Search
English Turkish Sentence Translations Page 21853
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Hey kiddo, you better hear | Hey Evlat, Daha iyi duymalısın. Hey evlat, Daha iyi duymalısın. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Right from my heart, here's the order | Burada doğrudan kalbime... Burada doğrudan kalbime... | Ghajini-1 | 2008 | |
| Just live it up, | Sadece bu kadar canlı Sadece bu kadar canlı | Ghajini-1 | 2008 | |
| there are no limits, | Hiçbir sınırı yok. Hiçbir sınırı yok. | Ghajini-1 | 2008 | |
| no borders | Sınır Yok. Sınır yok. | Ghajini-1 | 2008 | |
| There's a heady cocktail, | Sarhoş edici bir kokteyl... Sarhoş edici bir kokteyl... | Ghajini-1 | 2008 | |
| in wines of merriness | ve bir şarap... ve bir şarap... | Ghajini-1 | 2008 | |
| If you got a taste for life, | Yaşam için bir tat var Yaşam için bir tat var | Ghajini-1 | 2008 | |
| toe the line of happiness | Mutluluğu hissedersin. Mutluluğu hissedersin. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Listen, here's the secret | Dinleyin.Sır burada... Dinleyin. Sır burada... | Ghajini-1 | 2008 | |
| There's no life in EMls, take a deep breath | Til'de hayat yok.Ama derin bir nefes alın. Til'de hayat yok. Ama derin bir nefes alın. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Don't you hold back, just give it away | İçinizde tutmayın sadece nefesinizi verin. İçinizde tutmayın sadece nefesinizi verin. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Why hide in hearts, what you can say | B Neden söylediklerini kalbinde gizliyorsun? B Neden söylediklerini kalbinde gizliyorsun? | Ghajini-1 | 2008 | |
| Sing and smile, | Gülümse ve şarkı söyle... Gülümse ve şarkı söyle... | Ghajini-1 | 2008 | |
| it's what life teaches | Hayat bize bunları öğretir. Hayat bize bunları öğretir. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Swing it, beat it, | Sallan ve dans et. Sallan ve dans et. | Ghajini-1 | 2008 | |
| we aren't hostages | Biz rehineler değiliz. Biz rehineler değiliz. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Swing in the rhythm of "Jhoom jhamak jhoom" | Ritminde Sallan. "Jhoom jhamak jhoom" Ritminde Sallan. "Jhoom jhamak jhoom" | Ghajini-1 | 2008 | |
| Ride the rhythm of waves, | Dalgaların ritmini dinle... Dalgaların ritmini dinle... | Ghajini-1 | 2008 | |
| abreast all tides and ebbs | Tüm gelgitleri takip etmelisin. Tüm gelgitleri takip etmelisin. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Swing it, give it a shake | Çalkala ve titre 'Bir önceki yazdığımız sözler burdaki sözlerle aynıdır.' Çalkala ve titre 'Bir önceki yazdığımız sözler burdaki sözlerle aynıdır.' | Ghajini-1 | 2008 | |
| Kalpana! | Kalpana! Kalpana! | Ghajini-1 | 2008 | |
| The call sheet said nine o'clock. | Randevu saat yedideydi, Randevu saat yedideydi, | Ghajini-1 | 2008 | |
| You're in at ten thirty! | Sen saat 10:30 da geliyorsun. Sen saat 10:30 da geliyorsun. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Everyone's waiting. | Herkes seni bekliyor. Herkes seni bekliyor. | Ghajini-1 | 2008 | |
| So much traffic today... | Efendim trafiğe takıldım. Efendim trafiğe takıldım. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Don't make excuses. Go and change. | Bana mazeret uydurma. Git ve üzerini değiştir. Bana mazeret uydurma. Git ve üzerini değiştir. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Okay, sir | Tamam Efendim. Tamam efendim. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Hi... am I too late? | Selam...Çok mu geciktim? Evet Selam... Çok mu geciktim? Evet | Ghajini-1 | 2008 | |
| What life... filling in for a crowd... | Bu nasıl bir ortam böyle, her gün karmaşık. Bu nasıl bir ortam böyle, her gün karmaşık. | Ghajini-1 | 2008 | |
| and she... preens like a superstar. | Ve o bir süperstar gibi ilgi görüyor. Ve o bir süperstar gibi ilgi görüyor. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Can I go for lights? And roll? | Işıkları açayım mı? Çekime Başlayalım. Işıkları açayım mı? Çekime başlayalım. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Lights. | Işıklar! Işıklar! | Ghajini-1 | 2008 | |
| Roll camera. Rolling. | Kamerayı Aç Açtım. Kamerayı aç. Açtım. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Action. | Başla. Başla. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Rub and scrub... | Ovalayıp temizliyoruz. Ovalayıp temizliyoruz. | Ghajini-1 | 2008 | |
| till my hands tire | Taki ellerimiz yoruluncaya kadar Ta ki ellerimiz yoruluncaya kadar. | Ghajini-1 | 2008 | |
| The yellow just, will never wear | Ve lekeler hala duruyor Ve lekeler hala duruyor. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Camera pan. | Kamerayı çevir... Kamerayı çevir... | Ghajini-1 | 2008 | |
| Action, ma'am...? | Şimdi Bayan... Şimdi bayan... | Ghajini-1 | 2008 | |
| That's why you must get Kite! Then you'll discover white | Bu yüzden "Cate" almalısınız. o zamanda beyazlıktan şikâyet edeceksiniz. Bu yüzden "Cate" almalısınız. O zamanda beyazlıktan şikâyet edeceksiniz. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Sparkling white in One Rupee. | sadece 1 rupeese temizlik. Sadece 1 rupeese temizlik. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Gleaming, glistening whites | Ve parlak,parlak elbiseler Ve parlak parlak elbiseler | Ghajini-1 | 2008 | |
| It'll be our eighth display site on this road. | Bu yola yaptığımız 8. ilan olacak Bu yola yaptığımız 8. ilan olacak | Ghajini-1 | 2008 | |
| Are all six hoardings available? Three, sir. | Hepsi de oldu mu? Sadece 3 tanesi Efendim. Hepsi de oldu mu? Sadece 3 tanesi efendim. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Next choice? Over here. | Bir sonraki yer neresi? Burasi Bir sonraki yer neresi? Burası | Ghajini-1 | 2008 | |
| This one... | Bir ev Bir ev. | Ghajini-1 | 2008 | |
| a hoarding on the terrace... | İlanı terasa yerleştirirmeliyiz. İlanı terasa yerleştirmeliyiz. | Ghajini-1 | 2008 | |
| will be visible from the fly over. | Yukarıda her taraf gözüküyor Yukarıda her taraf gözüküyor. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Looks okay to me. | Bana iyi görünüyor. Bana iyi görünüyor. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Who lives here? A girl. Kalpana. We can approach her. | Burada kim oturuyor. Kalpana adında bir kız. Burada kim oturuyor? Kalpana adında bir kız. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Do that. | Onunla görüşün. Onunla görüşün. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Now what? Battery problem. | Ne Oldu Batarya Bitti. Ne oldu? Batarya bitti. | Ghajini-1 | 2008 | |
| What's going on? Now it's the battery... | Gidin ve yeni bir batarya getirin. Gidin ve yeni bir batarya getirin. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Excuse me, can we talk to Kalpana madam? Kalpana isn't "madam". Plain Kalpana. | Afedersiniz Bayan kalpanayla görüşebilirmiyiz. 'Bayan' Kalpana yok.Kalpana Plain diye biri var Afedersiniz. Bayan Kalpana'yla görüşebilir miyiz? 'Bayan' Kalpana yok. Kalpana Plain diye biri var. | Ghajini-1 | 2008 | |
| And you are...? We're from Air Voice. | Ve siz....? Biz Air Voice şirketinden geliyoruz. Ve siz....? Biz Air Voice şirketinden geliyoruz. | Ghajini-1 | 2008 | |
| I'm Mr Sanjay Singhania's executive assistant. | Bende Bay Sanjay Singhania'ın Asistanıyım Bende Bay Sanjay Singhania'ın Asistanıyım | Ghajini-1 | 2008 | |
| Air Voice? | Air Voice? Air Voice? | Ghajini-1 | 2008 | |
| Myself, Satveer Kohli. I run this ad film company. | Ben, Satveer Kohli. Bu reklam şirketinin sahibiyim. Ben, Satveer Kohli. Bu reklam şirketinin sahibiyim. | Ghajini-1 | 2008 | |
| We've done a range of ads... soaps, oils, toothbrushes, digestive pills. | Biz bir çok reklam yaptık. sabun, yağ, diş fırçası, sindirim hapları. Biz bir çok reklam yaptık. sabun, yağ, diş fırçası, sindirim hapları. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Our latest was Monkey Brand toothpowder. You want an ad film? | En son diş temizliği tozu yaptık. Siz nasıl bir reklam istiyorsunuz. En son diş temizliği tozu reklamı yaptık. Siz nasıl bir reklam istiyorsunuz? | Ghajini-1 | 2008 | |
| We just want to see Kalpana madam. Mr Singhania has sent me here. | Biz sadece bayan Kalpana ile görüşmek istiyoruz. Bizi şirket sahibimiz Bay Singhania gönderdi. Biz sadece Bayan Kalpana ile görüşmek istiyoruz. Bizi şirket sahibimiz Bay Singhania gönderdi. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Kalpana... is in the green room. Go ahead. | Kalpana Şu odada devam edin. Kalpana.. şu odada, devam edin. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Excuse me, ma'am... | Afedersiniz Bayan. Afedersiniz bayan. | Ghajini-1 | 2008 | |
| I'm Shroff. From Air Voice. | Biz Air Voice şirketinden geliyoruz. Biz Air Voice şirketinden geliyoruz. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Open the door, go in. | Kapıyı aç ve içeri gir Kapıyı aç ve içeri gir. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Serve them tea and come out. | Onlara çay verip geri dön Peki Efendim Onlara çay verip geri dön. Peki efendim. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Sorry, don't try to convince me. | Özür dilerim, özür dilerim. Beni ikna etmeye çalışmayın. Özür dilerim, özür dilerim. Beni ikna etmeye çalışmayın. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Your boss is enchanted? But so what? | Şirket başkanın çok beğendiyse ben ne yapayım? Şirket başkanın çok beğendiyse ben ne yapayım? | Ghajini-1 | 2008 | |
| The proposition ought to be acceptable to me. | Benden kendisi isterse bunu kabul edebilirim. Benden kendisi isterse bunu kabul edebilirim. | Ghajini-1 | 2008 | |
| It's a matter of love... matter of love. | Aşk meselesi, aşk meselesi... Aşk meselesi, aşk meselesi... | Ghajini-1 | 2008 | |
| Please madam, on behalf of my boss, I request. | Lütfen Bayan Başkanımız adına ben istiyorum. Lütfen bayan başkanımız adına ben istiyorum. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Please think it over. | Lütfen Konuyu düşünün Lütfen konuyu düşünün | Ghajini-1 | 2008 | |
| What's there to think over? You have heard my decision. | Konu üzerinde düşünmeye gerek yok. Kararımı duydun. Konu üzerinde düşünmeye gerek yok. Kararımı duydunuz. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Now leave, please. | Lütfen şimdi gidin. Lütfen şimdi gidin. | Ghajini-1 | 2008 | |
| They're going. | Gidiyorlar Gidiyorlar. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Madam, please... Tell your boss, Kalpana is displeased. | Bayan Lütfen... Başkanına Kalpananın kabul etmediğini söyle. Bayan lütfen... Başkanına Kalpana'nın kabul etmediğini söyle. | Ghajini-1 | 2008 | |
| If you change your mind, | Eğer fikrinizi değiştirirseniz. Eğer fikrinizi değiştirirseniz. | Ghajini-1 | 2008 | |
| here's my card. | Bu benim kartım Bu benim kartım. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Do call. | Lütfen arayın. Lütfen arayın. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Sorry... I'll get ready in two minutes. | Oo Afedersiniz Hemen Hazırlanıyorum. Oh! afedersiniz hemen hazırlanıyorum. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Madam, one minute... | Bir Dakika Bayan Bir dakika bayan. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Madam...? | Bayan...? Bayan...? | Ghajini-1 | 2008 | |
| Kalpana ji... | Bayan Kalpana Bayan Kalpana | Ghajini-1 | 2008 | |
| Ji...? | Bayan Bayan | Ghajini-1 | 2008 | |
| I apologise for intruding upon your personal affairs. | Kişisel meselenize karıştığım için üzgünüm. Kişisel meselenize karıştığım için üzgünüm. | Ghajini-1 | 2008 | |
| But all of us heard whatever went on inside. | Ama tüm konuşmaları duyduk. Ama tüm konuşmaları duyduk. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Spot boy, find a chair for madam. | Bayan için bir sandalye getirin, olanları bir inceleyelim. Bayan için bir sandalye getirin, olanları bir inceleyelim. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Let me surmise what might've happened. | Şimdi bir düşünelim. Şimdi bir düşünelim. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Sanjay Singhania saw you somewhere. | Air Voice şirketi sahibi Sanjay Singhania seni bir yerde gördü Air Voice şirketi sahibi Sanjay Singhania seni bir yerde gördü. | Ghajini-1 | 2008 | |
| And when he saw you, | Ve seni görünce... Ve seni görünce... | Ghajini-1 | 2008 | |
| it was love at first sight. Thereby hangs a question. | Sana ilk görüşte aşık oldu. Ama sorun da bu. Sana ilk görüşte aşık oldu. Ama sorun da bu. | Ghajini-1 | 2008 | |
| He pins his hopes on a yes from you, it's why he sent his men to you. | Senin kabul etmeni bekliyor. Bu yüzden de adamlarını yolladı. Senin kabul etmeni bekliyor. Bu yüzden de adamlarını yolladı. | Ghajini-1 | 2008 | |
| And you for one, are putting him away? Am I correct, madam? Correct? | Ve sizde kabul etmiyorsunuz. Bu doğru mu? Bayan Ve sizde kabul etmiyorsunuz. Bu doğru mu bayan? Doğru mu? | Ghajini-1 | 2008 | |
| Yes, correct. | Evet Doğru. Evet doğru. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Why are you spurning a fine proposition? | Sadece merakımdan soruyorum. Neden kabul etmiyorsunuz. Sadece merakımdan soruyorum. Neden kabul etmiyorsunuz? | Ghajini-1 | 2008 | |
| Today, it's a man who owns Air Voice. Tomorrow, it'll be a Bill Gates. | Buğün Air Voice şirketi sahibi. Yarın bir Bill Gates olacak Bugün Air Voice şirketi sahibi. Yarın bir Bill Gates olacak. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Am I to just to capitulate? After all, my choice matters! | Benimle ilgileniyor. Ama benim seçimim önemlidir. Benimle ilgileniyor. Ama benim seçimim önemlidir. | Ghajini-1 | 2008 | |
| Think, what a wonderful opportunity it is! | Bunun büyük bır fırsat olduğu bir düşün. Bunun büyük bır fırsat olduğu bir düşün. | Ghajini-1 | 2008 | |
| On a nod from you, our company will be transported to such heights! | Eğer kabul edersen şirketimiz büyüyecek. Eğer kabul edersen şirketimiz büyüyecek. | Ghajini-1 | 2008 |