Türkçe
İngilizceAra
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15162
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Goodbye. | İyi günler. İyi günler. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 |  |
| Hicham? | Hicham? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Come in here. | Buraya gel. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I work here weekends. My wife can't say so. It's on the black. | Hafta sonları burada çalışıyorum. Karım söyleyemezdi. El altından. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Sony I was so curt on the phone. | Telefonda ters konuştuğum için kusura bakma. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| But I can't do it. | Ama yapamam. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I don't want you to lose your job but I need my bonus. | İşini kaybetmeni istemem ama ikramiyeye ihtiyacım var. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| It's a yeafs gas and electric bills. | Bir yıllık gaz ve elektrik faturası birikti. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Try to see it from my side. | Benim tarafımdan görmeye çalış. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I'm better. | Artık daha iyiyim. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I want to work and earn a salary again. | İşimi ve maaşımı tekrar istiyorum. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I want to be with you, not alone on the dole. | Sizlerle olmak istiyorum, işsiz, tek başı kalmak değil. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Ideally, you stay and we get the bonus. | En güzeli, senin kalman bizim de ikramiye almamamız. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I told Jean Marc that earlier. | Bunu daha önce Jean Marc ile konuştum. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| He says Dumont can't do that. | Dumont'un kabul etmeyeceğini söyledi. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| You saw Jean Marc? | Jean Marc ile mi görüştün? Hayır, o beni aradı. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Like the others, no doubt, so we won't change our minds. | Sanırım diğerleri de aynı şeyi yaptı. Bu yüzden fikrimizi değiştirmeyeceğiz. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Why does he think it's best I'm fired? | Neden kovulmamın iyi olduğunu düşünüyor? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| It's what he thinks. | Öyle düşünüyor işte. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I told him he was wrong but... | Yanlış yaptığını ona söyledim ama... | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| What did he say against me? | Benim hakkımda ne düşünüyor? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| He thinks you can't work so well after being sick. | Hastalığından sonra çok verimli çalışamayacağını düşünüyor. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I said it wasn't true. I wasn't any weaker after my accident. | Bunun doğru olmadığını söyledim. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I was more motivated, remember'? | Çok daha motive olmuştum, hatırlıyor musun? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| You don't really believe it can work. | İşe yarabileceğine çok da inanmıyorsun. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| You have to believe it too and ignore that asshole of a foreman. | Sen daha da fazla inanmak ve o şerefsiz ustabaşını görmezden gelmek zorundasın. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| He's right. | Herif haklı. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I'm not up to it anymore. | Artık bu işe uygun değilim. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I can't stop crying. I'm losing my voice now... | Ağlamama engel olamıyorum. Şimdi de sesimi kaybediyorum. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Anyone would break down. | Herkes ruhen yıkılabilir. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| You're in shape to go back and you learn you're fired. | İyileşip işe dönecekken kovulduğunu öğrendin. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| It'd knock anyone out. | Bu herkes için bir darbe olurdu. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| It'd knock me out too. | Benim için de öyle oldu. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| If they take you back, | Seni geri alırlarsa... | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| after a few weeks with Juliette and your friends, | ...bir kaç hafta içinde Juliette ve arkadaşlarınla... | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| you'll work like before. | ...daha önceki gibi çalışacaksın. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Better even. | Hatta daha iyi bile. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| We'll see that guy and his son. | O adam ve oğluyla görüşeceğiz. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Rue C?te d'Or isn't far. | Céte d'Or Sokağı çok uzak değil. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I wish that was me. | Onun yerinde olmak isterdim. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| That bird singing... | Şu öten kuşun. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I can tell we're going to split up. | Ayrılmak üzere olduğumuzu hissediyorum. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| WW do you say that? | Neden böyle diyorsun? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| You don't love me anymore. | Beni artık sevmiyorsun. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| You pity me but you don't love me. | Bana acıyor ama sevmiyorsun. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Doesn't it bother you we haven't made love for four months? | Dört aydır sevişmememiz seni hiç rahatsız etmiyor mu? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| It does. | Ediyor. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| But I know we'll do it again. | Ama tekrar başlayacağımızı biliyorum. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I'm here because Juliette and I saw Dumont. | Juliette ile beraber Dumont'a gittik. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| He's agreed to a new ballot Monday. | Pazartesi yeni bir oylama yapılmasını kabul etti. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Jean Marc in?uenced the vote by saying stuff to people to scare them. | Jean Marc çalışanlara bir şeyler söyleyip korkutmuş ve oylamayı etkilemiş. