• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 16091

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
The MC tries to 'save' the evening. Let's see what you think. Ambulans çalışanları geceyi "kurtarmaya" çalışıyor. Bakalım ne düşüneceksiniz. Doodslag-1 2012 info-icon
Are you real ambulance workers? You look like a couple in matching rain suits. Ambulans çalışanları mısınız siz? Doodslag-1 2012 info-icon
Shut up, we're working. She and I are working. Kes sesini, çalışıyoruz burada. O ve ben çalışıyorum. Doodslag-1 2012 info-icon
You're not doing anything. Senin bir şey yaptığın yok. Doodslag-1 2012 info-icon
Is this funny or too much? It's funny but it's out of bounds. Komik mi yoksa abartılı mı? Komik ancak sınırı aşmış. Doodslag-1 2012 info-icon
Look at what he has to say after that. Bakın daha sonra ne söylüyor. Doodslag-1 2012 info-icon
I have one more question: Could you wipe her bottom for me? Senden bir ricam var. En azından bayanın götünü benim için siler misin? Doodslag-1 2012 info-icon
Then you didn't come entirely in vain. Loser. Böylece tamamen boşa gelmiş olmazsın. Ezik. Doodslag-1 2012 info-icon
This took too long. Let's continue with the show. Here's Felix. Fazla uzun sürdü bu, biz devam edelim. Karşınızda Felix. Doodslag-1 2012 info-icon
He's called a loser. This man, a friendly giant... Adam ezik diyor. Bu babacan devse... Doodslag-1 2012 info-icon
What does he do? Nothing. Perhaps he likes being put down. Ne yapıyor? Hiçbir şey. Belki küçümsenmeyi seviyordur. Doodslag-1 2012 info-icon
But he can also draw the line: This is where it ends. Ama aynı zamanda bir sınır da belirleyebilir. İşte burası son nokta. Doodslag-1 2012 info-icon
Sometimes you have to fight back. Bazen karşılık vermen gerekir. Doodslag-1 2012 info-icon
Unit 150: A137 Van Kesterenstraat. 150 numaralı birim: A137 Van Kesterenstraat. Doodslag-1 2012 info-icon
A delivery with complications. Doğumda komplikasyonlar olmuş. Doodslag-1 2012 info-icon
The child's heartbeat is weak, the mother is in bad shape. Bebeğin kalp atışı zayıf, anneyse kötü bir durumda. Doodslag-1 2012 info-icon
I repeat: The child's heartbeat is weak... Tekrarlıyorum, bebeğin kalp atışı zayıf... Doodslag-1 2012 info-icon
What's wrong? He fell. His head is injured. Sorun ne? Düştü. Kafası yaralandı. Doodslag-1 2012 info-icon
What happened? I fell and hit my head. Ne oldu? Düşüp kafamı çarptım. Doodslag-1 2012 info-icon
Take a deep breath. Exhale. Derin bir nefes al. Geri ver. Doodslag-1 2012 info-icon
What's your name? Karim. Adın ne? Karim. Doodslag-1 2012 info-icon
What day is it? Wednesday, right? Wednesday. Bugün günlerden ne? Çarşamba, değil mi? Çarşamba. Doodslag-1 2012 info-icon
It looks worse than it is. Head wounds bleed a lot. Göründüğünden daha kötü. Yaran fazla kanıyor. Doodslag-1 2012 info-icon
Go to the Emergency Room. Can't you take him? Acil servise git. Siz götüremez misiniz? Doodslag-1 2012 info-icon
We need to go to a delivery. You're going to help him. Doğuma gitmemiz gerek. Ona yardım etmeyecek misiniz? Doodslag-1 2012 info-icon
He's fine. Just to go to the hospital and they'll clean him up. Durumu iyi. Hastaneye gidin siz, onlar ilgilenirler. Doodslag-1 2012 info-icon
Don't be a smartass. You're taking him. Don't touch me, idiot. Ukalalık yapma. Götürün onu. Dokunma bana, ahmak. Doodslag-1 2012 info-icon
Where are you going? What's this? Nereye gidiyorsun? Ne bu? Doodslag-1 2012 info-icon
What the fuck are you doing? Get out. Ne halt ediyorsun sen? Çık dışarı. Doodslag-1 2012 info-icon
We need to get to a delivery. You need to get out and help him. Doğuma yetişmemiz gerek. Dışarı çıkıp ona yardım etmelisiniz. Doodslag-1 2012 info-icon
Shouldn't we take him? No way. Onu alamaz mıyız? Olmaz. Doodslag-1 2012 info-icon
Come on, we need to get going. What's your problem? Hadi ama, gitmemiz gerek. Sorunun ne senin? Doodslag-1 2012 info-icon
