• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 157411

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
I know you don't trust me. So, what are you saying? Bana güvenmediğini biliyorum. Ne diyorsun? Bana güvenmediğini biliyorum? Sadede gel. Bana güvenmediğini biliyorum. Ne diyorsun? Supernatural The End-1 2009 info-icon
That I'm dangerous. Tehlikeliyim. Ben tehlikeliyim. Tehlikeliyim. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Maybe it's best we just go our separate ways. Belki de en iyisi farklı yollara gitmek. Belki de ayrı devam etmemiz en iyisi. Belki de en iyisi farklı yollara gitmek. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Hi, good evening, brother. Is your soul rapture ready? Merhaba iyi akşamlar kardeşim. Ruhun mutluluğa hazır mı? Merhaba, iyi akşamlar kardeşim. Ruhunuz kutsandı mı? Merhaba iyi akşamlar kardeşim. Ruhun mutluluğa hazır mı? Supernatural The End-1 2009 info-icon
Thank you, sir, god bless. Teşekkürler efendim. Tanrı sizi korusun. Teşekkürler bayım. Tanrı sizi korusun. Teşekkürler efendim. Tanrı sizi korusun. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Good evening, folks. is your soul rapture ready? İyi akşamlar dostlar. Ruhunuz mutluluğa hazır mı? İyi akşamlar, arkadaşlar. Ruhunuz kutsandı mı? İyi akşamlar dostlar. Ruhunuz mutluluğa hazır mı? Supernatural The End-1 2009 info-icon
Because what I'd like to do is just show you Çünkü size şimdi göstereceklerim... Çünkü yapmak istediğim şey tam olarak... Çünkü size şimdi göstereceklerim... Supernatural The End-1 2009 info-icon
Exactly what god's love is for you. ...tanrının sizi nasıl sevdiği. ...Tanrı'nın sizi ne kadar sevdiğini göstermek. ...tanrının sizi nasıl sevdiği. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Okay, god bless. Tamam, tanrı sizi korusun. Pekala, Tanrı sizi korusun. Tamam, tanrı sizi korusun. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Excuse me, friend, but have you taken time out Affedersin dostum hiç oturup tanrının... Pardon arkadaşım, Tanrı'nın senin için yaptığı... Affedersin dostum hiç oturup tanrının... Supernatural The End-1 2009 info-icon
To think about god's plan for you? ...senin hakkındaki planını düşündün mü? ...planı duymak için hiç vakit ayırdın mı? ...senin hakkındaki planını düşündün mü? Supernatural The End-1 2009 info-icon
Too friggin' much, pal. Hem de çok dostum. Fazlasıyla, dostum. Hem de çok dostum. Supernatural The End-1 2009 info-icon
We're talking about the colt, right? Colt'dan bahsediyoruz değil mi? Colt'tan bahsediyoruz değil mi? Colt'dan bahsediyoruz değil mi? Supernatural The End-1 2009 info-icon
I mean, as in the colt? Yani bildiğimiz Colt? Hani, şu Colt? Yani bildiğimiz Colt? Supernatural The End-1 2009 info-icon
Well, that doesn't make any sense. Bu hiç mantıklı değil. Hiç mantıklı değil. Bu hiç mantıklı değil. Supernatural The End-1 2009 info-icon
I mean, why would the demons keep a gun around Neden şeytanlar kendilerini öldüren... Yani, iblisler niye yakınlarında, onları öldürebilen... Neden şeytanlar kendilerini öldüren... Supernatural The End-1 2009 info-icon
that uh, kills demons? ...bir silahı saklasın? ...bir şey bulundursun ki? ...bir silahı saklasın? Supernatural The End-1 2009 info-icon
What? what did... Ne? Ne? Ben... Ne? Ne dedin? Ne? Ne? Ben... Supernatural The End-1 2009 info-icon
I didn't... I didn't get that. ...son söylediğini anlayamadım. Ben... Tam anlayamadım. ...son söylediğini anlayamadım. Supernatural The End-1 2009 info-icon
You know, it's kind of funny, Tanrının habercisi ile... Tanrı'nın elçisiyle... Tanrının habercisi ile... Supernatural The End-1 2009 info-icon
Talking to a messenger of god on a cellphone. ...telefonda konuşmak biraz komik. ...cep telefonunda konuşmak biraz komik. ...telefonda konuşmak biraz komik. Supernatural The End-1 2009 info-icon
It's, you know, like watching a hells angel ride a mo ped. Bu bir meleğin motosiklet kullanmasını izlemek gibi. Cehennem meleklerinin motosiklet sürmesi gibi. Bu bir meleğin motosiklet kullanmasını izlemek gibi. Supernatural The End-1 2009 info-icon