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I wanted... What did he say? | Ben istedim ki... Ne demiş? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| That Dumont wanted to lay off staff. | Dumont'un işten personel çıkartmak istediğini. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| If it wasn't me, it'd be someone else. | Ben olmasaydım, başka biri olurdu. Bunları kime söylemiş? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Three or four people at least | En az üç, dört kişiye. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I don't know who but Juliette does. | Kim olduğunu bilmiyorum ama Juliette biliyor. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| She knows everything, that one. | Juliette her şeyi biliyor değil mi? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I wanted to ask if you'd vote on Monday for me to stay. | Pazartesi günü kalmam için bana oy verir misin diye sormak istemiştim. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Juliette, Robert, Kader and Timur will vote for me to stay. | Juliette, Robert, Kader ve Timur kalmam için oy verecek. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I still have eight to see, you two included. | Görüşecek daha sekiz kişi var, siz ikiniz dahil. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Maybe Jean Marc called you to tell you | Muhtemelen Jean Marc sizi arayıp depresyonumdan sonra... | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I couldn't work like before after my depression. | ...eskisi gibi çalışamayacağım söylemiştir. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| It's not true. I'm in shape. | Bu doğru değil. Artık iyiyim. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I don't want you laid off but my bonus is a lot of money. | İşten çıkarılmanı istemem ama ikramiye de çok para. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I didn't force this decision on you. | Sizi bu kararı almaya ben zorlamadım. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I just want to work and earn my salary. | Ben sadece işimi ve maaşımı istiyorum. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| We need it at home to live. | Yaşamak için buna ihtiyacımız var. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| We worked for that bonus! | Biz de o ikramiye için çalıştık! | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I know. Why'd we give it to you? | Biliyorum. Neden sana verelim ki? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| She never said that. | Öyle bir şey demedi. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Why wouldn't we get our money? | Neden paramızı almayalım ki? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| We can talk. No, we worked for it! | Konuşabiliriz. Hayır, o para için çalıştık biz! | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| How dare you steal our dough? | Bizim paramızı çalmaya nasıl cüret edersin? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Shut up. No way. Piss off! | Kapa çeneni. Hayatta olmaz. Def ol! | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Get in! | Bin arabaya! | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| 'Non... | Yvon? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I saw some maniac tear off. | Olay çıktığını gördüm. Ne oldu? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I'll get the water. | Gidip su getireyim. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Sir... | Bayım? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Pourit over his head. | Kafasının üstüne dök. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Can you see my hand? | Elimi görebiliyor musun? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| How many fingers? | Kaç parmak? Üç. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Wno's this? | Bu kim? Kocasıyım. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| You can count on me Monday. | Pazartesi günü için bana güvenebilirsin. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I caused that fight. | Benim yüzümden kavga ettiler. Tamam, sakin ol. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I tell you I'm fed up but you ignore me. | Beni görmezden gelmenden bıktım. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| You don't realize! I caused thatviolence. I can't stand it. | Farkında bile değilsin! O vahşete ben neden oldum. Artık katlanamıyorum. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| It's the?rsttime. | İlk defa oluyor. Hayır, her zaman oluyor. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Every time, I feel like a beggar, | Hep bir dilenci gibi hissediyorum... | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| a thief coming to take their money. | ...paralarını almaya gelen bir hırsız gibi. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| They look at me, ready to hit me. | Bana vurmaya hazırmış gibi bakıyorlar. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I feel like hitting them too. | Ben de onları vurmak istiyorum. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I'm going to bed. | Yatmaya gidiyorum. Hani Miguel ile görüşmeye gidecektik? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I've had enough. I'll see them on Monday. | Hayır, benden bu kadar. Onlarla yarın görüşürüm. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Five out often want you to stay! No, two! | Senin kalmanı isteyen beş kişi var! Hayır, iki! | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| Iforced the others to pity me. | Diğerlerini bana acımaları için zorladım. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| If I'm taken back, those who lose their bonus, | Geri dönersem ikramiyelerini kaybedecekler. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| how will they look at me? How will I deal with them all day? | Bana nasıl bakacaklar? Onlarla gün boyu nasıl çalışacağım? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| How'll I manage in the workshop, on the machines, over lunch? | Aynı atölyede, aynı makinelerde, aynı kafeteryada nasıl idare edeceğim? | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
| I won't go Monday. They can decide without me. | Pazartesi gitmiyorum. Ben olmadan karar verebilirler. | Deux Jours Une Nuit-1 | 2014 | |
