Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 181443
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
He was different. | Farklıydı. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
He treated me like shit. So you're gonna return the favor, is that it? | Pislik gibi davranırdı. Sen de iyiliğini iade etmek istiyorsun, değil mi? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
I want that commission! | Vekalet yetkisini istiyorum! | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
That's mine! Is that what this is about? | Benim olmalıydı! Tüm istediğin bu mu? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Fifteen hundred dollars? My God. | 15,000 dolar mı? Tanrım. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Isn't that why you took him? | Sen o yüzden bakımını üstlenmedin mi? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Okay. You know what, I'll tell you what. | Tamam, bak sana ne söyleyeceğim. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
You want the commission? Fine, I will let you have it. | Vekaleti mi istiyorsun? Tamam, sana vereceğim. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
You don't even have to take Leo. | Leo'nun bakımını üstlenmene gerek de yok. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
I will take care of him for free, and I will send you the check. | Bakımını ücretsiz olarak yaparım, ve her ay sana çeki yollarım. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
What's that? That you eave Kyle here with us... | Neymiş o? Liseyi bitirene kadar... | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
...until he finishes high school. | ...Kyle'ı burada, bizimle bırak. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
I'm his mother. He belongs with me. | Kyle'ın annesiyim. Benim yanıma ait. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
You sure he feels that way? | Kyle'nin böyle hissettiğine emin misin? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Don't you tell me what my son feels. | Bana oğlumun hislerinden bahsetme. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
He's coming with me, and there isn't anything you can do. | Benimle geliyor ve, bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Then you can't have that commission. | Tamam, o zaman sen de vekaleti alamazsın. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Oh, well, we'll see about that! | Orasını göreceğiz! | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, we will. | Evet, göreceğiz! | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Give him a call. You got his number. | Ara onu. Numarası sende var. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
We were right there, Mike. | Ucundaydık, Mike. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Right fucking there. | Tam ucundaydık. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Now we got nothing. | Şimdi elimizde hiçbir şey yok. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Mike. Your mom's here. Dinner's almost ready. | Mike. Annen geldi. Yemek neredeyse hazır. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
You seen Kyle? He's not in the basement? | Kyle'yi gördün mü? Bodrum katında değil mi? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
No. Oh, for chrissake. | Hayır. Tanrı aşkına. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
I'll find him. Thanks, Terry. | Onu bulacağım. Teşekkürler, Terry. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
What a day, huh? Yeah, right. | Ne gündü ama? Evet, ne demezsin. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
There's nothing to do. I can't stop her. She's gonna take Leo and Kyle with her. | Yapılacak hiçbir şey yok. Onu durduramam. Leo ve Kyle'yi alacak. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
You don't think you can beat her in court? No, I don't. Nope. | Mahkemede onu yenebileceğini düşünmüyor musun? Hayır, hiç sanmıyorum. Hayır. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Well, isn't it obvious she just wants him for the money? | Sadece parayı istediği bariz bir şekilde ortada değil mi? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
I just can't win this one, Jack. | Bunu kazanamam, Jack. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Hey, Kyle. Honey, come in. | Selam, Kyle. İçeri gel, tatlım. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Have a seat, honey. | Otursana tatlım. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
You want a soda or something? | Kola falan bir şey ister misin? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
What do you want? Ahem. | Ne istiyorsun? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
I just wanted to say how sorry I was about the match. | Sadece maç için üzgün olduğumu söylemek istemiştim. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Is that why you called? Just to tell me that? | Bu yüzden mi aradın? Sadece bunu söylemek için mi? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
I a so wanted to say that I'll do whatever you think is best for Leo. | Şunu da söylemek istiyorum, Leo için en iyisi ne olursa onu yapacağım. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Then leave him here, where he is. | O zaman, onu olduğu yerde bırak. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
I have to tell you, I'm not sure that's what Leo wants. | Leo'nun bunu istediğinden emin olmadığımı sana söylemeliyim. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Just read the parts in yellow. What is it? | Sadece sarı kısmı oku. Nedir bu? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
It's the transcript from when Leo was in court. | Leo'nun mahkemesinin dökümü. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
My lawyer got it for me. | Avukatım benim için aldı. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
The judge told Leo he had to live there. No. | Yargıç orada yaşamak zorunda olduğunu söyledi. Hayır. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
No, honey. This is official from the court. | Hayır, tatlım. Bu resmi mahkemeden. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
That's what Mike said. | Mike'nin bunu söylemişti. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
He gets paid for being Leo's guard an, Kyle. | Leo'nun bakıcısı olduğunda para almaya başladı, Kyle. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
And then he just put him in that place so he wouldn't have to deaI with him. | Sonra da hiç uğraşmamak için Leo'yu oraya attı. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Leo belongs with us. | Leo bize ait. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Because we deserve that money, Kyle. Not some lawyer. | Çünkü o parayı biz hak ediyoruz, Kyle. Avukatın teki değil. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
You're a big boy. You can understand that. | Artık büyüdün. Bunu anlayabilirsin. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Look, Kyle, honey | Bak, Kyle. Tatlım. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
I don't care about any of this. Just leave Leo alone! | Bunların hiç birini umursamıyorum. Sadece Leo'yu yalnız bırak! | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Do you? | Duydun mu? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Thanks, Karen. I appreciate it. | Teşekkürler, Karen. Minnettarım. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, bye. | Evet, görüşürüz. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Anything? No, he's not at Stemler's. | Bir şey var mı? Hayır, Stemler'da değil. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Where could he be? I don't know. | Bu delilik. Nerede olabilir? Bilmiyorum. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Uh, maybe he went for a walk. We should take a drive. | Üzgündü, belki de dolaşmaya çıkmıştır. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Where we gonna go? Ho d on. Yes? | Nereye gideceğiz tatlım? Bekle biraz. Evet? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
He o? | Alo? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Yeah. this is him. Who is it? | Evet, benim. Kim o? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
It has been a very long day. | Çok uzun bir gün oldu. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
I need some answers. | Cevaplara ihtiyacım var. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Now, if you can't give them to me, get me somebody who can. | Bana cevap veremiyorsan, veren birini bul getir. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Now. Sir, please stay calm. | Şimdi. Bayım, lütfen sakin olun. Elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Calm down. We'll find him. | Sakin ol. Onu bulacağız. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
"Calm down"? We're gonna sue your ass. | "Sakin ol" mu? Seni dava edeceğiz. Kendisi avukat. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
I'm sorry. How could you just let him escape? | Üzgünüm. Kaçmasına nasıl izin verdiniz? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Look, he's definately not on the premises. | Bakın, burada olmadığı kesin. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
A lot of the time, they just try to go home. | Çoğu zaman, eve gitmeye çalışırlar. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
We're about to go there now. Unbelievable. Unbelievable. | Biz de oraya gitmek üzereyiz. İnanılmaz. İnanılmaz. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Hey, folks, keep an eye on each other. | Millet, gözünüz birbirinizin üzerinde olsun. Tamam mı? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
The lights are on. JACKIE: It's gotta be him. | Işıklar açık. Leo olmalı. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Hey, did you bring the key? MIKE: No, I forgot it. | Anahtar yanında mı? Hayır unuttum. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Shit. | Yapma be. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Shh, Terry! My bad, my bad, my bad. | Terry! Benim hatam, benim hatam. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Ring the bell. I just did, sweetheart, okay? | Zili çal. Çaldım zaten tatlım, tamam mı? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
I think I hear a TV. Rea y? | Sanırım televizyonun sesini duyuyorum. Gerçekten mi? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
You're right. Okay. Um... | Haklısın. Tamam. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Hold on, hold on. | Bekle. Bekle. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Ho d on. | Bekle. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Yes, there he is. JACKIE: What's he doing? | Evet, içeride. Ne yapıyor? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
He's watching TV. | Televizyon izliyor. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
He's not responding. Hit the bell. | Cevap vermiyor. Zili çal. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Anything? Nothing. | Bir şey var mı? Hiçbir şey yok. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Dude, is he dead? I have no fricking dea. | Dostum, öldü mü? Hiçbir fikrim yok. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Chrst. Dude, this is kind of spooky. | Tanrım. Dostum, bu biraz ürkütücü. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Should we break in? No. | Kapıyı kıralım mı? Hayır. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Okay. I've got a key back at the office. I'll go get it. | Tamam, ben ofisten anahtarları alıp buraya geleyim. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
You guys stay here. Alone? | Siz de burada kalın. Yalnız başımıza mı? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Super spooky. You go first. | Süper ürkütücü. Önce sen gir. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Oh, for God's sake. I'll go last. | Tanrı aşkına. En son ben gireceğim. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
You okay, Leo? | İyi misin, Leo? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
How'd you get here, pal? | Buraya nasıl geldin, dostum? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Leo, did you walk here? | Leo, buraya kadar yürüdün mü? | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
I brought him. Aah! | Ben getirdim. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
You brought him? Yeah. | Sen mi getirdin? Evet. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |
Are you out of your mind? We've been worried sick about him. | Kafayı mı yedin sen? Biz de hastalığından dolayı kafayı yiyorduk. | Win Win-1 | 2011 | ![]() |