Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 148678
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Thank you, Captain, Commander. | Teşekkür ederim, Kaptan, Komutan. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
I am sure I speak for the entire crew when I say | Zarafetiniz ve cesaretinizin mürettebat tarafından her zaman | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
we will always remember your grace and courage. | hatırlanacağından eminim. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
And I would like to add, | Ve sizinle çalışmanın çok daha büyük bir kuvvet ile karşılaşacak olursak? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
it has been an honor serving with you. | benim için onur olduğunu da eklemek isterim. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Live long and prosper. | Uzun yaşa, başarılı ol. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Kathryn Janeway's Personal Log, Stardate 49690.1. | Kathryn Janeway'in kayıt defteri, Yıldız Tarihi 49690,1. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Day 24 of our stay on the planet we've named New Earth. | Yirmi dört gündür yaşadığımız gezegene Yeni Dünya ismini verdik. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
As yet, I've been unable to make any progress | Hastalığı tedavi etme konusunda | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
in finding a cure for our illness, | henüz bir ilerleme kaydedemedik, | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
but a soak in the tub Chakotay built | ama Chakotay'ın benim için yaptığı küvet içinde iken, | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
always helps me focus on possible solutions. | muhtemel çözümlere odaklanmam kolaylaşıyor. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Chakotay, are you there? | Chakotay, orada mısın? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
No, I left an hour ago. | Hayır, bir saat önce gittim. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
I was thinking. | Düşünüyordum da. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Maybe looking for protein cofactors | Belki de protein açısından konuya yaklaşma | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
is the wrong approach. | yanlıştı. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Even if I can't find | Bizi hasta eden | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
a specimen of the insect that infected us... | böcek örneği bulamadığıma göre... | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
I could try to learn something | gezegenin biyo moleküler evrimi | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
about the biomolecular evolution of this planet's ecosystem. | hakkında bir şeyler öğrenmem gerekebilir. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Can't hurt to give it a try. | Denemekten zarar gelmez. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Chakotay! | Chakotay! | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Someone's in the woods. | Korulukta birileri var. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
It looks like some kind of primate. | Bir tür ilkel bir şeymiş gibi görünüyor. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
I've detected primate life signs here, | İlkel yaşam formu sinyalleri tespit etmiştim, | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
but I've never seen one. | ama hiçbirisini görmemiştim. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Is that why you came here? | Bu yüzden mi buraya geldin? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
I'm Kathryn. | Ben Kathryn. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
He's Chakotay. | O Chakotay. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
We've had to move into your neighborhood, | Mecburen senin komşun olduk, | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
but I hope we can be friends. | ama umarım, arkadaş olabiliriz. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Oh. Maybe he'll come back. | Oh, belki geri dönebilir. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Looking for a pet? | Evcil hayvan mı arıyorsun? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
No. Looking for a clue | Hayır. Gezegenin | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
about primate physiology on this planet. | ilkel yaşam fizyolojisine dair ipucu arıyorum. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
They must have to contend with insect bites, too. | Onlar da böcekler tarafından ısırılmış olmalılar. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Well... excuse me. | Peki ala... müsaadenle. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Maybe we should be out looking for other primates. | Belki de, dışarı çıkıp, diğer ilkel canlıları aramalıyız. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
I might be missing something important. | Çok önemli bir şeyi kaçırıyor olabilirim. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Kathryn... | Kathryn... | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
the Doctor worked for weeks | Doktor haftalar boyunca | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
trying to find a treatment for this disease. | bu hastalığa tedavi bulmak için çalışıp durdu. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
You've been at it 12 hours a day, | Buraya geldiğimizden beri haftada 7 gün | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
seven days a week since we got here, | on iki saat olmak üzere çalışıp duruyorsun, | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
and we're still no closer to a cure | ve hastalandığımız günden beri | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
than we were the day we were infected. | tedaviyi bulabilmeye yaklaşamadın bile. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
I'm not sure what you're getting at. | Nereye varmaya çalıştığından, emin değilim. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
My people have a saying. | Halkımın bir deyişi vardır. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
"Even the eagle must know when to sleep." | "Bir yumurta bile uyuyacağı zamanı bilmeli" | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Maybe it's time we both considered that. | Belki de, her ikimizin bunu göz önünde bulundurması gerekiyor. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
You mean quit. | Vazgeçelim diyorsun. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Give up. | Bırakmak. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Why do you have to see it as defeat? | Bunun bir yenilgi olduğunu neden görmüyorsun? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Maybe it's simply... | Belki de.. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
accepting what life has dealt us, | bizim için biçilen bu hayatı | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
finding the good in it. | kabul etmek gerekiyor. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
There may be a day when I'll come to that, Chakotay, but... | Bunu kabul edeceğim bir gün belki de vardır, Chakotay, ama... | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
I'm a long way from it right now. | şu anda o güne çok uzak durumdayım. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
I need to keep looking. | Devam etmeye ihtiyacım var. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Acting Captain's Log, supplemental. | Kaptan Vekili'nin Seyir Defterine ek. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
After six weeks, the decision | Kaptan Janeway ve Birinci Subayın | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
to leave Captain Janeway and the First Officer behind | geride bırakılması kararının verilmesinin üzerinden 6 hafta | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
still seems to weigh heavily on the crew. | geçmesine rağmen, mürettebat üzerinde hala ağır etkileri devam etmekte. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Captain Tuvok? | Kaptan Tuvok? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Yes, Ensign? | Evet, Teğmen? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
I'm picking up a convoy on long range sensors. | Uzun mesafe sensörlerimizde, bir konvoy tespit ediyoruz. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
It's Vidiian, sir. | Bunlar Vidiyan efendim. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Distance? | Mesafe? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Approximately 1.5 light years. | Yaklaşık olarak 1,5 ışık yılı. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Lieutenant, alter course to a different heading. | Binbaşı, rotamızı başka bir doğrultuya çevirin. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
I don't want to risk their detecting us. | Tespit edebilme riskini almak istemiyorum. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Sir, the Vidiians... | Efendim, Vidiyanlar... | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
They're within hailing range. | Haberleşme menzili içindeler. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
We could ask them if they know anything | Kaptan'ın hastalığı hakkında bir şeyler bilip, bilmediklerini | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
about the Captain's illness. | sorabiliriz. sorunları olacak. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
You're aware that Captain Janeway | Kaptan Janeway'in, özellikle Vidiyanlar ile | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
specifically told us not to risk contacting the Vidiians? | iletişim kurmamamız gerektiğini söylediğinin farkında mısınız? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Yes, but it's not like we went out of our way to find them. | Evet, ama bahsedildiği gibi onları bulmuş değiliz. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
We would just be taking advantage | Bu şeyin takdim edilmesi için | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
of an opportunity that's presented itself. | bir fırsat yakalamış olabiliriz. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
That bit of sophistry is not terribly persuasive, Ensign. | Bu şekilde bir kandırmaca, pek ikna edici değil, Teğmen. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Sir, how can we turn our backs on this chance to do something? | Efendim, böylesine bir şansa arkamızı nasıl dönebiliriz? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Don't we have to try? | Denememiz gerekmiyor mu? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Don't we owe that to the Captain and the Commander? | Bunu, Kaptan ve Komutan'a borçlu değil miyiz? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
The matter is closed, Ensign. | Konu kapanmıştır, Teğmen. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Return to your station. | Görev yerinize dönün. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
What's wrong with the rest of you? | Geri kalanınızın sorunu ne? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
You know I'm right. | Haklı olduğumu biliyorsunuz. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Ensign Kim. | Teğmen Kim. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
We have a chance to help them. | Onlara yardım edebilme şansımız var. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
How can we ignore that? | Bunu nasıl yok sayabiliriz? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Ensign, you are relieved of duty. | Teğmen, görevden alındınız. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Leave the Bridge at once, | Köprüyü hemen terk edin, | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
or I will have you put in the brig. | yoksa sizi hücreye kapatırım. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Proceed on the altered course, Lieutenant. | Değiştirilmiş rotada devam edin, Binbaşı. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Excuse me, Ensign Kim. | Müsaadenizle, Teğmen Kim. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Could we? | Katılabilir miyiz? | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
Sure. Have a seat. | Elbette. Buyurun. | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |
We just wanted you to know, | Köprüde olan şeyi, | She-Male Voyager-2 | 1994 | ![]() |