi. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Reavers? | Yağmacılar? | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
That is what I said. | Evet, öyle dedim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You can't imagine how many times men in my position hear that excuse... | Benim konumumdaki birinin bu bahaneyi ne kadar çok duyduğunu tahmin edemezsiniz. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Reavers did it. It's the truth. | Yağmacılar yaptı. Doğruyu söylüyorum. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You saw them, did you? Wouldn't be sittin' here talkin' to you if I had. | Gördünüz, öyle mi? Görseydim burada oturup konuşuyor olmazdım. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
No, of course not. I'll tell you who did... | Elbette olmazdınız. Kimin yaptığını söyleyeyim. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
that poor bastard you took off my ship. | Gemimden götürdüğünüz o zavallı herif. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He looked right into the face of it and was made to stare. | Gözlerinin içine baktı ve zorla baktırıldı. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
It. The darkness. | Neye? Karanlığa. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
The kind of darkness you can't even imagine. | Hayalinizde canlandıramayacağınız türde bir karanlık. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
Blacker than the space it moves through. Very poetic. | Kol gezdiği uzaydan daha karanlık. Çok şairane. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
They made him watch. | Zorla izlettiler. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
He probably tried to turn away. They wouldn't let him. | Muhtemelen başını çevirmeye çalıştı. Ama izin vermediler. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
You call him a survivor. He's not. | Kazazede diyorsunuz ama aslında değil. | Firefly-1 | 2003 | ![]() |
A man comes up against that kind of will, the only way to deal with it, I suspect, | Bir adamın böyle bir irade göstermesi gerekirse, baş edebilmesinin tek yolu... | Firefly-1 | 2003 | ![]() |