Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158429
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| These men are convicted killers and fugitives. | Söz konusu, cezalandirilmiº iki hapis kaçagi. Söz konusu, cezalandırılmış iki hapis kaçağı. Söz konusu, cezalandırılmış iki hapis kaçağı. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| They won't last long on the outside. | Uzun süre diºarida kalamazlar. Uzun süre dışarıda kalamazlar. Uzun süre dışarıda kalamazlar. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Mr. Perret, we cannot rely on the police. I insist | Bay Perret, polise güvenemeyiz. Israr ediyorum ki... Bay Perret, polise güvenemeyiz. lsrar ediyorum ki... Bay Perret, polise güvenemeyiz. Lsrar ediyorum ki... | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Don't insist! | Israr etmeyin! lsrar etmeyin! ...lsrar etmeyin! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Insistent people make me angry. | Israr edenler tepemi attirir. lsrar edenler tepemi attırır. ...lsrar edenler tepemi attırır. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Everything is under control. | Duruma hakimim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Cover your tracks. | Iz birakma. İz bırakma. İz bırakma. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You're beautiful! | Harikasiniz! Harikasınız! Harikasınız! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Hope they're all right. | Umarim iyilerdir. Umarım iyilerdir. Umarım iyilerdir. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Attention, commencing live fire test. | Dikkat, gerçek denemelere baºliyoruz. Dikkat, gerçek denemelere başlıyoruz. Dikkat, gerçek denemelere başlıyoruz. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I knew you'd come here. | Gelecegini biliyordum. Geleceğini biliyordum. Geleceğini biliyordum. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| How'd you get out? | Nasil kaçtin? Nasıl kaçtın? Nasıl kaçtın? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I need to change clothes. | Elbiselerimi degiºtirmeliyim. Elbiselerimi değiştirmeliyim. Elbiselerimi değiştirmeliyim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| We have the same taste in clothes. | Elbise zevkimiz ortak. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Do you need a special weapon? | Özel bir silaha ihtiyacin var mi? Özel bir silaha ihtiyacın var mı? Özel bir silaha ihtiyacın var mı? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I need a big gun. | Büyük bir silah gerekli. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Are those big enough? | Bunlar yeterli mi? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I always knew we had the same taste in weaponry. | Silah zevkimizin ortak oldugunu biliyordum. Silah zevkimizin ortak olduğunu biliyordum. Silah zevkimizin ortak olduğunu biliyordum. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Check out my new invention in senior citizen home protection. | Yaºlilari korumak için yaptigim silaha bak. Yaşlıları korumak için yaptığım silaha bak. Yaşlıları korumak için yaptığım silaha bak. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Well, you know, the gun boots are great. | Biliyor musun, bazukali botlar harika bir buluº. Biliyor musun, bazukalı botlar harika bir buluş. Biliyor musun, bazukalı botlar harika bir buluş. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| See you, buddy. | Görüºürüz, dostum. Görüşürüz, dostum. Görüşürüz, dostum. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| From the look of your diet, you're not counting calories. | Rejimine bakilirsa, kalorin az sayilmaz. Rejimine bakılırsa, kalorin az sayılmaz. Rejimine bakılırsa, kalorin az sayılmaz. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Too busy counting the money you got for setting us up?! | Tuzak için aldigin parayla mi meºgulsün? Tuzak için aldığın parayla mı meşgulsün? Tuzak için aldığın parayla mı meşgulsün? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I didn't set you up. | Sizi tuzaga düºürmedim. Sizi tuzağa düşürmedim. Sizi tuzağa düşürmedim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Am I judging you unfairly? | Sana karºi haksiz miyim? Sana karşı haksız mıyım? Sana karşı haksız mıyım? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Hell, yes! I had nothing to do with it! | Lanet olasi, evet! Hiç alakam yok! Lanet olası, evet! Hiç alakam yok! Lanet olası, evet! Hiç alakam yok! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Nothing to do with it? | Hiç alakan yok mu? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Can we be frank? | Dürüst olabilir miyiz? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You're looking anemic. | Yemek yememe hastaligin var. Yemek yememe hastalığın var. Yemek yememe hastalığın var. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You need. . .a little iron in your diet. | Ihtiyacin olan... bir parça demir. İhtiyacın olan... bir parça demir. İhtiyacın olan... Bir parça demir. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You switched those weapons. . . | Silahlari degiºtirdin... Silahları değiştirdin... Silahları değiştirdin... | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| . . .and planted the murder weapon at the scene, didn't you? | ...ve olay yerine yerleºtirdin, degil mi? ...ve olay yerine yerleştirdin, değil mi? ...ve olay yerine yerleştirdin, değil mi? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| They paid me. | Beni satin aldilar. Beni satın aldılar. Beni satın aldılar. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You FBI guys are brainy. Think, think! | Siz FBl'dakiler zekisiniz. Düºün, düºün! Siz FBl'dakiler zekisiniz. Düşün, düşün! Siz FBl'dakiler zekisiniz. Düşün, düşün! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| An Englishman with red hair. | Kizil saçli bir lngiliz. Kızıl saçlı bir İngiliz. Kızıl saçlı bir İngiliz. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| And a ponytail. | Ve at kuyruklu. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| "You're going down for this. " | "Onunla birlikte yok olacaksin." ''Onunla birlikte yok olacaksın.'' "Onunla birlikte yok olacaksın." | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Remember those lyrics? But you're going down. | Bu sözleri animsiyor musun? Ama sen yok olacaksin. Bu sözleri anımsıyor musun? Ama sen yok olacaksın. Bu sözleri anımsıyor musun? Ama sen yok olacaksın. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| It doesn't matter. They want me dead. My life isn't worth shit. | Önemli degil. Beni öldürecekler. Hayatimin bir degeri yok. Önemli değil. Beni öldürecekler. Hayatımın bir değeri yok. Önemli değil. Beni öldürecekler. Hayatımın bir değeri yok. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| That's true. But I need you anyway. | Dogru. Ama bana gereklisin. Doğru. Ama bana gereklisin. Doğru. Ama bana gereklisin. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Take me in! I'll tell them all I know! We'll help each other. | Yakala beni! Bildigim her ºeyi söylerim! Yardimlaºalim. Yakala beni! Bildiğim her şeyi söylerim! Yardımlaşalım. Yakala beni! Bildiğim her şeyi söylerim! Yardımlaşalım. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I hope you got paid well, Wyler. | Umarim iyi para ödediler, Wyler. Umarım iyi para ödediler, Wyler. Umarım iyi para ödediler, Wyler. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Want to split it? | Paylaºmak ister misin? Paylaşmak ister misin? Paylaşmak ister misin? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Why are you here? | Neden buradasiniz? Neden buradasınız? Neden buradasınız? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Who the hell do you think you are? | Kendinizi ne saniyorsunuz? Kendinizi ne sanıyorsunuz? Kendinizi ne sanıyorsunuz? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Lucky it's soundproof. Nobody will hear me beating the truth out of you. | Burasinin ses geçirmez olmasi bir ºans. Kimse itirafini duyamayacak. Burasının ses geçirmez olması bir şans. Kimse itirafını duyamayacak. Burasının ses geçirmez olması bir şans. Kimse itirafını duyamayacak. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You've got all my greatest hits. | Tüm baºarilarim sende. Tüm başarılarım sende. Tüm başarılarım sende. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| And Tango's. | Tango'nunkiler de. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You put together a nice compilation. | Iyi bir derleme yapiyorsun. İyi bir derleme yapıyorsun. İyi bir derleme yapıyorsun. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| He said he'd kill me. | Beni öldürecegini söyledi. Beni öldüreceğini söyledi. Beni öldüreceğini söyledi. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Who? He didn't say. | Kim? Kim oldugunu söylemedi. Kim? Kim olduğunu söylemedi. Kim? Kim olduğunu söylemedi. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| And you got to authenticate your own work. | Kendi iºinin otantik oldugunu onayladin. Kendi işinin otantik olduğunu onayladın. Kendi işinin otantik olduğunu onayladın. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I am the foremost expert. | En taninmiº bilirkiºiyim. En tanınmış bilirkişiyim. En tanınmış bilirkişiyim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Not for long if you keep using this junky equipment. | Bu eski mallarla uzun sürmeyecek. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| It's state of the art equipment. | En iyi teknik malzeme. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| What do you want to know?! | Ne ögrenmek istiyorsun? Ne öğrenmek istiyorsun? Ne öğrenmek istiyorsun? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| How were you contacted? By phone. | Seninle nasil iliºki kurdular? Telefonla. Seninle nasıl ilişki kurdular? Telefonla. Seninle nasıl ilişki kurdular? Telefonla. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| How'd he get the tape? By mail. | Bandi nasil elde etti? Postayla. Bandı nasıl elde etti? Postayla. Bandı nasıl elde etti? Postayla. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I forgot the address. | Adresi unuttum. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| But I recorded the conversation. | Ama konuºmayi kaydettim. Ama konuşmayı kaydettim. Ama konuşmayı kaydettim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I can play it for you. Great! | Sana dinletebilirim. Harika! Sana dinletebilirim. Harika! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Captain Schroeder, please. | Yüzbaºi Schroeder, lütfen. Yüzbaşı Schroeder, lütfen. Yüzbaşı Schroeder, lütfen. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| He has to be there. Would you check? | Burada olmali. Kontrol eder misiniz? Burada olmalı. Kontrol eder misiniz? Burada olmalı. Kontrol eder misiniz? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Tell him his favorite stockbroker is back in town. | Ona, en iyi borsa uzmani ºehre geldi, deyin. Ona, en iyi borsa uzmanı şehre geldi, deyin. Ona, en iyi borsa uzmanı şehre geldi, deyin. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| $5 cover charge. | Giriº 5$. Giriş 5$. Giriş 5$. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Catherine here? Who? | Catherine burada mi? Kim? Catherine burada mı? Kim? Catherine burada mı? Kim? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Don't know her. | Tanimiyorum. Tanımıyorum. Tanımıyorum. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Catherine here tonight? | Catherine bu gece burada mi? Catherine bu gece burada mı? Catherine bu gece burada mı? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| We have lots of Catherines. | Yiginla Catherine var. Yığınla Catherine var. Yığınla Catherine var. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Joe! Sticks! | Joe! Degnek! Joe! Değnek! Joe! Değnek! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Where's my beer? You're distracting me. Be right up. | Biram nerede? Beni rahatsiz ediyorsun. Yukarida. Biram nerede? Beni rahatsız ediyorsun. Yukarıda. Biram nerede? Beni rahatsız ediyorsun. Yukarıda. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Cover that exit. Come with me. | ªu çikiºa koºun. Benimle gelin. Şu çıkışa koşun. Benimle gelin. Şu çıkışa koşun. Benimle gelin. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| What do you think you're doing? | Ne yaptiginizi saniyorsunuz? Ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Ne yaptığınızı sanıyorsunuz? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Kiki, nice work. Wait. | Kiki, iyi iº. Bekleyin. Kiki, iyi iş. Bekleyin. Kiki, iyi iş. Bekleyin. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I'm Catherine. | Catherine benim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Only one person calls me that. | Yalnizca bir kiºi bu adimi bilir. Yalnızca bir kişi bu adımı bilir. Yalnızca bir kişi bu adımı bilir. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Ray Tango said you could help me find him. | Ray Tango onu bulmama yardimci olacaginizi söyledi. Ray Tango onu bulmama yardımcı olacağınızı söyledi. Ray Tango onu bulmama yardımcı olacağınızı söyledi. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I haven't seen Ray lately. | Ray'i epeydir görmedim. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| There's a police convention out there. | Her yerde polis var. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Is there someplace else we can talk? | Konuºacagimiz bir yere gidebilir miyiz? Konuşacağımız bir yere gidebilir miyiz? Konuşacağımız bir yere gidebilir miyiz? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Is he okay? | Iyi mi? İyi mi? İyi mi? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Not if I don't get out of here. | Buradan çikmazsam, hayir. Buradan çıkmazsam, hayır. Buradan çıkmazsam, hayır. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Through the alley. | Arka giriºden çikin. Arka girişden çıkın. Arka girişden çıkın. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| They'll cover it. | Kapiyi gözlüyorlar. Kapıyı gözlüyorlar. Kapıyı gözlüyorlar. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Any other ideas? | Baºka bir düºünce? Başka bir düşünce? Başka bir düşünce? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Hey, Elvis! | Merhaba, Elvis! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| What size are you? | Ölçülerin ne? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Let's have a look. | Bir göz atalim. Bir göz atalım. Bir göz atalım. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Something wrong? | Yürümeyen ne? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Let's go, Lynn! | Haydi, Lynn! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Hey, Red. | Merhaba, Red. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Aerobics instructor? | Aerobik hocasi mi? Aerobik hocası mı? Aerobik hocası mı? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Get your hands off my property. | Malimdan elini çek. Malımdan elini çek. Malımdan elini çek. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Any chance of a three way? | Üç kiºi gitmek yasak mi? Üç kişi gitmek yasak mı? Üç kişi gitmek yasak mı? | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| Dykes on bikes. | Seviciler motorda. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| So you knew who I was all along. | Baºtan beri kim oldugumu biliyordun. Baştan beri kim olduğumu biliyordun. Baştan beri kim olduğumu biliyordun. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| You and Ray have gotten lots of press lately. | Sen ve Ray gazetelerde bol bol göründünüz. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I bet. | Kesin. | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| We were set up good! | Iyi bir tuzaga düºtük! İyi bir tuzağa düştük! İyi bir tuzağa düştük! | Tango & Cash-1 | 1989 | |
| I know. Ray couldn't have done all the things he's accused of. | Biliyorum. Ray suçlandigi ºeyleri asla yapmaz. Biliyorum. Ray suçlandığı şeyleri asla yapmaz. Biliyorum. Ray suçlandığı şeyleri asla yapmaz. | Tango & Cash-1 | 1989 |