This isn't funny, Dean. Bu komik değil Dean. Hiç komik değil, Dean. Bu komik değil Dean. Supernatural The End-1 2009 info-icon
The voice says I'm almost out of minutes. Ses bir dakikadan az kaldığını söylüyor. Ses, sayılı dakikalarım kaldığını söylüyor. Ses bir dakikadan az kaldığını söylüyor. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Okay, all right. Tamam oldu. Tamam, bak şimdi. Tamam oldu. Supernatural The End-1 2009 info-icon
I'm... I'm telling you, Cass, Sana söylüyorum Cass... Söylüyorum, Cass... Sana söylüyorum Cass... Supernatural The End-1 2009 info-icon
The mooks have melted down the gun by now. ...silahı çoktan eritmişlerdir. ...silah çoktan eritilmiştir bile. ...silahı çoktan eritmişlerdir. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Well, I hear differently. Ben farklı duydum. Supernatural The End-1 2009 info-icon
And if it's true and if you are still set Eğer bu doğruysa ve sen hala delice olan... Eper doğruysa ve eğer sen hala... Eğer bu doğruysa ve sen hala delice olan... Supernatural The End-1 2009 info-icon
on the insane task of killing the devil, ...şeytanı öldürme düşüncesine sahipsen... ...çılgın şeytan öldürme görevinde ısrarcıysan... ...şeytanı öldürme düşüncesine sahipsen... Supernatural The End-1 2009 info-icon
This is how we do it. ...yapabilmemizin tek yolu bu. ...aynen böyle yapacağız. ...yapabilmemizin tek yolu bu. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Okay. Where do we start? Tamam, nereden başlıyoruz? Tamam. Nereden başlıyoruz? Tamam, nereden başlıyoruz? Supernatural The End-1 2009 info-icon
Where are you now? Şuan neredesin? Şu an neredesin? Şuan neredesin? Supernatural The End-1 2009 info-icon
Kansas city. Kansas City. Kansas. Kansas City. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Century, hotel room 113. Century Hotel oda 133. Century Hotel, 113 numaralı oda. Century Hotel oda 133. Supernatural The End-1 2009 info-icon
I'll be there immediately. Hemen oraya geliyorum. Hemen geliyorum. Hemen oraya geliyorum. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Whoa, whoa, whoa, whoa. no, no, come on, man. Hayır, hayır. Hadi ama dostum. Dur, dur, dur. Yapma dostum. Hayır, hayır. Hadi ama dostum. Supernatural The End-1 2009 info-icon
I just drove like 16 hours straight, okay? 16 saat aralıksız araba kullandım. On altı saattir durmadan yoldayım, tamam mı? 16 saat aralıksız araba kullandım. Supernatural The End-1 2009 info-icon
I'm human. Ben insanım. İnsanım ben. Ben insanım. Supernatural The End-1 2009 info-icon
And there's stuff I got to do. Yapmam gereken şeyler var. Supernatural The End-1 2009 info-icon
What stuff? Ne gibi? Ne? Ne gibi? Supernatural The End-1 2009 info-icon
Eat, for example. in this case, sleep. Mesela yemek yemek. Uyumak. Yemek yemek mesela. Şu durumda uyumak. Mesela yemek yemek. Uyumak. Supernatural The End-1 2009 info-icon
I just need like four hours once in a while, okay? Arada bir birkaç saate ihtiyacım oluyor tamam mı? Dört saate dinleneyim, tamam mı? Arada bir birkaç saate ihtiyacım oluyor tamam mı? Supernatural The End-1 2009 info-icon
Okay, so, you can pop in tomorrow morning. Tamam o zaman yarın sabah gelirsin. Yarın sabah damlayabilirsin. Tamam o zaman yarın sabah gelirsin. Supernatural The End-1 2009 info-icon
I'll just... O zaman ben... Ben o zaman... O zaman ben... Supernatural The End-1 2009 info-icon
...wait here, then. ...burada bekleyeyim. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Damn it, Cass, I need to sleep! Kahretsin Cass! Uyumam gerekiyor! Kahretsin Cass. Uyumak istiyorum. Kahretsin Cass! Uyumam gerekiyor! Supernatural The End-1 2009 info-icon
Dean, it's me. Dean benim. Dean, benim. Dean benim. Supernatural The End-1 2009 info-icon
It's quarter past 4:00. Saat 4.15. Saat dördü çeyrek geçiyor. Saat 4.15. Supernatural The End-1 2009 info-icon
