Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 16120
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You hardly know me. So how can you say that? | Beni doğru dürüst tanımıyorsun bile. Bunu nasıl söylersin? | Dope-1 | 2015 |  |
| I can just tell. | Söylüyorum işte. | Dope-1 | 2015 | |
| You shouldn't settle for what's expected. | Beklentilerini düşük tutmamalısın. | Dope-1 | 2015 | |
| Like Dom, right? | Dom gibi, değil mi? | Dope-1 | 2015 | |
| Don't try and be slick. | Lafı kıvırmaya çalışma. | Dope-1 | 2015 | |
| You're trying to block him. | Onun önünü kesmeye çalışıyorsun. | Dope-1 | 2015 | |
| So, you two | Yani siz ikiniz... Sizler... Karmaşık bir durum. | Dope-1 | 2015 | |
| But trust me, he's got nothing on you. | Ama güven bana hiçbir konuda senden daha üstün değil. | Dope-1 | 2015 | |
| You probably got all the girls lined up asking you to prom and shit. | Büyük ihtimalle mezuniyet balosuna seninle gitmek için tüm kızlar sıraya girmiştir. | Dope-1 | 2015 | |
| You making fun of me? N No. | Dalga mı geçiyorsun? Hayır. Hayır. Üzgünüm. | Dope-1 | 2015 | |
| Hey, I didn't go to my prom. | Ben kendi baloma gitmedim. Kendi balona gitmedin mi? Cidden. | Dope-1 | 2015 | |
| I had one guy ask me Anthony Davis and he fucking stood me up. | Bir çocuk teklif etmişti. Anthony Davis. Siktiğimin evladı beni ekmişti. | Dope-1 | 2015 | |
| I didn't even care about missing prom. | Baloya gidememiş olmamı takmıyordum. | Dope-1 | 2015 | |
| I was more mad about not going to Six Flags the next day. | Ertesi gün lunaparka gidemediğim için kızgındım. | Dope-1 | 2015 | |
| All my friends had dates. I didn't want to go alone. | Tüm arkadaşlarımın çıktıkları vardı. Yalnız gitmek istememiştim. | Dope-1 | 2015 | |
| Would you want to go to prom with me? | Baloya benimle gitmek ister misin? | Dope-1 | 2015 | |
| I mean, I | Yani, ben... Karmaşık birisi olmadığımı biliyorum ama... | Dope-1 | 2015 | |
| It's just with studying and all, | Ders çalışmam lazım. Zamanımın olacağını sanmıyorum. | Dope-1 | 2015 | |
| What if I helped you study? And what if you passed the GED? | Peki ya sana çalışmanda yardım edersem? Sınavı geçersen? | Dope-1 | 2015 | |
| Would you go with me then? | O zaman benimle gelir misin? | Dope-1 | 2015 | |
| Oh, shit. Oh, shit. | Hasiktir. Hasiktir | Dope-1 | 2015 | |
| Three words. Did you fuck? | 3 kelime. Onu siktin mi? | Dope-1 | 2015 | |
| You're a pussy, nigga. Come on, man. | Amcığın tekisin dostum. Hadi ama. | Dope-1 | 2015 | |
| She let me feel her titties and finger bang her. | İkizlerini avuçlayıp amını parmaklamama izin verdi. | Dope-1 | 2015 | |
| Bullshit. No, I'm dead ass serious. | Saçmalık! Hayır, çok ciddiyim. | Dope-1 | 2015 | |
| Smell my fingers. I don't smell shit. | Parmaklarımı kokla. Bir bok kokmuyor. | Dope-1 | 2015 | |
| Just cream. You never smelled pussy before. | Krem sürmüşsün. Daha önce am mı kokladın sanki? | Dope-1 | 2015 | |
| Wait. I have. | Bekle, ben kokladım. Bir bok kokmuyor dostum. | Dope-1 | 2015 | |
| See, she don't smell shit either. 'Cause you only know your pussy. | Bak o da bir bok koklamadı. Çünkü sadece kendi amını kokladın. | Dope-1 | 2015 | |
| Exactly! | Tabii tabii! | Dope-1 | 2015 | |
| Wait, wait, wait. Hold it. Whoa, whoa. | Bekle, bekle, bekle. Orada dur. | Dope-1 | 2015 | |
| Wait a minute. You two go back through, one at a time. | Bir dakika. Siz ikiniz sırayla tekrar geçin. Teker teker. | Dope-1 | 2015 | |
| What's getting into you? Come on. | Ne buldun? Geçin. | Dope-1 | 2015 | |
| Hey, hey. Calm down. | Hop, hop. Sakin ol. | Dope-1 | 2015 | |
| Go. Everybody else wait. Turn around, go back. | Git. Bekleyenler, arkanızı dönün ve gidin. | Dope-1 | 2015 | |
| We gotta do pat downs. The machine is broke. | Elle aramak zorundayız. Makine bozuk. | Dope-1 | 2015 | |
| Oh, shit. Oh, shit. | Ha siktir. Ha siktir. | Dope-1 | 2015 | |
| Yo, yo, yo. Oh, shit! | Ha siktir! Sorun ne? Ne var? | Dope-1 | 2015 | |
| Fuck! Is that real? | Siktir! Bu şey gerçek mi? | Dope-1 | 2015 | |
| Boy, how'd you get this shit? I have no fucking clue, Jib. No fucking clue. | Bu boku nereden buldun? Hiçbir fikrim yok Jib. Hiçbir fikrim yok. | Dope-1 | 2015 | |
| What do you mean you don't have a fucking clue? | Nasıl hiçbir fikrin yok? | Dope-1 | 2015 | |
| I have no fucking clue where that gun came from. | Bu tabancanın nereden geldiği hakkında en ufak bir fikrim yok. Ya da uyuşturucuların. | Dope-1 | 2015 | |
| Drop your weapons! | Silahlarınızı atın. | Dope-1 | 2015 | |
| Get the fuck outta here. Let's move. Go! | Buradan siktir olup gitmemiz lazım. Hadi koş. Yürü. | Dope-1 | 2015 | |
| Last night at at the fucking party. | Dün gece... Siktiğimin partisinde. | Dope-1 | 2015 | |
| At the party. Dom put that shit in my bag. Had to be. | Partide Dom bu boku çantama koymuş olmalı. | Dope-1 | 2015 | |
| Well, we gotta get rid of it then. You know? Dump it, or | Bundan kurtulmalıyız o zaman. Atalım ya da... | Dope-1 | 2015 | |
| Or take it to the police. Yeah. Let's take it to the police. | ...polise götürelim. Evet, evet. Polise götürelim. | Dope-1 | 2015 | |
| You want three niggas to take a bag full of dope and a gun... | 3 zencinin bir çanta dolusu uyuşturucu ve silahla karakola gitmesini mi öneriyorsun? | Dope-1 | 2015 | |
| Like, "Here you go"? N | Alın bakalım mı diyelim? | Dope-1 | 2015 | |
| And And you don't expect Dom to find out who snitched? | Ve de Dom kimin gammazladığını öğrenmez mi sanıyorsun? | Dope-1 | 2015 | |
| Well, what do you wanna do with it? Yo, that's a lot of weight. | Ne yapmak istiyorsun peki? Dostum bu şey çok ağır. | Dope-1 | 2015 | |
| It's like 20, 30 keys. I don't know. | 10 15 kilo gelir. Bilmiyorum. Çok ağır tamam mı? Bilmiyorum, Dig. | Dope-1 | 2015 | |
| I don't know anything about this shit. | Bu bok hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Dope-1 | 2015 | |
| All I know is Jeezy paid LeBron and Jay paid Dwyane Wade. | Tek bildiğim, Jeezy, LeBron'a ödedi, Jay de Dwyane Wade'e. | Dope-1 | 2015 | |
| What? He was talking about dope? | Ne? Uyuşturucudan mı bahsediyordu? | Dope-1 | 2015 | |
| Shit. | Siktir. Ben... Ben açtım. | Dope-1 | 2015 | |
| You did what? I don't want that shit. | Ne yaptın? Bu boku istemiyorum. | Dope-1 | 2015 | |
| Hello? Who the fuck is this? | Alo? Sen de kimsin? | Dope-1 | 2015 | |
| U Um, who is this? | Kimsiniz? | Dope-1 | 2015 | |
| This the nigga that's gon' fuck you up, you keep asking questions. | Soru sormaya devam edersen seni sikip atacak olan kişiyim. | Dope-1 | 2015 | |
| Now, who the fuck is this? | Şimdi söyle, kimsin? | Dope-1 | 2015 | |
| Okay, I see how we gon' do this then. | Tamam, o zaman şöyle yapacağız. | Dope-1 | 2015 | |
| If this ain't a nigga named Malcolm at Yukon and 104th Street, | Eğer adın Malcolm değilse ve Yukon 104. sokakta oturmuyorsan... | Dope-1 | 2015 | |
| then I'm gon' kill your ass. | ...götünden kan alacağım. | Dope-1 | 2015 | |
| How do you know where I am? Find an iPhone. | Nerede olduğumu nereden biliyorsun? "iPhone'umu Bul" | Dope-1 | 2015 | |
| Steve Jobs a motherfucking genius. Oh, shit. | Steve Jobs tam bir dahi orospu çocuğu. Siktir. | Dope-1 | 2015 | |
