Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18414
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Agh, back off! | Yapma! Yapma! | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Good Iord, Pauline! You just had something on your face. | Tanrı aşkına Pauline! Yüzünde bir şey var. Tanrı aşkına Pauline! Yüzünde bir şey var. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
The average human mouth contains nearly 600 species of bacteria. | Ortalama bir insan ağzı yaklaşık 600 çeşit bakteri üretir. Ortalama bir insan ağzı yaklaşık 600 çeşit bakteri üretir. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
My cheek might as well be a Petri dish. | Elmacık kemiğim bakteri yuvası olacak. Elmacık kemiğim bakteri yuvası olacak. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
When did you become so germaphobic? | Ne zamandan beri mikroplardan korkar oldun? Ne zamandan beri mikroplardan korkar oldun? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I thought you wanted me to make a good impression, right? | İyi bir izlenim bırakmamı istemiyor muydun? İyi bir izlenim bırakmamı istemiyor muydun? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
In the unlikely event that someone shows up with a microscope | Olur da biri geceye mikroskopla gelirse... Olur da biri geceye mikroskopla gelirse... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
you can blame me, okay? | ...suçu bana atarsın, olur mu? ...suçu bana atarsın, olur mu? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Better. | Daha iyi. Daha iyi. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Mother, this is bizarre. | Anne, bu çok acayip. Anne, bu çok acayip. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I didn't take the age difference into consideration | Yaş farkını yeteri kadar... Yaş farkını yeteri kadar... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
as much as I should have. For that I apologize. | ...dikkate almamışım. Bunun için üzgünüm. ...dikkate almamışım. Bunun için üzgünüm. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Try and make the best of things. | Çaba göster ve işe iyi tarafından bak. Çaba göster ve işe iyi tarafından bak. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'd rather be at home with a good book. | Evde olup güzel bir kitap okumayı yeğlerim. Evde olup güzel bir kitap okumayı yeğlerim. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Well, that makes two of us. | Ben de öyle. Ben de öyle. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
What do you think boys see | Sence, erkekler aşırı süslenmiş... Sence, erkekler aşırı süslenmiş... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
in all these overly made up cum dumpsters? | ...şu döl çöplüklerinde ne buluyor? ...şu döl çöplüklerinde ne buluyor? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I wouldn't know. | Bilemem. Bilemem. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Boys don't talk to me unless they need help with their homework. | Ödevlerinde yardıma ihtiyaçları yoksa oğlanlar benimle konuşmuyor. Ödevlerinde yardıma ihtiyaçları yoksa oğlanlar benimle konuşmuyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Have you ever thought about having work done? | Kendi işini kendin halletmeyi hiç düşündün mü? Kendi işini kendin halletmeyi hiç düşündün mü? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Want to dance? | Dans etmek ister misin? Dans etmek ister misin? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
So, how old are you? | Kaç yaşındasın? Kaç yaşındasın? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
18. | 18. 18. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
That's pretty old. | Oldukça yaşlısın. Oldukça yaşlısın. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Grace Marie! | Grace Marie! Grace Marie! | Excision-1 | 2012 | ![]() |
What on earth has gotten into you? | Sana neler oluyor? Sana neler oluyor? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'm vulnerable right now. | Şu anda çok hassasım. Şu anda çok hassasım. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Young Iady, you just Iost your computer privileges permanently. | Küçük hanım, tüm bilgisayar haklarını kalıcı olarak kaybettin. Küçük hanım, tüm bilgisayar haklarını kalıcı olarak kaybettin. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Amber, I'm really sorry, but this is not working out. | Amber, çok üzgünüm ama bu iş yürümüyor. Amber, çok üzgünüm ama bu iş yürümüyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I think I'm gonna have to pull the girls from Cotillion. | Galiba kızları Cotillion'dan alacağım. Galiba kızları Cotillion'dan alacağım. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
What's what's that on your lip? | Dudağındaki nedir? Dudağındaki nedir? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
It's a cold sore. | Uçuk çıktı. Uçuk çıktı. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
It's pretty disgusting. | Çok iğrenç görünüyor. Çok iğrenç görünüyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Oh, well, thanks. | Sağ ol be! Sağ ol be! | Excision-1 | 2012 | ![]() |
The girl with herpes on her face kissed me. | Yüzü uçuklu kız beni öptü. Yüzü uçuklu kız beni öptü. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Does that mean I'm gonna have herpes on my face, too? | Benim yüzümde de uçuk çıkar mı? Benim yüzümde de uçuk çıkar mı? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Not necessarily. | Pek sanmıyorum. Pek sanmıyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I asked her to dance. I thought she was a retard. | Dansa kaldırdım. Aklı kıt sanmıştım. Dansa kaldırdım. Aklı kıt sanmıştım. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I was just trying to be nice. | Kibarlık yapmak istedim. Kibarlık yapmak istedim. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Pauline, how could you? | Pauline, nasıl yaparsın? Pauline, nasıl yaparsın? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
It's pretty self explanatory, Mother. | Kesinlikle açıklanabilir bir durum anne. Kesinlikle açıklanabilir bir durum anne. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I fell victim to his charm. | Cazibesinin kurbanı oldum. Cazibesinin kurbanı oldum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
♪ How long it's been ♪ | (Öksürür) | Excision-1 | 2012 | ![]() |
The library. | Kütüphanede. Kütüphanede. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I get a concerned call from Principal Campbell | Bugün okula gitmediğine dair... Bugün okula gitmediğine dair... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
that you didn't show up for school today. | ...Müdür Campbell'den endişeli bir telefon geldi. ...Müdür Campbell'den endişeli bir telefon geldi. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
And you expect me to believe that you were at the library? | Kütüphanede olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? Kütüphanede olduğuna inanmamı mı bekliyorsun? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You saw her at dinner. She's disturbed. | Yemekte sen de gördün. Dengesiz bir kız. Yemekte sen de gördün. Dengesiz bir kız. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I want her out of this house. She's a teenager. | Bu evden gitmesini istiyorum. O bir ergen. Bu evden gitmesini istiyorum. O bir ergen. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Bob, don't you dare take her side! | Bob, onun tarafını tutmaya kalkma! Bob, onun tarafını tutmaya kalkma! | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I will divorce your ass so fast, you won't see it coming! | Senden o kadar hızlı boşanırım ki anlayamazsın! Senden o kadar hızlı boşanırım ki anlayamazsın! | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Come on, don't be Bob, she's a fucking menace! | Yapma böyle. O kadar... Bob, hayatımızı tehdit ediyor! Yapma böyle. O kadar... Bob, hayatımızı tehdit ediyor! | Excision-1 | 2012 | ![]() |
No wonder all of her friends have fallen by the wayside. | Bütün arkadaşlarının ondan uzaklaşmasına şaşmamalı. Bütün arkadaşlarının ondan uzaklaşmasına şaşmamalı. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You have to be fucking crazy to want to spend time with her. | Onunla vakit geçirmek için deli olmak gerek. Onunla vakit geçirmek için deli olmak gerek. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I have tried and tried! | Denedim, denedim! Denedim, denedim! | Excision-1 | 2012 | ![]() |
And it is impossible to love her. | Onu sevmek imkansız. Onu sevmek imkansız. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Don't make me regret saving your Iife. | Beni hayatını kurtardığıma pişman etme. Beni hayatını kurtardığıma pişman etme. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Very sorry. | Çok üzgünüm. Çok üzgünüm. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You were already too far gone. | Çok uzaklara gitmiştin zaten. Çok uzaklara gitmiştin zaten. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Pauline, honey, we're home. | Pauline tatlım, biz geldik. Pauline tatlım, biz geldik. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Pauline? | Pauline? Pauline? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
We're home. Everything all right in there? | Geldik. Her şey yolunda mı? Geldik. Her şey yolunda mı? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'm fine! | İyiyim be! (Kapıyı tıklatır) İyiyim be! | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Gracie, Pauline, dinner time! | Gracie, Pauline, yemek vakti! Gracie, Pauline, yemek vakti! | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Pauline, your toilet is clogged again. | Pauline, tuvaletin yine tıkanmış. Pauline, tuvaletin yine tıkanmış. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
What on earth are you flushing down there? | Klozete ne biçim şeyler atıyorsun? Klozete ne biçim şeyler atıyorsun? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I must not be getting enough fiber. | Sanırım yeterince lifli şeyler yemiyorum. Sanırım yeterince lifli şeyler yemiyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
This is inappropriate dinner conversation. | Yemekte konuşulacak bir konu değil. Yemekte konuşulacak bir konu değil. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Honestly, Bob, sometimes I feel as if I have a third child. | Gerçekten Bob, bazen üç çocuğum var sanıyorum. Gerçekten Bob, bazen üç çocuğum var sanıyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