So, you're his vessel, huh? Demek onun bedenisin. Demek onun bedenisin? Demek onun bedenisin. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Lucifer's wearing you to the prom? Lucifer seni mezuniyet gecesinde mi giyecek? Lucifer baloya seni mi giyecekmiş? Lucifer seni mezuniyet gecesinde mi giyecek? Supernatural The End-1 2009 info-icon
That's what he said. Öyle söyledi. Söylediği bu. Öyle söyledi. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Just when you thought you were out, Tam da kurtulmuşken seni... Oyundan çıktığını sandığında... Tam da kurtulmuşken seni... Supernatural The End-1 2009 info-icon
they pull you back in huh, Sammy? ...tekrar çekiyorlar değil mi Sammy? ...seni zorla içeri çekiyorlar, değil mi Sammy? ...tekrar çekiyorlar değil mi Sammy? Supernatural The End-1 2009 info-icon
So, that's it? Hepsi bu mu? Bu kadar mı? Hepsi bu mu? Supernatural The End-1 2009 info-icon
that's your response? Tepkin bu kadar mı? Tepkin bu mu? Tepkin bu kadar mı? Supernatural The End-1 2009 info-icon
What are you looking for? I don't know. Ne bekliyordun? Bilmiyorum. Ne bekliyordun? Bilmem. Ne bekliyordun? Bilmiyorum. Supernatural The End-1 2009 info-icon
A a little panic, maybe? Belki biraz panik. Biraz panikleyebilirdin. Belki biraz panik. Supernatural The End-1 2009 info-icon
I guess, I'm a little numb Sanırım bu ara dünyayı yok edecek vahiyler... Sanırım şaşırtıcı olaylara... Sanırım bu ara dünyayı yok edecek vahiyler... Supernatural The End-1 2009 info-icon
to the earth shattering revelations at this point. ...konusunda biraz duyarsız oldum. ...karşı biraz hissizleştim artık. ...konusunda biraz duyarsız oldum. Supernatural The End-1 2009 info-icon
What are we gonna do about it? Bunun hakkında ne yapacağız? Ne yapacağız? Bunun hakkında ne yapacağız? Supernatural The End-1 2009 info-icon
What do you want to do about it? Sen ne yapmak istiyorsun? Supernatural The End-1 2009 info-icon
I want back in, for starters. Geri dönmek istiyorum. Başlangıç olarak, geri dönmek istiyorum. Geri dönmek istiyorum. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Sam... I mean it. Sam... Ciddiyim. Supernatural The End-1 2009 info-icon
I am sick of being a puppet to these sons of bitches. Bu şerefsizlerin kuklası olmaktan sıkıldım. Bu pislik heriflerin kuklası olmaktan bıktım. Bu şerefsizlerin kuklası olmaktan sıkıldım. Supernatural The End-1 2009 info-icon
I'm gonna hunt him down, Dean. Onu avlayacağım Dean. Onun peşine düşeceğm, Dean. Onu avlayacağım Dean. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Oh, so, we're back to revenge then, are we? Yani intikam olayına geri döndük öyle mi? İntikam almaya geri döndük, öyle mi Sam? Yani intikam olayına geri döndük öyle mi? Supernatural The End-1 2009 info-icon
Yeah, 'cause that worked out so well last time. Çünkü önceki çok iyi bitmişti. Evet, çünkü en son çok faydası olmuştu. Çünkü önceki çok iyi bitmişti. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Not revenge, İntikam değil. Supernatural The End-1 2009 info-icon
So, what, you're just gonna walk back in Ne yani tekrar bir araya gelip... Ne yani, geri geleceksin... Ne yani tekrar bir araya gelip... Supernatural The End-1 2009 info-icon
And we're gonna be the dynamic duo again? ...muhteşem ikili mi olalım? ...biz de tekrar muhteşem ikili mi olacağız? ...muhteşem ikili mi olalım? Supernatural The End-1 2009 info-icon
Look, Dean, I can do this. Bak Dean bunu yapabilirim. Bak, Dean, bunu yapabilirim. Bak Dean bunu yapabilirim. Supernatural The End-1 2009 info-icon
I can. I'm gonna prove it to you. Yapabilirim, bunu sana kanıtlayacağım. Yapabilirim. Sana kanıtlayacağım. Yapabilirim, bunu sana kanıtlayacağım. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Look, Sam... Sam... Bak, Sam... Sam... Supernatural The End-1 2009 info-icon
It doesn't matter... Ne yaparsak yapalım... Farketmez. Ne yaparsak yapalım... Supernatural The End-1 2009 info-icon
whatever we do. ...önemi yok. Ne yaparsak yapalım. ...önemi yok. Supernatural The End-1 2009 info-icon
I mean, it turns out that you and me, we're the uh... Sen ve ben kıyameti körükleyen... Görünen o ki, seninle ben... Sen ve ben kıyameti körükleyen... Supernatural The End-1 2009 info-icon
