Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 18409
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
You're assuming l've got one. | Vicadanım varmış gibi konuşuyorsun. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
You fucked your way to the top. Then l saved your life. | Üst seviyeye çıkma şansını kaçırdın. Senin hayatını kurtardım. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(DARK) To see clearly is all. | Hepsini apaçık görmek için. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
It's me! l'm the one you want! | Benim! İstediğiniz kişi benim! | Exam-2 | 2009 | ![]() |
..you will be disqualified. | ...diskalifiye olursunuz." | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(WHlTE) That's it, join in at last. | Sonunda aramıza katıldın. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLONDE) You really think he's behind there? | Cidden orada olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(DARK) He's lived behind walls for years. | Yıllardır duvarların arkasında yaşıyor. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BROWN) How do you know all this? | Tüm bunları nereden biliyorsun? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BRUNETTE) lt's a piece of paper. (WHITE) It's more than that. | Sadece bir kağıttan ibaret. Hayır, artık ondan ötesi, değil mi? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
lf we can't see it, how are we supposed to find it? | Göremeyeceksek bunu nasıl bulmamız bekleniyor? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BRUNETTE) What if the question is written down? We just can't see it? | Peki ya soru zaten yazıyorsa ama biz bunu göremiyorsak? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BLONDE) What if it reveals the question too? | Peki ya bu soruyu ortaya çıkarmak içinse? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(WHlTE) They're not gonna make it that easy. | Bu kadar kolay bir şey yapmış olamazlar, değil mi? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BRUNETTE) How hard can they afford to make it? | Daha ne kadar zor olmasını sağlayabilirler ki? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(WHlTE) So has anyone figured out the answer yet? | Cevabın ne olduğunu anlayabilen var mı? | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(BROWN) lt's not about the answer, it's about the question. | Cevap önemli değil. Önemli olan sorunun ne olduğu. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
(lNVlGlLATOR) While searching for the cure, | Tedaviyi araştırırken,... | Exam-2 | 2009 | ![]() |
..in a pill. | ...bir hap. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
..risen. | ...kalkıyor. | Exam-2 | 2009 | ![]() |
What do we do when we use the bathroom, Bob? | Tuvaleti kullanırken ne yaparız Bob? Tuvaleti kullanırken ne yaparız Bob? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
We lift the lid. | Klozetin kapağını kaldırırız. Klozetin kapağını kaldırırız. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I did. | Kaldırdım. Kaldırdım. 1 | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You're disgusting. | İğrençsin. İğrençsin. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Chew with your mouth closed. | Çiğnerken ağzını kapat. Çiğnerken ağzını kapat. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Really, Pauline, I raised you better than that. | Gerçekten Pauline, seni böyle yetiştirmedim. Gerçekten Pauline, seni böyle yetiştirmedim. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Yes, you may be excused. | Evet, masadan kalkabilirsin. Evet, masadan kalkabilirsin. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Thank goodness I have you. | Tanrıya şükür sen varsın. 1 Tanrıya şükür sen varsın. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Much has changed since I was an adolescent. | Gençlik zamanımdan beri pek çok değişti. Gençlik zamanımdan beri pek çok değişti. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
The function of reproductive organs, however, has not. | Öte yandan üreme organlarının işlevi değişmedi. Öte yandan üreme organlarının işlevi değişmedi. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Now before we get side tracked looking at pictures of penises, | Penis fotoğraflarına bakıp dikkatimiz dağılmadan önce... Penis fotoğraflarına bakıp dikkatimiz dağılmadan önce... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I want to have a frank discussion | ...cinsel yolla geçen hastalıklar hakkında... ...cinsel yolla geçen hastalıklar hakkında... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
on the issue of sexual transmitted diseases. | ...kısa bir konuşma yapmak istiyorum. ...kısa bir konuşma yapmak istiyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
One in two sexually active teenagers | Gerçek: Aktif cinsel hayatı olan iki gençten biri... Gerçek: Aktif cinsel hayatı olan iki gençten biri... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
will contract an STD by the age of 25. | ...25 yaşında CYGH'ye yakalanıyor. ...25 yaşında CYGH'ye yakalanıyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
