Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18923
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Come back and see us again real soon. | Yeniden sizi burada görmek isteriz. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Oh, thank you, for the breakfast Paul and Evelyn. | Kahvaltı için teşekkürler Paul ve Evelyn. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
That does bring me to one last point if you do decide to go | Söylemem gereken son bir şey daha var... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Ahead with what we just talked about doing. | ...eğer az önce konuştuğumuz şeyi gerçekleştirmeye karar verirseniz. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
well, it will not be cheap. | ...bu size biraz pahalıya patlar. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Jefferson and high street! | Jefferson ve high sokağı! | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I don't know what you're trying to say! | Ne söylemeye çalıştığını anlamıyorum! Bu şeyin içinde hiçbir bok duyamıyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
We're a block away! | Bir blok ötedeyiz! Hemen girip çıkıyoruz! | Faults-1 | 2014 | ![]() |
And remember, no names! | Ve unutmayın, isim kullanmak yok! | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Idiots... | Beyinsizler. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I want to get as close as possible so I can back in. | Olabildiğince yakına girmek istiyorum böylece, arabanın arkasını yanaştırabilirim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
What number are we again? | Numarayı tekrar söylesene. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
205. | 205. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
That's the second floor. | Bu 2.kat demek. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
They didn't have any non Smoking rooms left on the | 1. katta sigara içilmeyen odaları kalmamış. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Why does that matter? | Bunun ne önemi var ki? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
None of us smoke. | Hiçbirimiz sigara kullanmıyoruz. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Go to the office, tell them you made a mistake and you | Ofise git, onlara bir yanlışlık yaptığı söyle ve 1. katta bir oda iste. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
But this is adjoining with the other one. | Ama bu oda diğerine bitişik. Onlar önceden geldiler. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Wait wait, sign says "don't back in." | Bekle, bekle, tabelada 'ters park etmeyin' yazıyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Alright, we have to be natural about this. | Tamam, doğal görünmemiz gerekiyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
We don't want to draw any attention to ourselves, okay? | Üzerimize dikkat çekmek istemeyiz, tamam mı? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I need one of you to go to the room with my things and the | Birinizin, eşyalarımı odaya götürmesini istiyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Other with her and me. | Diğeri benimle birlikte burada kalacak. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Okay, I know you're probably a little confused about what is | Tamam, biliyorum ki şu an olanlarla ilgili kafan biraz karışmış durumda. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
All you need to know is that I am your friend. | Tüm bilmen gereken şu, ben senin arkadaşınım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
These two men who are with me are not your friends, okay? | Yanımdaki 2 adam ise senin arkadaşın değil, tamam mı? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
In a few moments, we're going to step out of this van, we're | Birazdan, bu karavandan çıkıp... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Going to walk across this parking lot... | ...otoparkın içinde yürümeye başlayacağız... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
we're going to go up a flight of stairs, down a walkway, and | ...merdivenlerden yukarı çıkıp odaya gireceğiz. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
If you do anything stupid, I will still be your friend. | Eğer aptalca bir şeyler yapmaya kalkarsan ben yine senin arkadaşın olacağım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
These two men who are not your friends will hurt you. | Ama arkadaşın olmayan bu iki adam, sana zarar verecek. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Do not do anything stupid. | Aptalca bir şey yapma. Bu stresi artık kaldıramam. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
And I promise you, everything will be alright, okay? | Ve sana söz veriyorum, her şey yoluna girecek, tamam mı? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Nod if you believe me. | Eğer bana inanıyorsan, kafanı salla. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Hey, john, can you tell us a | John, bize bu akşam verilecek ödüller ile ilgili biraz bilgi verebilir misin? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Yes... | Tabii ki... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Why is there just the one bed? | Neden sadece bir yatak var? Neyse, boş ver. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Where are my things? | Eşyalarım nerede? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You have my car here? | Arabamı getirdin mi? Arka tarafta, elektrik direğinin yanında. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Take the van straight back to the lot. | Otoparka dön ve karavanı al. Yakıt almak haricinde hiç durma. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Is there a per diem for that? | Bu günlük ücret mi? Evet. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You are not to contact us. | Bizimle iletişim kurma. Bu olayı kimseyle konuşma. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You understand? No one. | Anlıyor musun? Hiç kimseyle! | Faults-1 | 2014 | ![]() |
He vouched for you and I appreciate your help. | O, sana kefil oldu ve yardımın için teşekkürler. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I said no one lays a hand on her. | Hiç kimse ona elini sürmeyecek demiştim. Bunu yapmaman gerekirdi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
And what the fuck you gonna do about it? | Bununla ilgili ne yapabilirsin ki? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