| Now, if this a nigga named Malcolm, say, "Damn right. " | Şimdi eğer adın Malcolm ise "Haklısın" de. Aksi takdirde, tik tak tik tak pat. | Dope-1 | 2015 | |
| Damn right. Damn right, my name is Malcolm. | Haklısın. Haklısın, benim adım Malcolm. | Dope-1 | 2015 | |
| Malcolm. Malcolm! | Malcolm, Malcolm! Nasılsın adamım? | Dope-1 | 2015 | |
| Dom told me there was a mix up. You accidentally took my lunch. That true? | Dom bana bir karışıklık olduğundan bahsetti. Yanlışlıkla öğle yemeğimi almışsın. | Dope-1 | 2015 | |
| Took your lunch? Yeah, my lunch. | Öğle yemeğini mi? Evet, öğle yemeğimi. | Dope-1 | 2015 | |
| A nigga hungry. Yes. Yes, I | Burada açım. Evet evet. Salamlı sandviç. | Dope-1 | 2015 | |
| Baloney. It got cheese on it? | Salamlı. Peynir de var mı? Evet. | Dope-1 | 2015 | |
| We talking about the same sandwich, nigga? | Aynı sandviçten mi bahsediyoruz dostum? Çünkü ben peynir istemedim. | Dope-1 | 2015 | |
| I find that my fucking sandwich got cheese on it, I'm gon' kill your ass. | Peynirli sandviçimi bulacağım ve de götünden kan alacağım. | Dope-1 | 2015 | |
| I don't know. | Bilmiyorum. Sadece... Bilirsin... Burada bir çanta var ve... | Dope-1 | 2015 | |
| You're the one wanted to get all cute, talkin' 'bout baloney sandwiches and shit. | Tatlı tatlı salamlı sandviç ayağı çeken sendin. | Dope-1 | 2015 | |
| I just asked you if you had my lunch. Yeah. | Sadece öğle yemeğimin sende olup olmadığını sordum. Evet. | Dope-1 | 2015 | |
| Yeah, you're right. You're right. | Evet, haklısın. Haklsın. | Dope-1 | 2015 | |
| Uh, your lunch. It's right here. I'm looking at it right now. | Öğle yemeğin burada, şu an ona bakıyorum. | Dope-1 | 2015 | |
| Coolio. | Güzel. | Dope-1 | 2015 | |
| Now, after school, you're gon' see a red El Camino parked... | Okuldan sonra, kırmızı bir El Camino'nun park ettiğini göreceksin... | Dope-1 | 2015 | |
| and this handsome ass nigga inside. | ...içinde bu yakışıklı dostun olacak. | Dope-1 | 2015 | |
| That ain't Lance Gross, nigga. That's yours truly. | Lance Gross'a benzemez dostum. Bu tamamen senin eline bakar. | Dope-1 | 2015 | |
| Just walk up, hand me the baloney sandwich and be on your way. | Sadece yürü, sandviçimi bana ver, sonra da yoluna devam et. | Dope-1 | 2015 | |
| You have a nice, happy, productive life with a hell of a story to tell. | Sağlam bir hikaye anlatacağın güzel, mutlu, verimli bir hayatın olsun. | Dope-1 | 2015 | |
| You got it? Yeah. Yeah, I got it. | Anladın mı? Evet evet anladım. | Dope-1 | 2015 | |
| Red El Camino after school. Cool. | Kırmızı El Camino, okuldan sonra. Güzel. | Dope-1 | 2015 | |
| It's almost over, little nigga. | Neredeyse bitti küçük dostum. İyi iş çıkardın. | Dope-1 | 2015 | |
| What the fuck did we get ourselves into, man? | Ne sikime bulaştık biz böyle adamım? | Dope-1 | 2015 | |
| Yo, he's over there. | Bak, orada. | Dope-1 | 2015 | |
| Where? To the right. | Nerede? Sağda. Tamam gördüm. | Dope-1 | 2015 | |
| You good? Yeah. Yeah, let's go. | İyi misin? Evet, evet. Hadi gidelim. | Dope-1 | 2015 | |
| You good? All right. Yeah. | İyi misin? Sorun yok. Evet. | Dope-1 | 2015 | |
| He asked for you alone, you know? | Yalnız gitmeni söyledi. | Dope-1 | 2015 | |
| I got your back and all. It's just I don't wanna mess with his explicit instructions. | Sonuna kadar arkandayım. Sadece verdiği talimatlara uymak istiyorum. | Dope-1 | 2015 | |
| You'll be fine, bro. | Bir şey olmaz, dostum. Değil mi? | Dope-1 | 2015 | |
| You're just dropping it off. You're good. | Sadece malı teslim edeceksin. İyisin. | Dope-1 | 2015 | |
| Uh, hey. Yeah. | Selam. Evet. Ben... Öğle yemeğin bende. | Dope-1 | 2015 | |