What do you think about that? Yeah, Pauline? | Buna ne dersiniz? Evet Pauline? Buna ne dersiniz? Evet Pauline? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Can you contract an STD from having sex with a dead person? | Ölü biriyle seks yaparsan hastalık bulaşır mı? Ölü biriyle seks yaparsan hastalık bulaşır mı? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Any real questions in this audience? | Gerçek sorusu olan var mı? Gerçek sorusu olan var mı? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
If a mosquito bites you that has AIDS... | AIDS’li bir sivrisinek ısırırsa... AIDS’li bir sivrisinek ısırırsa... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
No, I mean, it would be one thing | Hayır, yani kaslı ve kızıl olsa... Hayır, yani kaslı ve kızıl olsa... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
if he was like muscular and a ginger. | ...yine iyi. ...yine iyi. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
But he's scrawny and a ging and it just doesn't work. | Ama sıska ve kızıl olunca pek hoş görünmüyor. Ama sıska ve kızıl olunca pek hoş görünmüyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Oh, my God, you're so mean. I think he's cute. | Tanrım, çok kötüsün. Bence tatlı bir çocuk. Tanrım, çok kötüsün. Bence tatlı bir çocuk. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Okay, so last night Adam could not get hard | Pekâlâ, dün gece Adam kaldıramadı... Pekâlâ, dün gece Adam kaldıramadı... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
and it was like totally awkward. It's never stopped me. | ...çok acayip oldu. Bu bana engel olamaz. ...çok acayip oldu. Bu bana engel olamaz. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Okay, tell me the truth. Is it this? | Peki, doğruyu söyle. Bu kadar mı? Peki, doğruyu söyle. Bu kadar mı? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Like | Şey gibi... Şey gibi... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Please don't do that. | Lütfen kes şunu. Lütfen kes şunu. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Is it? Just tell me the truth. No. | Öyle mi? Dürüst ol. Hayır. Öyle mi? Dürüst ol. Hayır. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Kind of. | Sayılır. Sayılır. (Gülerler) | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Maybe he's gay. No. | Belki eşcinseldir. Hayır. Belki eşcinseldir. Hayır. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Hey. What did I miss? | Merhaba. Ne kaçırdım? Merhaba. Ne kaçırdım? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Hey, nothing. | Merhaba, hiç bir şey. Merhaba, hiç bir şey. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Your girlfriend's friend thinks you're gay. | Sevgilinin arkadaşı eşcinsel olduğunu düşünüyor. Sevgilinin arkadaşı eşcinsel olduğunu düşünüyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Excuse me? | Ne dedin sen? Ne dedin sen? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You're not pretty enough. | O kadar yakışıklı değilsin. O kadar yakışıklı değilsin. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Buckle up. | Kemerini tak. Kemerini tak. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'm your mother, it's my job and it's the law. | Ben senin annenim, uyarmak görevim ve yasa böyle. Ben senin annenim, uyarmak görevim ve yasa böyle. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Buckle your seatbelt! | Kemerini tak! Kemerini tak! | Excision-1 | 2012 | ![]() |
We're not going any further until you do. | Takana kadar bir yere gitmiyoruz. Takana kadar bir yere gitmiyoruz. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
If you want to be treated as an adult, you need to start acting like one. | Yetişkin muamelesi görmek istiyorsan, öyle biri gibi davranmaya başlamalısın. Yetişkin muamelesi görmek istiyorsan, öyle biri gibi davranmaya başlamalısın. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I don't understand why you insist on playing these childish games? | Bu çocukça oyunları oynamaktaki ısrarını anlamıyorum? Bu çocukça oyunları oynamaktaki ısrarını anlamıyorum? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Tell me about your day. | Gününden bahset biraz. Gününden bahset biraz. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'd rather not. | Bahsetmemeyi tercih ederim. Bahsetmemeyi tercih ederim. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Tell me two things about your day or I'm gonna hit the truth horn. | Bugünle ilgili iki olay söyle yoksa hakikat kornasına basarım. Bugünle ilgili iki olay söyle yoksa hakikat kornasına basarım. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Fuck the truth horn. | Hakikat kornasını sikeyim. Hakikat kornasını sikeyim. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
All right, enough! | Tamam be, yeter! Tamam be, yeter! | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I learned about the Civil War | İç Savaş... İç Savaş... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
and sexually transmitted diseases. | ...ve cinsel yolla bulaşan hastalıkları öğrendik. ...ve cinsel yolla bulaşan hastalıkları öğrendik. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Lovely. | Çok hoş. Çok hoş. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I guess we better get going. | Artık gitsek iyi olur. Artık gitsek iyi olur. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
We don't want to be late for your appointment. | Randevuna geç kalmanı istemeyiz. Randevuna geç kalmanı istemeyiz. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You could you at least have the decency | Beni gerçek bir psikiyatriste götürme... Beni gerçek bir psikiyatriste götürme... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
to take me to an actual psychiatrist. | ...nezaketinde bulunabilirdiniz. ...nezaketinde bulunabilirdiniz. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Your father and I are not made out of money. | Babanla ben o kadar para kazanmıyoruz. Babanla ben o kadar para kazanmıyoruz. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Reverend William is a very bright man. | Peder William çok zeki bir adam. Peder William çok zeki bir adam. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
You're Iucky to have him. He's doing you a real favor. | Onunla konuşabildiğin için şanslısın. Sana büyük bir iyilik yapıyor. Onunla konuşabildiğin için şanslısın. Sana büyük bir iyilik yapıyor. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
What's the matter, Pauline? | Sorun nedir Pauline? Sorun nedir Pauline? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
What's the church's stance on organ donations? | Kilisenin organ bağışı konusundaki tutumu nedir? Kilisenin organ bağışı konusundaki tutumu nedir? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Well, it's a touchy subject. | Bu çok hassas bir konu. Bu çok hassas bir konu. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Here we believe the body is a temple. | Biz burada bedenin bir tapınak olduğunu düşünürüz. Biz burada bedenin bir tapınak olduğunu düşünürüz. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
And what if I told you I found the resting place | İsa'nın yattığı yerin... İsa'nın yattığı yerin... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
of Jesus Christ in my backyard | ...arka bahçemde olduğunu öğrendiğimi... ...arka bahçemde olduğunu öğrendiğimi... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
and that with just a few advances in science and technology | ...bilim ve teknolojik bir kaç küçük gelişmeyle... ...bilim ve teknolojik bir kaç küçük gelişmeyle... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I could resurrect him myself? | ...onu dirilteceğimi söylesem? ...onu dirilteceğimi söylesem? | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'd say that you are a very troubled Iittle girl. | Oldukça sorunlu bir kız olduğunu söylerdim. Oldukça sorunlu bir kız olduğunu söylerdim. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I only want you to endure the same gut wrenching agony | Tek isteğim, her Pazar... Tek isteğim, her Pazar... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
during these sessions that I go through | ...bütün bu seanslar boyunca vaazlarını dinlerken... ...bütün bu seanslar boyunca vaazlarını dinlerken... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
every single Sunday listening to your sermons. | ...çektiğim korkunç ıstırabı senin de yaşaman. ...çektiğim korkunç ıstırabı senin de yaşaman. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I know I don't believe in you. | Sana inanmadığımı biliyorum. Sana inanmadığımı biliyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
So you're totally justified if you choose to ignore me. | Beni görmezden gelirsen bunu kesinlikle anlarım. Beni görmezden gelirsen bunu kesinlikle anlarım. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I just I've been meaning to get something off my chest. | Sadece... İçimi rahatlatmaya çalışıyorum. Sadece... İçimi rahatlatmaya çalışıyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I haven't read your book in its entirety. | Kitabını tam olarak okumadım. Kitabını tam olarak okumadım. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Just can't bring myself to invest that much time into a work of Iiterature | Çok sayıda farklı eleştiriler alan böyle bir edebi esere... Çok sayıda farklı eleştiriler alan böyle bir edebi esere... | Excision-1 | 2012 | ![]() |
that's received so many mixed reviews. | ...onca zaman ayırmayı mantıklı bulmuyorum. ...onca zaman ayırmayı mantıklı bulmuyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'm an avid reader. | Ben bir kitap kurduyum. Ben bir kitap kurduyum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
There's just so much stuff out there. | Okunacak çok fazla şey var. Okunacak çok fazla şey var. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
Okay, here goes. | Pekâlâ, söylüyorum. Pekâlâ, söylüyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I'm planning on having premarital sex. | Evlilik öncesi seks yapmayı düşünüyorum. Evlilik öncesi seks yapmayı düşünüyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |
I know you're not gonna be 100 % onboard with it. | Bunu yüzde yüz onaylamadığını da biliyorum. Bunu yüzde yüz onaylamadığını da biliyorum. | Excision-1 | 2012 | ![]() |