That was not a smart thing you did back there with the car. | Arabanın arkasında yaptığın şey hiç de akıllıca değildi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I hope something like that does not happen again. | Umarım bunun gibi bir olay bir daha yaşanmaz. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Remember, I am here to help. | Unutma, sana yardım etmek için buradayım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I know right now that makes little sense. | Biliyorum şu an sana biraz saçma geliyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
What do you want with me? | Benimle ne yapmak istiyorsun? Her şeyi sana sabah açıklayacağım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I just want to go home. | Ben sadece eve gitmek istiyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
And you will. | Gideceksin. Söz veriyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Make sure she doesn't sleep. | Uyumadığına emin ol. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Well, she didn't move a muscle. | Kılı bile kıpırdamadı. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Well that's good. | Bu iyi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Cat naps or whatever. | Biraz içim geçmiş. Evet haklısın, bu kulağa hiç hoş gelmiyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Reason I'm telling you this is because, well she, she | Bunu sana söylüyorum çünkü o bir şeyler yapabilirdi ama yapmadı. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I have to get ready. | Hazırlanmam gerek. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Hey, how much longer you gonna be? | Orada daha ne kadar kalacaksın? Çıkmam gerekiyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
C Coming! | Geliyorum! | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Fine. Everything's fine. | İyiyim. Bir sorun yok. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I need you to knock on the door and check in with... | Senden gidip kapıyı çalmanı ve içeri girip benimle olduğunu söylemeni istiyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Will do. | Yaparım. Bundan sonra tek başınasın. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
How are you? | Nasılsın? Beni bulacaklar. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
He said you didn't try to sleep. | Senin uyumadığını söyledi. Neden? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I couldn't. | Uyuyamadım. Yorgun değil misin? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Yes. | Evet. Neden burada olduğunu biliyor musun? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You have a family. | Bir ailen var. Annen ve baban seni deli gibi seviyorlar... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
They did this? | Bunu onlar mı yaptı? Senin için endişeleniyorlar Claire. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Don't call me that. | Bana bu isimle hitap etme. O zayıf ve aptal biriydi. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
What would you like me to call you? | Sana nasıl hitap etmemi istersin? O isimle hitap etme. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
We won't say that name. | Bu ismi kullanmayacağız. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I'm not lost. | Ben kaybolmadım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I found myself and I choose to live my life the way I live | Kendimi buldum ve hayatımı bildiğim şekilde yaşamayı seçtim. Çünkü Tanrı böyle istiyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I am here because I want to learn. | Ben de bunu öğrenmek için buradayım. Bana kendinden bahsetmeni istiyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
where are my parents? | Ailem nerede? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
What's going on inside your head right now? | Şu an ne düşünüyorsun? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
That you're close enough that I could reach out and strangle | Çıplak ellerimle, boğazını sıkabilecek kadar yakın duruyorsun ve bunu yapmak isterim. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I'm just waiting for a sign from god. | Sadece Tanrı'dan işaret bekliyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
That is understandable. | Bu anlaşılabilir bir tepki. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Just so you know, I am probably going to move back a | Sadece bilmen için söylüyorum, şimdi biraz arkaya çekiliyorum. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I was not being facetious when I said I was here to learn. | Pek esprili biri sayılmama ama öğrenmek için buradayım derken... | Faults-1 | 2014 | ![]() |
I know, it does not seem like it now, but this will be a | ...biliyorum şu an öyle gözükmüyor ama bu olumlu bir tecrübe olacak. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
At least, try not to kill me until you have a chance to | En azından beni sonuna kadar dinlemeden öldürmeye çalışma. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Signs from god be damned. | Tanrı'dan gelecek işaretin canı cehenneme. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
So you don't lock yourself in. | Kendini içeri kitleme. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Might as well take the door off the hinges. | Hatta istersen kapı biraz aralık kalsın. O zaman beni izleyebilirsin. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You'd like that wouldn't you? | Bunu isterdin, öyle değil mi? | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You can have a pop if you'd like. | Eğer istersen patlamış mısır var. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Also the chocolate isn't too expensive. | Ayrıca çikolata da o kadar pahalı değilmiş. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You need to come out. | Oradan çıkman gerek. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Come on. | Hadi. Arkamıza yaslanıp konuşalım. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
You need to stop. | Durman gerekiyor. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Calm down. | Sakinleş. Sakinleş. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Now listen to me, just listen. | Şimdi beni dinle, sadece dinle. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Five days, that's all this is. | 5 gün, hepsi bu kadar. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
Five days. | 5 gün. | Faults-1 | 2014 | ![]() |
After those five days, you can do whatever it is | 5 gün sonra, ne istiyorsan onu yapabilirsin. | Faults-1 | 2014 | ![]() |