Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15676
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Do you ever stop talking? | Hiç konuşmayı kesmez misin? Sen hiç susmaz mısın? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I just want to know how she does it. | Sadece bunu nasıl yaptığını bilmek istiyorum. Nasıl yaptığını bilmek istiyorum sadece. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
What's your trick? | Numaran ne? Numaran nedir? Numaram falan yok. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I don't have a trick. | Bir numaram yok. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Nobody gets through it that fast. | Hiç kimse o kadar hızlı geçemez. Kimse o kadar hızlı başaramaz. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Why don't you tell us how you do it? | Neden bize nasıl yaptığını söylemiyorsun? Nasıl yaptığını nasıl bize söylemiyorsun? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
At least tell your friends. | En azından arkadaşlarına anlat. En azından arkadaşlarına söyle. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
What's he talkin' about? | Neden bahsediyor bu? O neyden bahsediyor? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Is there some way to make it easier? | Bunu daha kolay yapabilmenin bir yolu var mı? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
No, I... I'm not doing anything. | Hayır, hiçbir şey yapmıyorum. Hayır, ben... Ben bir şey yapmıyorum. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
How'd you do that? | Bunu nasıl yaptın? Bunu nasıl yaptın? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
What? | Neyi? Ne? Camı nasıl kırdın? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
How'd you break the glass? | Camı nasıl kırdın? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I don't know. Just did it. | Bilmiyorum. Yaptım işte. Bilmiyorum, kırdım işte. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You just did it? | Öylece yaptın yani? Kırdın mı işte? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
What were your test results? | Test sonuçların nasıldı? Test sonuçların neydi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Your aptitude test. | Yetenek testin. Uyumluluk testin yani. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Abnegation. | Fedakar'ım. Fedakârlık. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I don't think so. | Pek sanmıyorum. Hiç sanmıyorum. Ne? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I think you're lying to me. | Bence yalan söylüyorsun. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Why would I lie to you? | Sana neden yalan söyleyeyim ki? Neden yalan söyleyeyim sana? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I'm gonna ask you one more time. | Birkez daha soracağım. Sana bir kez daha soracağım. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Abnegation. | Fedakar. Fedakârlık. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Time for you to go. | Gidebilirsin. Gitmen gerek. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Tris? | Tris? Tris? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Just so you know, | Bilesin diye söylüyorum. Bil diye söylüyorum... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
dauntless don't break the glass like that. | Korkusuzlar camı öyle kırmazlar. ...Korkusuzlar camı o şekilde kırmaz. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
My brother was like you. | Kardeşim de senin gibiydi. Kardeşim senin gibiydi. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
During the second stage, he got good really fast. | İkinci aşama esnasında epeyce hızlıydı. İkinci aşama süresince, çok hızlı gelişti. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Last day of the simulations, | Simülasyonun son gününde... Simülasyonların son günü... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
one of the dauntless leaders came to watch him. | ...Korkusuz liderlerinden biri onu izlemek için geldi. ...Korkusuzların liderlerinden biri onu izlemeye geldi. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Then the next morning, we found his body | Ertesi sabah cesedini kuyunun dibinde buduk. Ertesi sabah, cesedini çukurun dibinde bulduk. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
They got rid of him. | Ondan kurtuldular. Ondan kurtulmuşlar. Kim yapmış? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Dauntless leadership. | Korkusuz Liderliği. Korkusuzlar Liderliği. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You can't let them find out about you. | Öğrenmelerine izin veremezsin. Seni öğrenmelerine izin veremezsin. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
And what if they already know? | Peki ya zaten biliyorlarsa? Ya çoktan öğrendilerse? O halde çoktan ölmüşsündür. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Then you're already dead. | Öyleyse zaten ölüsün demektir. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Beatrice. | Beatrice. Beatrice. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
What are you doing here? | Burada ne arıyorsun? Burada ne yapıyorsun? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I'm in trouble. | Başım belada. Başım belada. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I'm not gonna make it at dauntless. | Korkusuz olarak kalamayacağım. Korkusuzlarda başaracağım. Buraya uygun değilim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I don't fit in there. | Oraya uymuyorum. Uymak zorundasın. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You have to fit in there. | Buraya uyman gerek. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I can't. | Yapamam. Uyamıyorum. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I'm just... I'm not like them. | Onlar gibi değilim. Ben... onlar gibi değilim sadece. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I mean, who is? They're crazy. | Kim öyle ki? Onlar deliler. Kim uygun o zaman? Onlar çılgınlar. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Maybe I can go back to abnegation. | Belki Fedakarlık'a geri dönebilirim. Belki de Fedakârlara geri dönebilirim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You can't go back. I know, but... | Geri dönemezsin. Dönemezsin. Biliyorum, ama... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
They're never gonna let you do that. | Bunu yapmana asla izin vermezler. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Who? Erudite. | Kim? Bilgelik. Kimler? Bilgeler. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
They're not gonna let abnegation break any more rules. | Fedakarlık'ın daha fazla kuralları çiğnemesine izin vermeyeceklerdir. Fedakârların bir kural daha çiğnemesine izin vermezler. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
They actually think that they're running the government now? | Şu anda hükümette gerçekten kendilerinin olduklarını mı düşünüyorlar? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
They might be soon. | Yakında onlar olacak. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Wait. Really? | Ne. Gerçekten mi? Bekle, cidden mi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Erudite should be in charge. Certainly not abnegation. | Yetki Bilgelik'de olmalı. Kesinlikle, Fedakarlık'ta değil. Yönetime olanlar Bilgeler olmalı, Fedakârlar değil. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Wait, hold on, Caleb. How can you say that? | Dur bekle, Caleb. Bunu nasıl söylersin? Caleb, bunu nasıl söylersin? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It's what all the other factions want, now that abnegation failed. | Diğer bütün grupların istediği bu. Şimdi Fedakarlık başarısız olunca da... Diğer fraksiyonların istediği hep buydu, şimdi de Fedakârlar başarısız oldu. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
No. That's just what they're telling you here... | Hayır. Burada sana söyledikleri bu sadece... Hayır. Bunlar sadece sana burada söyledikleri... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It's true. It's not true. | Bu doğru. Bu doğru değil. Bu doğru. Doğru falan değil. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
There are liars here. | Buradakiler yalancı. Burada yalancılar var. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
There are people who know how to manipulate you. | Seni nasıl manipüle edeceğini bilen insanlar var. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You need to understand that. | Bunu anlaman gerek. Beatrice. Bunu anlaman gerek. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Faction before blood. Yeah? | Kandan önce fraksiyon, değil mi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I need you to come with me. | Benimle gelmen gerek. Bizimle gelmeniz gerek. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Are you all right? | İyi misin? Sen iyi misin? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Please, sit down. | Lütfen, otur. Otur lütfen. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I'm glad you came here today. | Bugün buraya gelmene sevindim. Bugün buraya gelmene sevindim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You are? | Gerçekten mi? Öyle mi? Yeni fraksiyonla mutlu musun? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Are you happy with your new faction? | Yeni grubunla mutlu musun? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
But you came to see your brother. | Ama kardeşini görmeye geldin. Ama kardeşini görmeye geldin. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I just... I just wanted to talk to him. | Sadece konuşmak istemiştim. Sadece... Onunla konuşmak istedim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Have you seen your parents? | Anne ve babanı gördün mü? Aileni de gördün mü? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It's hard to let go. | Öylece bırakmak zordur. Veda etmek çok zor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Faction before blood. | Grup soydan önce gelir. Kandan önce fraksiyon. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It's an important ideal, | Bu çok önemli bir ideal... Bu önemli bir mesela, ama bazen yerine getirmek çok zor oluyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
but sometimes difficult to fulfill. | ...ancak bazen yerine getirmek zor olabiliyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It goes against our fundamental human nature. | Çünkü insanın doğal yapısına aykırı. Bizim esaslarımız, insan doğasına karşı oluyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
But that's exactly the weakness | Ama tam olarak üstesinden gelmemiz gereken zayıflıkta bu. Ama üstesinden gelmemiz gereken zayıflık da tam bu. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You think that human nature is a weakness? | İnsan yapısının zayıflık olduğunu mu düşünüyorsunuz? İnsan doğasının zayıflık olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I think human nature is the enemy. | İnsan doğasının düşman olduğunu düşünüyorum. İnsan doğasının düşman olduğunu düşünüyorum. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It's human nature to keep secrets, lie, steal. | İnsan doğası sır tutar, yalan söyler, çalar. Sır tutmak, yalan söylemek, çalmak hep insan doğasında olan şeyler. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
And I wanna eradicate that. | Bunu kökünden halletmek istiyorum. Ve ben bunun kökünü kurutmak istiyorum. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
That's how we'll maintain a stable, peaceful society. | Barışçıl ve istikrarlı bir toplumu böyle sağlayabliriz. İstikrarlı, huzurlu bir millet olarak kalmamızın yolu budur. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You would help me with that, wouldn't you? | Bu konuda bana yardım ederdin, değil mi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
How would I help you? | Size nasıl yardım edeceğim? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You're aware that abnegation is undermining | Fedakârların fraksiyon sistemini sallamayıp yasaları çiğnediğini... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
the faction system and breaking laws | ...uyumsuzlara yardım ederek kanunları çiğnediğinin farkında mısın? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
harboring divergents? | ...ve uyumsuzları kayırdığını biliyorsun, değil mi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
But if that's true, then I'm glad that I left. | Ama eğer doğruysa ayrılmış olmama sevindim. Ama eğer doğruysa, ayrıldığıma sevindim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
See, I need to know that I can count on you | Kanunları uygulayacağına dair sana güvenebileceğimi... Şimdi, yasanın uygulanması konusunda sana güvenebilir miyim bilmek istiyorum... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
even if it's been broken by someone close to you. | Sana yakın biri tarafından çiğnenmiş olsa dahi. ...eğer bu yasa senin çok yakının birinden çiğnenmiş olsa bile. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Someone you care about. | Önemsediğin biri. Önemsediğin biri olsa bile. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Then I'll have my car take you back to dauntless. | Arabam seni Korkusuzlar'a geri götürsün. O halde seni arabamla Korkusuzlara geri götürmem gerekecek. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Come on! Get her over! | Hadi kaldırın! Hadi! At onu! | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Come on, do it! Do it! | Hadi yap şunu! Yap! Hadi, yap şunu! Yap! | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Come on. Let's go. | Hadi. İşte böyle Hadi, gidelim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Here, put this on. | Bunu giy. Al, giy şunu. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You'll be safe here. | Burada güvendesin. Burada güvende olursun. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Sorry. | Üzgünüm. Özür dilerim. Sorun değil. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I can't believe Al... | Al'a inanamıyorum. İnanmıyorum, Al... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |