Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 14499
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
everything has become so confused. | her şey karma karışık hale geldi. Her şey gittikçe... gittikçe daha da karışıyor. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
The man you are talking about, | Şu bahsettiğim adam, Sana bahsettiğim şu adam... | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
turned really sucks. | Şükran Günü yemeğine gidecek. ...pisliğin teki çıktı. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
He just disappeared from me. | Beni hayal kırıklığına uğrattı. Beni atlattı. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Thus, | Şey, Yani... | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
I'll find 'another way. | Sanırım bir başka yol bulurum. ...başka bir yol bulacağım. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
And I'll call you. | Seni ararım. Seni arayacağım. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
O you who call me, where are you? | Beni ara, nerelerdesin? Sen de arayacak mısın, neredesin? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Okay, hello. | Tamam, hoşçakal. Neyse, görüşürüz. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Participate? | Katımak ister misin? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Of course. All right. | Elbette. Tamam. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Hey! | Hey! Hop! | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Hey guys what's the problem? You beat! | Hey adamım, problemin ne senin? Seni lanet pataklarım! Ne oldu dostum? Komaya sokarım lan seni! | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Go away! | Yoluna git! Siktir git buradan! | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
What are you doing? What do you look like, last night was over. | Ne yapıyorsun? Ne yapıyor gibi görünüyorum, dün gece bitti. Ne yapıyorsun sen? Neye benziyor, dün gece eğlendik bitti. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
But why? | Niye? Neden ama? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
It 's just a game. This is nonsense! And you know it. | Sadece bir oyundu. Bu saçmalık, sende biliyorsun. Bir oyundu sadece. Saçmalık bu. Sen de biliyorsun. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
I did? | Öyle mi? Öyle mi? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
You do not even know my name. | Sen benim adımı bile bilmiyorsun . Adımı bile bilmiyorsun. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
So, tell me! | O zaman, söyle bana! Söyle o zaman. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
No problem, I can not be with anyone. | Sorun değil, ben kimseyle olamam. Ne farkeder. Herhangi biri olabilirim. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
This means to me. | Benim umurumda değil. Benim için farkeder. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Why are you doing this? | Bunu neden yapıyorsun? Niye böyle yapıyorsun? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Hey Bill, | Hey Bill, Baksana Bill... | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Did you have breakfast? Fast, Travis. | Kahvaltı var mıydı? Çabuk ol, Travis. Kahvaltı yaptın mı sen? Hadi, Travis. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
What are you doing here Hanna? Vicky concerned about her daughter. | Burada ne arıyorsun, Hanna? Vicky, kızı için endişeliydi. Ne yapıyorsun burada Hanna? Becker canına okuyacak. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Cabin not far from here. | Kulübesi buradan çok uzak değil. Kulübeleri buradan birkaç kilometre uzakta. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Where Becker? | Becker nerede? Becker nerede? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
He was headed north about an hour ago, at the police station. | O bir saat kadar önce Kuzeye doğru gitti, yanındaki polislerle. Bir saat kadar önce, eyalet polisiyle kuzeye doğru gittiler. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Want me to join you? | Bize katılmak ister misin? Biz de seninle gelelim mi? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
No need to. | Hayır gerekli değil. Zahmet etmeyin. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
As you wish. | Nasıl istersen. Zahmet ne demek. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Good. | İyi iş. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
That's where my father seriously wounded close to home. | Evimizin yakınlarında babamı vurulurken gördüm. Babamın evimizin önünde ölüp gitmesini izlediğimde on yaşındaydım. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
He pulled the trigger himself, screams and then die. | O tetiği çekti, kolları yana düştü, bir çığlık duydum, sonra da öldü. Kollarıyla kendini sürüklemeye çalıştı sonra çığlık attı ve öldü. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Someone had shot him. | Birisi onu vurdu. Vurulmuştu. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Want to know what I do? | Ben ne yaptım biliyor musun? Ben ne yaptım bilmek ister misin? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Clean with a garden hose. | Bahçe hortumu ile yıkadım. Bahçe hortumunu açtım, | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Comb your hair, | saçlarını taradım, ...babamın saçını taradım... | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Remove the road and wait someone found me. | Birileri beni buluncaya kadar orada bekledim. ...ve yanı başına oturup, birinin beni bulmasını bekledim. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Where did you find it? | Seni kim buldu? Kim buldu? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
My brother. | Erkek kardeşim. Abim. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
He closed the tube and take me away. | Evin kapısını kapattı ve uzaklaştık. Hortumu kapattı ve beni yürüyüşe götürdü. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
What happens then? | Daha sonra ne oldu? Sonra ne oldu? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Many foreigners, and the police came to the house. | Bir çok yabancı, ve polis eve doluştu. Bir sürü yabancı insan, polisler... | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
People think of where I left off. | İnsanlar beni yukarı çıkarttılar. Hepsi, benimle ne yapacaklarını düşünüyorlardı. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
My father was a bad person. | Babam bir canavardı. Babam çok gaddardı. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
And the animals. | Ve bir hayvan. Hayvanın tekiydi. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
And he deserves to die that way. | ve böyle ölmeyi haketmişti. Hayvan gibi de geberip gitti. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
I had to grow up. | Benim büyümem gerekiyordu. Sözde yetişkin bir kız olacaktım. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
As others have a husband and a home. | Diğerleri gibi bir eşim ve evim olmalıydı. Kocam diyebileceğim birini bulacaktım. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
And they have their children. | bir bebeğim. Bebeklerim olacaktı. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Instead, I screwed up. | Bunların yerine, işte işleri batırdım. Ama ben her şeyi batırdım. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Lisa. | Lisa. Lisa. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
My name is Lisa. | Benim adım Lisa. Gerçek adım Lisa. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
I'm James. | Ben James. Benim de James. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
What is Hanna? Why are we stopping? | Ne var, Hanna? Neden durduk? Ne oldu Hanna? Neden durduk? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Friends, do not seem to leave here. | Çocuklar, bu sanki terkedilmiş görünüyor. Beyler, sanırım bunu burada bırakmışlar. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Strange, is not it? So what? | Garip, değil mi? Niye ki? Tuhaf, değil mi? Ne olmuş yani. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Becker, do you? Hey, what are you doing? | Becker, siz ora...? Hey, ne yapıyorsun? Becker, duyuyor musun? Ne yapıyorsun sen? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
I asked for help Becker. Because there are only snowmobile and walk? | Becker'a yardım çağrısı yapacaktım. Sadece terkedilmiş bir kar aracı, adam kulübeye kadar yürümüştür. Destek için Becker'a haber veriyorum. Ne gerek var bunun için desteğe. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
While it is argued I'm going to do my job. | Siz tartışa durun, ben işimi yapacağım. Siz tartışmanıza devam edin, ben de gidip işimi yapayım. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
We have to check. | Kontrol etmeliyiz. Kontrol etmemiz lazım. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Okay, so we have to check but it goes Becker called when there was nothing? | Tamam, dediğin gibi kontrol edelim. Becker'ı çağırmak için bir neden yok? Tamam kontrol ederiz. Ama ortada bir şey yokken Becker'a haber verme. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
You're going to get in trouble. Message from Becker to call. | Başımız belaya girer. Becker'e bildirmezsek. Sonra bize kızacak adam. Becker haber verin dedi. Arayacağım. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Becker, do you? | Becker, orada...? Becker, duyuyor musun? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
What the fuck, you can not do it! I can do what? | Ne halt etmeye çalışıyorsun, bunu yapamazsın! Ben neyi yapabilirim? N'oluyor lan? Bunu yapamazsın! Neyi yapamazmışım? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
What an asshole. | Pisliğin tekisin. Geri zekalı. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Bobby! | Bobby! Bobby! | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Hello? | Merhaba! Orada mısın? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Official sheriff. | Şerif yardımcısı. Ben polis memuruyum. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Hello? | Merhaba! Kimse yok mu? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
You'll have to let us in the problem, Hanna. | Sen bir baş belasısın, Hanna. Başımızı derde sokacaksın, Hanna. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
I know it's early. | Erken olduğunu biliyorum. Biliyorum saat çok erken. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
We just like to have a quick word. | Bizim sadece doğrulamamız gereken bir şey var. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Oh my God! | Oh aman tanrım! Aman Tanrım! | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Hello? | Kimse var mı? Orada mısın? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Brice! | Brice! Brice! | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Move over, it's him! | Çekil oradan, o burada! | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Brice? | Brice? Brice? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
You're not an angel at all. No, they are not. | Sen melek değilsin. Hayır, değilim. Artık melek falan değilsin. Evet, değilim. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Brice, are you okay? | Brice, iyi misin? Brice, iyi misin? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Get out! | Çık dışarı! Kaç! | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Oh, shit! | Oh, lanet! Hassiktir! | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
You should not even be here. | Senin burada bile olmaman gerekir. Senin burada olmamam lazımdı, Hanna! | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Damn it, Travis! | Lanet olsun, Travis! Kahretsin, Travis! | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
You know this is my first snowman? | Sen bunun benim ilk kardan adamım olduğunu biliyor musun? Biliyor musun, bu benim ilk kardan adamım. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Your take me for a ride. | Boktan kardan adamın. Taşak mı geçiyorsun? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Not a lot of snow in Alabama. | Alabama'da böyle çok kar olmaz. Alabama'ya pek kar yağmıyor. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
I made nine when I was a kid. | Ben çocukken 9 tane yaptım. Bir gece, ben daha çocukken... | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
My father and I used to make snowman in the desert like a wolf. | Babamla beraber boks maçı yapan iki kardan adam yapmıştık. ...kuzey ışıkları altında babamla, boks maçı yapan kardan adamlar yaptık. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Two fighters snow throwing punches. | İki savaşçı kardan adam birbirine yumruk sallıyor. Birbirlerine yumruk atan iki tane kardan adam. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
I remember that I did not want going to bed that night. | Hatırlıyorum da o gece yatmak istememiştim. O gece hiç uyumak istemediğimi hatırlıyorum. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
My father took me all the way back home. | Babam beni alıp eve götürmüştü. Eve kadar babam beni kucağında taşımıştı. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
When I got off the podium in Beijing ... | Pekin de podyuma çıktığımda ... Pekin'de, ödül töreninde sahneye çıktığımda... | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
... He's so fucking proud of myself. | ... o benimle lanet gurur duydu. ...benimle gurur duymuştu. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
Later in the locker room I told him, I was leaving home to go to a professional. | Daha sonra soyunma odasında ona, eve döndüğümüzde profesyonel olacağımı söyledim. Sonra, soyunma odasında ona profesyonel olmak için evi terkedeceğimi söyledim. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
I told him .. | Ona dedim .. Ona... | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
I said that if I had a coach's true, maybe I'll win the gold. | Ona dedim ki, belki gerçek bir koçla bir altın madalya alabilirim. ...eğer gerçek bir koçum olsaydı belki altın madalyayı kazanabilirdim dedim. | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |
I still love him? | O hala seni seviyor mu? Seni hala seviyor mu? | Deadfall-1 | 2012 | ![]() |