And just where do you think you're going? | Sana gelince, nereye gittiğini sanıyorsun? Sana gelince, nereye gittiğini sanıyorsun? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You haven't asked to be excused. | Sofradan kalkmak için izin istemedin. Sofradan kalkmak için izin istemedin. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
May I please be excused? | Sofradan kalkabilir miyim? Sofradan kalkabilir miyim? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Not until you finish your dinner. | Yemeğini bitirmeden olmaz. Yemeğini bitirmeden olmaz. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'm full, and I don't need any more calories. | Doydum ve başka kaloriye ihtiyacım yok. Doydum ve başka kaloriye ihtiyacım yok. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
We can't all use menopause as an excuse for weight gain. | Kilo aldığımız için sürekli menopozu suçlayamayız. Kilo aldığımız için sürekli menopozu suçlayamayız. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I think you look great. | Harika görünüyorsun. Harika görünüyorsun. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Dear God, I've had a lot on my plate recently. | Sevgili Tanrım, söyleyecek çok şeyim var. Sevgili Tanrım, söyleyecek çok şeyim var. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Last week I had sex for the first time. | Geçen hafta ilk defa seks yaptım. Geçen hafta ilk defa seks yaptım. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
My little sister is slowly dying. | Kardeşim yavaş yavaş ölüyor. Kardeşim yavaş yavaş ölüyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
And my mom, as I'm sure you know, is a total bitch. | Ve annem, sen de bilirsin tam bir kaltak. Ve annem, sen de bilirsin tam bir kaltak. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'd accept full responsibility for all my actions, | Davranışlarımın tüm sorumluluğu üstüme alırdım ancak... Davranışlarımın tüm sorumluluğu üstüme alırdım ancak... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
but let's face it, you gave me hormones. | ...açık konuşalım, hormonları bana sen verdim. ...açık konuşalım, hormonları bana sen verdim. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I need to talk. | Konuşmalıyız. Konuşmalıyız. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
What did I do? | Ne yaptım yine? Ne yaptım yine? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Nothing. | Hiç bir şey. Hiç bir şey. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You didn't do anything. | Bir şey yapmadın. Bir şey yapmadın. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I just want to talk. | Sadece konuşmak istiyorum. Sadece konuşmak istiyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I've been reading this new book in my book club. | Bir süredir kitap kulübünde yeni bir kitap okuyorum. Bir süredir kitap kulübünde yeni bir kitap okuyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
It's caused me to do a lot of self reflection. | İçinde kendime dair çok şey buldum. İçinde kendime dair çok şey buldum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Although, honestly, sometimes I feel Iike I'm the only one reading it. | Ancak itiraf edeyim, bazen kitabı bir tek ben okuyormuşum gibi geliyor. Ancak itiraf edeyim, bazen kitabı bir tek ben okuyormuşum gibi geliyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I swear to you, Pauline, some of these Iadies, | Yemin ederim Pauline, hanımların bazıları... Yemin ederim Pauline, hanımların bazıları... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
they just use it as an excuse to get together. | ...kulübü toplanmak için bahane olarak görüyorlar. ...kulübü toplanmak için bahane olarak görüyorlar. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Anyway, it's got me thinking that... | Her neyse, düşündüm ki... Her neyse, düşündüm ki... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
perhaps I could be a bit more patient. | ...belki biraz daha sabırlı olabilirim. ...belki biraz daha sabırlı olabilirim. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Sounds like you joined the right book club | Doğru olan kulübü bulmuşsun gibi geliyor... Doğru olan kulübü bulmuşsun gibi geliyor... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
a few years too late. | ...bir kaç sene geç olsa da. ...bir kaç sene geç olsa da. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Take it easy, Pauline. | Sakin ol Pauline. Sakin ol Pauline. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Some of your behavior has been downright sociopathic. | Bazı davranışların düpedüz sosyopatik. Bazı davranışların düpedüz sosyopatik. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Solely based on the definition, | Sırf tanımından yola çıkarak... Sırf tanımından yola çıkarak... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I don't know a teenager who doesn't profile as a sociopath. | ...sosyopat teşhisi konulmayacak bir ergen tanımıyorum. ...sosyopat teşhisi konulmayacak bir ergen tanımıyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |