Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150544
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| I've been wondering how long it would take you to finally walk through the door. | O kapıdan girmenin daha ne kadar uzun süreceğini merak ediyordum. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Then you obviously know why I'm here. | O zaman neden burada olduğumu biliyorsunuz. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I think, perhaps, you've been reading my e mails to Clark Kent. Am I correct? | Sanırım belki de Clark Kent'e olan e postalarımı okuyordun. Haklı mıyım? | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| My transgression doesn't seem to upset you. I'm glad. | Çizgiyi aşmam sizi sinirlendirmiyor. Sevindim buna. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I find curiosity to be a most admirable trait. | Merakı hayranlık veren bir özellik olduğunu düşünüyorum. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Dr. Swann, I am the conservator of the Kawatche Caves. | Dr. Swann, Kawatche Mağaralarının koruyucusuyum. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| If you can tell me what is written on the cave walls... | Mağara duvarlarında neler yazdığını bana söylerseniz... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...I would agree to hand over that conservancy to your foundation. | ...o korumayı sizin vakfınıza bağışlarım. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Well, thank you, but I'm afraid I can't help you. | Teşekkür ederim ama korkarım size yardım edemeyeceğim. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| The language remains a mystery to me. | O dil hâlâ bir gizem benim için. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Are you aware that at one time there was an octagonal keyhole... | Mağara duvarında sekizgen bir delik... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...on the wall of the cave? | ...olduğunun farkında mıydınız? | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| It was sealed for months. | Aylardır üzeri kapalıydı. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Then it reopened suddenly. | Sonra aniden açılıverdi. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Just after our friend Clark had been down there. | Arkadaşımız Clark oraya gittikten hemen sonra. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Then you don't need me. You need a locksmith. | O zaman bana ihtiyacınız yok. Bir çilingir lazım size. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Right, but... | Doğru ama.. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...the key to that lock was in my possession... | ...kilide olan anahtar bir zamanlar bendeydi... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...but it was stolen from my safe. | ...ama kasamdan çalındı. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Again, Clark had been present. | Tekrar, Clark oradaydı. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| So now you believe that he has it. | Yani şimdi onda olduğuna inanıyorsunuz. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| He trusts you. | Size güveniyor. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Would you be willing to talk to him? | Onunla konuşmak istemez misiniz? | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| It's such a small price to pay... | Aradığınız cevapları bulmanız karşılığında... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...in exchange for the answers you've been searching for. | ...ödenmesi gereken küçük bir bedel. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Yes, well, I know what I'm after... | Evet ben neyin peşinde olduğumu biliyorum... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...but what do you expect to find? | ...ama siz ne bulmayı umuyorsunuz? | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| You're dying. | Ölüyorsunuz. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| As I said, curiosity is an admirable trait. | Söylediğim gibi, merak, hayranlık uyandırıcı bir özelliktir. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Dr. Swann... | Dr. Swann... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...I know that what can save my life is locked within the wall of that cave. | ...o mağara duvarında gizli olanların hayatımı kurtaracağını biliyorum. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I believe in the extraordinary... | Olağanüstüye ve sahip olduğu olanaklarına... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...in the possibilities it holds. | ...inanıyorum. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| But I prefer to follow my own path. | Ama kendi yolumda gitmeyi tercih ederim. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Even if you had the key... | Anahtara sahip olsan bile... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...you have no idea what would happen if you put it into the lock. | ...onu kilide koyduğun zaman neyi açacağını hiç bilmiyorsun. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I'd be willing to take that risk. | O riski almaya hazırım. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Then perhaps there is an arrangement we might make. | O zaman belki yapabileceğimiz bir anlaşma vardır. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Clark. I'm afraid I've invaded your sanctuary. | Clark.Korkarım tapınağını işgal ettim. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| What do you think you'll find down here? You tell me. | Burada ne bulacağınızı sanıyorsunuz? Sen söyle. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| How'd you open it, Clark? | Onu nasıl açtın, Clark? | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I don't know what you're talking about. I don't want to play games. | Neden bahsettiğinizi bilmiyorum. Oyun oynamak istemiyorum. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| You expect me to believe your fascination with these caves started with a term paper? | Bu mağaralara karşı olan ilginin sadece dönem ödevi yüzünden başladığına inanmamı mı bekliyorsun? | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| No, do it again. | Hayır tekrar yapın. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I don't think you wanna start talking about unusual obsessions, Mr. Luthor. | Bence alışılagelmedik saplantılardan konuşmaya başlamak istemezsiniz Bay Luthor. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Unless you want to explain why you blackmailed my friends into spying on me. | Tabii dostlarımı bana karşı casusluk etmeleri için şantaj yapmanızı açıklamak istemezseniz. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I believe that we're put on this Earth for a reason, Clark. | Bu dünyaya bir amaç için konulduğumuza inanırım, Clark. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Our task in life is to find out what that reason is. | Hayattaki görevimiz o amacın ne olduğunu bulmak. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Sometimes, we can't do that alone. | Bazen bunu tek başımıza yapamayız. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I'm much closer than you think. | Düşündüğünden daha da yakınım. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Take the barn. The rest follow me. Martha Kent? | Ahıra bakın. Geri kalanlar beni izlesin. Martha Kent misiniz? | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| What are you doing? FBl. We're searching this place. | Ne yapıyorsunuz? FBI. Burayı arıyoruz. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| You can't. We can, and we will. | Yapamazsınız. Yapabiliriz ve yapıyoruz. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Excuse me, ma'am, we need you outside. | Affedersiniz bayan, dışarıya çıkmalısınız. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Hi, Mom. You must be out looking for Dad too. | Merhaba anne. Sen de babamı arıyor olmalısın. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I think I have an idea where he is. I'll see you soon. | Sanırım nerede olduğunu biliyorum. Yakında görüşürüz. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Thanks for the phone. | Telefon için sağ ol. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Clark, what's going on? | Clark, neler oluyor? | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| My dad kind of went AWOL. | Babam ortadan kayboldu. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| He was halfway through unloading the feed run... | Yemleri indirmenin ortasında... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...and just jumped in his truck and took off. | ...kamyonetine atladı ve gitti. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I'm sorry, Lana. It's.... | Affedersin Lana. Bu.... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| He's never done anything like this before. Hey, you know what? | Daha önce böyle bir şey yapmamıştı. Ne var biliyor musun? | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I didn't mean to unload on you like that. | Yükümü sana yıkmak istemezdim. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| No, you.... | Hayır sen.... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| You never have to apologize for opening up to me. | Bana açıldığın için asla özür dileme. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I know this is a stressful time for you. | Bunun senin için stresli bir dönem olduğunu biliyorum. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| No. That's not what this is about. | Hayır. Bunun sebebi bu değil. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Lana, I don't want to look back like my dad... | Lana, babam gibi geriye bakıp... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...and wonder what my life could've been. | ...hayatımın nasıl olabileceğini merak etmek istemiyorum. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| We've tried this once before. | Bunu daha önce denedik. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| You said there's nothing you can't recover from. | Kurtulamayacağın hiçbir şey olmadığını söylemiştin. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| No, I wasn't talking about us. | Hayır ben bizden bahsetmiyordum. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Look, right now, think about your dad, okay? | Bak şimdi babanı düşün tamam mı? | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| He's the one who needs you. | Sana ihtiyacı olan o. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Dad, are you okay? | Baba sen iyi misin? | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Mom and I have been worried sick about you. | Annem ve ben senin için çok endişelendik. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| You can't just take off like that. | Öyle aniden gidemezsin. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| How'd you know to find me out here? | Beni burada bulacağını nasıl bildin? | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| When I'm searching for answers, I turn to my dad. | Cevaplar aradığımda babama giderim. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Your grandfather was the stubbornest man I ever knew. | Büyükbaban tanıdığım en inatçı adamdı. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| And believe me... | İnan bana... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...Clark, I wasn't nearly the son you are. | ...Clark, senin yarın kadar iyi bir oğul değildim. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| My mother used to say that... | Annem hep onunla benim... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...he and I were like watching two sides of the same coin... | ...aynı bozuk paranın iki yüzüne... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...duking it out. | ...benzediğimizi söylerdi. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I see the way you and Jor El fight and I wonder... | Sen ve Jor El'in kavgasını görüyorum da... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...if maybe fathers and sons were the same on Krypton. | ...belki Kripton'daki baba oğullar da aynıydı. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Except he's not my father. You are. | Yalnız o benim babam değil. Sensin. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I am your father who turns his back on you when you need him the most. | Ona en çok ihtiyacın olduğun zaman sana sırtını dönen babanım. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I am your father who forces you to run away. | Seni kaçmaya zorlayan babanım. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| My father never would've done that. | Bunu babam asla yapmazdı. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I wish I had his strength and his wisdom. | Keşke onun gücü ve bilgeliğine sahip olsaydım. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Dad, you do. | Baba sahipsin. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Clark, I don't know how to protect you anymore. | Clark, seni artık nasıl koruyacağımı bilmiyorum. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Your job is to teach me how to protect myself... | Senin işin kendimi nasıl koruyacağımı göstermek... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...but that doesn't mean I don't need you. | ...ama bu sana ihtiyacım olmadığı anlamına gelmez. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| Mom needs you too. | Annemin de sana ihtiyacı var. | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| I realize paying the Talon's bills... | Talon'un faturalarını ödemek... | Smallville Legacy-1 | 2004 | |
| ...isn't the high point of your month... | ...bu ayın en önemli şeyi olmadığını biliyorum... | Smallville Legacy-1 | 2004 |