Are you a racist, or something? Let's call the police. Relax. Irkçı filan mısın? Polisi arayalım. Sakin ol. Doodslag-1 2012 info-icon
We're stuck and we're being threatened. Can I have police support? Mahsur kaldık ve tehdit ediliyoruz. Polis desteği gönderir misiniz? Doodslag-1 2012 info-icon
Stay inside the vehicle. We're calling the police. Aracın içerisinde kalın. Polislere haber veriyoruz. Doodslag-1 2012 info-icon
All units, who is near Van Kesterenstraat? We have a delivery with complications. Tüm birimlere, Van Kesterenstraat'a yakın olan var mı? Doodslag-1 2012 info-icon
Who is near Van Kesterenstraat? Van Kesterenstraat'a yakın olan kim var? Doodslag-1 2012 info-icon
Open that fucking door. Açın lan şu kapıyı! Doodslag-1 2012 info-icon
The delivery is going wrong. Hurry up. Doğum da sorunlar var. Acele edin. Doodslag-1 2012 info-icon
We can't have this. The police are on their way. Burada bekleyemeyiz. Polisler yoldadır. Doodslag-1 2012 info-icon
Then the baby will be dead. We need to wait, okay? O zamana kadar bebek ölür. Beklememiz gerek, tamam mı? Doodslag-1 2012 info-icon
Unit 150. Call in as soon as the police have arrived. 150 numaralı birim. Polisler oraya varır varmaz bizimle irtibat kurun. Doodslag-1 2012 info-icon
Goddamn. Come on. Kahretsin. Hadi ama. Doodslag-1 2012 info-icon
A mother and her baby are dying. Just move over. Bir anne ve bebeği ölüyor. Yoldan çekilin. Doodslag-1 2012 info-icon
Listen to us. If we don't go there, a baby will die. Bizi dinleyin. Eğer oraya gitmezsek, bir bebek ölecek. Doodslag-1 2012 info-icon
Chill, man. You need to chill. Sakin ol, ahbap. Sen sakin ol. Doodslag-1 2012 info-icon
You need to chill. Senin sakin olman gerek. Doodslag-1 2012 info-icon
What the fuck are you doing? Ne halt ediyorsun sen be? Doodslag-1 2012 info-icon
Max, stop. I want to check that boy. The baby first. Max, dur. Çocuğu kontrol etmek istiyorum. Önce bebek. Doodslag-1 2012 info-icon
You are under arrest. Tutuklusunuz. Doodslag-1 2012 info-icon
She didn't do anything. She has nothing to do with it. O bir şey yapmadı. Onun bu işle bir alakası yok. Doodslag-1 2012 info-icon
We'll find out. I'm going with you. She's not involved. Kendimiz öğreneceğiz. Sizinle geleceğim. O bir şey yapmadı. Doodslag-1 2012 info-icon
Relax. I am relaxed. Just listen to me. Sakin ol. Sakinim ben. Dinleyin beni. Doodslag-1 2012 info-icon
Just cooperate and you'll be fine. I'm cooperating. She's not involved. İşbirliği yap, bir sorun olmayacak. İş birliği yapıyorum. Doodslag-1 2012 info-icon
Sir, I want you to turn around... Sir? I'm an ambulance driver. Efendim, arkanızı dönmenizi istiyorum. Efendim mi? Ambulans şoförüyüm ben. Doodslag-1 2012 info-icon
Turn around and spread your arms. Goddamn. Arkanı dön ve kollarını aç. Lanet olsun. Doodslag-1 2012 info-icon
Unbelievable, it's the same ambulance driver. İnanılmaz bir şey, aynı ambulans şoförü. Doodslag-1 2012 info-icon
I said you need to fight back and I still believe that. You need to fight back. Karşılık vermesi gerektiğini söylemiştim yine de inanamıyorum. Doodslag-1 2012 info-icon
You can joke all you want, but somebody died here. İstediğin kadar dalga geçebilirsin ama burada ölen birisi var. Doodslag-1 2012 info-icon
That changes things. It's horrible. Bu her şeyi değiştirir. Korkunç bir şey. Doodslag-1 2012 info-icon
I packed some trousers and shirts. Just have a look. Pantolon ve gömlek getirdim. Bakarsın. Doodslag-1 2012 info-icon
I saw Abel's present. Abel'in hediyesini gördüm. Doodslag-1 2012 info-icon
Do you want me to give it to him, or what do you want? Ona vermemi ister misin yoksa aklında başka bir şey mi var? Doodslag-1 2012 info-icon
Does he know? No, I haven't told him yet. Haberi var mı? Hayır, henüz ona söylemedim. Doodslag-1 2012 info-icon
I can't keep that up for much longer. Uzun süre gizli tutabileceğimi sanmıyorum. Doodslag-1 2012 info-icon
You have no idea what's going on out there. Dışarıda neler olduğunu tahmin bile edemezsin. Doodslag-1 2012 info-icon
You're on television. You're in the news all the time. Televizyondasın. Devamlı haberlerde geçiyorsun. Doodslag-1 2012 info-icon
Max, they're behind you. They all think you're right. Max, senin arkandalar. Hepsi senin haklı olduğunu düşünüyorlar Doodslag-1 2012 info-icon
Could you describe the protocol? What do you do when you're threatened? Protokolü anlatabilir misiniz? Tehdit edildiğinizde ne yaparsınız? Doodslag-1 2012 info-icon
The protocol says that your own safety comes first. Protokole göre, ilk olarak kendi güvenliğimizi sağlamalıyız. Doodslag-1 2012 info-icon
We need to wait in the vehicle for the police to arrive. Polis gelene kadar aracın içerisinde beklememiz gerekir. Doodslag-1 2012 info-icon
And why didn't you do that? Peki neden öyle yapmadınız? Doodslag-1 2012 info-icon
We did. No, your colleague got out... Öyle yaptık. Hayır, meslektaşınız dışarı çıktı... Doodslag-1 2012 info-icon
and took justice in his own hands. ...ve adaleti kendi elleriyle sağladı. Doodslag-1 2012 info-icon
Can you tell us what you saw of the fight? Kavgada bize ne gördüğünüzü söyleyebilir misiniz? Doodslag-1 2012 info-icon
I didn't see much. It went too fast. Pek bir şey görmedim. Her şey çok hızlı oldu. Doodslag-1 2012 info-icon
Has your colleague behaved aggressively before? Meslektaşınız daha önce hiç saldırgan davrandı mı? Doodslag-1 2012 info-icon
Has he ignored the rules before? No. Daha önce hiç kuralları görmezden geldiği oldu mu? Hayır. Doodslag-1 2012 info-icon
We are getting the impression... Zanlının o anda... Doodslag-1 2012 info-icon
Were you afraid? Korktunuz mu? Doodslag-1 2012 info-icon
Were you afraid of the boys or of your colleague? Çocuklardan mı yoksa meslektaşınızdan mı korkuyordunuz? Doodslag-1 2012 info-icon
I have no further questions. Başka sorum yok. Doodslag-1 2012 info-icon
Henriëttestraat. An ex convict? Henriëttestraat. Eski hükümlü müsün? Doodslag-1 2012 info-icon
Yes. Why? Evet. Neden dolayı? Doodslag-1 2012 info-icon
Manslaughter. Manslaughter? Kasıtsız cinayet. Kasıtsız cinayet mi? Doodslag-1 2012 info-icon
Alright, that's heavy. Anladım, zormuş. Doodslag-1 2012 info-icon
You're the guy who killed the Moroccan boy, aren't you? Sen şu Fas'lı çocuğu öldüren adamsın, değil mi? Doodslag-1 2012 info-icon
I recognize. You're a true hero, you know that? Tanıdım seni. Gerçek bir kahramansın sen biliyor musun? Doodslag-1 2012 info-icon
Max, your name is Max. I remember. Max, adın Max. Hatırladım. Doodslag-1 2012 info-icon
The baby you saved was named after you, Max. Kurtardığın çocuğa senin adını verdiler, Max. Doodslag-1 2012 info-icon
How long did you get? One year. Ne kadar hüküm giydin? Bir yıl. Doodslag-1 2012 info-icon
One year? This is messed up. You got one year... Bir yıl mı? Saçmalık bu. Sen bir yıl aldın... Doodslag-1 2012 info-icon
Max, you're okay. You're really okay. Max, iyi birisin. Cidden iyi birisin. Doodslag-1 2012 info-icon
This one is for the guys, or they won't believe me. Bizim çocuklar için yoksa bana inanmazlar. Doodslag-1 2012 info-icon
One year. Bir yılmış. Doodslag-1 2012 info-icon
If they bother you, just call me. Seni rahatsız ederlerse, ara beni. Doodslag-1 2012 info-icon
I know plenty of guys. Just call the taxi company and ask for taxi 323. Bir sürü tanıdığım var. Taksi durağını ara ve 323 numaralı taksiyi iste. Doodslag-1 2012 info-icon
Listen, call me. Taxi 323. Ara beni. Taksi 323. Doodslag-1 2012 info-icon
I missed you. Özledim seni. Doodslag-1 2012 info-icon
In school they say you're a killer but mum says you saved a baby. Okulda senin katil olduğunu söylüyorlar... Doodslag-1 2012 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 16086
  • 16087
  • 16088
  • 16089
  • 16090
  • 16091
  • 16092
  • 16093
  • 16094
  • 16095
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim