Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 151884

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
(Giggles ) So don't forget to wash your sheets.	Yani çarşaflarını yıkamayı unutma.	Spaced Change-1	2001
Right. And your penis.	Pekala. Ve penisini.	Spaced Change-1	2001
OK. 'Bye.'	Tamam.	Spaced Change-1	2001
Ah, no. This is the Ab form. You need the AB form, capital B.	Hayır. Bu Ab formu. Sana AB formu lazım, büyük B.	Spaced Change-1	2001
I've been here for over an hour.	Bir saatten fazladır buradayım.	Spaced Change-1	2001
Just over there on the stand.	Şurada masanın üzerinde.	Spaced Change-1	2001
0K. You wanna sign on again.	Tamam. Tekrar yazılmak istiyorsun.	Spaced Change-1	2001
You last signed on three months ago.	En son üç ay önce başvurmuşsun.	Spaced Change-1	2001
What have you been doing since then?	O zamandan beri ne yapıyorsun?	Spaced Change-1	2001
(Sobs ) I've been ill.	Hastaydım.	Spaced Change-1	2001
Do you have a doctor's note?	Doktor raporun var mı?	Spaced Change-1	2001
No, I lost it.	Hayır, kaybettim.	Spaced Change-1	2001
Look, this shouldn't be a problem.	Bakın, bu problem olmamalı.	Spaced Change-1	2001
I just want some money.	Sadece biraz para istiyorum.	Spaced Change-1	2001
You've always given me money before.	Daha önce hep vermiştiniz.	Spaced Change-1	2001
Sure you haven't been on holiday?	Tatilde olmadığınıza emin misiniz?	Spaced Change-1	2001
Me? God, no. I couldn't afford that. Not on my income.	Ben mi? Tanrım, hayır. Bunu karşılayamam. Benim gelirimle olmaz bu.	Spaced Change-1	2001
You...bastard! What can I say? She liked me.	Seni... piç! Ne diyebilirim? Beni sevdi.	Spaced Change-1	2001
How am I gonna pay the rent?	Kirayı nasıl ödeyeceğim?	Spaced Change-1	2001
Just write some articles.	Makale yaz.	Spaced Change-1	2001
It's not as easy as that, Tim. I can't just pluck	O kadar kolay değil, Tim. Bir anda havadan başka bir...	Spaced Change-1	2001
another Winter Skin Care Dos And Don'ts out of the air.	...Kışın Cilt Bakımı gibi bir yazı çekemem.	Spaced Change-1	2001
Well, maybe poverty will inspire you.	Belki fakirlik sana ilham verir.	Spaced Change-1	2001
It's not that bad.	O kadar kötü olamaz.	Spaced Change-1	2001
Mike's giving us a few quid every week.	Mike bize borç verebilir.	Spaced Change-1	2001
What if he wants to move out?	Ya ayrılmak isterse?	Spaced Change-1	2001
He doesn't at the moment. He's happy.	Şu anda istemiyor. O mutlu.	Spaced Change-1	2001
It's not as if he's gonna get a better offer	Eğer daha iyi bir teklif almazsa...	Spaced Change-1	2001
by the time we get back, is it?	...bir yere gitmeyecektir, değil mi?	Spaced Change-1	2001
Mike, d'you mind...	Mike, senin için sorun değilse...	Spaced Change-1	2001
(Both) What are you doing?	Ne yapıyorsun?	Spaced Change-1	2001
Marsha has kindly offered me the position of lodger,	Marsha geri çeviremeyeceğim...	Spaced Change-1	2001
which I have duly accepted.	...bir teklif yaptı.	Spaced Change-1	2001
But Mike... No, no.	Ama Mike... Hayır, hayır.	Spaced Change-1	2001
You've been kind enough to let me stay,	Benim kalmama izin verecek kadar kibardın...	Spaced Change-1	2001
but now you're back, I should move on.	...ama artık gitmeliyim.	Spaced Change-1	2001
But we like having you here.	Ama biz senden memnunuz.	Spaced Change-1	2001
It'll be fine. I'm only upstairs.	Sorun değil. Sadece üst kattayım.	Spaced Change-1	2001
We can see each other every day.	Hergün birbirimizi görebiliriz.	Spaced Change-1	2001
We'll be able to legitimately use our walkie talkies	Parka gitmeye gerek kalmadan...	Spaced Change-1	2001
without going to the park.	...telsizlerimizle konuşabiliriz.	Spaced Change-1	2001
Ready then? With you in one second.	Hazır mısın? Bir saniye sonra ordayım.	Spaced Change-1	2001
Here he is, then. My new lodger.	İşte benim yeni kiracım.	Spaced Change-1	2001
Hardly see the other one.	Diğerini zor görüyorum.	Spaced Change-1	2001
Yeah, Brian's spending a lot of time with Twist.	Evet, Brian zamanının çoğunu Twist'le harcıyor.	Spaced Change-1	2001
I mean, I hardly see her.	Ben bile Twist'i zor görüyorum.	Spaced Change-1	2001
I sometimes hear her.	Bazen duyuyorum.	Spaced Change-1	2001
Yeah, he was up earlier on.	Evet, önceden yukarı çıkardı.	Spaced Change-1	2001
I think he's having some kind of creative crisis.	Sanırım bir nevi yaratıcılık bunalımında.	Spaced Change-1	2001
Serves him right for getting his knackers in a twist.	Yeteneğinin düğümlenmiş olması ona müstahaktır.	Spaced Change-1	2001
Come on then, Mike.	Hadi, Mike.	Spaced Change-1	2001
I'm looking forward to having a strong bloke round the house.	Evin etrafında güçlü bir arkadaş olmasını istiyordum zaten.	Spaced Change-1	2001
You, you pillock. 0h, right.	Sensin, hıyar. Ha, doğru.	Spaced Change-1	2001
0ooooooh, he's funny, isn't he?	O eğlenceli biri, değil mi?	Spaced Change-1	2001
Any thoughts?	Düşündüğün bir şey var mı?	Spaced Change-1	2001
I'll have to get some new batteries for my walkie talkie.	Telsizim için yeni piller alacağım.	Spaced Change-1	2001
No, about our situation.	Hayır, durumumuz hakkında.	Spaced Change-1	2001
We're both unemployed.	İkimizde işsiziz.	Spaced Change-1	2001
I'm getting no benefit. We need money.	Hiçbir getirim yok. Bize para lazım.	Spaced Change-1	2001
How else am I gonna afford aspirational magazines?	Dergi paralarını nasıl karşılayacağım?	Spaced Change-1	2001
I'm gonna get a job.	Bir iş bulacağım.	Spaced Change-1	2001
Why? You've just signed on. You don't have to.	Neden? Sen daha yeni kayıt oldun. Çalışmak zorunda değilsin.	Spaced Change-1	2001
I like working, Daisy.	Çalışmayı seviyorum, Daisy.	Spaced Change-1	2001
The smell of the ink, the taste of the biscuit.	Mürekkebin kokusu, bisküvinin tadı.	Spaced Change-1	2001
Giving the littl'uns advice.	Küçüklere önerilerde bulunmak.	Spaced Change-1	2001
(Tim ) 'People like you make me sick!'	Senin gibiler beni hasta ediyor!	Spaced Change-1	2001
Yeah, well. So do I. I love working.	Evet, bende. Çalışmayı seviyorum.	Spaced Change-1	2001
I was a barmaid once. I loved it.	Bir keresinde barmaiddim. İşimi seviyordum.	Spaced Change-1	2001
The hustle and bustle of a busy bar.	Dolu bir bardaki hareketlilik.	Spaced Change-1	2001
Can I get some service, please? 0h, fuck you.	Servis alabilir miyim, lütfen? Siktir git.	Spaced Change-1	2001
What can I say? We are good with people.	Ne diyebilirim ki? İnsanlarla iyi geçiniyoruz.	Spaced Change-1	2001
Absolutely. That's what writers do.	Kesinlikle. Yazarlar da bunu yapar.	Spaced Change-1	2001
They take unrelated jobs in order to make money	Para ve deneyim kazanmak için...	Spaced Change-1	2001
and...gain experience.	...başka işlerde çalışırlar.	Spaced Change-1	2001
I temped in this office once	Bir keresinde işçi bulma ofisinin birindeydim...	Spaced Change-1	2001
and there were some great characters, real fodder.	...gerçekten acayip karakterler vardı, ot gibi.	Spaced Change-1	2001
There was this guy Tony...	Tony diye bir herif vardı...	Spaced Change-1	2001
0h, what did he say?	Ne demişti?	Spaced Change-1	2001
Anyway, that's what I'm gonna do.	Herneyse, yapacağım şey bu.	Spaced Change-1	2001
Everyone does things they don't want to do sometimes.	Herkes bazen yapmak istemediği şeyleri yapar.	Spaced Change-1	2001
Mike isn't doing what he wants	Mike yapmak istemediği şeyleri yapmıyor...	Spaced Change-1	2001
but he makes the best of it. Does he?	...ama yaptığının da en iyisini yapıyor. Öyle mi?	Spaced Change-1	2001
Move, move! (Children scream )	Hadi, hadi!	Spaced Change-1	2001
Don't look at me! Move!	Bakma bana öyle! Hadi!	Spaced Change-1	2001
I am gonna go to one of those temping places	Şimdi gidiyorum ve...	Spaced Change-1	2001
and put my name down for a job.	...ismimi işlerden birine yazdırıyorum.	Spaced Change-1	2001
That's the spirit. New horizons.	İşte ruh bu. Yeni ufuklar.	Spaced Change-1	2001
Pastures green. Change. And not the small kind.	Otlaklar yeşil. Değişim. Ve küçük değil.	Spaced Change-1	2001
Why is that funny? I don't know.	Niye güldük? Bilmiyorum.	Spaced Change-1	2001
(Man ) You worked in a comic shop before?	Daha önce çizgi roman dükkanında çalışmış mıydın?	Spaced Change-1	2001
Yeah. The Fantasy Bazaar.	Evet. The Fantasy Bazaar.	Spaced Change-1	2001
Fantasy Bazaar. That's Bilbo Bagshot's shop, isn't it?	Fantasy Bazaar. O Bilbo Bagshot'un dükkanı, değil mi?	Spaced Change-1	2001
Yeah. Why'd you leave?	Evet. Neden ayrıldın?	Spaced Change-1	2001
Difference of opinion. Phantom Menace?	Görüş farklılığı. Phantom Menace mi?	Spaced Change-1	2001
Yeah. And I wanted a change.	Evet. Bir de değişiklik istediğimden.	Spaced Change-1	2001
0K. When can you start? I'm sorry?	Pekala. Ne zaman başlayabilirsin? Pardon?	Spaced Change-1	2001
(Woman ) So, what kind of work can you do?	Ne çeşit iş yapabilirsin?	Spaced Change-1	2001
What kind of work can you do?	Ne çeşit iş yapabilirsin?	Spaced Change-1	2001
Well, I'm creative,	Yaratıcıyım...	Spaced Change-1	2001
but I'm at home in the normal office environment.	...ama evde doğal işyerimde çalışırım.	Spaced Change-1	2001