Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 165278

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
...how are you doing?	...nasılsın?	The Jacket-1	2005
Can you say hi, Babak?	Konuşabilir misin, merhaba Babak?	The Jacket-1	2005
Hi, Babak.	Merhaba Babak.	The Jacket-1	2005
You're okay, you're okay.	İyisin, iyisin.	The Jacket-1	2005
I need to take this to someone.	Bunu birine götürmeni istiyorum.	The Jacket-1	2005
This is a secure unit. There's no way I can do that.	Burası güvenli birim. Bunu asla yapamam.	The Jacket-1	2005
You have to. Please.	Yapmalısın. Lütfen.	The Jacket-1	2005
How long do you need? Just a couple hours.	Ne kadar sürer? Sadece birkaç saat.	The Jacket-1	2005
I'm gonna die tonight.	Bu gece öleceğim.	The Jacket-1	2005
It's been decided.	Hüküm verildi.	The Jacket-1	2005
You want me to come in with you?	Seninle gelmemi ister misin?	The Jacket-1	2005
I'll be okay.	Ben hallederim.	The Jacket-1	2005
Come in, it's cold out there. Yeah.	İçeri gel, dışarısı çok soğuk. Evet.	The Jacket-1	2005
God. How've you been, Jackie?	Tanrım. Nasılsın, Jackie?	The Jacket-1	2005
Okay. Yeah? How's your mom?	İyi. Öyle mi? Annen nasıl?	The Jacket-1	2005
Well, okay.	O da iyi.	The Jacket-1	2005
Do you think I could talk to her?	Sence onunla konuşabilir miyim?	The Jacket-1	2005
Hey, Mom. Mom?	Anne. Anne?	The Jacket-1	2005
Hey, Jean. Hey.	Hey, Jean. Hey.	The Jacket-1	2005
Mom, this is the guy that fixed the car.	Anne, bu arabayı tamir eden adam.	The Jacket-1	2005
The guy you yelled at.	Bağırdığın adam.	The Jacket-1	2005
There something you need?	Bir şeye mi ihtiyacın var?	The Jacket-1	2005
It's something you need.	Senin ihtiyacın var.	The Jacket-1	2005
Jackie, go play in the snow.	Jackie, gidip karda oyna.	The Jacket-1	2005
I don't know how to make this not sound crazy.	Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.	The Jacket-1	2005
I know it's not gonna make a lot of sense right now...	Bunun şu anda bir önemi olmadığını biliyorum...	The Jacket-1	2005
Look. Everything that I want to tell you is in this letter.	Bak. Sana söylemek istediğim her şey mektupta.	The Jacket-1	2005
And it's really...	Ve gerçekten...	The Jacket-1	2005
It's very important that you believe it, because...	Buna inanman çok önemli, çünkü...	The Jacket-1	2005
Because it just would be a shame if you didn't, you know?	Yoksa çok yazık olacak, anlıyor musun?	The Jacket-1	2005
Okay, I'll read it.	Tamam, okurum.	The Jacket-1	2005
That it?	Bu mudur?	The Jacket-1	2005
Yeah, that's it.	Evet, bu.	The Jacket-1	2005
Petal...	Taç yaprağı...	The Jacket-1	2005
...it's nice.	...çok hoş.	The Jacket-1	2005
Don't stop calling her that.	Ona böyle demeye devam et.	The Jacket-1	2005
I think she likes it.	Bence hoşlanıyor.	The Jacket-1	2005
You be good, all right, Jackie?	Kendine dikkat et tamam mı, Jackie?	The Jacket-1	2005
Put me in the jacket.	Bana gömleği giydir.	The Jacket-1	2005
You have to put me in the jacket, it's the only way. I gotta get in there.	Bana gömleği giydirmelisin, tek yol bu. Oraya girmeliyim.	The Jacket-1	2005
Jack? Jack, come on.	Jack? Jack, haydi.	The Jacket-1	2005
I need you to help me get you inside.	İçeri girmek için yardımına ihtiyacım var.	The Jacket-1	2005
All right, you got it? I got it.	Pekâlâ, oldu mu? Oldu.	The Jacket-1	2005
That was it. Justin!	İşte buydu. Justin!	The Jacket-1	2005
Put me in the jacket.	Bana gömleği giydirin.	The Jacket-1	2005
What happened? He slipped. He slipped on the ice.	Ne oldu? Kaydı. Buzda kaydı.	The Jacket-1	2005
Let's get him up. Watch his head. The jacket.	Yukarı götürelim. Başına dikkat. Gömlek.	The Jacket-1	2005
He said we have to get him into the jacket.	Ona gömlek giydirmemiz gerektiğini söyledi.	The Jacket-1	2005
I know the procedure, but we can't do this to him.	Prosedürü biliyorum, ama bunu ona uygulayamayız.	The Jacket-1	2005
Do whatever you did with Becker.	Becker'la ne yaptıysanız onu yap.	The Jacket-1	2005
Sometimes I think we live through things...	Sanırım bazen bizler, sadece...	The Jacket-1	2005
... only to be able to say that it happened.	..."oldu" diyebilmek için yaşıyoruz.	The Jacket-1	2005
That it wasn't to someone else, it was to me.	Başka birine değil, bana...	The Jacket-1	2005
Sometimes we live to beat the odds.	Bazen bahisleri yanıltmak için yaşıyoruz.	The Jacket-1	2005
I'm not crazy...	Ben deli değilim...	The Jacket-1	2005
... even though they thought I was.	...onlar öyle olduğumu söylese bile.	The Jacket-1	2005
I live in the same world as everyone else.	Ben de diğer herkesle aynı dünyada yaşıyorum.	The Jacket-1	2005
I just saw more of it, as I'm sure you have.	Sadece daha fazlasını gördüm, senin gibilerden.	The Jacket-1	2005
They'll find my body tomorrow.	Yarın cesedimi bulacaklar.	The Jacket-1	2005
You can check it out if you don't believe me.	İnanmıyorsan, kontrol edebilirsin.	The Jacket-1	2005
I've seen life after my death...	Ölümümden sonraki yaşamı gördüm...	The Jacket-1	2005
... and I'm telling you this because it's the only way...	...bunu sana söylüyorum çünkü kızına ve kendine...	The Jacket-1	2005
... to help you and your daughter have a better life of your own.	...daha iyi bir yaşam sağlamanın tek yolu bu.	The Jacket-1	2005
... you're gonna pass out one day smoking a cigarette...	...bir gün sigara içerken kendinden geçeceksin...	The Jacket-1	2005
... and burn to death.	...ve yanarak öleceksin.	The Jacket-1	2005
Your daughter grows up living the same sad life you're living right now.	Kızın da senin yaşadığın hazin hayatı yaşayarak yaşlanıyor.	The Jacket-1	2005
And she misses you so much.	Ve seni çok özlüyor.	The Jacket-1	2005
Sometimes life can only really begin with the knowledge of death.	Bazen yaşam bir ölüm haberiyle başlayabilir.	The Jacket-1	2005
That it can all end, even when you least want it to.	İsteyeceğin son şey olsa bile, her şeyi bitiren bir haber.	The Jacket-1	2005
The important thing in life is to believe...	Yaşamdaki asıl önemli şey, hayat devam ederken...	The Jacket-1	2005
... that while you're alive, it's never too late.	...ölümün, asla uzakta olmadığına inanmaktır.	The Jacket-1	2005
I promise you, Jean, no matter how bad things look...	İnan bana Jean, her şey ne kadar görünürse görünsün...	The Jacket-1	2005
... they look better awake than they do asleep.	...uyanıkken, uykudakinden daha iyidirler.	The Jacket-1	2005
When you die, there's only one thing you want to happen.	Öldüğünde, olmasını istediğin tek şey vardır.	The Jacket-1	2005
You wanna come back.	Geri dönmek istersin.	The Jacket-1	2005
Hey, you okay? I'm fine.	Hey, sen iyi misin? İyiyim.	The Jacket-1	2005
You have a nasty cut there.	Fena yaralanmışsın.	The Jacket-1	2005
Yeah, yeah.	Öyle, evet.	The Jacket-1	2005
I slipped, but I'm alive.	Kaydım ama yaşıyorum.	The Jacket-1	2005
I'm on my way to the hospital. Could I give you a ride?	Hastaneye doğru gidiyorum. Seni bırakmamı ister misin?	The Jacket-1	2005
Yeah, I'd love that.	Evet, çok sevinirim.	The Jacket-1	2005
Okay. Get in.	Tamam. Bin.	The Jacket-1	2005
I'm sorry, one sec.	Affedersin, bir saniye.	The Jacket-1	2005
That's sweet. Have a good time, okay?	Çok güzel. Eğlenmene bak, tamam mı?	The Jacket-1	2005
Yeah, yeah. Listen, Mom, now's not actually a great time to talk.	Evet, evet. Anne dinle, şu an konuşmak için uygun zaman değil.	The Jacket-1	2005
I'm on my way to work. Yeah, I'll call you later.	İşe gidiyorum. Evet, seni sonra ararım.	The Jacket-1	2005
All right. Happy New Year.	Peki. Mutlu Yıllar.	The Jacket-1	2005
Sorry about that. That's all right.	Kusura bakma. Sorun değil.	The Jacket-1	2005
No problem there.	Umarım her şey yolundadır.	The Jacket-1	2005
How you doing?	Senin nasıl gidiyor?	The Jacket-1	2005
Better now.	Artık daha iyi.	The Jacket-1	2005
Target four. Wanna take the other truck? Roger.	Hedef dört. Diğer kamyonu almak ister misin? Anlaşıldı.	The Jacket-2	2005
...in the States, sergeant.	...bulamadık, çavuş.	The Jacket-2	2005
I'm sure you have friends. I want the paperwork this afternoon.	Eminim dostların vardır. Prosedürler öğleye kadar halledilsin.	The Jacket-2	2005
Get him on the next flight out of here. Yes, sir.	Onu ilk uçakla gönderin. Başüstüne.	The Jacket-2	2005
There is help for you, sergeant. Of course there is.	Her şey düzelecek, çavuş. Elbette düzelecek.	The Jacket-2	2005
...to an institution for the criminally insane...	...kurumuna tevdi edilmeye mahkûm ediyorum.	The Jacket-2	2005
...where I hope the doctors and proper treatment can help you.	Dilerim doktorlar ve uygun tedavi sana yardımcı olur.	The Jacket-2	2005
There was a stone in it. It said "petal. "	Üzerinde "taç yaprağı" yazıyor.	The Jacket-2	2005
What do you mean, he's?	Ne demek istiyorsun, o?	The Jacket-2	2005