The fire and the oil of the armageddon. ...ateş ve benzin gibiyiz. ...kıyametin ateşle barutu gibiyiz. ...ateş ve benzin gibiyiz. Supernatural The End-1 2009 info-icon
You know, on that basis alone, Yalnız kalmak derken... Tek başımıza takılıp... Yalnız kalmak derken... Supernatural The End-1 2009 info-icon
we should just pick a hemisphere... ...ikimizde ayrı yarımkürelere gidip... ...kendi bölgelerimizi seçmeliyiz. ...ikimizde ayrı yarımkürelere gidip... Supernatural The End-1 2009 info-icon
Stay away from each other for good. ...birbirimizden uzak olmalıyız. Birbirimizden uzak dursak iyi olur. ...birbirimizden uzak olmalıyız. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Dean, it does not have to be like this. Dean, böyle olmasına gerek yok. Dean, böyle olmak zorunda değil. Dean, böyle olmasına gerek yok. Supernatural The End-1 2009 info-icon
We can fight it. Yeah, you're right, we can. Savaşabiliriz. Haklısın yapabiliriz. Bununla savaşabiliriz. Evet, haklısın. Savaşabiliriz. Savaşabiliriz. Haklısın yapabiliriz. Supernatural The End-1 2009 info-icon
But not together, Ama beraber değil. Ama birlikte değil. Ama beraber değil. Supernatural The End-1 2009 info-icon
we're not stronger when we're together, Sam. Birlikteyken güçlü değiliz Sam. Birlikte olduğumuzda güçlü değiliz, Sam. Birlikteyken güçlü değiliz Sam. Supernatural The End-1 2009 info-icon
I think we're weaker. Zayıflıyoruz. Bence daha da güçsüzüz. Zayıflıyoruz. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Because whatever we have between us... Çünkü aramızdaki şey neyse... Çünkü aramızda ne olursa olsun,... Çünkü aramızdaki şey neyse... Supernatural The End-1 2009 info-icon
Love, family, whatever it is... ...sevgi, aile her neyse... ...sevgi, kardeşlik her neyse,... ...sevgi, aile her neyse... Supernatural The End-1 2009 info-icon
they are always, gonna use it against us, ...her zaman bunu bize karşı kullanıyorlar. ...bunu her zaman bize karşı kullanacaklar. ...her zaman bunu bize karşı kullanıyorlar. Supernatural The End-1 2009 info-icon
and you know that. Bunu sen de biliyorsun. Sen de bunu biliyorsun. Bunu sen de biliyorsun. Supernatural The End-1 2009 info-icon
We're better off apart. Ayrı iken daha iyiyiz. Ayrıyken daha iyiyiz. Ayrı iken daha iyiyiz. Supernatural The End-1 2009 info-icon
We got a better chance of dodging, Lucifer and Michael Eğer kendi yolumuza gidersek Lucifer'den de Michael'den de... Eğer kendi yolumuza gidersek, tüm bu kahrolası Lucifer,... Eğer kendi yolumuza gidersek Lucifer'den de Michael'den de... Supernatural The End-1 2009 info-icon
and this whole damn thing... ...kurtulmamız daha kolay olur. ...Michael olayında kurtulmak için... ...kurtulmamız daha kolay olur. Supernatural The End-1 2009 info-icon
If we just go our own ways. ...daha iyi bir şansımız var. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Dean, don't do this. Dean, bunu yapma. Supernatural The End-1 2009 info-icon
Bye, Sam. Hoşça kal Sam. Hoşça kal, Sam. Hoşça kal Sam. Supernatural The End-1 2009 info-icon
You know the not talking thing is kind of creepy, right? Konuşmamak çok ürkütücü bir şey biliyorsun değil mi? Tüm bu konuşmama durumu biraz ürkütücü, değil mi? Konuşmamak çok ürkütücü bir şey biliyorsun değil mi? Supernatural The End-1 2009 info-icon
That's never a good sign. Bu hiç iyiye işaret olmadı. Hiç iyiye işaret değil. Bu hiç iyiye işaret olmadı. Supernatural The End-1 2009 info-icon
"Croatoan pandemic reaches, Australia." "Croatoan Virüsü Avustralya’ya ulaştı." Croatoan salgını Avustralya'ya ulaştı. "Croatoan Virüsü Avustralya’ya ulaştı." Supernatural The End-1 2009 info-icon
I thought I smelled your stink Bu olayda bir "Geleceğe Dönüş"... Bu "Geleceğe Dönüş." saçmalığında... Bu olayda bir "Geleceğe Dönüş"... Supernatural The End-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 157406
  • 157407
  • 157408
  • 157409
  • 157410
  • 157411
  • 157412
  • 157413
  • 157414
  • 157415
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim